kızıma otizm tanısı kondu

"benim adım khan" adlı bir film izledim. asperger sendromu olan birisinin hayatını anlatıyor. tavsiye ederim
 

el çırpma hareketi bizde de var zaman zaman. doktor özel eğitimden çok bizim ilgilenmemizi önemsedi haftada 1 ya da 2 saat özel eğitim önerdi. ama ben şimdilik rapor almak istemedim kendi imkanlarımızla alacağız özel eğitimi. ram dan gelişim testi için bir ay sonraya randevu verdiler. kafam çok karışık ne düşüneceğimi dahi bilmiyorum.

benim oğlum günde en fazla 2 saat tv izlemiştir. çok etkisi olmuş mudur bilmiyorum. ancak pepe açtırmak için ağlıyodu. çıkıp mama sandalyesine oturup parmağıyla bilgisayarı gösteriyor. bağımlı olmaya başlamıştı. artık hiç açmıyoruz unutmaya başladı. elini kolunu v.s. gösterme bizde de pek yok ama onu giydirirken kolunu uzat dersem uzatır. ayağını uzat çorap giyelim desem uzatır. doktor bu konuyu hiç sormadı. geçen gün cümle kurdu "ışığı açalım" dedi.

benim en çok canımı sıkan konu elinden bişey alınca yolundan çevirince v.s. kendini yere atıp ağlaması, sokakta hep kucağımda durmak istiyor. insanlara uzaktan bakıyor gülüyor ama kimseyi yanına yaklaştırmıyor. eve birileri gelince keyfi kaçıyor hep onunla ilgilenmemizi istiyor. telefonda konuşsam yine yere yatıp ağlıyor. bir de şu dalıp dalıp gitmeleri .ooof off.
 

benim kızda elin nerde,burnun nerde baba nerde gibi sorulara cep vermez,ama

giydirirken ayağını kardır dediğimde yada kolunu uzat dediğimde yapar

dr ayakkabılarını kendi giyebiliyo mu die sormuştu bize,

kendi ayakkabılarını giyemez ama benim ayakkabı ve terliklerimi giyer

benim ki de 1 ay önce falan bi kez cümle kurmuştu,

ben uyurken elimden tutup anne gaak demişti

nasıl sevinmiştm..neden devamı gelmedi acaba ne zaman konuşucaklar(

bide benim kız bazen parmak uçlarında yürüyo (

offf çok korkuyorum
 


sizin kızınız kaç aylıktı. inşallah kaygılarımız boşunadır. inşallah her şey yoluna girer ama ben de çok korkuyorum. özellikle kimseyi istememesi çok canımı sıkıyor.
 


3 yaşından önce otizm tanısı koymak çok zormuş zaten. ben de çok şaşırdım hiç beklemiyordum öyle bir şey. otizmin bir kaç belirtisi var ama başka bir nedenden de kaynaklanabilir takip etmemiz ve özel eğitim aldırmamız gerekiyor deseydi bu kadar yıkıcı olmayacaktı. hemen otizm tanısı koydu. oğlum o doktora hiç tepki vermedi. o yokmuş gibi davrandı. doktor galiba bundan dolayı durumunu vahim gördü. ikinci gittiğimiz doktor doç. ve ünlü birisi. belki ben öyle inanmak istediğim için öyle düşünüyorum ama bence oğlumda psikolojik bir durum var ve zor da olsa özellikle babasının ve benim ilgimizle her şey yoluna girecek inşallah. çünkü insanları bana da dokundurtmuyor sanki onu bizden alacaklar gibi davranıyor.
 


hangi doktora gittiniz özelden yazarmısınız?
 

Benimki de kalabalığı hiç sevmiyor on kişi olduk mu evde sürekli mızmız sürekli kucakta.Günde bir saat bile izlemesin demişti bizim doktorumuz ama ne kadar mümkün olabiliyor ki?En azından bizim için olmadı.Tv etkisi olduğunu düşünüyorum ben çünkü seslendiğimde bakması arttı.Bir de ben ismiyle az hitap ederim canım aşkım bitanem diye seslenirim böyle seslenince daha çok bakıyor.İSmini henüz bilmiyor bence kızım.

