- 31 Mart 2008
- 8.769
- 1.121
- 373
mesajınız çok etkileyici teşekkür ederim . önceden de böyle sinirliydim ama eşimle nişanlandıktan sonra çok kalmamıştı bütün yoğunluğumu ona verdiğim için kolay kolay sinirlenmiyordum . eşimle biz tartışmazdık hiç nişanlıyken 9 ay boyunca bi kere bile tabi ailesi araya girmedikçe .
evlendikten sonra herkeste olur sıkıntılar olmaya başladı eşimin bu sıkıntılar karşısındaki tutumu beni çileden çıkarıyor ve o konular her açıldığında kendime hakim olamıyorum elimde olmadan sesim yükseliyor . evet ortamı terk ediyorum ama tartışıp küame derecesine geldikten sonra .
ben bunu şöle yorumluyorum eşime derdimi anlatamadığım için olabilir bu . neden diyeceksiniz ? bazı konularda eşimin benim dediğim gibi davranmasını istiyorum o da bunu ısrarla yamıyor sen böle devam edersen zor yaparım diyor . o zaman daha da alevleniyorum patlıyorum . sesimi yükseltmeyi bir savunma mekanizması olarak kullanıyorum . belki de öyle yaparak eşimin beni dinlemesini sağlamak istiyorum ters teptiğini biliyorum ama kendime de hakim olamıyorum
umarım kendimi anlatabilmişimdir
Anladım canım . karşı tarafa kendini anlatamıyorsun , sesini duyuramıyorsun . bundan dolayı da bağırarak dikkat çekip seni dinlemelerini istiyorsun . Aslında bu da sağlıksız iletişimden geliyor . Evet senin bağırarak kendini dinletme çaban hoş değil , ama eşininde senin söylediklerine kulak vermemesi seni dinlememesi hoş değil . Mesela bu durum en çok ergenliğe yeni girmiş çocuklarda olurmuş . Ben pedagogların yazılarını okurum , Pedagogların dediği ; " Çocuklarınız çok küçükte olsa, söyledikleri çok alakasız şeyler de olsa mutlaka onları dinleyin . Onun bir birey olduğunu , söylediklerini önemsediğinizi hissettirin . Aksi durumda çocuk ilerleyen dönemlerde hırçın , asabi , kendini ifade etmek dinletebilmek için , bağırarak konuşmaya çalışan bir bireye dönüşeğini " vurguluyorlar . Kesinlikle katılıyorum .
Eşinizin sizi dinlememesi de sizi bağırarak konuşmaya itmiş gibi . Çünkü kendinizi ancak bağırarak dinletebildiğinize inanıyorsunuz . Aslında bu sadece sizin sorununuz değil eşinizinde sorunu . Bunu beraber aşmanız gerekiyor . Ancak bazı insanların huyları hiç değişmez canım . Yani onu öyle kabul etmek zorunda kalabileceğin durumlar olabilir . İşte o zaman diretmek yerine nefes egzersizleri çok faydalı oluyor . Biz insanlar da tartışma esnasında ; bu lafı da söyleyeyim bunu da söyleyeyim diye bir inatlaşma vardır :) Söylediğimizde rahatlayacağımıza , karşı tarafı yendiğimize inanırız :) Ama durumun böyle olmadığını aradan birkaç saat geçtikten sonra anlarız :) İşte tam da böyle zamanlarda nefes egzersizleri çok faydalı oluyor . Tartışma esnasında odayı en azından 5 dakikalığına terketip başka odada nefes egzersizleri yap . Ondan sonra odaya geri dön . Tartışmaya kaldığınız yerden devam edin . Tartışmaya vermiş olduğunuz 5 dakikalık ara , sizi daha sakinleşmiş , yumuşak yapmış olacak . Böylelikle aranızda daha da sağlıklı bir iletişim kurmuş olacaksınız .
bilmiyorum ki inşallah dediğiniz işe yarar . eşimde sıkıntı yok o sakin konuşurken ben istemediğim bişi olduğunda sesimi yükseltmeye başlıyorum o da doğal olarak kızıyor ben sesimi yükseltiyor muyum diye bi de şu kahrolası gurur var o öyle dedikçe ben daha da inat edip devam ediyorum alçaltmıyorum bile sesimi sırf öyle dedi diye
Benim de çabuk parlayan ve hatta çabuk sakinleşemeyen bir yapım var..dı..
