- 10 Ekim 2014
- 32.982
- 148.660
- 798
- Konu Sahibi CANIMKIZIM
-
- #401
Ben kapı kapatmıyorum zaten ağlıyorşimdi havada soğuk diye ben salonda bibimle yatıyorum eşim yatak odasında
koynuma girmediğinden oda da üşüyebilir o yüzden koltuk tepelerinde yatıyorum bunun yüzünden
Arkadaşlar sizin anlamiyacaginizi biliyordum. Hiç şaşırmadım bu yuzden.
Sizin anlama kapasiteniz buna yetmez.
Boşverin siz.. bu kafalarla devam..
Çoook ileride anlarsınız ne demek istediğimi geç te olsa..
Kendimi 20 yıl sonra günbatımı çok haklıymış derken hayal ettim bir anNe kadar ileride ?
Kapasitemiz nasıl ölçütünüz?
Böyle saçmalamayı nerede öğrendiniz?
Maalesef wc de de birlikteyiz bizBende artik ayri tutmuyorum gece tutuyordum sadece. Onuda yapmiyorum artik. Bir tuvalet, birde ozel zamanlarda kapi kapatiyorum ama ona bile agliyor bazen. -.- esimde alisti onunla uyumaya
Hahaha ilk cümlen güldürdüKendimi 20 yıl sonra günbatımı çok haklıymış derken hayal ettim bir an
Oysa ne kadar çok merak etmiştim bizim kapasitemizin almayacağı şeyine olurdu azıcık anlatsaydı.
Benim merak ettiğim neden en başta aanıza yatırdınız. Nası cesaret ettiniz. Küçükken ben uyku sersemi bi yerim çarpar yada ezerim diye ödüm kopardı. Eee emeklemeye başlayınca da uyanıp yataktan düşme ihtimali çok yüksek. Yani hiç güvenli değil. Ben asla cesaret edemedim buna kızım 1.5 yaşında iyi ki de etmemişim.
Sen yatağını ayıralım diyince sanki içimden bişey kopuyor onun kokusu olmadan uyumak istemiyorum diyor.
Cocugunuza kotuluk ediyorsunuz bu sekilde, bunu esinize sebebleriyle birlikte iyice anlatın. Siz bu durumun normal olmadigini farketmişsiniz. 9 yasinda cocukla yatip normal gorenlerde varmis, gerci 5-6 yasina kadar cocugunu emziren üyede vardı burada artik sasirmamak lazım. Esinizi dinlemeyin yatagi ayirin. Sağlıklı değil boyle seyler
Tedirginliğinizi anlıyorum fakat ben bambaşka bi şey sormuştum. Yani bebeği ezerim çarparım yada yataktan düşer korkusu olmadı mı. Ben de henüz odasını ayırmadım bu arada fakat yatağı ayrı hep. Yani bu 40 günlükken falan odasını ayıranlara da hayret ettim. Benim bebeğim hala gece emiyor. Bu arkadaşlar 40 lık bebeğin gece beslenmesini nası yaptılar ki o zaman en az iki saatte bi beslenmesi lazım. Kusup boğulma yada ağlarken duymayıp tıkanma gibi bir sürü tehlike var küçükken.Çünkü yeni bir eve taşınmıştık kızıma ayrı bir oda yapmıştık ama biz o evde daha oturamadan kızımın odasındaki demiri sökerek evimize girdiler..Kızımın beşiği dahil olmak üzere evimizi talan ettiler..Sonrasında bunun korkusuyla kızımı odasında yatıramadım..1-2 ay evde çıt sesi olsun kalbim yerinden çıkacak gibiydi..O evde 1 yıl dayanabildik sonra taşındık...
O dönemde kızımız yanımıza alıştı.Yatak odasında yer olsaydı en azından beşiğini odamıza taşıyacaktık ama yer de yoktu
Durum bundan ibaret..
