köpek!


mahalleni söylesen de komşu olsak keşke
 
mahalleni söylesen de komşu olsak keşke

eheheh tam kordinat vermeyeyim uluorta ama ilçemiz Eyüp :) esnaflar da Alibeyköy esnafı :) her dükkann 3-4 müdavim kedisi var mutlaka köpekler de geceleri havlayarak buraların ağası biziz mesajı veriyorlar
 
eheheh tam kordinat vermeyeyim uluorta ama ilçemiz Eyüp :) esnaflar da Alibeyköy esnafı :) her dükkann 3-4 müdavim kedisi var mutlaka köpekler de geceleri havlayarak buraların ağası biziz mesajı veriyorlar

sevdim ben o mahalleyi
 

elbette, hem hayvanlar insanların hışmından kurtulsun hem de insanlar hayvanların hışmından, fobisinden kurtulsun :)

sadece gönüllü desteğiyle değil ama bir şekilde yapılması gerekiyor, yoksa burada çok konu, haberlerde de çok vahşet izleriz.. elbette insanların onlara eziyet etmemesi için de birbirlerini görmemelerinde fayda var.. açıkçası o barınaklar nasıl yapılıyor, kimler veya hangi kuruluşlar destek veriyor işte onu bilemiyorum..
 
Barınak konusuna gelince bilmiyorum hiç ziyaret eden oldumu ama durum hiç içaçıcı değil..Ülkemizdeki durumda barınaklaraölüm kampı ya da toplama kampı demek daha mümkün..ben bundan 4 sene önce yaşadığım yerdeki barınak ziyaretimde başıma geleni göstereyim size:aşağıdaki yazıyı hayvansever derneklerine yazdım.bir sürü dilekçe vs. yazıldı..gazetelere çıktık. sonrasında belediye başkanı toplantı yaptı..barınağın veterineri değiştirildi.gönüllüler dernek oluşturdu.:Mihado!

