Mimarlık mı sağlık sektörü mü ?

Mimarlikta her zaman mimar olarak kalinmiyor mu? Yukselme nasil oluyor, ne kadar surede oluyor ve yukseldikce unvan mi degisiyor? Gercekten bilmedigim icin soruyorum, yanlis anlasilmasin. Hemsirelikte de yukselebilirsin, onu acik bir meslek.

mimarlıkta da proje yöneticiliği şantiye şefliği vs gibi konumlar var(hedefini yüksek tutana belediye başkanlığına kadar gider istanbul büyükşehir belediye başkanı mimar,edirne belediye başkanı inşaat mühendisi) ne kadar sürede yükselineceği kişiye bağlı.iç mekan dekorasyon ve tasarımı,yapı tasarımı ya da restorasyon gibi farklı alanlarda çalışabilme olanağı var.ayrıca tasarım üzerine bir meslek olduğu için bir gün sıkılıp ben mimarlık yapmak istemiyorum dediğinde tasarımla ilgili başka mesleklere geçebilir reklamcılık,grafik tasarım vs. hatta dizi-filmlerde sanat yönetmenliği gibi.ve hemşirelik ve bir çok meslekte başkalarına tabi olma zorunluluğu varken mimarlıkta her zaman kendi işinin patronu olma şansı vardır benim için en güzel kısım da bu sanırım.
 
Son düzenleme:
Sağlık sektörü bence .Mimarlık daha havalı falan ama.Sağlık daha garanti bence.Ama en önemlisi hangi mesleği severek yapıcaksın. :)
 

Çok istiyorum eminim ki severek yaparım.. Ben hep birşeylerle ugrasmayı o şekilde kazanmayı istiyorum zaten tadıda orada.. Hemşirelikte oldugun gibi kalırsın bi ugrasma bi hırs yapma yok..
 

Ne güzel harika birşey bence.. Başarılarını devamını dilerim :)
 

Evet evet kesinlikle kendi işinin patronu olma kısmı cok güzel.. Ben bu sekilde calısmak istiyorum.. Babamda inşaat ve harfiyat sektöründe benim müteahhit gibi. Büro acabilme sansım var ailemlede konusuyorum babam destekliyor. Bir kaç sene devlette calısıp işini ögrenir kendini geliştirirsin sonra büronu acarız diyor.. Fakat cevremde kime sorsam hemsirelik hemsirelik diye tutturmuşlar.. Annemde düşün diyor sürekli..
 

ooo tamam baban da inşaat işindeyse hiç düşünme direk mimarlık yaz.mimarlık havalıdır ayrıca herkesin başını sokacak bir çatıya ihtiyacı vardır yani insanlık var oldukça mimarın işi bitmez
 
Son düzenleme:
Odtü mimarlık fakültesi bitirmiş özel sektörde 7 yıl çalışmış bir mimar olarak yazıyorum


Mimarlık havalı bir meslek gibi görünür ama il yaşamında bir bakarsın ben 30 yıllık kalfayım diyen tasarım kabiliyeti gecekonduya yeten kalfanın sözü daha çok geçer.İlkokul mezunu müteahhitler tonla para kazanırken sen anca hayatını idame ettirirsin.

Ayda 2000 kazanan mimar da vardır, 70 000 kazanan da.Dışa dönüklük , işini pazarlama kabiliyeti , insanları yönetme ve ikna etme becerisi ,müthiş bir öz güven (mezun olana kadar yerlerde sürünür hale gelirsin ) , maddi imkanlar , piyasadaki binlerce kurtun arasında pastadan pay kapabilmek için yeterli çalışma gücü ve sabır , sarsılmaz , hastalık ,parasızlık , zamansızlık durumlarında çok işe yarayacak bina tasarlama kabiliyeti ( bu kabiliyet üniversitede öğretilmez var olana bir iki ekleme yaparlar tüm gelişimin senin emeğine bakar ) gerektirir.

Yapılan iş sürekli yeniyi daha iyiyi üretme işidir. Oturayım sürekli aynı işi yapayım durumu asla yoktur. Zaten çok mimar olduğu için yarış atı gibi koşturulursun ve çok çok iyi paralar kazanma garantin yoktur. Bekarken iyi gelen o paralar ev aile çoluk çocuk sahibi olunca , faturalar , kira, kreş , mesleki gelişimin için alman gereken kitaplar , gezmen gereken yerler derken ...... Bu paraya bu emek değer mi 60 yaşına kadar böyle çalışılır mı diye düşünmeye başlarsın.