Ben inatla öğretmeye çalıştıkça el kol diye o inatla öğrenmiyor.Ama saati lambayı telefonu topu vs öğreniyor bunu bir türlü anlamıyorum.Bizim için de büyük pazartesi.Bezm-i alemden randevu aldım.İnşallah hayırlı haberlerle dönebilirim.

Dalıp gitmeleri derken gözleri mi dalıyor yoksa tv ye vs mi kitleniyor.Kızım da dalıyor ama ben hiç öyle düşünmedim.Gözü dalıyor normal ddim hep.Dalınca seslenirsen tepki veriyor mu?
 

inşallah çok hayırlı haberlerle dönersiniz. benim oğluma çok benziyor sizin kızın davranışları.

gözleri boş bir noktaya bakarken öyle dalıyor sanki görmüyor duymuyor gibi. öyle zamanlarda hiç tepki vermiyor. ama cee ya da saklambaç gibi ilgisini çekecek bişey oynamaya başlarsam o anda çözülüyor.

kalabalığı başından beri sevmez miydi yeni mi başladı. çünkü benim oğlum önceden severdi kalabalığı hatta evde misafir varken uyumak istemezdi onlarla beraber olabilmek için. sonradan başladı yabancıları istememe huyu.
 

En baştan beri sevmiyor.3 aylıkken ablamın nişanı boyunca durmaksızın ağladı kalabalığa ilk çıkışıydı.Ve aynen uyumuyor ama küçük çocuk varsa peşlerinden dolaşır oturup oynamaz ama onlar nereye benim kız oraya.

Dalma konusunda da İpek dalınca seslenirsem hemen silkelenip yanıma geliyor.Bence bunlar normal dalmalar.Çünkü sen ben gözümüz dalsa bize seslendiklerinde hemen bakmayız değil mi?
 


Peki gelişim geriliği var diyen doktor ne yapmanızı söyledi size tinemisim, tekrar ne zaman gideceksiniz doktora?
 


senin bebeğin kristal bebeği
 
KRİSTAL ÇOCUKLAR

Yeni kuşak çocuklara verilen ad, "kristal." Önceki kuşaklardan farklı özellikler taşıyan bu çocuklar, birçok bakımdan ideal özellikler taşıyor. Indigo çocuklardan sonra kristal çocuklarla tanışalım. Bunun için kristal çocuk mail grubunun kurucusu ve 2 yaşında bir kristal çocuk annesi Burçak Alkanlı’yla konuştum. Aklınıza takılanları ona sorun, memnun olacaktır.

Kristal çocuğunuz olduğunu nasıl anladınız?
Kızım 11 aylık iken Reiki l'e inisiye oldum. Öğretmen, kızımı bir alerji problemi için gördüğünde onun bir kristal çocuk olduğunu söyledi. Ben de bunun ne olduğunu merak edip internet üzerinde araştırmaya başladım, ama fazla bilgi bulamadım. Bir de aynı tarihlerde kendi bebek-çocuk grubumdan dolayı girmiş olduğum indigoturks adlı bir grup vardı. Oradan kendim bir araştırma projesi olarak grubun kurucusu Mehmet Karaarslan'ın da desteğiyle Kristal Çocuklar grubunu kurdum. Ocak 2004'de Kristal Çocuklar adlı kitabın bilgisi de gelince bütün parçalar yerine oturmaya başladı.