Maalesef wc de de birlikteyiz bizkarşımda oturuyor gelip
çok uzaklarda aramaya gerek yok bu forumda bile cümbür cemaat yaşayıp çocuklarıyla aynı odada sürekli hamile kalanlar var, yok mu?
benim komşu var mesela evde görümce, kayın, kv kp yaşıyorlar, çocuk da onların odasında şimdi yine hamile, geçip salonda yaptıklarını sanmıyorum zira kaynı salonda uyuyor.
kızlarımız aitlik duygusu geliştirmesin, özgürlük kasmasın ama gece uyku sersemi cinsel ilişkimize şahit olsun, sabah babasının çadır kurmuş pijamasını görsün, annesinin inlemesini duysun, daha ahlaklı olur o zaman, vallahi tebrikler
Hic oyle sey olur mu, onlar cok asiri dikkat ediyorlar.
Ayni odada yatipta bunlari yasamamalari zaten tam bir mucize.
Ben kucukken koye gitmistik. Ust katta bos odalardan birinde oynardik hep. Bir gun odaya girdigimde erkek kuzenim kiz kuzenimin ustune cikmis iliski aninda yapilan hareketi yapiyor (ikisi kardesler kiz 5 oglan 4 yasinda). Ben de onlardan 4 yas kadar buyugum ve yaptiklarinin az cok yanlis oldugunun farkindayim. Ne yapiyorsunuz dedim "annemle babam geceleri boyle yapiyor" dediler. Bunlara kizdim cok fena, bir daha yapmayin cok kotu bir sey dedim. Neyse aradan yillar gecti, konusu acildi, yengem dedi ki (anneleri) "aa biz cok dikkatliyiz cocuklarima hic oyle seyler gostermedim". Yani insanlar cocuklarina verdigi zararin asla farkinda olamayabiliyor.
Hic oyle sey olur mu, onlar cok asiri dikkat ediyorlar.
Ayni odada yatipta bunlari yasamamalari zaten tam bir mucize.
Ben kucukken koye gitmistik. Ust katta bos odalardan birinde oynardik hep. Bir gun odaya girdigimde erkek kuzenim kiz kuzenimin ustune cikmis iliski aninda yapilan hareketi yapiyor (ikisi kardesler kiz 5 oglan 4 yasinda). Ben de onlardan 4 yas kadar buyugum ve yaptiklarinin az cok yanlis oldugunun farkindayim. Ne yapiyorsunuz dedim "annemle babam geceleri boyle yapiyor" dediler. Bunlara kizdim cok fena, bir daha yapmayin cok kotu bir sey dedim. Neyse aradan yillar gecti, konusu acildi, yengem dedi ki (anneleri) "aa biz cok dikkatliyiz cocuklarima hic oyle seyler gostermedim". Yani insanlar cocuklarina verdigi zararin asla farkinda olamayabiliyor.
Süper dadı müthiş eğitim veren çok güzel bir programdı. Bizim ailelerimiz "cahil" olduklarından bilemedi kıymetini. Çok net söylüyorum. Milletçe bebek seviyoruz sadece, insan yetiştirmekten bihaberiz. Burada bebeğim olsun ayy seveyim diye başlıklar var. O çocuğa ne verebileceğini hiç düşünmeden...
süper dadı aslında çok sakıncalı bir programdı.şöyle ki eski eğitim sistemine göre iyiydi evet ödül ceza yöntemi odaklı geçici davranış değişikliği yaratma odaklı bir yöntem kullanıyordu.
ancak son yıllarda ödül ve cezanın eğitimde sık kullanılmaması gerektiği kalıcı değil geçici davranış değişikliği yaptığı hatta olumlu davranışları bile bir süre sonra olumsuza çevirdiği araştırmalarla tespit edilmiş durumda.
biraz üst mesajlarda bir kitap önerim oldu beni ödülle cezalandırma diye,bence her anne hatta her öğretmen okumalı.
inanın 2-3 yıl önce bende sizin gibi düşünüyordum aslında.
