- 30 Temmuz 2015
- 25.788
- 73.561
- 598
- 34
Çok geçmiş olsun souv,stresten uzak durman yeterlidir.
Acil şifalar dilerim,güzel haberlerini bekliyoruz senden arkadaşım.
Allah şifa versin inşallah zannettiğiniz gibi çıksa bile çeşitleri önemli sanırım onda ama hissizlik yaptığı doğrudur hatta ilk belirtisidir ama sağlıklı beslenme hareketli yaşam ile düzene koyabilirsiniz inşallah geçmiş olsun
Hayırlısı Allah'tan bakalım.
Yarın WEB çekimim var (göz duvarının arkasına bakılacak, ilk kez deneyimleyeceğim birşey).
MR dün çektirdim onun sonucu çıkmıştır, bir iki tane tahlilim Ocak ortasında çıkıyor malesef, onları beklemem gerekecek sanırım ama ben bekleyemeyeceğim galiba.
WEB sonucuna göre, doktora tekrar gitmeyi düşünüyorum.
En azından çıkan MR, WEB ve bir kaç kan testine göre birşey söyleyebilir diye tahmin ediyorum.
Hem korkuyorum, hem deli bir sakinlik var üzerimde, kabullendim sanki "hastayım galiba" deyip geçiyorum.
Bende anlamadım nasıl bir ruh hali içindeyim.
Bu güne şükür, isyan olmasın ama, geldi mi hepsi gelir derler, bu kadarını da beklemiyordum açıkçası.
Annemden sakladıklarım çoğalıyor giderek...
Anne işte, kadına hiç birşey demediğim halde beni sıkıştırdı geçen gün, senin neyin var söyler misin?
Hastasın da benden saklıyorsun bak hakkımı helal etmem dedi.
Dedim "annecim bişey yok, belim ağrıyordu ya MR çektirdim, onları takip ediyoruz, biliyorsun fıtık falan vardı, önemli birşey değil sen içini rahat tut" diyerek avutuyorum kadını.
Bilmemesi onun sağlığı için daha iyi zaten.
Yüzsüz babamda (tövbe tövbe adamın arkasından demediğim kalmadı bu arada) arayıp "kızıma da selam söyle" demiş. İyice cinlerim çıkıyor tepeme düşündükçe...
MS hastalığında en önemli şey kaliteli yaşam.Allah şifa versin tez zamanda inşallah.İnternetten araştırıp moralinizi bozmayın benimde tanıdıklarım var tedavi oluyorlar Ve gayet iyiler
babamda bir ara dili dönmez gibi konuşma yetisini kaybetti bir gün kadar ,noluyor babama diye endişelenmiştik..Aslında çok araştırmıyorum sadece genel bilgi almak istedim ve bir hastanenin vermiş olduğu bilgileri internet üzerinden okudum.
Daha önce böyle bir hastalığa dair bir bilgi sahibi olmadığım için.
Şu anda hayat kalitemi etkileyen bir durum olmadı, tetkik sürecinde.
Sadece kısa zamanlı görme ve konuşma kaybı yaşadım.
İlerde ne ile karşılaşırım bilmiyorum.
Bir de dönemsel olarak bazen kafamı kaldıramıyorum yataktan.
Evde kıyamet kopsa benim vücudum dış dünyaya kapatıyor kendini.
2-3 sefer yaşadım bunu. Ama çok üstüne düşmemiştim.
Aşırı yorgunluktan ve hayatımın getirdiği stresli yaşamdan olduğunu varsaydım.
Ancak bu hastalık olma ihtimali ortaya çıktıktan sonra bir kaç şey yerine oturmaya başladı.
Belki de MS değil de, farklı bir romatizmal hastalıktır bilemiyorum ki.
Herşey bu son alacağım sonuçlara bağlı olarak ortaya çıkacak sanırım.
Hayırlısı Allah'tan.
Gerçekten sosyal ekonomik stres çevre destek bu faktörler MS için çok önemli malesef benim tanıdığım biri var MS hastası olan ama o 20 yılı devirdi ve şartlar bakımından genetik faktörler çevresi herşey kötü olduğu olduğu için kötü etkiliyor sizin yanınızda desteğiniz var kendiniz de çok bilinçlisiniz inşallah herşey yoluna girerİnşallah, desteğiniz için teşekkür ederim.
