acaba nigara veya pargalıyamı diyor validem senin yüzünden öldü diye kadın onların yüzünden felç oldu sonuçta inşallah hürreme demiyordur:44:
Ben sıkılmaya başladım nedense bu diziden.
Galiba Meral Okay'ın yazdığı bölümler bitti.
Al karakterleri, adlarını değiştir, koy bir köşke, mahalleye, okula, hastaneye aynen gider.
5 yılını bile sarayda geçirmeyen padişah çakıldı kaldı has odaya.
Bir tarafını kaldırıp sefere gidecek de cihan padişahı olacak...
Mimar Sinan nerede? Şu sıra Süleymaniye'nin yapılması gerekmiyor mu?
Ne hikayeler var o camide. Hiç değilse minaredeki mücevherlerin hikayesini işlesinler.
Tamam tarih anlatmıyor, esinleniyor anladık da esinlenmek de sadece karakter isimlerini almakla olmaz ki...
'' Sultan Süleyman, hiç kuşkusuz Hürrem'e aşıktır. Fakat bir gün Hürrem'in aşkını sınamak isteyen Sultan Süleyman, Valide Hafsa Sultan'dan haremdeki en güzel cariyeyi kendisine hazırlatmasını ister. Valide Hafsa Sultan hareme gider ve en güzel bulduğu 2 cariye arasında seçim yapamadan ikisini de eğitir. Oğlu hangisini kendisine münasip görürse, onu sunacaktır. Ve bir gün Valide Sultan, Süleyman'a cariyelerin hazır olduğu haberini gönderir. Süleyman cariyeleri ve Validesini huzura aldıktan sonra, Hürrem'in getirilmesini emreder. Hürrem gelir ve cariyeleri görünce şaşırır. Sultan Süleyman ona bu iki cariye arasında kaldığını, kendisi için hangisinin seçilmesinin daha münasip olacağını sorar. Hürrem bu soru karşısında kendisini kaybeder. Gözlerine yaşlar birikir. ''Canımın parçası..Beni öldürün daha iyi..'' der yutkunarak. Fakat gene de saygıda kusur etmeden 'Siz hangisini dilerseniz, o münasiptir Hünkarım' der.. Tam huzurdan çekilecekken başı döner ve bayılır. Sultan Süleyman bunun üzerine çok korkar. Hürrem'i kaybetmekten, ona bir şey olmasından.. Hürrem kendine gelince, Süleyman ve Valide'yi başucunda bulur. Süleyman Valide'ye aynen şu sözleri söyler;
- Bak, gördün mü Valide ? Mahidevran aşkından öldürmeyi seçti, ama Hürrem kendinden geçmeye razı.. Benim için kaç defa canından vazgeçti gülümseyenim.. O 2 cariyeyi münasip gördüğün sancak beyleriyle izdivacını kur. Benim bundan sonra haremim; Hürrem'dir ! der.''
internette böyle bi bilgi buldum kızçeler
birde şöyle bişey buldum
TOPKAPI DA HAYALET PANİĞİ !
Topkapı Sarayı geçtiğimiz günlerde paranormal bir olaya şahit oldu.Niell McGrath(27) ve 5 turist arkadaşı,Topkapı Sarayının Harem bölümünü gezerken,Taşlıkta bir kadın silüeti gördüklerini iddia ettiler.
KIZIL SAÇLI,NARİN BİR KADIN...
Verdiği İfadesinde Niell McGrath hayaleti şu şekilde betimledi;
'Taşlığın tam ortasında kollarını kubbeye açmış bir şekilde duruyordu.Sırtı bize dönüktü.Yalnızca kızıl beline kadar inen saçlarını görebildik.İncecik bir beli vardı.Üstünde erguvan rengi kaftan ve altın renginde başörtüsü takmıştı.İlk önce yanıldığımızı sandık ama 5 kişinin aynı kadını görmesi normal mi?'
O HÜRREM SULTAN !
McGrath'in verdiği ifade sonucu,tarihçiler kadının özelliklerinin Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan olabileceğini söylediler.
görünce paylaşayım dedim
'' Sultan Süleyman, hiç kuşkusuz Hürrem'e aşıktır. Fakat bir gün Hürrem'in aşkını sınamak isteyen Sultan Süleyman, Valide Hafsa Sultan'dan haremdeki en güzel cariyeyi kendisine hazırlatmasını ister. Valide Hafsa Sultan hareme gider ve en güzel bulduğu 2 cariye arasında seçim yapamadan ikisini de eğitir. Oğlu hangisini kendisine münasip görürse, onu sunacaktır. Ve bir gün Valide Sultan, Süleyman'a cariyelerin hazır olduğu haberini gönderir. Süleyman cariyeleri ve Validesini huzura aldıktan sonra, Hürrem'in getirilmesini emreder. Hürrem gelir ve cariyeleri görünce şaşırır. Sultan Süleyman ona bu iki cariye arasında kaldığını, kendisi için hangisinin seçilmesinin daha münasip olacağını sorar. Hürrem bu soru karşısında kendisini kaybeder. Gözlerine yaşlar birikir. ''Canımın parçası..Beni öldürün daha iyi..'' der yutkunarak. Fakat gene de saygıda kusur etmeden 'Siz hangisini dilerseniz, o münasiptir Hünkarım' der.. Tam huzurdan çekilecekken başı döner ve bayılır. Sultan Süleyman bunun üzerine çok korkar. Hürrem'i kaybetmekten, ona bir şey olmasından.. Hürrem kendine gelince, Süleyman ve Valide'yi başucunda bulur. Süleyman Valide'ye aynen şu sözleri söyler;
- Bak, gördün mü Valide ? Mahidevran aşkından öldürmeyi seçti, ama Hürrem kendinden geçmeye razı.. Benim için kaç defa canından vazgeçti gülümseyenim.. O 2 cariyeyi münasip gördüğün sancak beyleriyle izdivacını kur. Benim bundan sonra haremim; Hürrem'dir ! der.''