Ben milaslı değilim.Bu sene buraya yerleştim.Daha önce belediyeye ait köpek barınağı olduğunu duymuştum. Eşimle birlikte ziyaret edelim dedik. Fotoğraf makinamı da götürdüm. Köpeklerin fotoğrafını çekip sahip aramak için facebook'a ve çeşitli sitelere koymak istiyordum.
Gittiğimizde kapı kapalıydı ve kimse karşılamadı bizi. İçerden insan sesi geldiği için açık olduğunu anladık. Kapı kilitli olmadığından kolaylıkla açıp girdik. Hemen köpeklerin kafesinin olduğu yerin yakınında oldukça büyük bir kamyon parketmişti. Önce anlamadık elbette.Yakınlaştık...
Aradan 2 dak geçmeden çöp kamyonu olduğunu anladım. Eşimden önce koşup bakmaya gittim. (Anlatırken bile ürperiyorum ,gözlerim doluyor) Çöpçüler içerdeki köpekleri çöp kamyonuna ayaklarından sürükleyerek atıyorlardı. Hemen makinayı çıkardım,çekmeye başladım. Çöpçüler hayvanların ölü olduğunu söylediler. İnanın bana ölü bile olsalar o şekilde kamyona atılmayı haketmiyorlar ki ben kamyona giderken yerde sürüklenen köpeğin iniltisini duyduğuma yemin edebilirim. Büyük ihtimalle hastalanmışlardı ve kamyona baktığımda hiçbiri kımıldamıyordu. Hoş, o şekilde beni atsalar ben de kımıldıyamam. Üste üste istiflenmişlerdi.Zaten sıcaktan baygın halde bile olabilirler.
Ben çekim yaparken (Bunlar 1-2 dak içinde oldu) arkamdan bir görevli (barınak görevlisi) üstüme atladı,makinayı elimden aldı. Eşim de makinayı almak için çabaladı, ama olmadı. Tüm bunlar dakikalar içinde olduğundan ne olduğunu anlayamadık bile...
Görevli makinayı barınağın yakınındaki bir ofise götürdü. Eşim de peşinden gitti. Ben de barınağın içine girdim. Yavru köpekleri ayrı tuttukları bir kafesleri var, dişi ve erkek köpekleri ayırmışlar. Dizayn gayet olumlu. Temizken gittiğinizde bir sorun olduğunu anlamayacaksı nız. Fakat barınak içinde tek bir ağaç bile yok.Zemin beton,üstüne biraz kum dökülmüş.Büyük ihtimalle arasıra yıkıyorlar.Barı nak içinde iki üç tane kemik parçası var,başında köpekler kavga ediyor.Kalan ekmek parçaları ise küflü vaziyette.Bunun dışında bir sorun yok gibi görünüyor.Zaten bu nedenle çöp kamyonu işini pazar gününe koymuş olmalılar.
Eşim geri dönmeyince ofise ben de gittim. İkinci görevli önce sert çıkıştı. Daha sonra telefon görüşmesi yaptı.Barınağın asıl sorumlusunu ve veterinerini çağırdı.Zaten bundan sonrası daha acıya...
Veterinerden daha olumlu,mantıklı bir açıklama bekliyorduk. Önce makinayı alan görevli adına özürdilediler. Hatta adamı yanımızda işinden kovdular. Ben ve eşim bu duruma karşı çıktık. Görevliler sonuçta onlara ne denirse onu yapıyorlar.
Veteriner, kanlı ishal salgını olduğunu, böyle köpeklerin ameliyatının pahalı olduğunu ve uzun zaman aldığını söyledi. Bu nedenle hasta olan köpekleri uyutuyorlar ve çöp kamyonuyla atıyorlarmış.(!)
Veteriner için gayet iyi bir açıklamaydı ama benim için öyle değildi. Aklımdaki soru işaretlerine yanıt alamadım. Birincisi; uyutulan köpekler neden kafeslerinde bırakılıyor. Kafeslerinde mi uyutuluyorlar? Eğer öyleyse uyutma işlemini kim yapıyor? Veteriner barınakta değildi. Biz ısrar edince çağırıldı. üstelik,hasta olan köpeklerin bakımı için barınağın ödeneği yok mu? Varsa eğer, veteriner neden böyle kısa bir yolu seçiyor?
İkincisi; uyutulsalar bile bu köpekler böyle sersemce atılabilir mi? bunu mu hakediyorlar?
Üçüncüsü; madem köpekler zaten ölmüştü , o halde neden fotoğraf çekmemize bu kadar karşı çıkıldı? ne saklıyorlar?

Zaten beton zemindeler.golge yok.
Tüm bunlardan sonra sorumlu kişi, belediye başkanının bu işlemlerden haberdar olmadığını ve bir sakatlık çıkmamasını rica etti.
Nasıl bir belediye başkanı, açtığı köpek barınağını arada bir de olsa ziyaret etmez?! Nasıl ayda bir olsa da baskın yapmaz?! ki ben bu duruma da inanmıyorum.
Şimdi,sizce ne yapmalıyım? ben bu insanları afişe etsem, oraya buraya haber verip ilan etsem, oradaki işçilerin işlerinden olmalarından başka ne işe yarayabilirim?
İnanın şu anda eşimle birlikte ne yapacağımızı bilmiyoruz.
 

sevgili ofis,
yurt dışındaki barınakların birçoğunda, sahiplendirilemeyecek olanlar uyutuluyormuş. yurt dışında bir dönem yaşayan arkadaşlarımdan duymuştum bunu. ayrıca tv 'de (kanalı hatırlamıyorum), hayvan polisi diye bir program vardı. sahiplerinin kötü davrandıkları hayvanları(bakımsız, şiddet gören, aç bırakılan vb), uyarılar, cezalar sonunda değişiklik yoksa alıkoyuyorlardı. o hayvanlar içinde iyileştirdikleri ve sahiplendirdikleri olduğu gibi, erkenden ölüm kararını verdikleri de oluyordu. hem hayvan sahiplerine hem de yanlış şekilde ölüm kararını veren ve uygulayanlara çok sinirleniyordum.