Ta ki evliliğimizin ilk yılında;bir pazar sabahı eşimden ''haftanın tek günü birlikteyiz ve senin için kahvaltı hazırlıyorum ama yine de seni öfkeli uyanmana,ters davranmana
engel olamıyorum... ne yapmalıyım söyle bana..'' diye endişeli konuşması ve ''evliliğimiz boyunca her pazarımız böyle mi olacak'' demesi kendime getirdi..
Ben o ana kadar,markette arabaların birbirine çarpasına bile kuduran,
sokakta yürürken,sırf kalabalığın arasından geçmeye çalışırken veya önümde aheste yürüyen birisi tempomu düşürüyor diye öfkelenen...
yani anlayacağınız ota b..ka deliren bir karakterdim..
Eşim aklımı başıma getirdi..
Onun o sakinliğini,anlayışlı hallerini görüp de kendime bakınca kendimden nefret ettim hatta tiksindim..
Kendi kendime dedim ki; eğer sakinleşmeyi öğrenmezsen bu adamı canavara çevireceksin senden beter olacak :44:
Ve öyle başladı..
Hiç bir yardım almadım,ne psikolok ne psikiyatr ne ilaçlar ne bişey...
İnsan önce kendini biliyorsa herşey mümkün..
Şu an elbette daha olgun olduğum ve bunca yıldır öfkelendiğimde hep mantıklı düşünmeye çalışıp,kendimi telkin ettiğim için çok çok daha sakin bir insana dönüştüm...
Hoşgörüyü de öğrendim...
Genel olarak hala hızlı parlayan bir yapım var,bunu değiştiremem ama tepkileri kontrol etmek elimizde..
Ağzımdan çıkanı kulağım duyuyor hep,çıkarmadan defalarca düşünüyorum sonrasını en öfkeli anımda bile...
Eğer sinirsel durumunuz bir hastalık sebebi değil de sadece karakterinizden kaynaklanıyorsa önüne geçebilirsiniz..
Ama annemde de vardı demişsiniz,bu tip hastalıklar genetik de olabiliyor sanırım..bu durumda bu sorunu tek başınıza çözemeyebilirsiniz belki..
Daha geç olmadan,çevrenizdeki insanları kaybetmeden,bir yerlerden başlamanız gerekiyor..
Canım ben bir önceki mesajda eşinin senin söylediklerine hiç kulak vermediğini , seni duymadığını anladım . Bundan dolayı böyle asabisin diye düşündüm . O zaman dediğin gibi eşinle ilgili bir sorun değil bu , sen genel olarak asabi bir yapıya sahipsin . Önce bir dene bakalım nefes egzersizlerini eğer işe yaramazsa psikologdan mutlaka yardım al . Bir de bu asabiyetini bence gurura bağlama . Hani sen tartışma esnasında bağırarak konuşarak ya da bir laf daha söyleyip onu alt ettiğini düşünebilirsin , ama aslında durum böyle değildir . Bu sadece o anlık sana zevk verir . Aradan biraz zaman geçince davranışın seni rahatsız edecektir . Bunu başkaları için değil , kendini düşünerek bağırmanın sana bir faydası olmadığını kendine empoze et.
öncelikle teşekkür ederim . yok işte ben de uyandığımda sinirli olurum bunu söylüyorum ona bende sinirli uyanıyorum bende mi böyle bağırayım çağırayım diyor . ama hiçbir zaman benimle böyle bir konuşma yapmadı her konuda konuşur tartışırız ama bu konuda olmadı . hep bana yapacaksın edeceksin böyle olmaz ona bakarsan bende sinirliyim der. oysa ben kendi ağzımla derim bana yardımcı ol diye tamam der ama ben sinirden bağırınca ben suçlu olurum . önceden sinirlendiğimde falan anlayış gösterirdi gelir konuşur sinirlendiğim konuda gönlümü alırdı ama artık o da kalmadı bu konu da hiç desteğini görmedim . ben erkek olduğum halde bağırmıyorum sen bağırıyorsun konu komşu duysa ne der sen bağırınca ben utanıyorum erkek halimle ben susuyorum ben susmazsam sen devam ediyorsun der bana
Siz,benim gelmekten korktuğum noktaya gelmişsiniz ve eşiniz sizin değişebileceğinizi düşünmediği için böyle konuşmamış olabilir..
