Libya Paylasim Alani(Tanisma)


merhaba glazemcğm geçmiş olsun ayrıca.canım kızın ufkunu kapkara ettin biraz daha iyimser baksan etrafına belkıde gorursun vardır ıyı bırseylerde?cok peşin hükümlü olma sonra kendınde sevmezsen orayı yasamakta zorlanırsın cnm benım.ben ırakta yasarken once hep kotu tarafları gordum baktım olacak gıbı degıl ıyı taraflar bulmaya calıstım yoksa şehirler boğuyor insanı..allaha emanet ol cnm..kaydirigubbakcemile5
 
ben bu sayfayı okuyunca içimden bir kuş uçtu gitti tüüüüm tripoliyi gezdi gördü sanki..bakın sizlerle de paylaşayım bir bakın canlarım özellikle daisycğm.



09 Haziran 2008 Pazartesi
Libya-tripoli
Giriş-Tarihçe

Libya, 1.759.540 km2` lik yüz ölçümü ile yaklaşık 6 milyon nüfuslu bir ülkedir. Başlıca şehirleri Tripoli (2.2 milyon), Bengazi (750 bin) dir. Ülkede 1 milyona yakın göçmen vardır. Ticaret ve el becerisi isteyen, marangozluk, demir işçiliği, kuyumculuk vb gibi iş kollarında faaliyet gösteren Mısırlılar, göçmen olarak ön sırayı almaktadırlar. Diğer göçmen veren ülkeler; Çad, Niger, Sudan, Fas, Orta ve Kuzeydoğu Afrika ülkeleridir. Bu ülkelerden gelenler vasıfsız işçilerdir.

Kayıtlara göre ülke nüfusunun %97`i Berberi ve Araplardan oluşurken %3`lük bölümü Yunanlılar, Maltalılar, Mısırlılar ıtalyanlar, Pakistanlılar, Türkler ( Burada bir kaç Kafkas Çerkez Köyü var. Acaba bunlarda mı Türk sayılıyor? Buraya gelişleri `Büyük Göç-1860` esnasında olduğu için, direkt olarak buraya geldiklerinden Osmanlı soyu olarak, kabul ediliyor olabilirler) oluşturuyor.






Söylendiğine göre; Libya 900-930 bin aileden oluşuyormuş. Petrol bakımından zengin bir ülke. Günlük üretimi 1.700.000 varil. 400.000 varil ülke içinde kullanılıyor. Geri kalan 1.300.000 varil dışarıya satılıyor. Bugünkü ( Mayıs-2008) fiyatlarıyla petrolün varili 120 dolar olduğuna göre, matematiksel bir hesapla, günlük petrol geliri 156 milyon doların üstündedir. Petrol satışından elde edilen gelirden, her aileye yılda 100.000 dolar gibi bir para ikramiye olarak, rahatlıkla verilse, Libya’da fakir kalmaz. Libya halkı, devletten, Kuveyt ve bazı BAE’nin yaptığı gibi, kendilerine maaş verilmesini istiyor. Ancak Başkan Kaddafi, ‘petrol sonrasına hazırlıklı olmalıyız. Petrol parasının tembelliğini bir yana koymalıyız. Siz iş kurun, devletten çok ucuz kredi alın, iş adamı olun.’ demektedir.

Kayıtlı Libya tarihi MÖ 400 yıllarına kadar iner. O zamanlarda burada yerleşik olan Berberilere, Yunanlilar `Lebular`, ülkeye de ` Lebu` demişler. Sonra `Lebu`, Libya haline gelmiş.

Finikeliler uzun süre bu ülkeyi yönettikten sonra, sırasıyla Kartacalılar, Romalılar, Vandallar ve Bizans yönetimine girmiştir. 642 yılında Emeviler Libya`ya gelmişler. daha sonra Abbasiler, Fatimiler, Eyyübiler, Memlüklüler ülkeyi yönetmişlerdir.

1551 yılında Kaptan-ı Derya Turgut Paşa, Trablus`u ( Tripoli. Bizler Tarablusu, Trablusgarp diye adlandırırız. Diğer Trabulus Suriye`dedir.) ıspanyol ve Maltalı şövalyelerden alır ve böylece 1911 yılına kadar sürecek olan Osmanlı dönemi başlamış olur.