her hayvan besleyen kişi hayvansever olmuyor. hiç beslemeden çok seven, onlar için uğraşan kişiler de var.
 

ne diyebilirim,işte bu! diyorum :)

konunun özü bu cümlede saklı.
 
konu sahibi,

konuyu açtın, bir sürü farklı görüşü okudun. en son neye karar verdin, ne yaptın? bilgilendirir misin?
 

hayır "bakamadıkları için" uyutulan hayvan yok, sanırım eksik bir bilgi var o kısımda.. En azından ben hiç duymadım, barınaklara gitmedim ama giden arkadaşlarımdan biliyorum.. ancak çok hasta olanların uyutulduklarını duymuştum..

Hayvan sahipleri sadece kötü davrandıkları için değil, başıboş bırakıldıkları için bile kaybediyorlar hayvanlarını.. yani buradaki gibi "ipini bırakayım da gör bak neler oluyor" tarzı bir davranış sergileyemiyorlar, şaka bile olsa.. benim bahçeme giren kedisi için çırpınan bir komşum vardı, şikayet edeceğim diye aklı gitmişti kadının.. sonradan benim bir kedi aşığı olduğumu öğrenince çok rahatladı.. çünkü orada başıboş hayvan bırakamazsınız..

son cümlenize ise can-ı gönülden katılıyorum.. diyecek birşey yok..
 
Son düzenleme:
Ben bir hayvanseverin insanlara saldırırcasına sözler sarfetmesine anlam veremiyorum yadırgadım şahsen. Arkadaş benim annem olsa zehirlerdi diyen kişiye zehirci ananı da al git demiş başbakanın ağzıyla ama buna karşı olduğunuzun göstergesi bu tarz konuşmalar olmamalıdır. Annelerimiz başımızın tacıdır...
 

he canım he...bana anlatıyorsun ama boşuna ben hayvanlarla büyümüş bir insanım köyde doğdum köyde büyüdüm köyde yetiştim annemin babası çobandı babamın babası dedem yani 50 den fazla ineği vardı hala hayatta ve besicilik yapıyor (google a sor öğrenirsin ne demek olduğunu) annem 49 yaşında ve sabah 6 da kalkıp inek sağıyor buzağları emziriyor altlarını temizliyor kadının 50 yıl boyunca üzerinde hayvan pisliği kokusu sinmiş durumda.Emin ol hayvan düşmanı bir ailede yetişmedim tek kızdığım şu şehirde büyümüş ama ineğin bile kokusundan iğrenen fakat iş hayvanseverliğe gelince sadece köpek bakmak fino gezdirmekle yetinen sonrasında yırtınan beyinsizlerle..
anladınmı güzelim?
Köpekler vahşi hayvanlardır bunu bilirim bunu söylerim ben küçükken dedemin (çoban olan) sahibi olduğu köpeğin komşunun eşinin bacağını koparmasını izledim o kadın hastanelik oldu köpeği silahla öldürerek durdurmuştu dedem.Şimdi ben kalkıpta hiçbir köpeğe aaa ne uysal hayvan korkma korkma diyemem bir değil iki değil kaç tane köpek saldırısı yaşadım.Ha sizin çevrenizdeki hayvanlar minin süs şeyleridir ona bişey diyemem ama sokakta gördüğünüz köpekler tehlikelidir bunu unutmayın..Kimse kimseyi kandırmasın



yiyelim diye sunmuş süpersin yahu sen :) türkiyeden başkada ülke yok herhalde dünyada? aç bak internetide gör bakalım köpeğinden tutta ne hayvanlar yeniliyor dünya üzerinde..Onlar insan değil dersin şimdi sen köpek yiyorlar diye
 

yaşlandıkları için yuva bulamaz, denilen hayvanlar da uyutuluyor; diye çok duydum.
avrupa'da bununla ilgili hayvanseverlerin eylemleri de oluyormuş. master, doktora yapmak için giden arkadaşlarımdan duymuştum, yanlış bilgi verdiklerini sanmıyorum pek. dediğiniz gibi, hayvanlar hakkında çok güzel uygulamaları da var, onları da duydum.
keşke bizde de hayvanını sokağa terk edenlere ceza verilse...

