- 26 Şubat 2015
- 2.045
- 4.661
- 333
- Konu Sahibi little bird
-
- #61
Mesela markete gidiyoruz tv görüyoruz he alalım atıyorum kitchen aidin her şeyini aldım ama türkiyedeyken tefal almıştım kitchenaid pahalı gelmişti şimdi hiç bir şey pahalı gelmiyor normal fiyat gibi geliyor alabiliyorum yemek olayına zaten girmiyorum o kısım daha kolay Türkiyedeyken bazı markalar aşırı pahalı gelirdi aman almim derdim ama burada öyle bir derdim yok her şeyin fiyatı normal ,alınabilir ama şöyle bir şey var benim bulunduğum ülkede eyalete göre vergilendirmeler değişiyor o kısmı hoş değilAlım gücü olarak ne yönden mesela biraz da olumlu yönlerine odaklanayım bari
değil.Tabiki Türkiye de yaşardım en güzeli euro kazanıp Türkiye’de harcamak, ekonomi iyiyse Türkiye cennet gibi.
Iyi de gece yarisini birak londrada saat 10dan sonra kendim geriliyorum ben sokakta, gece yarisi kadinin yalniz rahat rahat gezebilecegi yer neresi?değil.
senelerdir remote çalışıyorum euro/dolar kazanıyorum
euro/dolar kurunun bile yetişemediği kadar pahalandı bu ülke.
ayrıca ben bir kadın olarak kendi başıma geceyarısından sonra canım sıkıldı yürüyüş ypayım desem yürüyemem. yoldan taksi çeviremem. ya biri bıraksın ya daha erken döneyim...gibi şeyleri düşünmek zorundayım. ya da her yere aracımla gidecem (ki sevmiyorum bunu) ülkede 81 şehirden belki 75 tanesi bekar, belli yaş üstü, "rahat" diye nitelendirilen kadına uygun değil. tuhaf tuhat muameleler görüyorsunuz...
teknik/akademik bir alandayım, bir eğitime katılmak için bin tane ayarlama yapmam gerekiyor. avrupada yaşıyo olsam her ay başka kongre konferans etkinlik olur...
çocuğum olsa ya fanusta büyütmek 3 yaşından itibaren özel okullara vermek zorundaym -ki en azından benim bedavaya, devletten aldığım kadar eğitim alsın- ya da oturup kendim eğitim vermek zorundayım.
benim eğitim/çalışma hayatımın ilk yılları avrupada geçti
hala avrupa/abd şirketlerine çalışıyorum
ama şu anda neden türkiyedeyim, burada ortamım güzel, çocuğum yok. eskisi gibi minilerle geceyarılarına kadar dışarılarda değilim. sabah uyanıp denize girebilmeyi daha çok seviyorum...(bugün sabah 7 30 kalkıp denize girdim mesela). ailem burada. burada kalan ve birşeyler yapan birilerinin de olması lazım. alanımda yetişmiş insan yok. inadım biraz da....
bir de ben arada gidip geliyorum...yaşamak için gider miyim bilmiyorum ama arada gidip gelip takipte kalmak lazım.
Kendi çöplüğümüzde mülteciler bizlerden daha fazla olanaklara sahip. Kraliçe olduğunuza emin misiniz?İstemezdim. İstemiyorum da.. başka bir ülkede mülteci gibi 2. Sınıf ( her ülkede aşırı milliyetçi aşırı dindar kesim var) yaşamaktansa kendi çöplüğümün kraliçesi olurum kafasındayım.
Bence siz yaşadığınız yerden bunalmışsınız. Ben de sosyal kelebek değilim ama görünmez olup kimseyi görmek istememek biraz asosyalliğe kaçmıyor mu ? Evet insanlar çok garipleşti, dostluk neredeyse yok gibi ama yine de insanlarla bir miktar iç içe olmak daha iyi hissettiriyor beni.Ben isterdim. Sevmiyorum konu komşu akraba şu bu neyse… Herkesle uzaktan mesafeli bir ilişkim olsun istiyorum. Sevdiğim arkadaşlarım var, kırk yılda bir dışarda görüşmeye üşeniyorum. Kendi halimde daha mutluyum.
