4 senelik eğitim fakültesi mezunuyum. Otizmli çocuğu bin kilometreden tanırım.
Öncelikle benim görüşüm şu şekilde, bir çocuğu en iyi gözlemleyen kişi, onunla en çok vakit geçiren kişidir. Yani bu yüksek olasılıkla annesidir. Anne bir şeyden supheleniyorsa bu şüphesi dikkate alınmalıdır.
Ama anne yeterince objektif mi bu kısım çok önemli. Bazı anneler durumu kabullenmeyerek çocuğu farklı şekilde degerlendirebilir. Bu durum sadece tanıyı öteler. Ve tedaviyi geciktirir. Bu noktada objektif olduğunuza, annelik duygusuyla çocuğunuza bi şeyleri konduramadığınız için çocuğunuzun davranışlarını normal çerçeveler üreterek degerlendirmediginize emin misiniz? Açık konuşmak gerekirse bana bu konuda pek guven vermediniz. Olayın sıcaklığı ile şu an net olarak itiraz tepkisi veriyor gibi geldiniz.
Otizm genel bir erkek çocuk hastalığıdır. Kızlarda görülme oranı çok düşüktür. Bu sebeple ben kızınızda otizmden çok süphelenmedim açıkçası.
Çocuğunuzu degerlendirirken bize çizdiğiniz tablo gayet güzel görünüyor. Hatta bana kalırsa annecigi üzüntü ve korkudan tabloyu çok daha iyi ele almış. Çünküü bazı şeyleri kendisinden beklenmeyecek kadar ileri seviylerde seyrediyor kızınızın

korkmayın çocuğu görmeden tanı koyulmaz zaten ve bizlerde tanı mercii zaten değiliz
Otizm çok yönlü, çok karmaşık bi bozukluk. Genelgecer bazı belirtiler var ama her çocuğu kendi içinde ele almak lazım. Mesela belirtileri çok hafif seyreden atipik otizmde çocuktaki bozukluğu tespit etmek çok zor olabilir. Atipik otizm hafif seyreder ve erken yaşta fark edilirse belirtiler geri cevrilebilir.
Bunun dışında kızınızın yaptığı/ yapabildiği bi çok şeyi 35 aylık kızım yapamıyor. Yapamıyor çünküü bariz ve belirgin şekilde uyaran eksikliği var. Bi kere 17 aylık yürüdü. Evet benimki preeklampsi nedeniyle çok sorunlu bi doğum oldu. Solunumu yoktu kuvoz süreci oldu ama el insaf 17 aylık çocuk da yürür yani. Ama çocuklar o kadar nevi şahsına münhasir varlıklar ki hepsinin durumu sadece kendine özel. Genelleme net şekilde yanıltır insani.
Benimki hala cümle kuramıyor mesela. Ama ben otizmden hiç şüphelenmedim. Çünküü otizmi iyi tanıdığımı düşünüyorum. Olsaydı fark ederdim eminim. Ama yine de doktoru var. 3 ayda bir kontrol ediyor neticede sakata gelmek istemeyiz. Ben eminim diye bosveremezdim. Ben ögretmenim ve tanıyı koyma yetkisi bende değil. Haliyle yanılabilirim.
Birden fazla dil ile büyüyen çocuklarda l dil / konuşma geriliği olabilir. Bu konu çok çok özel. Çocuğun hazirbulunuslugu açısından kendine has durumu içinde degerlendirilmeli. Atıyorum 18 aylik çocuk şunları bunları yapmalı gibi genellemeler hatalı sonuç verir. Her çocuk gelişimde kendi özel yolunu izler çünküü. Gelişimde bireysel farklılıklar vardır. Ama yine de ben kendi kızıma işitme testi yaptırdım. İşitme testi birçok soruya cevap verebilir.
Gözgoze gelmek veya belirli bir düzeyde iletişim kurabilme becerisi otizm şüphesini tamamen ortadan kaldırmaz. Otizmde bazı beceriler önce kazanılır ve zamanla kaybedilebilir. Bu sebeple kesin konuşamayız.
Kresteki yardimcinin söylediklerini pek ciddiye almamakla birlikte (ögretmen olsaydı daha dikkate şayan bulabilirdim) yine de degerlendirilmeli. Fazlaca çocuk görüyorlar. Ve belki ters giden bi şeyleri daha objektif ele almış olabilirler.
Çocuktaki uyaran eksikliğini kreşteki bakıcı otizm ile karıştırıyor olabilir. Bir ögretmen uyaran eksikliğini tanır ama bir bakıcı ya da çocuk gelişimci için bu daha zor olabilir.
Özetle; çizdiğiniz tablo bana otizmi cagristirmadi. Eğer benim kızımdaki gibi belirgin bir uyaran eksikliği varsa bakıcı bunu otizm sanmış olabilir.
35 aylık kızım sizin kızınızın yarısını yapamaz şu an. Ama dediğim gibi bu her iki çocuk için de bize güvenilir hiçbir bilgi vermez. Gelişimleri çevreye, genetiğe, uyaranlara vb değişiklik gösterir.
Sizin yerinizde olsam korkmam ama çocuğumu şüphe ortadan kalkana kadar takip ettiririm. Çünküü kızınızda takıntı davranışı var. Anlattığınız bazı şeyler insana acaba dedirtiyor. Bakın bu kesin. Ama bu kesinlik hiçbir şeyi ispata kafi değil. Bazı çocuklar takıntılı davranış gösterir çünküü tabiatı itibarıyla takintilidir.
Bunun dışında sizin birçok konuda annelik duygusu ile içinde bulunduğunuz durumu iyileştirmeye çalıştığınızı düşünüyorum. Her şeyi derhal yerli yerine koyar çünküü ben evde böyle öğrettim, demeniz çocuğu iyi etmez. Çocuklar itiraz ederler, baş kaldırırlar her şeyi yerine koymak istemeyebilirler. Ben yaptım oldu, dediğiniz an sadece zaman kaybedersiniz.
Yanlış bir cümlem varsa/ bir konuyu yanlış ele aldiysam arkadaslar düzeltir.
Sizi kırmadan konuyu ele almaya çalıştım. Umarım sizi kıracak bir şey soylememisimdir. Söylediysem hakkınızı helal edin.
Umarım korktuğunuz gibi olmaz. Allah size ve evlatlarınıza sağlık versin.