Çevremde bu hastalığı taşıyan biri olmadığından çok yakından bildiğim bir konu değil.
Ancak internetten araştırdığım kadarıyla birden fazla çeşidi var ve her kişide farklı seyrediyor.
2 MS hastası yanyana konulduğunda, iki kişide de farklı özellikler taşıyor ve hiç bir MS hastası bir diğerine benzemiyor.
Genetik unsurlardan dolayı sanırım.
Hayırlısı Allah'tan.
Tam tanı konulmamış olması bir yandan iyi birşeyken, diğer yandan da insanın kafasında bir sürü soru işareti oluşturuyor.
En çok şükrettiğim, destek olan bir eşimin olması ve şaşırtıcı derece beni anlayan İnsan Kaynakları müdürümün olması.
amin inşallah canımİnşallah çok teşekkür ederim destekleriniz için.
Allah bu günlerimizi aratıp, korktuklarımızla yüzleştirmesin inşallah.
Annem MS, ve çocukluğumdan beri bizim Hayatımızın merkezinde oldu MS bu sebeple. 20 yıl oldu teşhisi Konalı.
Bahsettiğiniz şeyler MS olabileceği gibi, başka bir hastalık da olabilir, tabi ki daha kesin tetkiklerin yapılması lazım.
Her ms farklı, her hastanın hikayesi kadar farklı ms şekli var diyebilirim.
Moral ve tutum en önemli şey diyebilirim. Annemin ve bizim hayatımızı en çok zorlaştıran şey hastalığı değil, psikolojisi ve bencilliği oldu.
Yani biz hastaneden ev işine kadar her şeyi yaptık ama yine de annem hep şikayetçi oldu. Çok zorlaştırdı her şeyi.
Mesela eve misafir gelecek, yemekleri ben yapıyorum, ama yine de annemden habersiz yapıyorum. Çünkü öğrendiği anda kıyametleri koparıyor, benim istediğim şekilde olacak diye. O yüzden çoğu zaman alt katında oturan gelinlerin evine bırakıyoruz hazırlananları, son anda getiriyoruz karışamasın diye. Ve gün sonunda tabi ki teşekkür filan yok, sen işini gücünü benim için bıraktın diye. Çocukluğumuzda hasta olur yatar, gelen konu komşuya bizi azarlattırır, beni çok üzüyorlar diye. Memelekete gideceğimiz zaman bize klasik konuşması, beni rezil etmeyin akrabalarıma idi. Kendileri Saray soylu:) biz babamın köylü dölleri olduğumuz için maalesef.
Beni devamlı eltilerime, görümcelerime şikayet eder. Kafası kızar, 9 yaşında oğluma çarpım tablosu ezberleyeceğine, kuran ezberle hafız ol. Senin yaşında çocuklar hafız oluyor der.
Tüp bebek yaptığımı söylemiyorum, çünkü en son denememde yaptın da ne oldu tutmadı, paranı çarçur edecek yer arıyorsun diyordu.
Çocuğum olduğunda, arabada kavga etmiş ilk ziyarete gelirken kardeşlerimle. Benim evime çıkmayacağına yemin etmiş. Gitmiş aynı apartmanda oturduğumuz eltimin evine. Beni ve bebeğimi de oraya çağırdı. Konuyla ise benim hiç bir alakam yok :-/ tabi millete malzeme oldu bunlar hep.
Ya da inatçılık: bacakların tutmuyor, yüzme bilmiyorsun, evde havuz var zaten, suya girebiliyorsun. Yazlıkta Yanında biz yokken denize gitme diye çok ciddi uyardım ama tabi ki dinlemedi. Yine yüzme bilmeyen bir kaç akrabaya götürtmüş kendini denize. Köpük makarnayla açılmış denize, sonra bir dalgayla makarna elinden kaçmış, 2,5 metrelik derinlikte annem boğulmuş. Sahilde yüzme bilen biri yetişmiş kurtarmış, oradan hastanelik oldu tabi, o korkuyla yine bir atak geçirmiş.
Diyeceğim onun bu devamlı her şeyden şikayetÇi tavrı, onu depresyona soktu iyice. Ve bağını kestikçe, sorun bulamayınca, eski meseleleri kafaya taktıkça, atakları arttı ve her atakta yürümesi filan daha zorlaştı.