Mimar on kaplan gücünde olmak zorundadır.Tasarlama , planlama ,yönetme , hesaplama , piyasada olacakları öngörme , ekonomiden anlama ..............Uzar gider .On kaplan gücünde değilsen yani on parmağında 100 marifet yoksa o çok çok yüksek paraları kazanan mimar olamazsın. Olsa olsa bir ofiste mimar çalışan olursun. Çizim tasarım yetiştirme stresiyle günlerin geçer (ki yeni birşey üretme ve beğendirme stresi doğum sancısına benzer ) . Yeterli gelmeyen maaşın ve piyasada tonla mimar varken yarınının ne getireceğini bilmemen de cabası.

Mimarlık masa başında oturulan rahat bir meslek değildir.

Diploma almak sizi mimar yapmaz. Mimarlık fakültelerinde boynunuza bir kablo yerleştirip tasarım yeteneği programını beyninize aktarmazlar. Her şeyi sürüne sürüne siz kendiniz öğrenirsiniz. Eğitimi psikolojiyi ciddi anlamda bozacak dercede ağırdır. Benim dönemimdek odtü mimarlık öğrencilerinde 3 intihar oldu. 1. si 1 sınıf öğrencisiydi. Ölümle sonuçlandı. 2. si 7. yılını okuyan bir arkadaşımızdı ölmedi ama bileğinde hasar kaldı. 3 .sü mezun olduktan 5 yıl sonra hayatın içinde çırpınıp çıkş yolu bulamayınca canına kıydı ve artık hayatta değil ( ONUR YASER CAN adına açılmış blog var).

Çok ağır bir eğitimden geçip istediğinizi elde edemeyebilirsiniz. Mimarlıkta ödediğiniz bedelin karşılığını alamayabilirsiniz. kendiniz tartın. Mimarlığa ilginiz beceriniz var mı? En az 5 farklı mesleki yatkınlık testi yapın .Ondan sornra karar verin.

Bir de şu var .Ofisi olan bir mimar 15 gün bir projenin sunumu için çalışır .İşverenin herhangi bir sebeple vazgeçmesi ,beğenmemesi , karısının birden kanser olması , maddi açıdan sorun yaşaması gibi bir sebeple proje iptal edilir .Mimarın 15 günlük kazancı sıfır lira olabilir. Çoğukez olur da ... Oysa bir çocuk diş doktorunun 10 dklık dolgu ücreti 90 tl dir. Çocuk ağlaması ,kusmasıyla uğraşır ama o parayı eninde sonunda alır. Sayın bakalım akşam 5 e kadar kaç 10 dk var.
 
Babanızın da emin olun mimarların yaptığı iş ve çektiği sıkıntılar hakkında en ufak bir bilgisi yoktur. İki çizgi çiziyo , bir resim yapıyo bir imza atıyo para istiyo diye bakılır piyasada .Siz o tasarımı yapmak , çizimini yapmak , sunumunu hazırlamak , ruhsat takibini yapmak , müşteriye laf anlatmak ve ne istediğini anlamak için aylarınızı harcamış olursunuz. davulun sesi uzaktan her zaman hoş gelir.

Dün bir müşterim aradı. Çatıda tadilat yaptırmak istiyorum ama mutlaka sizin tasarlamanızı istiyorum dedi. Tasarladığım binaya yerleşmişler , gören herkes çok beğenmiş . Ne kadar güzel değil mi. Oysa o iş konusunda aracı olan kişiden hala ben alacağımın son kalanını alamadım. Onu geçtim yapacağım tasarım için isteyeceğim fiyata da çok diyecek. Herkes en ucuza iş yaptırma derdinde. 50 100 lira içinde kendimi kastığıma değmez diye düşünmekte de haklıyım. Kimsenin gazına gelmeyin .