Nedir "kristal çocuk"?
Kristal Çocuklar, dünyaya 1998 yılında az sayıda, 2000 yılındaysa önemli sayıda gelmeye başladılar. Kristal Çocuklar, öncelikle berrak kristal olan auraları ile tanınırlar. Kristal hayat rengi, pişmanlık duymadan ve neşeyle bir ayna olmayı öğrenir. Birbirleriyle sadece 5 dakika konuştuktan sonra iletişim kurma şekli de dahil, karşısındaki insanın yaptığı her şeyin aynısını yaparlar. Bizler de onlardan hayat derslerimizi gözden geçirip ahenkle, barış içinde ve sevgiyle çok boyutlu yaşama şekillerini öğreniriz. Onlar kalp savaşçılarıdır ve bize kalp çakra, yani koşulsuz sevgiyle davranabilmemizi öğretirler.

İndigo çocuktan farkı nedir?
Kristal Çocuklar, insan evrimindeki yeni basamağı temsil ederler. İndigo Çocukları izlerler. Misyonları, İndigolar tarafından başlatılmış olan işi bitirmektir. İndigo Çocuklar "Sistem Yıkıcılardır", eski ve sınırlı düşünme yollarını sökmeye ve ortadan kaldırmaya gelmişlerdir. Kristal Çocuklar ise yenilenme ve yeniden yapılanma sürecini başlatmışlardır. İndigo çocuklarda, enerji, yıkım için hızlı bir şekilde, Kristallerde ise daha yavaş bir enerji akar. Maddi dünyada kendi gerçekliğinizi dış hareketlerle kontrol etmek için acele etmeye ihtiyaç olmadığını anlamak. Bu yüzden Kristal Çocuklar bizi neredeyse daha yavaş olmaya ve onların da yaptığı gibi enerjinin akmasına, keşfetmeye, yaratmaya ve deneyimlemeye yeterli zaman olduğunu anlamak için zorlayacaklar.

Siz, bir anne olarak ne gibi deneyimler yaşıyorsunuz çocuğunuzla?
Bunların çoğu dikkat çekecek şekilde kızımda var: Yoğun bir konsantrasyon ve dikkate sahip, çok sevecen, şefkatli ve sıcakkanlı, müziğe yatkın, şarkı söyleyip dans etmeyi çok seviyor. 2 yaşında ve her istediğini ifade edebiliyor. Doğduğundan beri aramızda telepatik iletişim oluyor, duyarlı bir yapısı var, hayvanlara deli oluyor; 11 aylıkken süt proteinine alerjisi ortaya çıktığında reikiye götürmüştüm, çok uyumluydu, hiç sorun çıkarmadı, şifa verilmesine izin verdi. Geceleri sık, sık uyanıp ağlıyor, yatıştırmam gerekiyor, sanatı çok seviyor, eti çok sevmiyor, sebze ile karıştınp az miktarda yedirebiliyorum, evde ve parkta her tümseğe çıkıyor, yoga yapmayı seviyor. Yıkanmayı ve yüzmeyi çok seviyor, arkadaş canlısı. Gelişimim hızlandı diyebilirim. Daha dürüst ve korkusuz olduk sanki.

Çocuğa böyle bir sınıflandırma yapmak (yani kristal çocuk demek) doğru mu? Ebeveyn tarafından fark edilmezse ne olur?
Sınıflandırma yapmak derken ben insanların arasında yapılan ayrımcılığa karşıyım, ancak bu demek değildir ki her çocuk aynı eğitimi alsın. Bazen üstün zekalı çocuğu olan aileler yakınıyorlar öğretmenler eğitim sistemi onlara göre tasarlanmamış ve ziyan oluyorlar diye. Tabi Kristal Çocuklara göre uygun eğitim sistemleri de var Waldorf ve Montessori gibi. Ancak bunları Türkiye'ye ithal etmek zor. Hem kesin bunları ödemeye gücü de yetmez. Dolayısıyla çocuğa anlayış, en ortamında sevgi sunmak ve gelişmek istedikleri yönde hareket etmelerine izin vermek dışında çok bir kural yok. Önemli olan ailelerin bilinçlenmesi ve onlara gerektiği gibi davranmaları. Ebeveyn tarafından fark edilmemesi çok önemli değil, nasılsa çocuk kendini fark ettirecektir.

