Kitap Severlerin Buluşma Noktası ♥

Günaydın bu hafta benden pek ses çıkmayacak , çok yogun bir hafta var önümde.

rahat olabilirsin bu konuda. Sonuçta kitaplarla ilgili soru soruyorsun baska konularda da konuşuyoruz biz ayrıca, tek istedigimiz polemik çıkmaması o da çok nadiren oluyor :)
nöbet mi tutuyorsun? Melatonine dikkat :)

hayır cicoretti, ben çalışmıyorum. bu arada bir şeyi çok merak ettim hatta haberi gördüğümde aklıma ilk sen geldin. bir vejetaryen olarak canan karatayın vejetaryenlikle ilgili açıklaması hakkında ne düşünüyorsun? uzun zamandır akademisyenlik kurumunun saygınlığını sorguluyordum zaten, bu olayla birlikte ne kadar haklı olduğumu anladım. profesör...
 
hayır cicoretti, ben çalışmıyorum. bu arada bir şeyi çok merak ettim hatta haberi gördüğümde aklıma ilk sen geldin. bir vejetaryen olarak canan karatayın vejetaryenlikle ilgili açıklaması hakkında ne düşünüyorsun? uzun zamandır akademisyenlik kurumunun saygınlığını sorguluyordum zaten, bu olayla birlikte ne kadar haklı olduğumu anladım. profesör...
Onca bilgi birikimine rağmen herkesin şuursuzca konuşabileceğinin kanıtı oldu malesef. Daha karnivor, herbivor omnivor kavramlarını dahi kafasında netleştiremeyen sevgili Canan hocanın et yemeyen, hayvansal gıda tüketmeyen veganları ot beyinlilikle suçlaması; fazla sakatatın beyin fonksiyonlarını negatif yönde etkileyebileceğini düşündürttü bana. Primatlarla insan arasındaki benzerlikleri yadsıyarak et yemeyen insanı ineğe, koyuna benzetmek akademik düzeydeki birine pek yakışmadı diye düşünüyorum. Kaldı ki ben Canan hocanın ilaç firmalarının yönlendirmesiyle ilerleyen tıp sektörüne karşı duruşunu çok begenirim. Tıp öyle birşey ki bugun ak dediğiniz 10 yıl sonra kara olabiliyor. Değerli hocalarımızın da bunu unutmadan savundukları doğruları, çok ateşli savunmamaları gerektiğini düşünüyorum.
Akademisyenlik hiç dışarıdan göründüğü gibi değil malesef zaten girmek bir dert orada kalmak başka birb dert, ne kadar nitelikli tartışılır zaten.
 
Onca bilgi birikimine rağmen herkesin şuursuzca konuşabileceğinin kanıtı oldu malesef. Daha karnivor, herbivor omnivor kavramlarını dahi kafasında netleştiremeyen sevgili Canan hocanın et yemeyen, hayvansal gıda tüketmeyen veganları ot beyinlilikle suçlaması; fazla sakatatın beyin fonksiyonlarını negatif yönde etkileyebileceğini düşündürttü bana. Primatlarla insan arasındaki benzerlikleri yadsıyarak et yemeyen insanı ineğe, koyuna benzetmek akademik düzeydeki birine pek yakışmadı diye düşünüyorum. Kaldı ki ben Canan hocanın ilaç firmalarının yönlendirmesiyle ilerleyen tıp sektörüne karşı duruşunu çok begenirim. Tıp öyle birşey ki bugun ak dediğiniz 10 yıl sonra kara olabiliyor. Değerli hocalarımızın da bunu unutmadan savundukları doğruları, çok ateşli savunmamaları gerektiğini düşünüyorum.
Akademisyenlik hiç dışarıdan göründüğü gibi değil malesef zaten girmek bir dert orada kalmak başka birb dert, ne kadar nitelikli tartışılır zaten.

Vejetaryenleri ot beyinlilikle itham etmesi beni çok güldürdü. Ne yani şimdi Steve Jobs ot beyinli miydi? O ot beyinliyse diğerleri ne? Einstein kesin ot beyinli, orası kesin zaten :) 40 yıl boyunca kendisine hiçbir vejetaryen perhiz uygulamamış milyonlarca insan ortalarda ahmak ahmak gezer, ortaya bir eser dahi koyamazken bir sürü vejetaryen insan fikirleriyle dünyayı değiştirmiş, buluşlar yapmış, harika eserler meydana getirmiş. Bu insanların hepsi kesinlikle ot beyinli :) Bir de misyonerlik mevzusu var, vejetaryenlik misyonerlikse keşke herkes misyoner olabilse. Vejetaryenlikle misyonerlik arasında böyle bir bağ kurmuş olması da sayın hocamızın dinlerden ve din tarihinden de bihaber olduğunu gösteriyor.
 