3 gece toplam 8 saat uyuyarak ( 1 . gün 1 saat - 2. gün 6 saat - 3. gün 1 saat ) proje yetiştirmeye çalışırdık üniversitede. O uyumadığın saatlerde yeni birşeyi çözümlemeye çalışmanın ne demek olduğunu burdan okuduklarınla anlayamazsın.

meslek seçmek çok çok zor bir iş. insan daha toyken hem de kendini ve becerilerini yeterince bilmiyorken. Eğitim sonrası deformasyonun da seni motivasyon ve psikolojik olarak ne hale getireceğini bilmiyorken...kolaylıklar diliyorum.
 

Ve maalesef davulun sesi uzaktan hep hoş gelir. Seni her türlü sömüren patronlar yıllarca zam yapmazlar. sen 2000-2500 tl alıyorsundur o kadar sürünmene karşı ama herkes seni 8-10 bin tl alıyorsun da gizliyorsun sanır. Ek iş yaparak ek para kazanırsın. Ama herkes o paraları çok kolay kazandığını zanneder.

Bu arada ben de arada bir "keşke hemşire olsaydım" diye düşünmüyor değilim şu sıralarda.
 
burası dertli mimarlar blogu gibi olmuş be de geldim :)
ben devlette çalışıyorum kısmen diğer arkadaşlara göre daha rahatım ama mimarlık demek hep gerilim hep stres sıkıntı. adama tavanı ahşap kaplama yap dersin gider kafasına göre lambri döşer aradaki fiyat farkını almak ister vermezsen müdüre çıkar kaymakama valiye çıkar işini görür sen de benim burdaki vasfım ne diye düşünüp durursun. proje için 2 ay süre istersin kabul ederler 1 ay bitmeden millet vekili vali kim varsa sıkıştırmaya başlar müdür korkudan tepenize biner alelacele teslim eder ama sinir hastası olursun.kontrolu oldugunuz insaatta ustanın başına bişe gelir hop 21 yılla yargılanırsın. teröristler afla 1 senede cezaevinden cıkarlarken senin yaptıgın hakedişlerde en ufak bi sorun olursa 7 yılla suçlanırsın ve sucun yüzkızartıcı suç olur. velhasıl devlette de senden rütbeliler tarafından kukla gibi oynatılırsın ve en ufak olumsuzlukta tek suçlu ilan edilirsin.
okuldan hiç bahsetmek bile istemiyorum afakanlar basıyo beni :) 2 yıl oldu mezun olalı hala juriler bitirme projesi kabuslarımın hammaddesi. bilmiyorum ben cok sıkıntılı okudum okulu ağlayarak,sızlayarak.. insan üstü bi efor gerektiriyo gercekten. 1 hafta uyumadıgım günlerde işletme okuyan arkadasımla karsılaşmıştım "ayy bizim bölüm de cok zor sınavlara hiç çalışamıyorumm" demişti de yere yıkılasım gelmişti :) bize her gün sınav bunu yaşamayan bilemez o 1 hafta uyumadan yaptıgın maketi çizdiğin paftaları hoca acmadan yerle bir eder hiç bişe yapamazsın.
neyse puff iyi yönlerini de bi düşüneyim belki yazarım sonra :)
 
Yapma ya sen nerde çalışıyosun? Vakıflar da mı? ben de kpss puanımı bekliyorum. Her yerde böyle hakedişler var mı? offffffffffEn azından paramı alırım diye düşünüyorum. Piyasada yalancı dolandırıcı okadar çokki.Malum biz iki çizgi çiziyoruz.
 
bayındırlıkta çalışıyorum canım ben ve her yerde inşaat yaptığın sürece bunlar aynı. valla daha 2 senelik mmimarım ama ben çok bunaldım kendi büromu açmak istiyodum ama olympias seni okuduktan sonra da toptan bu mesleği bıraksam mı diye düşündüm :) her ucu kötü bir değnek. evet 2 çizgi çiziyoruz hatta onu da program çiziyo ya! ama o 2 çizginin bedeli bazen çok ağır olabiliyo gerçekten..
 

her fırsatta söylüyorum yeri gelmişken burda da söyleyeyim sinir oluyorum şu özel üniversitelere.. eğitimde fırsat eşitliği kalmamış iş tamamen ticarete dönmüş. yorumunuza gerçekten şaşırdım zekice özel oku işe gir okuduğun parayı çıkar.. peki ya özel okumaya gücü olmayanlar yazık bu memlekete.

buarada sağlık bölümleri okumak iş bulma açısından daha avantajlı.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…