Aslında canım, bazı şeylere takılıyoruz ama hayat o kadar kısaki kendimizi yıprattığımıza değmiyor. Ben de çok takarım çok defa da konuştuk biliyorsun. Neden böyle diye sorguladığım çok olmuştur. Hatta hayattan bir bıkkınlık vardı üzerimde.,
Yaşadım bazı olayları mesela bir hastalık geçirdim geçti gitti şükür. Ama o günlerimde anlık tat aldığımı farkettim. Hastaydım ameliyat geçirdim ama mutluydum. Belki de o anın ne kadar kıymetli olduğunu anladım.
Eee bir de eşim de çok farklılaşmıştı.
Şimdi de gidişat fena sayılmaz. İnşallah kalıcıdır., ah bir de onlar düşünse.
Tabi insan zamanla farklılaşıyor. Mesela o dönemde bana diyordu kızı oradaki koleje yazdıralım istiyorsan tabi sen de kal orada. Hafta sonları gelirim yeterki mutlu ol diyordu. Ama geçen Ela soruyor anneanneme ne zaman gideceğiz. Okul tatil olunca gidelim diye. Eşim de diyor, biz çok gittik onlar gelsin :) hani aylarca yolluyordu bizi

bir hafta fazla geliyor.
Ben de dedim, biz oraya gidince çocuk için iyi oluyor ve herkesi görüyoruz ama onlardan biri gelse herkesle vakit geçiremez Ela dedim.
Bu ilaçmı düzeltti bilmiyorum ama tepkisizim ve güzel açıklamalar yapıyorum :)
Sevdim ya ben bu ilacı. Bırakınca eski ani sinirlenen tepki veren halime dönerim diye korkuyorum.
Sinirli insan değildim ama eşime karşı malesef öyle olmuştum. Negatif bakış açısı beni gerçekten bunaltmıştı.
Her şerde bir hayır vardır dedikleri sanırım bu olsa gerek. Göreceğiz zamanla.
Sen de takma, o söylesin sen oralı olma duyma.,tabiki tepki vermiyorsun ama içten içe de düşünüp kendini yıpratma. Kendine yapıyorsun inan. Kafanı o an başka şeylerle yor onun söylediğiyle değil. Lafını söyle çekil kenara mesela kitabını oku.
Bak ne güzel de onunla konuşmayıp kendine çekiliyormuşsun dua ediyormuşsun mutlu oluyormuşsun o an. Bu bile bir terapi.
Terapiyi kendimiz bulacağız başka çaresi yok