Kürk mantolu madonna ya yakın buldum konusunu ama gerçekten etkileyen bir kitap sadece konusunun sonunu beğenmedim eksik kalan yerler vardı. Genel olarak güzel bir kitap
Aynen aynen. Aynı olmamışlığı ben de hissetmiştim. Kitabın sonunda bir bağlanamamışlık, bir tamamlanmamışlık hissetmiştim ben de okurken. Benim gibi düşünen biri daha olmasına çok sevindim :) Bazı kitaplar sonları itibariyle biraz da olsa hayal kırıklığı yaratabiliyor. Sanırım bir kitabı yazarken en zor şey güzel bir biçimde sonlandırabilmek. Yazarlığın laneti bu olsa gerek.
 
Nasıl bir konusu var? Ne anlatmak istiyor?
Antik Yunan'dan beri kadınlara toplumda biçilmeye çalışan rolleri eleştirel bir yaklaşımla değerlendirmeye almış. Edebi metinlerde vs. kadinlari küçük düşuren ya da güçsüzlüğünü kabul ettirmeye çalışan pasajlarin yer aldığına dikkat çekmeye çalışmış. Toplumun tanıdığı isimlerin Merkel gibi, Hilarry Clinton gibi kadınlara iktidar yolunda hangi payelerin verildiğini irdeliyor.
 
Vejetaryenleri ot beyinlilikle itham etmesi beni çok güldürdü. Ne yani şimdi Steve Jobs ot beyinli miydi? O ot beyinliyse diğerleri ne? Einstein kesin ot beyinli, orası kesin zaten :) 40 yıl boyunca kendisine hiçbir vejetaryen perhiz uygulamamış milyonlarca insan ortalarda ahmak ahmak gezer, ortaya bir eser dahi koyamazken bir sürü vejetaryen insan fikirleriyle dünyayı değiştirmiş, buluşlar yapmış, harika eserler meydana getirmiş. Bu insanların hepsi kesinlikle ot beyinli :) Bir de misyonerlik mevzusu var, vejetaryenlik misyonerlikse keşke herkes misyoner olabilse. Vejetaryenlikle misyonerlik arasında böyle bir bağ kurmuş olması da sayın hocamızın dinlerden ve din tarihinden de bihaber olduğunu gösteriyor.
aslinda veganlara soyluyor onu cunku kendi oglu vejetaryen :))) ben de misyoner olmayi seve seve kabul edebilirim. Bazi algilarin kirilmasi lazim. Ornekler o kadar fazla ki. Tolstoy bile var aralarinda simdi bu adama ot beyinli mi diyelim? E o zaman bu bir hakaret olmaktan ziyade bir ovgu haline geliyor. Insallah ot beyinli olurum bir gun ben de :)))

Evet. Mary Beard- Kadın ve İktidar isimli kitabı okuyorum.

Antik Yunan'dan beri kadınlara toplumda biçilmeye çalışan rolleri eleştirel bir yaklaşımla değerlendirmeye almış. Edebi metinlerde vs. kadinlari küçük düşuren ya da güçsüzlüğünü kabul ettirmeye çalışan pasajlarin yer aldığına dikkat çekmeye çalışmış. Toplumun tanıdığı isimlerin Merkel gibi, Hilarry Clinton gibi kadınlara iktidar yolunda hangi payelerin verildiğini irdeliyor.
hosgeldiniz. Kitabin konusu ilgimi cekti :)
 
bu arada ben bu tür sorular sorarak forumun konusunun dışına çıktığım için insanları rahatsız ediyor muyumdur diye korkuyorum ama ben, kitap hakkındaki bu tür yorumlarımızın okuma edimimizi daha anlamlı kıldığını düşünüyorum. Çünkü bir eser hakkında bir diğer insanın neler gördüğü beni gerçekten heyecanlandıran ve zenginleştiren bir şey. Sefiller'i konusu itibariyle bilirim ve beni çok etkilemişti konusu, özellikle şu rahip ve hırsız(sanırım Jan Valjean) arasında geçen diyalog edebiyat tarihinin en etkileyici metinlerinden biridir bence. okuduğunuz diğer klasikler hangileri?
Okuduğum klasiklerin kitaplıkta fotosunu çekip ekleyeyim buraya. Yazmak zaman alacak şimdi.
 
X