Konuya ışık tutması açısından şöyle bir yazı buldum. Ölçü için gayet güzel sınırlar çzmiş kanımca...
İnsanın en temel ihtiyaçlarından biridir giyinmek. İhtiyaç olmanın yanında gereklilik de sözkonusudur. İnsan düşünen ve ayırt edebilen, akabinde de iradesiyle seçen bir varlıktır. Dolayısıyla sorumlu bir varlık olmasından dolayı yapması gereken işler vardır. Sorumlulukları ve zorunlulukları vardır. Giyinmeyi ihtiyaç haline getiren bir çok etken vardır. Ancak biz ihtiyaç olan giyimden daha öte zorunluluk olan giyinmeye değineceğiz.
İnsanın sorumluluğu sadece diğer yaratılmışlara karşı değildir. Tüm varlıklara karşı ayrı ayrı sorumlulukları var olmakla beraber asıl sorumluluğu yaratıcıya karşıdır. En önemli sorumluluğu belki de yaratılış amacına uygun yaşamaktır. İnsanın dış görünüşüne bakıldığı zaman diğer tüm canlılardan farklı, özel bir görünümü olduğu görülecektir. Doğal görünümünde çıplaklık mefhumu diğer canlılar için sözkonusu değilken, insan için giyinmemenin adıdır. O zaman giyinme gerekliliği insan için var demek oluyor.
Başta da belirttiğimiz gibi bizim giyinme konusundaki dikkat çekeceğimiz husus, ihtiyaç olan giyinme değil yaratıcının zorunlu kıldığı giyinmedir. Yaratıcı bu konuda insana bir ölçü vermiştir. Günümüzde sadece kadına verilmiş bir ölçü olarak algılanan tesettür kavramı aslında sadece hanımlara mahsus değildir. Tüm insanlar için giyinmenin ya da açıklığın bir ölçüsü vardır. İnsanın ne kadar örtünmesi gerektiğinden burada söz etmeyeceğim. Bu herkesçe malumdur. Asıl ölçü vijdanlar içindir ki o da şudur: İnsanın erkekliği ya da dişiliği değil, kişiliği ön planda olmalıdır. Erkekliği ya da dişiliğinden dolayı değil, şahsiyetinden dolayı itibar görmelidir. Asıl tesettür bu olsa gerek.