Libyalı tanınmış yazar Ahmed Mohamed Ashiurakis, ` Libya; Past and Present` adlı kitabında şöyle yazıyor: “ Osmanlı politikası otokrosi düzenindeydi…Maalesef, Osmanlılar bizi sadece, hazinelerine gelir getiren bir emtia gibi gördüler ( Yazarın notu: O zamanlar Libya’da hurma ve çölden başka bir şey yoktu. Petrol gibi doğal zenginlik yok tu ki, Osmanlı sömürmüş olsun.Üstelik, Osmanlı, ıtalyanlar gibi Libyalı öldürmedi. Maalesef bu dayanaksız ıtalyan uydurmaları, eğitimli olan bütün Libyalıları etkilemiş.) Arap nüfusun kalkınması için hiç bir şey yapmadılar. Aksine daha da geri götürdüler. Bir kaç yol, hastahane, bir kaç okul ve cami dışında bir şey yapmadılar. Kendilerini yerli halktan soyutladılar. Arapların eğitim, ekonomik ve politik arenada yer almalarını asırlarca engellediler... shf 190.”


1911 yılında ıtalyanların idaresi altına giren Libya, 1951 yılına kadar bağımsızlığına kavuşamadı. 1951 yılında Libya Krallığı adı altında dünyaca tanındı, 1955 yılında BM üyesi oldu. 1971 yılında, şu andaki Devlet Başkanı, ihtilalin genç yüzbaşısı, Silahlı Kuvvetler Komutanı genç yüzbaşı ve`Genç Subaylar Grubu` lideri Muammer Kaddafi, Kral ıdris, Türkiye`de iken ülke yönetimine el koydu.




Tripoli`yi Tanıyalım

Çarşı -Pazar: Türkiye’de herhangi bir süper markette bulunan bütün mallar, burada da bulunmaktadır. Ancak hiç bir şey Türkiye`den ucuz değildir. Hatta birçok mal Türkiye`den daha pahalıdır. Çin ve ikinci kalite ıtalyan üretimi olan beyaz eşyalar Türkiye ile aynı fiyattadır.

Sebze ve meyve çeşitleri Türkiye`deki gibi zengin değildir. Fiyatları da bizden pahalıdır.
Örnek vermek gerekirse: 1 kilo sert kabuklu yumurta şeklinde ve büyüklüğündeki domates, ülkemizde 0.5 ykr ile 1 ytl arasında satılırken (2007), burada 2.5 ytl fiyatında satılmaktadır. Ülkemizde kimsenin yüzüne bakmayacağı limonun kilosu 2 ytl dir. Kavun ve karpuzun kilosu 500 ykrs, armut ise 2.5 ytl, beyaz ve siyah üzüm 2 ytl dir. Çekirdeksiz beyaz üzümü iri ve güzeldir. Mısır Mango`su 4 libya dinarından satılmaktadır. Ananas, Türkiye ile aynı fiyattadır. 1 libya dinarı 1 ytl ye eşittir, aynı değerdedir.

Kuruyemiş olarak bizim bildiğimiz çeşitler vardır. Fıstıkların içi çoğu boş, Antepfıstığının kalitesinden ve tadından çok uzaktır. Leblebi, yer fıstıği, badem ( hem kuru hem taze) ve tek tür şişman kabak çekirdekleri vardır. ıki tür Kajo vardır. Kilosu 10-12 ytl arasında değişmektedir. Burada bizim bademe benzeyen, ancak çok daha büyük olan `Brezilya Bademi` az yağlı olup, tadı var ile yok arasıdır.


Konfeksiyon ve iç çamaşırı fiyatları marka kalitesine göre değişmekte, Türkiye ile aynı hatta bazı çeşitlerde daha pahalıdır

Tripoli`de Corintha Oteli ve belli başlı birkaç büyük devlet otelinde 35 ytl karşılığında çok zengin bir açık büfe ile öğlen ve akşam yemeklerinizi alabilirsiniz. Balık lokantaları ucuz değildir.

Halk tipi lokantalar ucuzdur. Burada bulunan Türk lokantalarında veya lokal lokantalarda kişi başı 5-6 ytl arasında oldukça dolgun porsiyonlu yemekler ile karın doyurulabilir. Bolca bulunan ufak pizza kafeteryalarında 2 ytl karşılığında leziz 2 parça pizza ve meşrubat ile rahatça karın doyurabilirsiniz. Pastahanelerde bol çeşitli pasta ve kuru pasta bulabilirsiniz. Şekerli kuru pasta türleri zengin olup, tuzlu kuru pasta türü göremezsiniz.

Parfümeride ıtalyan ve Fransız parfümleri ön sırada yer almakta, bize oranla oldukça uygun fiyatlardadır. Şampuan, güneş yağı, makyaj malzemeleri vb benzerleri Türkiye`ye göre ucuzdur.

