ya geçen başka bir başlığa da yazmıştım, kimse cumhurbaşkanı değil nihayetinde, işinden şikayet eden iş değiştirir, koşulu çok güzel olan iş varsa o iş yapılır. herkese her şey serbest. doktor da doktor olacakken işinin koşulunu biliyordu, öğretmen de, hatta bu kişiler diğer işlerin de koşullarını biliyordu. ben çalışıyorum sen yatıyorsun, yok ben yatıyorum o koşuyor falan, bu yaşlarda neden bu gereksiz muhabbetlere giriş ki? kendisinin ne kadar yoğun çalıştığını anlatmaya çalışanlar da, neden uğraşıyorsunuz ki, kime neyi kanıtlamak zorundasınız, allah allah? önemli olan herkes iş tanımına uyuyor mudur, yükümlülüğünü yapıyor mudur, bitti. işini layıkıyla yapmayan öğretmen de çöptür, o da bu da. 'sen evde yatıyorsun' diye bir argüman olabilir mi yau? okul parmaklarına tutunup zorla kapı mı açtırtsın, duvarları mı izlesin insanlar? ya da ösym sınavına görevli seçerken sıralamayı yapan biz miyiz de 'eee o zaman gidiyodun şimdi de git' deniyor. ben araştırma görevlisiyim, beni salon başkanı yapan sistem kaç yaşında okul müdürünü gözetmen yapıyor, valla benim de hoşuma gitmiyor ama ne yapayım? bir grup riskli bir ortamda çalışıyor diye herkes her zaman kendini riske atmak zorunda mıdır? devlet verilen görevi reddetme hakkı vermişken, nasıl kendinde 'eeee seve seve gidecekleeer' deme hakkını görenler var? buradaki her yorumu okumadım ama geçen ekşisözlükte de böyle bir tartışmayı takip ettim. bana garip geliyor.
edit: ayrıca sağlık çalışanlarının istifa hakları ellerinden alındığında da üzülmüştüm. kimse zorla bir yerde tutulmamalı, istifa bir haktır ve dileyen bunu kullanabilmelidir bana göre.
edit: ayrıca sağlık çalışanlarının istifa hakları ellerinden alındığında da üzülmüştüm. kimse zorla bir yerde tutulmamalı, istifa bir haktır ve dileyen bunu kullanabilmelidir bana göre.
Son düzenleme: