Niye bu kadar abartılır bu misafir meselesi hiç anlamam.
İnternette bir gezi blogu okuyorum. İzmirli bir doktor üç kuruş paraya dünyayı geziyor eşi ve çocuğuyla. Belki bilenleriniz vardır. Google'da sandaletli seyyah diye aratın çıkıyor.
Neyse işte, bu doktor yabancı ülkelere gittiğinde orda tanımadığı insanlar tarafından ağırlanmış. Alman bir ailenin evine gittiğinde bunlara "aç mısınız" diye sormuşlar. Bizim doktor bey ve eşi aç oldukları halde utandıkları için "değiliz" demişler. Alman aile de bir daha hiçbişey sorma gereği duymadan, bizimkilere de vermeden oturup bi güzel yemeklerini yemişler

Yine bu sefer Brezilyalı bir aile ise aç mısınız diye sorunca bizimkilerin önceden ağzı yandığı için "evet açız" demişler. Kadınnı çıkardığı yemek: kek, peynir, ekmek, meyve suyu.
Ne bir yemek pişirmiş ne de bir şey hazırlamış.
Doktor da bu durumu "biz arkadaşlarımızın arkadaşlarını bile akşam yemeklerinde 8 çeşit meze, 2 ana yemek, tatlılar, tuzlular, salatalar ile ağırlarken biraz abartıyoruz galiba" diye açıklamış.
Ben de katılıyorum. Türk geleneğinde tamam en iyi şekilde ağırlamak, yemeklerden yensin diye ısrar etmek vardır ama kendimizi de parçalamamak lazım bence. Hayata iş ve temizlik yapmaya gelmiyoruz. Sağlığınızdan olacak kadar bu işi abartmayın, dünyadan ve yaşamaktan keyif alın. Çamaşır suyu kokuları içinde boğulmak kime ne yarar getirmiş?
Çocuklarımızı bile abartı derecede ilgi ve korumayla büyütüyoruz. Geçen gün arkadaşım doğum yaptı. Bebek beşiğinde uyuyor, beşiği üstüne de incecik tülbent örtülü. 1 saat içinde belki 10 defa annesi, babası, ananesi herkes ayyy tülbent çocuğun yüzüne mi düştü ayyy tülbenti düzeltin diye panik oldular. Tamam yeni doğmuş bu kadar ilgi belki normal olabilir ama çocuk nerdeyse 30 yaşına geliyor annelerimiz hala "ayy evladım sırtına bişey giy, ayy evladım al mandalina soydum ye" Ondan sonra kendine güvemi olmayan çocuklarımız oluyor. Elalemin 18-19 yaşında çocukları kendi kazandığı parayla üniversiteye gider, trene atlar dünyayı dolaşır bizimki evde annesinin dibinde oturup elma portakal yer.
Çok dolmuşum