internette böyle bi bilgi buldum kızçeler
birde şöyle bişey buldum
TOPKAPI DA HAYALET PANİĞİ !
Topkapı Sarayı geçtiğimiz günlerde paranormal bir olaya şahit oldu.Niell McGrath(27) ve 5 turist arkadaşı,Topkapı Sarayının Harem bölümünü gezerken,Taşlıkta bir kadın silüeti gördüklerini iddia ettiler.
KIZIL SAÇLI,NARİN BİR KADIN...
Verdiği İfadesinde Niell McGrath hayaleti şu şekilde betimledi;
'Taşlığın tam ortasında kollarını kubbeye açmış bir şekilde duruyordu.Sırtı bize dönüktü.Yalnızca kızıl beline kadar inen saçlarını görebildik.İncecik bir beli vardı.Üstünde erguvan rengi kaftan ve altın renginde başörtüsü takmıştı.İlk önce yanıldığımızı sandık ama 5 kişinin aynı kadını görmesi normal mi?'
O HÜRREM SULTAN !
McGrath'in verdiği ifade sonucu,tarihçiler kadının özelliklerinin Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan olabileceğini söylediler.
görünce paylaşayım dedim
'' Sultan Süleyman, hiç kuşkusuz Hürrem'e aşıktır. Fakat bir gün Hürrem'in aşkını sınamak isteyen Sultan Süleyman, Valide Hafsa Sultan'dan haremdeki en güzel cariyeyi kendisine hazırlatmasını ister. Valide Hafsa Sultan hareme gider ve en güzel bulduğu 2 cariye arasında seçim yapamadan ikisini de eğitir. Oğlu hangisini kendisine münasip görürse, onu sunacaktır. Ve bir gün Valide Sultan, Süleyman'a cariyelerin hazır olduğu haberini gönderir. Süleyman cariyeleri ve Validesini huzura aldıktan sonra, Hürrem'in getirilmesini emreder. Hürrem gelir ve cariyeleri görünce şaşırır. Sultan Süleyman ona bu iki cariye arasında kaldığını, kendisi için hangisinin seçilmesinin daha münasip olacağını sorar. Hürrem bu soru karşısında kendisini kaybeder. Gözlerine yaşlar birikir. ''Canımın parçası..Beni öldürün daha iyi..'' der yutkunarak. Fakat gene de saygıda kusur etmeden 'Siz hangisini dilerseniz, o münasiptir Hünkarım' der.. Tam huzurdan çekilecekken başı döner ve bayılır. Sultan Süleyman bunun üzerine çok korkar. Hürrem'i kaybetmekten, ona bir şey olmasından.. Hürrem kendine gelince, Süleyman ve Valide'yi başucunda bulur. Süleyman Valide'ye aynen şu sözleri söyler;
- Bak, gördün mü Valide ? Mahidevran aşkından öldürmeyi seçti, ama Hürrem kendinden geçmeye razı.. Benim için kaç defa canından vazgeçti gülümseyenim.. O 2 cariyeyi münasip gördüğün sancak beyleriyle izdivacını kur. Benim bundan sonra haremim; Hürrem'dir ! der.''
internette böyle bi bilgi buldum kızçeler
birde şöyle bişey buldum
TOPKAPI DA HAYALET PANİĞİ !
Topkapı Sarayı geçtiğimiz günlerde paranormal bir olaya şahit oldu.Niell McGrath(27) ve 5 turist arkadaşı,Topkapı Sarayının Harem bölümünü gezerken,Taşlıkta bir kadın silüeti gördüklerini iddia ettiler.
KIZIL SAÇLI,NARİN BİR KADIN...
Verdiği İfadesinde Niell McGrath hayaleti şu şekilde betimledi;
'Taşlığın tam ortasında kollarını kubbeye açmış bir şekilde duruyordu.Sırtı bize dönüktü.Yalnızca kızıl beline kadar inen saçlarını görebildik.İncecik bir beli vardı.Üstünde erguvan rengi kaftan ve altın renginde başörtüsü takmıştı.İlk önce yanıldığımızı sandık ama 5 kişinin aynı kadını görmesi normal mi?'