Görünmez olduğum, insanların birbirinin ne yaptığıyla ilgilenmediği modern bir yerde yaşamak isterdim.
Şu an eşim rahatsız, evin hem içeri hem dışarı tüm yükü üzerimde. Kafam da çok dolu, bir şeyi alırsam diğerini unutuyorum. Günde iki kere markete gittiğim oluyor. Çocukları ayrı ayrı okullarına, kurslarına bırakıyorum. Geri alıyorum. Markete gidiyorum, işe gidiyorum. Şu an meraklı komşularımın günde kaç kere dışarı çıktığımı saydıklarına adım gibi eminim. Böyle bir yerde yaşamak istemezdim.
değil.
senelerdir remote çalışıyorum euro/dolar kazanıyorum
euro/dolar kurunun bile yetişemediği kadar pahalandı bu ülke.
ayrıca ben bir kadın olarak kendi başıma geceyarısından sonra canım sıkıldı yürüyüş ypayım desem yürüyemem. yoldan taksi çeviremem. ya biri bıraksın ya daha erken döneyim...gibi şeyleri düşünmek zorundayım. ya da her yere aracımla gidecem (ki sevmiyorum bunu) ülkede 81 şehirden belki 75 tanesi bekar, belli yaş üstü, "rahat" diye nitelendirilen kadına uygun değil. tuhaf tuhat muameleler görüyorsunuz...
teknik/akademik bir alandayım, bir eğitime katılmak için bin tane ayarlama yapmam gerekiyor. avrupada yaşıyo olsam her ay başka kongre konferans etkinlik olur...
çocuğum olsa ya fanusta büyütmek 3 yaşından itibaren özel okullara vermek zorundaym -ki en azından benim bedavaya, devletten aldığım kadar eğitim alsın- ya da oturup kendim eğitim vermek zorundayım.
benim eğitim/çalışma hayatımın ilk yılları avrupada geçti
hala avrupa/abd şirketlerine çalışıyorum
ama şu anda neden türkiyedeyim, burada ortamım güzel, çocuğum yok. eskisi gibi minilerle geceyarılarına kadar dışarılarda değilim. sabah uyanıp denize girebilmeyi daha çok seviyorum...(bugün sabah 7 30 kalkıp denize girdim mesela). ailem burada. burada kalan ve birşeyler yapan birilerinin de olması lazım. alanımda yetişmiş insan yok. inadım biraz da....
bir de ben arada gidip geliyorum...yaşamak için gider miyim bilmiyorum ama arada gidip gelip takipte kalmak lazım.
Öyle bir hayatımız vardı, siteden sahile yürüyerek 5 dk iniyorduk, çocuklar kolejde vsMaddi durumu kötü olan heryer öyle değil mi? Misal ben Bakırköy de gece 3 lere kadar geziyordum biri bile kaldırıp başını bakmıyordu ama şirinevler Bağcılar da sabah bile yürürsen bakarlar
Türkiye’de maddi durumu iyi yerde oturacaksın siteden arabayla cıkıp geleceksin çocuğunu da koleje vereceksin on numara hayat ayrıca Avrupa gibi sürekli hava kapalı da değil senede en az 2 sahile gidiceksin bence Türkiye parası olana baya baya cennet
Ne zaman döndün Milana ? Ben hala ordasın sanıyordumYurtdisinda yaşadım, farklı ülkelerde farklı zamanlarda maalesef pandemi nedeniyle ülkeye dönmek zorunda kaldık
Hiçbir zaman gidiş sebebim para olmadı, turkiyede gayet iyi kazaniyordum , elimde olsa imkanım olsa yine giderim ve asla dönmem
Ben insanların birbirine saygili olduğu, medeni , temiz, demokratik bir ülkede yaşamayı seviyorum
