- 6 Aralık 2010
- 6.158
- 1.549
- 373
Gelin – Kaynana Problemi
İkisi de kadındır. Ama çoğu kez anlaşamazlar. Kim haklı? Kim haksızdan çok gelin – kaynana probleminin altında yatan nedenlerin ortaya çıkarılması gerekir.
Bugüne kadar ‘gelinim yüzümden yuvam dağıldı’ diyen bir kayınvalide pek görülmemiştir. Ancak, ‘kayınvalidem yüzünden yuvam dağıldı’ şeklinde yakınan binlerce gelin bulunduğu kesinlikle dikkate alınmalıdır.
Erkek anneleri bazen oğullarını paylaşmak istemedikleri gibi, hem cinsi olan gelini rakip olarak görebilir. Bazı kayınvalideler bu rekabeti, özellikle gelinin yanında,’oğlum bana çok düşkündür. Beni çok merak eder.’ Gibi sözlerle dile getirir. Bu sözlerde amaç, geline gözdağı vermektir. İstediğimi yapmazsan, oğlumu kaybedersin. Beni seçer mesajını verir. Gelinlerin bu durumu anlayışla karşılaması ve eşinin ailesinin en önemli ferdinin bundan sonra kendisi olduğunu eşi ile birlikte kayınvalideye saygı çerçevesinde davranışları ile anlatması gerekir. Örneğin: Çocukların terbiye edilme şekline kayınvalide müdahale etmek istediğinde, erkek ‘eşim ile birlikte gerekeni yaparız. Gereksiz yere düşünüp, rahatsız olmanı istemiyoruz’ benzeri ‘BİZ’ li konuşmalarla eşine öncelik verir, müdahalelerin önüne geçer. Erkek’de artık kendine ait bir ailesinin olduğunun bilincinde olmalıdır. Anne oğluna 25- 30 yıl bakmıştır. Ama gelin, geri kalan ömrün 50-60 yılında o erkeğe bakacaktır. Artık bir aileden başka bir aile kurulmuştur.Yaşantısı, istekleri, görüşleri o aileye özel olacaktır. Müdahale etmeye kalkmak, sorulmadıkça görüş beyan etmek bile komşunun karısına karışmak kadar yanlıştır.
Çiftler aileler arası yaşanan problemlerde taraf olmak yerine, kurdukları aileye sahip çıkmak durumundadır. Kız kendi ailesine, erkek kendi ailesine gereken mesafeyi ve saygınlığı oluşturmak zorundadır. Kapılarından içeride olanları kesinlikle geldikleri ailelere şikayet niteliğinde taşımamaya özen göstermelidir. Unutulmamalı ki; akşam olunca herkes kendi odasına ve dünyasına çekilecektir. Gelinen aileye saygı da kusur etmezken, iç işleri kapsamına giren konularda eşler kendi üstlerine düşeni yapmak durumundadır. Çözülebilir iletişim problemlerinden olan aile uyumsuzluğunun çözümü yine genç evlilerin elinde olup, tartışmak ve birbirini suçlamak yerine ‘BİZ’ bu konuda ne yapabilir, ailemizi nasıl koruyabiliriz sorusuna cevap verilmelidir.
kızlar bu yazıyı eşime yolladım.
belki sizin de işinize yarar. eşim gelmedi ama telefonda bişeyleri düzeltme çabası içinde.ben hala soğuk davranıyorum.sadece nasılsın iyimisin seni merak ettim diyorum.
İkisi de kadındır. Ama çoğu kez anlaşamazlar. Kim haklı? Kim haksızdan çok gelin – kaynana probleminin altında yatan nedenlerin ortaya çıkarılması gerekir.
Bugüne kadar ‘gelinim yüzümden yuvam dağıldı’ diyen bir kayınvalide pek görülmemiştir. Ancak, ‘kayınvalidem yüzünden yuvam dağıldı’ şeklinde yakınan binlerce gelin bulunduğu kesinlikle dikkate alınmalıdır.
Erkek anneleri bazen oğullarını paylaşmak istemedikleri gibi, hem cinsi olan gelini rakip olarak görebilir. Bazı kayınvalideler bu rekabeti, özellikle gelinin yanında,’oğlum bana çok düşkündür. Beni çok merak eder.’ Gibi sözlerle dile getirir. Bu sözlerde amaç, geline gözdağı vermektir. İstediğimi yapmazsan, oğlumu kaybedersin. Beni seçer mesajını verir. Gelinlerin bu durumu anlayışla karşılaması ve eşinin ailesinin en önemli ferdinin bundan sonra kendisi olduğunu eşi ile birlikte kayınvalideye saygı çerçevesinde davranışları ile anlatması gerekir. Örneğin: Çocukların terbiye edilme şekline kayınvalide müdahale etmek istediğinde, erkek ‘eşim ile birlikte gerekeni yaparız. Gereksiz yere düşünüp, rahatsız olmanı istemiyoruz’ benzeri ‘BİZ’ li konuşmalarla eşine öncelik verir, müdahalelerin önüne geçer. Erkek’de artık kendine ait bir ailesinin olduğunun bilincinde olmalıdır. Anne oğluna 25- 30 yıl bakmıştır. Ama gelin, geri kalan ömrün 50-60 yılında o erkeğe bakacaktır. Artık bir aileden başka bir aile kurulmuştur.Yaşantısı, istekleri, görüşleri o aileye özel olacaktır. Müdahale etmeye kalkmak, sorulmadıkça görüş beyan etmek bile komşunun karısına karışmak kadar yanlıştır.
Çiftler aileler arası yaşanan problemlerde taraf olmak yerine, kurdukları aileye sahip çıkmak durumundadır. Kız kendi ailesine, erkek kendi ailesine gereken mesafeyi ve saygınlığı oluşturmak zorundadır. Kapılarından içeride olanları kesinlikle geldikleri ailelere şikayet niteliğinde taşımamaya özen göstermelidir. Unutulmamalı ki; akşam olunca herkes kendi odasına ve dünyasına çekilecektir. Gelinen aileye saygı da kusur etmezken, iç işleri kapsamına giren konularda eşler kendi üstlerine düşeni yapmak durumundadır. Çözülebilir iletişim problemlerinden olan aile uyumsuzluğunun çözümü yine genç evlilerin elinde olup, tartışmak ve birbirini suçlamak yerine ‘BİZ’ bu konuda ne yapabilir, ailemizi nasıl koruyabiliriz sorusuna cevap verilmelidir.
kızlar bu yazıyı eşime yolladım.
belki sizin de işinize yarar. eşim gelmedi ama telefonda bişeyleri düzeltme çabası içinde.ben hala soğuk davranıyorum.sadece nasılsın iyimisin seni merak ettim diyorum.