ayrıca bu forumda bir konu açılmıştı. pitbulların uyutulmasını videoya çekmişler. oradaki hayvanların hiçbiri zorla zaptedilen, uyuşturulup uyutulan hayvanlar değildi. hayvanları güzel güzel uyutma yerine götürüp, okşaya okşaya iğneyle uyutuyorlardı. yani o hayvanlar saldırgan olsa, bu şekilde uyutulmazdı. beden dillerinde de agresif olduklarını gösteren hiçbir durum yoktu. rehabilite edilen/edilebilecek hayvanları boşu boşuna uyuttular bana göre.

yine dediğim tv programında(amerika' da geçiyordu sanırım), yaşlı olduğu için sahiplendirilmeyecek diye uyutuluyordu. çok ağır hastalık durumunda, iyileştirme umudu yoksa, veya çok vahşi bir şekilde yetiştirilip hiçbir şekilde rehabilite edilemeyen hayvanların uyutulması bir derece hafifletici olsa bile, o programda da gereksiz uyutulan hayvanlara çok şahit olmuştum...

son cümlemi, hayvanları bir heves alıp, hayvanın ihtiyacına yönelik şartlar sağlamadan beslemeye çalışanlar, şiddet gösteren, aç bırakan, ya da evde olmuyor deyip sokağa terk edenler için daha çok söyledim. evdeki köpeğe iyi şartlar sağlayıp sokaktakilere pislik muamelesi yapanlar da üstüne alınabilir. yükünü taşımak için kullandığı eşeği iyi beslemeyen, taşıyabileceğinden fazla yük yükleyen de... bu benim görüşüm tabii...

ülkemizdeki barınaklarda maalesef şartlar çok çok kötü. bir kısmını yakından gördüm,bir kısmını da netten araştırdım. yani hayvanlara iyilik mi yapılıyor, kötülük mü; görünce karar vermeniz doğru olur. istisna barınaklar da var, bu da barınağa ayrılan bütçe, bağışlar ve yöneticilerin bilinçli ve dürüst olmasıyla orantılı olarak değişiyor.

köpekle başkalarını tehdit etmeyi doğru bulmuyorum tabii. gençliğimde, köpeğiyle beni korkutmaya çalışan(eskiden korktuğum için uzaktan geçerdim, tasmasını çözerler gülerlerdi), kişilik sorunu olduğunu düşündüğüm gençler de oluyordu. bunların hayvanseverliği ile benim hayvanseverliğimi kesinlikle bir tutmuyorum.

hayvanlar hakkında, hayvanseverlerin düşünceleri hakkında zerre kadar bilgisi olmayan, sırf konuşmak/yazmak için yapılan yorumlara hem burada, hem de reel hayatta çok denk geldim. sadece önyargılarla değil, araştırmalar ile destekleseler hak veririm belki ama, bu şekildeki yorumlar sadece sinir bozuyor. onu da kişilere bağlıyorum artık. önyargıları parçalamak zor. bilmeden konuşmak kolay oluyor.

hayvanlardan korkmak belki kişinin elinde değil, korkan birini görsem, sokaktaki hayvanın önüne geçerim rahat geçsinler diye, ama bu tahammülsüzlüğü, onların yaşamına değer vermeme düşüncesini anlayamıyorum.

%99 u müslüman olduğu iddia edilen bir ülkede, bu derece keyfi uygulamalar gerçekten de çok can sıkıcı.
bazı konularda yurt dışındaki ülkelerde görülen acımasız, vahşi uygulamaların bizde olmaması nispeten iyi.
 