Ama işin ilginci eski doktorunun kendisi de MS ti. Ama kadın devamlı aktif hayatta tuttuğu için kendini hastalığın yan etkilerini çok cüzi yaşıyordu.
Yine bir arkadaşım ms, onun da çocuğu oldu, gayet aktif, işinde gücünde. O yüzden bir sıkıntı yaşamıyor.
MS te en önemli şey moral ve kişinin kendini güçlü tutması. Çalışmak büyük artı. Sıkıntıyı üzerine bindirmeyeceksin.
Mesela babanın mevzusunu hiç içselleştirme. O da onun sorunu, hiç kendini üzme başkalarının sorumsuzluklarına. Senin elinde olan şey anneni ve kendini koruman. Gerisini atıyorsun arkaya.
Pek çok Farklı tedavileri, ilaçları var. Bazen kortizon gerekebiliyor.
Fakat bütün MS hastalarında psikolojinin önemini hep gördüm ben şu ana kadar. Gerçekten hastanın kendini mutsuzluğa bırakmasına orantılı olarak ilerliyor.
Başka soruların olursa daha sonra, bildiğim bir şeyse yardımcı olmaya çalışırım, özelden de yazabilirsin.
Merhabalar, ne kadar içtenlikle yazmışsınız çok teşekkür ederim.
Bugün VEP taramam yapıldı, denilene göre (ve rapora göre) temiz görünüyor.
Şimdi sıra tek boyun MR'ına kaldı.
Onda da sorun çıkmazsa, MS değil farklı bir hastalık arayacak doktor.
Bakalım, hayırlısı Allah'tan.
Yaşadıklarınız kolay değil ve annenizin size çektirdikleri ise hiç kolay değil.
Allah kolaylık versin size, sabır isteyen bir durum.
Bir an kendime döndüm baktım da, çok şükür ki öyle biri değilim.
Öyle biri de olmam hiç bir zaman inşallah.
Geçmiş olsun. Bu kadar sakin ve güçlü durabilmeniz çok etkileyici. Çocuklarınıza çok iyi bir anne olduğunuzu buradan bile tahmin edebiliyorum.
İnşallah diğerleri de temiz çıkar, geçer gider hayırlısıyla. Doktorlar en ciddi ihtimalleri değerlendirmek zorunda, eltim ve görümcemde de şüphelendiler, birinde hiçbir şey çıkmadı, diğerinde bel fıtığı çıktı, onu da biliyordu zaten :)
Hayatta suruşun belirliyor bu hastalığın seyrini biraz da. Anlatmak istediğim buydu.
Deniz örneğini verdim mesela. Annemler zaten havuzlu sitede oturuyor ve doktorun yüz tavsiyesini rahatlıkla yapabiliyordu. Ama önceden özellikle söylememe rağmen inatla denize gitmesi, atak geçirmesi ve Bunun benzeri pek çok inatlıklarıyla geçirdiği pek çok atak sonucu, artık havuza da yürüyemiyecek hale geldi.
Haftada bir hacamat yapmaya takmıştı bir ara. Gelen kadın da para aldığı için gelmem demiyor. Anne yapma etme, haftada bir kan aldırılmaz. Tamam sağlıklı bir şeydir ama her şeyin bir kararı var. Kan değerlerin düşer, birden hastanelik olursun diyorum.
Yok sen zaten ne anlarsın, doktorlar alternatif tıbbı kendilerine gelinsin diye istemiyor. sen de tüp bebek yapacağına hacamat yapsaydın çoktan çocuğun olurdu. Para saçacak yer arıyorsun. Bilmem ne.
En son hacamat yapan Kadına, annemin kansızlıkla ilgili bir şikayeti olur, başına bir şey gelirse, senden bilirim, şikayet ederim nereye olursa dedim. Ondan sonra kadın gelmeyi bıraktı.
Yani kendisi çağırdı biraz da bu atakları.
İnsan kendini bilip, takibini düzenli yaptırdıkça, moralini de kuvvetli tuttukça üstesinden geliyor allah ın izniyle.
Çalışmak da iyi geliyor, küçük şeylere kafa takacak zamanı kalmıyor insanın :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?