Bilgisayarlar Türkiye ile aynı fiyattadır. Ancak cep telefonlarının yarı fiyatında ucuz ( ancak mesaj ve diğer yazılımlar için Türkçe gerekmektedir) ve diğer elektronik eşyalarda Türkiye`ye oranla daha ucuz olduğu, buradaki Türkler tarafından söylenmektedir. Ancak ülkemizde kredi kartı kullanımı ve taksit kolaylığını da göz önünde bulundurmakta fayda vardır.

Tanınmış bazı çanta markalarının burada ucuz olduğu görülmektedir.

Libya`yı tanıtacak turistik bir broşür bulmak zordur. Devletin bu konuda hiç bir yayını yoktur. Ancak internet ortamında bazı bilgilere kısa olarak ulaşabilirsiniz. Tripoli şehir haritası ve krokisi, kabaca, sokak detayları olmaksızın, daha yeni basımdan çıkmıştır.

Enteresandır: Tripoli` de sokak isimleri ve kapı numaraları yoktur. Mektuplaşmayı merak ederek sordum. Cevap şu idi : ` Büyük şehirlerde okumuş kesim postrestant ve posta kutusu kullanırlardı. Halk ise ad-soyadı ve oturduğu mahallin adını yazar, postaya verirdi. Postacı o mahalleye gider bu insanı tanıyan var mı diye bir kaç kişiye sorduktan sonra, kesin tanıyan birisi çıkar, mektup sahibine böyle ulaşırdı`. ( Bize yabancı değil. Adı-soyadı, köyün adını yazar gönderirsiniz, mektup sahibine ulaşır.)

Telefon için ‘bilinmeyen numaralar -118’ servisi yoktur. Telefon iletişimi büyük bir oranda, cep telefonu aracılığı yapılmaktadır. Caddelerde ender görülen telefon kabinleri atıl vaziyettedir. Telefon iletişimindeki bu açığı, telefon resmiyle kendini adresleyen özel firmalardan yapabilirsiniz. Size verilen ufak bir kağıt parçasına ‘0090’ sonrası telefon numarasını ekleyerek Türkiye’deki herhangi bir operatör ile görüşebilirsiniz.

Şehir içi ulaşım

`Libo` diye isimlenen, siyah beyaz boyalı Deawoo marka taksi fiyatları bize göre çok ucuzdur. Tripoli` de 2 ile 5 ytl arasında değişen fiyatlarla şehrin her tarafına gidilebilir. Ancak yabancı olduğunuz belli olduğundan mesafeye göre ücret, parmak işareti ile rakamı belirleyip ‘dinar’ denilerek belirlenebilir. Birinci taksi yüksek ücret isterse, ikinci taksi mutlaka kabul edecektir. Unutmayın ki: otel önlerinde bulunan taksiler pahalıdırlar.

Trafik kendine özgün aktığından, emniyet kemerleri mutlaka takılmalıdır. Ha şimdi çarptı, ha şimdi çarpacak korkusu, yol boyuca sizinle beraber olacaktır. Bazı arabaların sağlarından sollarından çarpılmış olduklarını yadırgamamak gerekir. Şartlar böyle; Tripoli`de her an 4 gözünüz var gibi, dikkatli araç kullanmak zorundasınız. Polisten kaza raporu almadan aracınızı tamir ettiremezsiniz ( ya birine çarpıp kaçtıysanız). Güzel bir tedbir.

Duyacağınız bol korna sesleri, ` ‘Bip.bip biraz sağa geç.. Bip bip ben buradan döneceğim, dur ve bana yol ver’ gibi spontane gelişen, bir iletişimdir. Gariptir bu sistem kendi içinde gayet iyi işlemektedir. Bana kargaşa gibi gelen bu sistemde, yaptığı ani bir dönüş veya ani bir duruş yüzünden, kazaya ramak kala birbirine bağıranlara rastlamadım. Örneğin, bir Libyalı işlek bir caddede aniden yolun birazda ortasında durup, karşı dükkandaki birisine bir şeyler söyleyip, sohbet edebilir. Arkadan gelen ise bunu normal karşılar, yavaşlar ve sollayarak yoluna devam edebilir.

Yayalar, bilhassa kadın ve çocuklar, trafikte önceliklidirler. Hızla akan bir yolda bile, bir yaya yolu geçerken, hızları ne olursa olsun, bütün arabalar yavaşlar, durur ve ona yol verir. Belki bunda “kan parası” diye adlandırılan, maktul ailesine ödenen yüksek meblağlardaki paranın da etkisi vardır.

Yabancılara ait plakalar, mavi şerit üzerine verilen numaralar ile belli olur. Türklere ait plaka numarası 17 dir.