O HÜRREM SULTAN !
McGrath'in verdiği ifade sonucu,tarihçiler kadının özelliklerinin Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan olabileceğini söylediler.
görünce paylaşayım dedim
başından beri hep naz elmas yakışır derdim bakalım ama oda yeni diziye başladı oynayamaz..görücezevet bende beğeniyorum.zaten en başından oynayacak diye biri yazmıştı topikte,ama kim:26:
Şekercimmm yeliz yeşilmeni alsak diziye ne dersinn hem oynak hem fettan olur
yok be o adam komedi dışında yakışmıyor bencemimar sinan ı şener şen oynayacak diye duymuştum ben yakın bir zamandaaaa
şu beşiktaş spor tesislerinin karşısında kini mi diyosun benzincinin orda çok virane ama orası yaaaarkadaşlar,bu son bölümde Süleyman, Yahya diye birinin yanına gitti rüyasını anlattı.o zat-ı muhterem beşiktaş sırtlarında türbesi bulunan Yahya Efendi dir.Kanuni nin süt kardeşidir.kayınvalidemle birkaç kez ziyaretine gitmiştik.biraz bakımsız kalmış ama manevi havası son derece yüksek..gidip görmenizi öneririmAllah nur içinde yatırsın.
bence mihriah yeliz yeşimen yada damla sönmez olmalı
Eki Görüntüle 428104 Eki Görüntüle 428105 Eki Görüntüle 428105
bence hürremin korkulu rüyası o
bence ibrahim'in ruyasi
yine rüya görüyorlar
MİMAR SİNAN - MİHRİMAN SULTAN AŞKI YALANDIR --
Güya Mimar Sinan, Kanuni'nin sevgili kızı Mihrümah Sultan'a âşıkmış!
Tarih rağbet görmeye başladı ya, ciddi veya gayri ciddi öyle çalımlar atılıyor ki okura, insan hayret uçurumlarının birinden diğerine yuvarlanıyor.
Bir de güya Mimar Sinan, Kanuni'nin sevgili kızı Mihrümah Sultan'a o kadar âşıkmış ki, adına inşa ettiği iki cami de Mihrümah'a duyduğu gizli aşkını ilan ediyormuş vs.
Bütün hikâye mükemmel ama bir tek kusuru var: Gerçek değil! Zira Sinan'la veya Mihrümah Sultan'la ilgili hiçbir kaynakta bu hikâyeyi doğrulayacak bir tek satıra dahi rastlanmaz. Mimarlık tarihçisi dostum Prof. Uğur Tanyeli'nin deyişiyle, bırakın gerçekliğine dair bir ipucunu, dedikodusuna dahi rastlayamazsınız.
Kaldı ki, Mihrümah Sultan'ın 17 yaşında Rüstem Paşa'ya verildiği yıl Sinan, 47 yaşında evli barklı biriydi. Üsküdar'daki ilk cami bittiği tarihte Mihrümah 25, Sinan 55; Edirnekapı'daki cami bittiği tarihte ise Mihrümah 43, Sinan 73 yaşındaydı. Üstelik Sinan, Mihrümah'ın ölümünden sonra 10 yıl daha yaşamıştır ki, hayal gücü kuvveti yazarlarımız Sinan'a "maşuk"unun anısına bir cami daha inşa ettirmeyi kurgulayabilirlerdi. Nasılsa akıllarına gelmemiş.
1) Bir padişah kızını Sinan gibi bir bürokratın bile olsa görme şansı yoktu. Harem, dizilerde gösterildiği gibi bir yol geçen hanı değildi ki, Sinan oraya girip Mihrümah'ı görebilsin! Vahdettin'in kızı Ulviye Sultan'ın İsmail Hakkı Okday'la evlendirilişini hatırlayın, son padişah zamanında bile evlenmeden bir sultanla karşılaşma imkânı bulunamıyordu. Nerede kaldı ki, Kanuni zamanında görebilsin.
2) Mihrümah Sultan'ın gerçek hayatı hastalıklarla geçmiştir.
3) Kaldı ki, Rüstem Paşa gayet kıskanç biriydi. Hanımının hastalıklarından birinde onu erkek doktora muayene ettirmemek için bin türlü yol aramış, ancak çaresiz kalınca İspanyol asıllı saray doktoruna muayene ettirmeye razı olmuştu. Doktorun bile giremediği hareme Mimar Sinan nasıl girecek de, padişahın kızını görecek, ona âşık olacaktı?
4) Sinan'ın her iki camisinde ortaya koyduğu özgün çözümlerin değerini böylesine yüzeye çekmeye kimsenin hakkı yoktur.
Sanırım daha fazla söze hacet yok: Sinan'ın Mihrümah'a âşık olduğu ve iki eserini ona olan aşkını dile getirmek üzere yaptığı yakıştırması, tarihin nasıl yağmalandığına parlak bir misal teşkil eder yalnızca ve bütün değeri de bundan ibarettir vesselam.
Mustafa Armağan
(Zaman, 04.09.2011)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?