Mesela sabah evden çıktığımda gunaydin diyen insanlar görmek günümü güzelleştiriyor, markete girdiğimde sakince sırasını bekleyen insanlarla olmak benim için büyük rahatlık çünkü Türkiye de sürekli tetikte yaşıyorsun önüne biri mi geçecek, siradayken çarpıp elindekileri mi düşürecek vs vs
İş hayatında somurulmememk , hakkımın verilmesi , insanca calisma saatleri , personeline saygı duyan yöneticiler vs vs
Gece özgürce sokaklarda dolaşmak, kimsenin tacizine uğramamak, kimsenin kıyafetine laf etmemesi vs vs
Yani bu hayattan beklentiyle ilgili bence , benim istediğim hayat böyle bir hayat ve bunu da avrupada buldum , sizin hayattan beklentiniz ne ? En önemlisi bunun cevabı
Bir de ben hiç yabancılık çekmedim, yaşadığım ülkelerde benim yabancı olduğumu anlamazdım bile insanlar , adaptasyon sorunum hiç olmadı
Ama benim öyle aile , akraba, komşu vs düşkünlüğüm de yoktur o yüzden kendimi hiç yanliz hissetmedim , zaten kolay çevre yapan bir insanim , herhangi bir ülkeye gidiyim üçüncü gün bir ton arkadaş edinmiş olurum o yüzden sordugunuz sorunun cevabı herkesin karakteri ve beklentisiyle ilgilidir , siz nasıl bir insansınız, beklentileriniz nedir , bunların cevabına göre kendinize bir yol cizin
Yeterince zenginseniz Türkiye gerçek bir cennet. İstediğiniz kiyafeti giydiğinizde size sapik sapik bakmayan erkekler cikciklamayan kezbanlar ne bakıyorsun davasına eşinize çocuğunuza salça olmayacak görgülü insanların mevcut olduğu semtler var. Oralarda zaten Avrupa'daki huzuru yakalayabilirsiniz.Merhabalar,
Eğer yurtdışında kazandığınız miktarı aynı şekilde burda da dolar cinsinden kazanacak olsaydınız yine de yurtdışına gitmek ister miydiniz ve nedenini açıklar mısınız?
Bu aralar bu konuyu kendime çok dert edindim çünkü yurtdışının tonla artısı olduğu kadar yalnızlık, izolasyon, ait olmama gibi negatif yönleri de bana göre çok ve bu sitedeki kadınların görüşlerini beğendiğim için size sormak istedim. Yurtdışının eksileri artıları nedir size göre? Bu aralar dil kursuna gitmeyi planlıyoum ama hala tamamen motive olamadım.
Başlıkta maddi sıkıntılar olmasa dedim ama süper rahat değilim veya dolar kazanmıyorum,sadece evli değilim çocuğum yok vs çok bir harcamam olmuyor. Arabam vs de var ve belki işimde kendimi geliştirsem daha da toparlayabilirim.
siz hangi ülkedesiniz şu an?Euro kazaniyoruz, kocamla iki ayimizi yazligmizda gecirdik, restoranda iki kisilik yemek bile Euroya cevirince Cok ucuz geliyor, Euro kazanip TR de harcamanin Tek artisi budur.
Ancak sokak hayvanlarinin Hali içimizi parçaladı örneğin. Çöplükte yemek arayan düzinelerce kediler , insanlardan sevgi dilenen köpekler.
Ağaçların teker teker kesilmiş olması, sahile inerken altında gölgesinde dinlenecek agac olmaması . Insan nefes alamıyor gerçekten.
Sonra marketlerde ürünlerin fiyatlarının çılgınca artmış ama kalitelerinin düşmüş olması. Ikı sene önce tadına bayıldıgımız domatesin bile tadını çalmişlar , kısacası ben anladım ki ağzımızın tadını da çalmışlar aradan geçen zamanda.
Karamsar bir tablo çizmek istemiyorum ama ben gitme kararımdan hiç pişman değilim . Sadece kardeşim ve yeğenlerim için üzülüyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?