Libya`da her türlü marka arabayı görebilirsiniz. Otomobiller bize göre yarıdan da az fiyatınadır. Ancak bir kaç belirli marka dışında servis ve yedek parça garantisi yoktur.

Tripoli`de halk otobüsü veya belediye otobüsü gibi toplu taşıma aracı yoktur. Minibüsler toplu taşımanın ana ögeleridir.

Gözlemlediğim kadarıyla Libya insanı, sakin, kendi halinde, yumuşak, saygılı, ağır başlı ve bilhassa Türklere karşı sevgi dolu olarak gözüküyorlar. Burada 400 yılı aşkın Osmanlı dönemindeki tarihi beraberliğimizin, birçok ortak kültürel ve anlayış beraberliğini de var ettiğini söylüyorlar. Yurtdışında eğitimini bitirmiş bir yerbilimci yaptığımız bir sohbette “Bizim Türklerle birçok örf adet, ananede buluştuğumuz ortak noktalar vardır. Hatta müziğimiz ritim ve makam olarak Türk müziği esasına dayanır. Sokaklarda gördüğünüz açık tenli ve renkli gözlü insanların ataları Türk soyudur.” demiştir.

Libya bir huzur ülkesidir. Kavga eden insanlara rastlayamazsınız. Esnaflar, bizdeki gibi, bağırarak, çağırarak satış yapmazlar. Yabancılara hiç bir şekilde, bizde olduğu gibi sakız gibi yapışılıp ‘illaki benden alışveriş yap’ tarzı yoktur. Halk ve mahalle pazarlarında bile sessizlik içinde alış-veriş yapılmaktadır.

Dükkanlar sabah saat 9.30 ile 10 arası açılır, saat 13 veya 14 de kapanır. Saat 17 gibi tekrar açılır ve gece yarısına kadar açık kalırlar.

Akşam gün batımına doğru nerede bir yeşil alan ve park varsa insanlar oraya dolar, çoluk çocuk çimenlerin üzerine yayılıp, gece yarısına kadar akşam serinliğinin tadını çıkarırlar.

Uykunuzun en derin yerinde, saat kaç olursa olsun, mesela gecenin saat üçü de olabilir, dördü de olabilir, müthiş bir kornalar korosuyla yatağınızdan zıplayabilirsiniz. Belki bir düğün vardır, belki de bir kaç genç müziği sonuna kadar açıp korna çala çala en işlek caddeden geçiyor olabilir. Buna polis dahil herkes göz yumar, anlayışla karşılar.

Tripoli’nin ‘piyasa caddesi’ olan, 1 Eylül Caddesi ve yanındaki paralel caddeler, şık mağazaları ile ufak bir Beyoğlu gibidir. Buradaki Türkler, oldukça hareketli ve mağazalarla dolu Girgareş caddesini, ıstanbul’un Bağdat caddesine benzetmektedirler. Bu cadde, yabancıların oturduğu, etrafı duvarlarla çevrili, özel güvenlik ile korunan, kapıda içeri girişlerin kontrol altında tutulduğu, her türlü spor kompleksleri ve plajı ile, ayrı bir dünya gibi olan, Regata`ya da gider. Regata`daki konutlar oldukça yıpranmış olup, bitişik düzende yapılmış `kooperatif evlerine` benzemektedirler.

Yakışıklı ve iyi giyimli gençler, nargile ile ‘çay nana- naneli çay’ kahve ve kapiçino içip sohbet ederler. Bazıları ise alkolsüz biraları arabalarının üzerine koyarak, sanki ‘kafayı buluyorlarmış’gibi, saatlerce bira içerler. Yaşlısı olsun, genci olsun ellerinde kapiçino dolu kağıt bardakları ile, saatlerce ne konuşurlar hep merak etmişimdir. Bizde sabahları kahveler, günün ilk çayını içmek üzere nasıl doluyorsa burada da, kafeler içeride, dışarıda, kaldırım kenarında kapiçino içen ve sohbet eden insanlarla doluyor.

1983 yılında, perde arkası hala belli olmayan, hangi örgütlerce planlandığı bulanık olan, Pan-Am uçağının ıskoçya üzerinde infilak ederek patlaması Libya`ya mal edilmiş ve ABD`nin baskısı üzerine Libya`ya ambargo uygulanmaya başlamıştır. 25 yıl süren bu ambargo Libya`nın gelişmesini büyük oranda etkilemiştir. Kanımca, bu ambargo olmasaydı Libya bu gün çok daha farklı olurdu. Bu 25 yıllık ambargo, eğitim sisteminde de büyük yaralar açmıştır. Libya pasaportu taşıyan her kişiye terörist gözüyle bakılmıştır. Ülke dışında yüksek eğitim ve doktora yapmak isteyenlere ABD kapılarını kapatmış, Avrupa ülkeleri ise zorluklar çıkarmışlardır. Böylece yüksek eğitimde bir boşluk doğmuştur.