Ebeveynlerin onlara saygı duyması ve uzlaşmayı öğrenmesi çok önemlidir. Yoksa bu güçlü enerji ebeveyn veya bakıcının hiç kazanmayacağı güç mücadelelerinde kullanılacaktır. Ayrıca Kristal Çocuklar, korku hakkında bir anlayışa ve kavrayışa sahip değillerdir. Onlar her zaman güvende olduklarını bilirler ve riskli veya aptalca görünen bir davranışta bulunarak ebeveyni veya bakıcıyı deli ederler. Sıklıkla onlar için "tehlikeli" olabilecek bazı davranış biçimlerinin ebeveynleri tarafından sevecenlikle neden öyle olduğunun gösterilmesine ihtiyaç duyarlar. Kristal Çocuğa ebeveynlik etmek gerçek bir meydan okuma olabilir. Kristal Çocukların ebeveynleri çocuklarına istikrarlı bir ev sağlamak üzere kendi problemleri hakkında çalışmaya istekli olmalıdırlar.

Kristal çocuklarla ilgili ne gibi çalışmalarınız var?
Bebek-çocuk fuarında bir stand açıp yeni çocukları ailelere tanıtmayı istiyorum ancak bu konuda sponsora ihtiyacımız var. Yardımcı olabilecek firmalar benimle kontak kurabilirlerse çok sevinirim: burcakalkanli@superonline.com. Web siteleri hazırlıyoruz. Bunlardan biri indigoturkiye.com, haftaya açılacak. Çocuk ve ana-baba ilişkisi üzerine bir diğeri hazırlanıyor. Bu sitelere çeviriler yapıyorum. İndigo yahoo grupları(http://groups.yahoo.com/group/yenicocuklar) ve indigochildren.meetup.com olarak intemetten toplantılar organize edip diğer ebeveynlerle biraraya gelip tartışıp kendimizi geliştiriyoruz. Seneye kızımın ev öğretmeniyle birlikte bir yuva açmayı planlıyoruz. Burada Kristal Çocuklar ve İndigolar eğitim görecekler. Burada belirleyici olacak nokta ise ebeveynlerin bilinçliliği.

Hayvanlara yardım etmek isteyenler
Genellikle büyük bebeklerdir ve sıklıkla vücutlarına oranla çok büyük kafaları vardır. Geniş, içe işleyen gözleri vardır ve uzun süre insanlara bakarlar. Duygusal olarak, genellikle çok sakin, iyi bebeklerdir ve annelerine çok sağlam bir şekilde bağlanacaklardır. Bu sağlam bağ, onlar 4-5 yaşına gelene kadar sürebilir ve "bağımlılık" davranışı olarak yorumlanabilir. Ayrıca onlar çok sevecen çocuklardır, sıklıkla sıkıntıda olan insan ve hayvanlara yardım etmek ve onları iyileştirmek isteyeceklerdir. Gıdaya karşı da çok hassas olabilir, gıda alerjisi geliştirebilirler.

Otizm tanısı koyulabilir, çünkü aile bireyleriyle telepati yetenekleriyle anlaşıyorlardı. Bazen 4-5 yaşına kadar konuşmazlar. Ev dışında sosyalleşmeye başladıklarında telepatik olmayanların varlığını öğrenip niçin konuşmak gerektiğini anlamaya başlarlar. Zihinleri yoluyla vücutlarındaki fiziksel değişikliklere etki yaparak kendi kendilerini tedavi edebilirler. Son derece sanatçı ve yaratıcıdırlar. Vejetaryen yemeklerini ve meyve sularını "normal yiyeceklere" tercih ederler. Şaşırtıcı bir denge duygusuna sahip, korkusuz araştırıcılar ve tırmanıcılardır.




alıntıdır

ben indigo çocuğum bu arada
 
Son düzenleme:
 
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…