O taklit olayı tamamen hikaye olabiliyor. 18 yaş küçük kardeşim var. Her akşam kitap okuma saati yaptık ki normalde de okuruz düzene oturttuk onun için. Hala okumaz. Ben özgür Bolatın yönteminin çok uygulanabilir bulmuyorum. Teoride ok. Ama bu kadar korkunç müfredatta ve eğitim sisteminde hiç bir çocuk aa kendim için öğrenmeliyim diye ders çalışmaz. Nihayetinde eğitim bile sınava bağlı. Çalış yüksek not al iyi bir okula git. Okumanın mantığı bu sonuçta.Süper Dadı'yı ben de çok severdim. Ödüllendirmenin de önemine çok çok inanırdım. Ta ki Özgür Bolat'ın Beni Ödülle Cezalandırma kitabını okuyana kadar. Yazdığı her şeyi bilimsel araştırma sonuçlarına dayandırmış. Araştırma sonuçları çok çarpıcı. Böyle anlatmakla olmaz, alıp okumak lazım ama çok az bahsedeyim.
Özetle, ödüllendirildiğimiz şeyi sadece ödüllendirildiğimiz için yaptığımızı, bunun o işi yapmayı sevmemize engel olduğunu ve bunun uzun vadede zararlı olduğunu söylüyor.
Örneğin, çocuğa karnen iyi gelirse sana bisiklet alacağız dememek gerekiyor. Dersler senin sorumluluğun, geleceğin için, kendini geliştirmek için yapıyorsun duygusunu vermek gerekiyor. Yoksa çocuk dersten bunaldığında "bu sıkıntı bisiklet için çekmeye değmez" deyip dersten nefret edebiliyor veya sadece kısa vadede başarılı oluyor. Öteki türlü ise "ben bu işi ne için yapıyorum ki, hiçbir büyük ödül yok, hmm kendim için yapıyorum galiba" duygusu oluşabiliyor. Bu yüzden başarılı olup dersi sevebiliyor.
Büyük ödül vaadedilmeyençocuk iyi karne getirdiğinde kutlama yapılabiliyor. Ama örneğin hep beraber sinemaya gidiliyor. Normalde de yapılabilecek bir şey yani. Bisiklet alınacaksa da başka zaman, ödül olarak değil, normal şekilde alınıyor. Kitabı okuyalı zaman geçti detaylar üzerinde yanılıyor olabilirim. Kitabı alıp okumak lazım.
Tabii bunları yapsanız da çocuk ders çalışmayabiliyor. Bunun bir sürü farklı sebebi olabiliyor. Örneğin, çocuktan kitap okumasını istiyoruz ama okumuyor çünkü biz okumuyoruz ve bizi taklit ediyor. Veya bir şeylerden korkuyor. Veya çalışmaya başlama konusunda zorlanıyor. Yazar her bir farklı sebep için çözüm de yazmış.
Konudan biraz uzaklaşmış gibi oldum ama aslında bu konu da, beraber uyumak gibi çocuklar için iyi olacağını sanıp yapılan, ve tam tersi onlara zarar verebilen uygulamalardan biri. Kitapta yazanları uygulamam diye düşünenlerin bile farklı bir bakış açısını görmek açısından okumasında fayda var.
O taklit olayı tamamen hikaye olabiliyor. 18 yaş küçük kardeşim var. Her akşam kitap okuma saati yaptık ki normalde de okuruz düzene oturttuk onun için. Hala okumaz. Ben özgür Bolatın yönteminin çok uygulanabilir bulmuyorum. Teoride ok. Ama bu kadar korkunç müfredatta ve eğitim sisteminde hiç bir çocuk aa kendim için öğrenmeliyim diye ders çalışmaz. Nihayetinde eğitim bile sınava bağlı. Çalış yüksek not al iyi bir okula git. Okumanın mantığı bu sonuçta.
Arkadaşlar sizin anlamiyacaginizi biliyordum. Hiç şaşırmadım bu yuzden.
Sizin anlama kapasiteniz buna yetmez.
Boşverin siz.. bu kafalarla devam..
Çoook ileride anlarsınız ne demek istediğimi geç te olsa..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?