Ambargo etkisi ile, Libya devletinin 10 yıl süre ile ıngilizce eğitiminin yasaklaması, ıngilizce konuşan insan sayısını azaltmıştır. Bu gün bu açık, yoğunlaşan ıngilizce kursları ile kapatılmaya çalışılmaktadır. 60 yaşın üzerindeki Libya`lıların çoğu ıngilizce ve ıtalyanca konuşabilmektedirler.

Libya kadınını rahatsız etmek, kadının şikayeti üzerine, kanunen 6 ay hapis cezasıyla başlıyor. Bu yüzden Libyali kadınlar çok rahatlar. Erkekler onlardan gözlerini kaçırırken, bazı çapkın hanımlar, rahatça erkeklere bakabiliyorlar.

Bundan altı yıl öncesine kadar sokaklarda pek kadın görülmezmiş. Hele çay bahçesi, kafe ve lokanta gibi yerlerde asla. Ancak şimdi sokaklar, kafeler ve lokantalar kadınlarla dolu. Otomobil kullanan kadın sayısı az değil ( hele o kendine özgü karmaşık trafikte nasıl araba kullanıyorlar, bravo doğrusu).

Bir Libyalı tarafından evine davet edilirseniz, geleneklerine göre, evin hanımını ve kızlarını ortalıkta göremezsiniz. Onlar sizlere gözükmeden, ikramlarını tepsi içinde evin erkeğine verirler, o da gelip ortaya koyar.

Düğünlerde erkekler ayrı, kadınlar ayrı eğlenirler. Yakın bir zaman içinde çıkan bir yasa ile, eskiden geçerli olan 4 kadın ile evlenebilme anlayışı artık yasaklanmıştır. Libyalı erkekler artık, ne yazık ki, sadece 1 kadın ile yetinmek zorundalar.

Diğer bir kaldırılan yasa ise `kırbaç` cezası. Onun yerini para cezası almış.

Camiler bizdeki gibi ayak kokmuyor. Tertemiz. Bunda, sıcak iklimin getirdiği bir alışkanlıkla insanların çorap giymemesi ve sandalet kullandıkları içindir sanıyorum. Zaman zaman dev klimalardan koku dahi veriliyor. Ezan sesleri rahatsız edici değil. Bilhassa sabah ezanı, çok alçak sesle ve hızlıca okunuyor.

Sokaklarda kedi ve köpek çok nadir görülmektedir.

Devlet ile işiniz varsa: ‘Burada her şey mümkündür ama ayni zamanda hiçbir şey de mümkün değildir.’

Yabancıları üzen, Libya`dan çok zor vize alınması veya hiç alınmamasıdır. Bunun sebebi şudur: Libya`da kendi içinde bir huzur ve barış vardır. Kuzey Afrika ülkeleri ve komşuları arasında en huzurlu ülke Libya`dır. Bir taraftan terörist devlet Sam Amca’nın varlığı ve girdiği her ülkede demokrasi ve insan hakları maskesi ile o ülkeyi karıştıran, turuncu devrimler (!) yaratan Soros kuruluşları, sahte insan hakları, demokrasi havarisi batılı örgütler, diğer yandan El-Kaide, Taliban, Müslüman Kardeşler gibi silahlı eylemcilerin ülke içine sızmalarını önlemek için, Libya hükümeti bu konuda ince eleyip sık dokumakta, ülkeye girecek her yabancıyı dikkatlice incelemektedirler. Eh bu konuda pek de haksız sayılmazlar.

Seker ve Kurban bayramları dışında milli bayramlar şöyledir:
18 Mart; ıngiliz askeri üslerinin kapatılması ve ülkeden kovulmaları,
11 Haziran; Amerikan üslerinin kapatılması ve ülkeden kovulmaları,
23 Temmuz; Mısır Halk Devrimi,
1 Eylül; Libya Halk Devrimi,
7 Ekim; ıtalyan Faşist Yönetiminin ülkeden geri çekilmesi.

Lafın kısası: Libya hiç de anlatıldığı gibi `öcü` ve sıkıntılı bir ülke değildir.

Libya`ya hoş geldiniz.


