Burdaki kadınlar olaylara yorum yaparken,kendilerini hiç konunun içinde hissetmiyorlar.
Yani benim dayım babasını bakmaktan kaçsa ve sonra gelip mirastan pay alsa benim de zoruma gider..
Ama burdaki arkadaşların hiç zoruna gitmiyor demek ki... ne mükemmel insanlar var... ne kadar adil!!! Hiç duyguları olmayan, tamamen akıl ve mantığın ışığında hareket edebilen insanlar...
Ama nedense her ailede irili ufaklı mal davası döner veya dönmüştür. Burda yazarken mükemmel olan insanlar , durumlar kendi başlarına gerçekte gelince "kayınvalideme eşimle ben bakarım ama senelerdir anne babasinı ziyaret dahi etmeyen kb ile eltim mirastan benimle eşit pay alsın. Bu bana zerre miktari dokunmuyor. Alsin tabi onun "hakkı" çatır çatır yesin diyebiliyorlar mı... yemin ederim bunu çok merak ediyorum.
Evet yazılı kanun dayıya hak veriyor olabilir. Ama vicdan vermiyor, duygular,gelenekler, adetler vermiyor. Duygular vermeyi kesinlikle reddediyor.
Kanunun hak vermesi bir insanı realitede haklı yapmaya yetmiyor.
Hayattaki tek gerçek yazılı kanunlar değildir.
Din var, etik var, ahlak var, adet var,gelenek var,örf var.
.
Yazılı olmayan ve fakat hayatı şekillendiren binlerce kanun var.
Bir de tabi vicdanın kabul etmedikleri/ edemedikleri var .Ve benim vicdanım emek vermeyene mirastan pay veremiyor.
Ben bu mesajda katilmayacagim. Çünkü miras doğum yoluyla kazanılan bir haktır.
Anne baba reddeder (evlat reddedilmiyormus da işte, öteki çocuğuna satmış gibi yapar vs) ,malını mülkünü bir şekilde kurtarır çocuğundan. Ona bir şey diyemeyeceğim.
Ama eğer anne baba bu işe girişmediyse kalan insanlara söz etmek düşmez.
Çünkü hayırlı da olsa hayırsız da olsa evlat evlattir. Anneler babalar bugün söylenir, kötü konuşurlar ama öte yandan çocukları mağdur olsun istemezler. Hele öldükten sonra artık hayrını goremeyecegin mal için cocugunun nefretini kazanmaktan özellikle kaçınırlar. Belki çevresindeki kardeşler ,akrabalar son beş yıla,on yıla bakar, mirastan mahrum bırakmak ister. Ama anne baba için o çocuğun hayirsiz olmadan onceki mazisi de var. Bebek haberini alışları,umutları, zorlu doğumu, küçükken hastayken başında bekleyisleri, çocuğun yaptığı komiklikler,okul zamanı,balkon sohbetleri, askerlik zamanı,yemin toreninde ailenin yaşadığı gurur vs vs.
Çocuğun son on -yirmi senedir hayırsız oluşu onun da o annenin yumurtasından o babanın sperminden olduğu ve yıllarının aynı evin içinde bazen gülerek bazen üzülerek ama hep beraber geçtiği gerçeğini değiştirmez.
Bizim sulalede de hayırsız dayı var. Üstelik tek erkek evlat olduğu için gereksiz bir şekilde kayırılmış, ailenin en çok parasını çarçur etmiş bir dayı.
Dedem Yaşarken de ölüm döşeğinde de dayımın ailesini üzdüğü zamanlar olmustu. Öte yandan teyzem,dedemin son yıllarında beraber kalmisti. Annem de aynı şekilde tüm yaşlılık döneminde elinden geleni ardına koymadı.
Şimdi 'sen hayirsizsin,sen onu üzdün' vs vs diye dayıyı mirastan reddedebilir miyiz??
Bence lafı bile edilmemesi gerekiyor.
Tam tersi bir şekilde baba tarafım.
Babamın ailesi köylü ve epey geniş tarım arazileri var. Bazı amcalarim yillarca o arazileri adam etmişler,çalışmışlar cabalamislar. Babam ve kız kardeşleri de büyük sehre gelmiş,çok zaman bayramda bile uğramışlar. Ayrıca dedemin yasliligi-elden ayaktan düşme döneminde bu amcalarim ona bakmışlar.
Bu nedenle dedem ölünce bahçeye bakan kişiler daha çok hakları oldugunu iddia etmişti. Ama miras doğum yoluyla kazanılan bir hak oldugu için ne biz,ne halalarim hakkımız olan yerleri vermedik. Eşit bir şekilde bölündü.
Miras konusunda hep kavgalar çıkıyor,evet. Ama tek çözümü herkese hakkı eşit bir şekilde vermek.
Eşitlik olan yerde kavga çıkmaz.
Ayrica her ailede daha çok bakan, daha çok masraf yapan bir evlat vardır. Burada da o kişinin haksızlığa uğradığını düşünmesi yersiz.
Şu bakış açısı bence daha doğru : ben bunca cabayi miras için mi gösterdim yoksa evlatlik vazifem olduğu için mi?
Eğer evlatlık vazifesi için , sonradan pişman olmamak için, içinden gelerek yaptıysa Allah razi olsun. İstediğini yapmış, vicdani rahat. Madem Allah rızası için yaptın neden malın derdine düşüyorsun??
Eğer mirastan daha fazla koapririm diye yaptıysa da ,keşke aklını kullansaydin da hala anan baban sağken notere gidip evi arsayı kendi üstüne gecirseydin. Bu saatten sonra ne yapsan boş
*Bazı kelimeler miş'li geçmiş zaman, bazilari di'li geçmiş zaman,bazıları da geniş zaman oldu.
Okurken gözü kanayan olduysa özür dilerim. Saat iki,toparlamaya enerjim kalmadı yazıyı.