çobanlar yüzlerce koyunu, o çok vahşi dediğin çoban köpeklerine, kangallara teslim etmiyor muydu?
o vahşi dediğin köpekler, insan yerine koyunları çok daha cazip bulup onlara saldırması gerekmez miydi?

köpeklere vahşi davranışlar sergilenirse, onlar da vahşileşir.
bilim adamları bu sonuçlara çevresindeki 1-2 kötü örnekle ulaşmıyorlar, dünyada birçok araştırma yapılıyor bu konularda. biraz da bilimsel kaynakları tarayın. köpekler hakkında birşeyler öğrenirsiniz.

bir karıncaya bile zarar veremeyen insan olduğu gibi, bir canlıyı sırf zevk/nefret amaçlı kesip doğrayan insan(?) da var. olayı bu kadar basite indirgemeyin.
 



Öncelikle ben Avrupada yaşamıyorum o yüzden orada ki durumları bilemiyorum ancak, kısmen katılmakla birlikte kısmen de katılmıyorum yorumunuza.. şöyle ki;
her koşulda yurtdışındaki bakımın bizim ülkemizden iyi olduğunu savunuyorum.. Dediğim gibi barınaklara gitmedim, görmedim.. ama bildiğim birşey varsa yurtdışında hayvanlara eziyet edenlerin öyle 3-5 kuruşla kurtulmaması..hayvan haklarına gerçekten çok önem veriliyor, sadece gönüllüler de değil bir çok TV programı da takip halinde bu konuda.. Yaşlı ya da hasta olanları uyutuyorlardır belki bilemiyorum ancak orada yaşlı, hasta, sakat diye seve okşana uyutulan hayvanlar, burada sapasağlam iken zehirlenerek kıvranarak öldürülüyor.. Elbette ki ben yapılanı tasvip etmiyorum, ölüm ölümdür, şartlar ne olursa olsun.. O kısım tartışılır.. kimi çok yaşlı acı çekmesin diye uyutuyor kimi başka bir sebepten.. ama "artık bakamıyoruz" diye öldürülen bir hayvan olsa bunun ciddi cezalarının oldugunu duydum..

benim düşünceme göre "sokak hayvanı" olayı çok yanlış.. Hem insanlar hem de hayvanlar açısından.. Eğer bir özgürlükten bahsedeceksek aynı özgürlük inekler, koyunlar, tavuklar etc.. için de olmalı, o zaman da muhtemelen ülke Hindistan sokaklarına döner :) Hemen her mesajımda söylediğim gibi barınak şartları iyileştirilebilir.. Ama bu Kindar'ın da dediği gibi birkaç gönüllüyle olacak şey de değil..

size tahammülsüzlüğün nedenini söyleyeyim.. Bu konuda da gördüğümüz üzere empati yoksunuyuz.. Konu sahibi "korkuyorum" dedikten sonra ona bir sürü etiket yapıştırıldı.. Neredeyse çocuğuna kadar laf geldi.. Siz köpeğinizi melek olarak görürsünüz ben de canavar.. birbirimizin alanına saygı duymak zorundayız..

eğer "zerre bilgisi olmadan konuşan" diyerek kastettiğiniz ben isem üzülürüm, zira ben bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmam.. genellikle de üslubumu bozmadan tartışırım.. Fikirlerimin kabul görüp görmemesi de çok önemli değildir benim için :) nihayetinde sadece fikir paylaşıyoruz, konu hakkında tez yazacak bilgiye sahip olmasak da olur diye düşünüyorum
 
Arkadaşlar lütfen korkmayın bir şey yapmaz,yok sevin,okşayın ısırmaz, bıdı bıdı demeyin.
Korkuyorum kardeşim var mı ötesi,siz böcekten fareden bilmem neyden korkuyorsunuz biz bir şey diyormuyuz yo saygı duyuyoruz.