30.Temmuz.2007
Tripoli, El- Kebir Otel, Oda No: 948 Saat: Yazı bittiğinde 06.10
Yeniden gözden geçirme: 4.8.2007
Gönderen halit edip özcan zaman: 12:34
 
canım benim sen beni yanlış anladın.kusura bakma böyle kötü bir izlenim vermek istemezdim.elbette bundan önce yazdıklarımı okumuşsa arkadaş burayla ilgili çok güzel şeyler yazmıştım.hatta ne kadar çabuk alışmışsın falan demiştiniz.dün kötü tarafıma denk geldi öle yazdım.burdaki insanların iyisi de var kötüsü de allah kimseyi kötülerle karşılaştırmasın.benim anlatmak istediğim bu ülkeyi toz pembe gösterip sonra hüsrana uğratmamaktı.ben sadece tedbirli olup yanında tanıdığı birinin olması daha iyi olur dedim sonra kendi üzülmesin.tabiki yaşamak için sevmek gerekir.ama gerçekleri de gizleyerek yaşayamazsın dimi canım.burası türkiye'den çok farklı.orası gibi düşünürseniz yanılırsınız.insanları olduğu gibi kabul eden biriyimdir ben.kimseyi eleştirmem.bunu neden böyle yaptı diye sorgulamam.herkesin kendi yaşam amacı ve kendi doğruları vardır.buna oldukça saygı gösteririm.hangi ülkeden olursa olsun kimseye öcü gözüyle de bakmam.öle olsaydı zaten türkiye'den çıkmazdım.ben sadece burda yaşadıklarımın kötü olan kısmını anlattım dün.iyilerde var mesela play station çok ucuz burda aşkımla aldık evde kurduk dün oynuyoruz.dükkandaki çocuk bize 2 oyun hediye etti.türk lokantasına gittik yemek yemekler valla türkiye'ye göre ehh işte.kötü reklam yapmayayım ama suk el maharide yediğim döner daha güzeldi.dün hatta orda mı yeseydik diye epey hayıflandım.orda satılan döner benim üniversitedeyken kampüste yediğim dönerle aynı tat:)) işte bunlarda güzel yanları.ben sadece kötüyü yazmıyorum ki arkadaşım.beni sakın yanlış anlamayın.kendimi bu konuda da savunmuyorum.söylediklerimin arkasındayım hep de olcam.bunun için bana libyanın tarihçesini de getirsen değişmez.ben okuduğumu değil gördüğümü bildiğimi doğruyu söylerim.çok okuyan mı bilir çok gezen mi dersen kesinlikle herkes gezip gören der:)))optum canlarım.gününüz kolay ve iyi geçsin.bu arada iyileştim sayılır.iyi dileklerin için çok saol.
 
Teşekkürler Pınarcım,
Çok güzel ve doğal anlatmış Libya'yı yazan kişi.Ben orda çalışan insanlardan da aşağı yukarı aynı şeyleri duydum,kısa kollu giyilebilirmiş ama insanlar bayağı bir bakarmış vs. .Yani türkiye kadar rahat değil ama bunca insan yaşadığına göre de çokta çekilmez bir yer değil galiba.Hem insanoğlu nereye gitse oranın şartlarına bir şekilde alışıyor nasılsa.
Benim derdim şehirde yaşamdan çok biliyorsunuz bakıcı.
Şanssızlığım oraya gidince bakıcı için çok zamanımın olmayacak olması,bir de karpuz değil ki gidip manavdan alasın,nerden bulunur edilir hiçbir fikrim yok.Ben şu an Dubaideyim ve burda bir sürü filipinli sri lankalı bakıcı var,bu işi yapan ajanslarda var,onlardan da tecrübeli bakıcı bulunabiliyor.
Zaten tripolide bakıcı ilk 2-3 ay annemin gözetiminde olacak,birlikte bakacaklar.Ben şimdi nerden,nasıl bulunur aşamasındayım,bulunamıyorsa da türkiyeden birilerini nasıl bulurum diye bakıyorum.
 
sana tek yardımcı olcak kişi var o da libyana o da bu aralar yok ortada.en iyi o bilir nasıl bakıcı bulunacağını.sen onun özeline bir yaz istersen belki sana bir cevap yazar.ben play station oynamaya gidiyorum.herkese iyi günler.çok optum.kendinize iyi bakın...
 
hayırlı cumalar kızlar yüreğinizdeki tüm dilekler hayırlısıyla gerçek olur inşallah..duayla..
 