Ama şu da var ki belirttiğim gibi,benim eşim gerçekten çok sakin bir karakterdir,şimdi onu çok çok iyi tandığım için benimle bu şekilde konuşmasının tamamen
endişe ve dehşet duygusu yaptırmış diyebiliyorum..
Bu noktadan sonra siz ne yaparsanız yapın,ne gönlünüzü alacak..ne de kendizi yerden yere atsanız sizin için endişe duyacaktır..
Çünkü sizi çözümsüz ve tavırlarınızı kronik buluyor..
Ne zaman onu şaşırtacaksınız,sizden beklediği tepkileri veya duymaya alıştığı ağır sözleri duymayacak,işte o zaman dinlemeye başlayacak..
o zaman olmaya başlayacak herşey..
Ben buyum beni böyle kabul etsin diye birşey yok..
Değişebilecek şeyleri kabul etmek zorunda değil...
Sizin sinirli bir yapınız olduğunu kabul edebilir ama ağzınızdan çıkan kötü sözleri özellikle de başklarının yanında söylenmiş olanları kabul etmek,sindirmek zorunda değil..
Kaldı ki;yapılan en büyük hatanız da bu..
Başkalarının yanında yaşananlar..
Eşimle evde başbaşayken tartıştığımızda,kızgınla ağzından çıkmış bir şeyi unutmak istiyorsam unutabilirim belki ancak bana ailemin ya da arkadaşlarımın yanında
söylediği ağır bir sözü sindirebilmem mümkün değil...
Siz önce bu başlıktan başlayın...
Herkes gecenin bu saatinde size yardımcı olmak için birşeyler yazıyor ise;
bir dinleyin,uygulamaya çalışın..
Karşı savunmaya geçmeyin,ama eşim de böyle diyor demeyin...
3 kelimenin üstüne 5 kelime daha koyayım okkalı olsun demeyin..
Daha sakin biri olmayı istiyorsunuz ki;bu konuyu açmışsınız,kendinizi bu şekilde sevmiyorsunuz ki buradasınız..
Önce isteyin...
sashamia'nın yazdıklarını tekrar okuyun bence..
Ben bu şekilde sakinleşmeyi öğrendim hala uyguladığım bu..
Tartışma esnasında beynimden geçenler ile ağzımdan çıkanları görseniz şaşırırsınız..
İnsanın aklından neler neler demek geçiyor..
Önemli olan onları değil,geri dönüşü olmayanları ayıklayıp söylemek ve davranmak...
canim esine cok gecmis olsun sende yorma kendini annen falan yakin degilmi bebegine baksa sende azicik uyusan biliyormusun dun ogretmen daha bu konuya degindi sinir stress yapar stressed kanser gibi hemen oldurmez surundure surundere oldurur asla stress yapmayacaksiniz olur olmaz sinirlenmiyeceksiniz kendisi yabanci millet kocasida kendi milletinden degilmis oda kayinvalidesiyle sorunluymus sadece bizim millette degilmis kayinvalide sentromu cok sinirliymis saclarim dokuldu onun yuzunden dedi sonar panic atak krizleri gecirmis ve herseyi geride biraktim artik hic sinir yok stress yok herseyi kendime yapmisim kendimeymis zararim dedi cok dogru
eşime bagırıp cagırmaya cok cesaret edemem ama sinir bende de var ve üstesinden gelemiyorum ne yazık ki cabuk gerile bir tipim
Aman ona karşı ezilmeyim bastırayım ki ben onun altında değil o benim altımda ezilsin çok zararlı bir düşüncedir serpitocum.
Anlık farketmeyebilirsin ama ciddi anlamda zarar verir evliliğe.
Karşındaki bir erkek nolursa olsun her iki tarafında ortak paydası saygı olmalı.
Saygı bittiği an sevgi olsa da hiçbir işe yaramıyor.
Öfke kontrolün yok ve bu bir hastalıktır.
Aynı durum içinde bende varım.Ve karşı tarafı çok yıpratır bu durum.Eşine de kendine de eziyet etmiş olursun
Antidepresana gerek yok.Terapi görerek bu durumun üstesinden gelip öfkeni kontrol etmeyi öğrenebilirsin.
Ben bu yolu seçtim ve sana da öneriyorum canım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?