Ben geçenlerde karşıdan karşıya geçmeye çalışırken iki tasmalı köpek koşarak üstüme geliyordu ben o korkuyla kendimi arabaların ortasına attım ezilme tehlikesi geçirdim
ezilseydim yada Allah korusun sakat kalsaydım bunun hesabını kim verecekti? Bir keresindede hamile arkadaşım köpek üstüne koşunca korkudan ne yapacağını bilemedi.

Bu kadar başıboş hayvan varsa sokaklarda bu bizim suçumuz. İnsanlar bir heves alıyor sonra da bakamıyor sokağa atıyor bu ne vicdansızlık bizim en azından özrümüz var korkuyoruz. Ben onlardan çok daha hayvansever olduğumu düşünüyorum.Biz hayvanlar ölsün acı çeksin demiyoruz ki
Gelişmiş ülkelerde sokakLarda bu kadar hayvan yoktur ülkemizin ne kadar geri kaldığının göstergesi sokaklarda bu kadar kedi köpek olması.Hayvanseverler petshoplar dan alacağına sokak hayvanlarını sahiplensinler bence bu kadar hayvan sokaklarda acı çekmez.

Bir arkadaş bizim Hristiyanlarla farkımız onlar köpek yer demiş Hristiyanlar da köpek yemezki Çinliler yer diye biliyorum ben.

Bizim tek istediğimiz hayvan sahiplerinin biraz daha anlayışlı olması,hayvaneverliğinizin yanında birazda hümanist olmanız.
 

kesinlikle bahsettiğim kişiler siz değilsiniz. birkaç yorumda çok ilginç ve mantık dışı yorumlara karşılaştım. reeldeki örnekleri de alarak genel bir düşüncemi paylaştım. üstünüze alınmayın.

sizinle tamamen aynı görüşte olmasam bile, kendinizce çözüm önerilerinde bulunuyorsunuz. yorumlarınızda 'insani' şeyler var. körü körüne karşı değilsiniz. kendinizce açıklamalarını yapıyorsunuz.
tez yazacak bilgiye sahip olmamıza gerek yok, fikir belirtiyoruz. ama araştırmalarla desteklenen görüşlerin, tamamen zıtlarını 'doğruymuş' gibi ifade edilmesini doğru bulmuyorum. tek tek alıntı yapmadım, bazılarına arkadaşlardan çok güzel cevaplar gelmiş, tekrar aynı şeyleri yazmak istemedim.
kuru kuru, önyargı eseri ifade edilen birkaç cümle yerine, burada bilinçli arkadaşlarımızın yazdıklarına daha çok önem veriyorum açıkçası.
bazı arkadaşlar yazmış, ben de korkuyorum ama onlara zarar gelse üzülürüm, diye. bu görüşe de %100 saygı duyarım. karşı değilim.

sokaklarda hayvan olmasını istemememin en büyük nedeni, gördükleri eziyet. barınakların şartları çok iyileştirilirse, fiziki açıdan uygun imkanlar sağlanırsa oralarda bulunmaları, onlar açısından çok daha iyi olur. ancak şu an şartlarımıza göre bu mümkün değil maalesef. yağmurda, soğukta apaçık kafeslerde kalmaları, yarı aç yarı tok günler geçirmeleri, 1m lik zincirlerle bağlı olmaları; sokakta olmalarından daha iyi değil.

yaradılış gereği, köpekler-kediler-kuşlar, oldukça çevik, algıları güçlü hayvanlar. buna rağmen yüzlercesi trafikte telef oluyor, ineklerin, koyunların, tavukların başıboş gezinmesi onlar açısından çok daha sakıncalı sonuçlar doğurur.

ülkemizin daha büyük sorunları var, hayvanlara bu yüzden hala önem verilmiyor. yeter ki acımasız yasalar ile, onların yaşam hakkına bu kadar müdahelede bulunmayalım. insanlar da sevmeyebilirler, ama yaşam hakkına saygı duysunlar, zarar görmelerine karşı olsunlar, temenniden öte gidemese de belirtmek istediğim nokta bu.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…