Merhaba kızlar nasılsınız..uzun zamandır aktıf olmamıssınız nazar mı değdıler sıze?bu arada libyada salgın başlamış veba..ınsallah salgın olmadan atlatılır...
 
hanunam merhaba bende dun duydum once bır panık oldm anlatamam sonra dua ettım bıraz rahatladm.aksamda esımle konustum mısıra yakın bır bolgedeymıs tobruk cıvarı ve su anda dsö tarafından karantinaya alınmış.bir sorun yok merak etme dedi eşim ama rabbim oradaki herkesi korusun..allaha emanetler..
 
Merhabalar..
Salgın haberinin büyük kısmının şişirme ve asılsız olduğunu öğrendik.
Libyanın çıkışı ,aldığı projeleri,hareketlenme ve gelişimini önlemek önüne taş koymak amacı ile tertiplenen yanlı haberler olabiliyor ,takdir edersiniz ki bu dünyanın her yerinde var..
Veba denen illet hastalıktan ne yazık ki her sene dünyanın her köşesinde insanlarımız tehlikeye düşüp kimi zaman mamafih hayatını kaybediyor..
Özellikle Libyanın vurgulanmasının altından birtakım niyetler olabilir..Aslın Allah bilir tabi.
iyi günler
 
libyanam haklısn bacm olabiliyor öyle ama hiç aklıma bile gelmedi benm bir anda teleşa kapıldm çok üzüldüm.çok çirkin bir rekabet anlayışı ancak günümüz dünyasında genellikle böyle.herkes birbirinin sırtına çıkarak yükselmeye çalışıyor arzu ettiği yükseğe ne yazıkki...seninle ve eşimle konuşunca rahatladm ama allah razı olsn bacım..
 
Güzellerimmm, merhaba.. Allah'ım sizleri her türlü kötülükten korusun... Hepiniz iyisiniz çok şükür, özledim sizleri. Bakıyorum ki sizler de fazla giremiyorsunuz topiğe. Allah kolaylıklar versin can canlarım. Öpüyorum hepinizi...
 
sen gidince eksik kaldık incim ama haırlısıyla dön tripoliye bak boş kalıyormu bu topik..öpüyorum allaha emanet ol...
 
ınci merhabalar arkadaşım -şahsen buraya sürekli yazmamayı tercih ediyorum artık- gerek duyduğum zaman ve yanlız sorulara cevap vermek için yazma kararı aldım özel bir sebebi yok maksat topik amacını aşmasın merak edip Libya hakkında bilgi almak isteyen arkadaşlar özel muhabbetlerimizi görmek zorunda değil haksız mıyım:)
Site kurallarına da aykırı bu zaten..Umarım herşey yolundadır sana söyleceklerim var inşallah..
Sevgiler
 
Merhabalar Libyana Hanım,
Ben önceki sayfalarda birşey sormuştum ama arkadaşlarım tripolide yaşamadıkları için cevap verememişlerdi.Bir de size sorayım orda yaşayan biri olarak.
Ben ve eşim ağustos gibi Tripoliye geleceğiz çalışmak için ve benim 22 aylık bir oğlum var.Orda çevrenizde çalışan türk bayanlar ne yapıyor,bakıcı bulunabiliyor mu?Bulsam bile elbette geçiş sürecinde ailemden birileri bebeğimle olacak ama bulabilir miyim veya nasıl birileri olur diye çok endişeliyim,bulunamıyorsa belki de Türkiyeden bir bakıcı getirtmeye çalışacağım ama bu da çok zor olacak tabi.Beni bilgilendirirseniz çok sevinirim.
Hoşçakalın.
 
turkbayragi
Merhabalar daisy.
Nasılsınız?
Evet biz de Tripoli de yaşıyoruz şuan,1 buçuk yaşında kızımız var sizin bebeğinizi de Allah bağışlasın
Burada çalışan arkadaşlarım var lakin çocuklu olup çalışan bayanlarımız neredeyse yok yahut denk gelmedim diyeyim bir iki tane var onların da anneleri yanlarında..
Bir arkadaşımın arka arkaya bebekleri oldu bakıcı buldular uzun süre aradıktan sonra,yanlış hatırlamıyorsam Tunuslu idi bayan..O da günün birinde çıkıp gitti öylece..Libyalılar bakıcılık yapmıyor burada bayanlar bu tür işlerde çalışmıyor çünkü ihtiyaçları yok-
Size güzel ve içinizi ferahlatıcı haberler vermek isterdim ben tekrar sorayım sizin için haber veririm inşallah..
Yanlız haddim değil ama naçizane tavsiyem bebeğiniz henüz küçük ve derdini anlatamaz durumda olduğundan bakıcılara hele kim dilimizi anlamayan arkadaşlara emanet etmeyin derim..Onun ruhi ve psikolojik doyumu için bu çok önemli taktir edersiniz ki en hassas dönemlerinde..Siz de bunu diliyorsunuz en azından bir anne olarak hissediyorsunuz
Ya dediğiniz gibi Türkiyeden bir arkadaş getireceksiniz ki o da çok zor olur Libya nın işleri bu konuda çok katı,bir sürü prosedür var yahut anneniz gelecek o da sizinle ne kadar kalabilir bilemiyorum.
Birşeylerden feragat etmeniz gerekecek neticede Rabbim cc en hayırlı kararı vermenizi nasip etsin
Tevekkül bizden taktir Allahtan belki kısmetiniz açık olur da çok tatlı ilgili bilgili kültürlü bir bayan buluruz -düşük ihtimal olsa da ..
dediğim gibi ben dönerim eğer bir gelişme olursa.
Merak edip sormak istedikleriniz olursa seve seve cevap vermeye çalışırım..
Sevgilerimle..turkbayragi
 
