- 19 Haziran 2009
- 1.077
- 25
- 158
yazılanların çoğunu okudum. Allah güç ve sabır versin. Çok zor şeyler yaşayan arkadaşlar olmuş. Bunların üstesinden gelmek yaraları sarmak o kadar zor oluyor ki bazen..
bu tür durumlar yalnızca kişiyi değil çevresini ve bir ömür boyu kuracağı ailesini de etkiliyor. ben evlendikten sonra fark ettim, annemin mükemmeliyetçi yapısını ne kadar aşmaya çalışsam da evliliğimde bazı yerlerde farkında olmadan bunu kopyaladığımı, eşimle olan tartışmalarımızın anne babamın tartışmalarına ne kadar çok benzediğini...
ailem çok şükür mutsuz bir aile değildi. 28 yıla yakın evli olan anne babam hala arada sevgilerini belli eder. sadece arada yaşanan tartışmalar kavgalar farkında olmadan bilinçaltımıza işleniyor demek ki...
bana nazaran eşim daha zor bir çocukluk ve ergenlik geçirmiş. bunun sıkıntılarını ilişkimizde çok yaşıyorum maalesef. onun yalıtılmış, yalnız, sevgisiz geçen yıllarının oluşturduğu hasarı tamir etmek kolay olmuyor. baskıcı bir anne ve ilgisiz bir baba karışımın ölümcül etkisini yaşamış eşim. bu yüzden hayattaki herşeye karşı olabildiğine hassaslaşan eşimle iletişim çok zorluyor beni bazen. iyi niyetli takılmalarım bile bazen kendine duyduğu saygıyı sorgulamasına ve şiddetli tepkiler vermesine sebep oluyor. bu hassasiyetlere ayak uydurmak, onu iyileştirmeye çalışmak, güven vermek bir doktor edasıyla yaralarını sarmak...
mutsuz evliliklerin çocukları yalnızca kendilerinin hayatlarını değil etraflarındaki insanların hayatlarını da alabildiğine zorlaştırıyor. kalıcı iyileşme uzun yıllar alan bir süreç ve bu süreçte kendileri kadar onları sevenler de çabalamak ve sabır göstermek zorunda kalıyor. bundan yana bir şikayetim yok yeterki iyileşsin eşim ama bazen zorlandığımı hissediyorum. ne yapacağımı şaşırdığım ve geri çekildiğim zamanlar oluyor. yıkım derin olunca iyileşme de zor oluyor...inşallah zamanla herkes bu tür yaralarını sarıp iyileşir. herşeye rağmen yaşaıyorsak devam etmeli ve yeniden çabalamalıyız..
bu tür durumlar yalnızca kişiyi değil çevresini ve bir ömür boyu kuracağı ailesini de etkiliyor. ben evlendikten sonra fark ettim, annemin mükemmeliyetçi yapısını ne kadar aşmaya çalışsam da evliliğimde bazı yerlerde farkında olmadan bunu kopyaladığımı, eşimle olan tartışmalarımızın anne babamın tartışmalarına ne kadar çok benzediğini...
ailem çok şükür mutsuz bir aile değildi. 28 yıla yakın evli olan anne babam hala arada sevgilerini belli eder. sadece arada yaşanan tartışmalar kavgalar farkında olmadan bilinçaltımıza işleniyor demek ki...
bana nazaran eşim daha zor bir çocukluk ve ergenlik geçirmiş. bunun sıkıntılarını ilişkimizde çok yaşıyorum maalesef. onun yalıtılmış, yalnız, sevgisiz geçen yıllarının oluşturduğu hasarı tamir etmek kolay olmuyor. baskıcı bir anne ve ilgisiz bir baba karışımın ölümcül etkisini yaşamış eşim. bu yüzden hayattaki herşeye karşı olabildiğine hassaslaşan eşimle iletişim çok zorluyor beni bazen. iyi niyetli takılmalarım bile bazen kendine duyduğu saygıyı sorgulamasına ve şiddetli tepkiler vermesine sebep oluyor. bu hassasiyetlere ayak uydurmak, onu iyileştirmeye çalışmak, güven vermek bir doktor edasıyla yaralarını sarmak...
mutsuz evliliklerin çocukları yalnızca kendilerinin hayatlarını değil etraflarındaki insanların hayatlarını da alabildiğine zorlaştırıyor. kalıcı iyileşme uzun yıllar alan bir süreç ve bu süreçte kendileri kadar onları sevenler de çabalamak ve sabır göstermek zorunda kalıyor. bundan yana bir şikayetim yok yeterki iyileşsin eşim ama bazen zorlandığımı hissediyorum. ne yapacağımı şaşırdığım ve geri çekildiğim zamanlar oluyor. yıkım derin olunca iyileşme de zor oluyor...inşallah zamanla herkes bu tür yaralarını sarıp iyileşir. herşeye rağmen yaşaıyorsak devam etmeli ve yeniden çabalamalıyız..