Teşekkür ederim Libyana hanım,
Biz iyiyiz,dilerim siz de iyisinizdir.Oğlumu bırakmayı elbette bende çok istemiyorum ama bir birey olarakta artık iş hayatına dönmem gerektiğini düşünüyorum.Ben zaten doğumdan sonra işimi bıraktım,1 yaşına kadar bebeğime ben bakacağım dedim ve bu 1 yıl nerdeyse 2 yıl oluyor ve bu arayı daha fazla uzatırsam daha sonra işe dönme şansım olmayabilir.Gerek gelecekte oğlum için gerekse kendim için en iyisinin çalışmam olduğunu düşünüyorum.Ama bunun için mutlaka iyi bir bakıcı bulmam lazım,türkiyede olsam daha kolay olurdu ama şanssızlık işte libyada olacağız.Biz şu an Dubaide yaşıyoruz ve burda bakıcı bulmak o kadar kolay ki,sırf bu işi yapan pek çok firma var,sri lankalı ve filipinli bir sürü kadın bakıcılık yapıyor. Keşke Libyada da böyle olsaydı.
Dilerim herşey yolunda gider,hakkımızda hayırlısı neyse o olsun diyelim napalım.Ama siz yine de çevrenizden araştırırsanız çok sevinirim.
Hoşçakalın.
 
 

ıyi dilekleriniz için teşekkür ederim gülüm,bizler de iyiyiz çok şükür.
Çok iyi anlıyorum sizi bu ayrımı ve çıkmazı ben de yaşadım.Neticede sizi en çok ne mutlu edecekse ona karar verirsiniz inşallah,Allah daima yüreğinizde ve yardımcınız olsun.
Çalışmak,üretmek,tazelenmek,başarabilmek bilhassa biz kadınlar için fevkalede güzel bir meziyet,gerek iş hayatı gerek sosyal hayatta kendini yenileyen,üzerindeki ataleti atan ve sürekli gelişim,değişim içersinde olan hemcinslerimi daima taktir etmişimdir keza kendimin de dusturu buduryerimseniben
Bence şansızlık diye nitelendirmeyelim buraya gelişinizi inşallah herşey yolunda gider-insan güzelliklerini aslında kendi oluşturur kendi zemin hazırlar..
Dubai yi biliyorum evet,Aşkabat ta yaşarken hakkında birçok bilgi topladım.
Orada bakıcı hususunda sıkıntı olmadığı su götürmez bir gerçek,bu açıdan güzel.
Umuyorum ve diliyorum burada da gönlünüzce olur herşey..
Burada 20 senedir yaşayan bir ablamız var- ona telefon açtım şuanda uluslara.s.arası bir fuarda çevirmenlik yapıyormuş kızı ile görüştüm,yarın ya da sonraki gün tekrar arayacağım..

Görüşmek dileği ile..
 
Yağmur yüklü bulutlar gibi gelen, eteğindeki hayır cevherlerini üzerimize saçan,Yağmurun toprağa hayat verdiği gibi dualarında hayat bulacağı bu gecede dua bahçesinde yeşeren fidan olmak dileğiyle kandiliniz mübarek olsun.
 
iyi geceler arkadaşlar,yakın bir zamanda eşim Libya Bingazi ye,oradanda tobruk a geçecek.Tobruk'a ben ve 11 aylık kızımda gideceğiz.Bahsettiğim şehirler hakkında bilgisi olan veya orada yaşayan arkadaşlar varmı bana fikir verebilecek?
Birde,hastane olarak çok zayıf olduğunu duyuyorum Libya nın.Malum çocuk olunca bu beni tedirgin ediyor.
Bilgisi olan arkadaşlardan haber bekliyorum,şimdiden teşekkür ederim...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…