Nasıl yapabilirim

Herkese selam
Benim çok uzun süredir devam eden bir ilişkim var. Ben yapı olarak sevdiklerine karşı aşırı korumacı, fazla merhametli ve sahiplenen bir yapıya sahibim.
Herşeyi aman ben yapayım modundayım. Örneğin biri bana çay ısmarlasa dahi bu ailemden biri olsa dahi çekinirim içim sıkılır. Ben ısmarlasam daha rahat ederim.
Sevdiklerimin konforunu çok düşünürüm. Çok düşkün olurum onlara karşı. Şimdi siz diyeceksiniz ki ee sorun ne ? Sorunum şu ki ben sevgilime karşı da hep böyleydim. Iki üç kez üst üste hesap ödetme, kapris yapma, işi yokuşa sürme gibi huylarım hiç olmadı. Diyeceksiniz ki bu normal olanı ama sanırım ben bunu karşımdaki insana çok alıştırdım. Bi kere insanlardan vazgeçmek çok zor benim için. Ve artık yorulduğumu hissediyorum. Hayatta her zaman gönül alan başkalarının işini kolaylaştıran anlayışlı biri olmaktan yoruldum. Bi kez de biri beni itsin, aman arkamda şu var konforunda olmak istiyorum.
Sevgilimle şuan pek iyi gitmeyen bir ilişkimiz var. Adamın hala çalışmıyor olması çok gözüme batıyor. Bi acelesi yok. Kendini paralamıyor iş bulmak için. Bu kızı elimden kaçırır miyim bana ne kadar daha sabreder korkusu yok çünkü sorumlusu benim. Gözünü hiç korkutamadım.
Ama artık roller değişsin istiyorum. Kendimi geri çektim. Normalde tartışmadan sonra iki tarafta sessiz kaldığında hep ben atardım ama artık kendimi geri çektim.
Taktikle bir ilişki yürüsün derdinde değilim. Ben kendi yapımı değiştirmek için taktikler almak istiyorum sizden. Çünkü bu kişiden ayrılsam dahi bir sonraki ilişkimi de bi süre sonra bu hale getireceğim bu yapım yüzünden.
Bir erkeğin burnu nasıl sürtülür hanımlar. Bir insana kaybetme korkusu nasıl verilir ?
Bu arada yaşlar 27.
Okuduğunuz için şimdiden çok teşekkür ederim.
Bunyazini okuduğumda kendimi gördüm aynısı ya
Ben hiç yokuşa sürmedim senin gibi sonra bu karşı tarafa battı ve sonu husran artık değiştim umursamiyorum . Yazmıyor mu ben hiç yazmam ilk önce ben diyorum sonra sen olmalı kendim onemliyim
 
Sizin konularınıza denk gelmiştim önceden sevgiliniz çalışmıyor çalışma konusunda da gönüllü değildi siz zaten en başından beri onun bu tavırlarını görmezden gelmeniz, ilişkiyi devam ettirmeye çalışmanız bence onun kafasına bu kız benim için her şeye evet der diye yerleşmiş. Çalışmıyor olması için sizin büyük sorun ama hala rahatsız olduğunuz bu konu hakkında adım atmıyor gerekeni yapmıyorsunuz mesela, ilişki gitsin yürüsün düzelsin diye bekliyor kabulleniyorsunuz. Kaybetme korkusu şu şekilde olur bu şekilde olur diye taktik veremem ama ilişkide sınırlarınızı çizmeli neler beklediğinizi söylemelisiniz. Ha olmuyorsa da yolumuza bakalım diyebilmelisiniz. Bunu karşınızdaki kaybetme korkusunu yaşasın diye değil, kendinize olan saygınızdan ve önceliğinizden yapmalısınız.
Gerisi gelir diye düşünüyorum.
 
Boyle konularda hep Nihan Kaya aklima gelir, sizin icin bir kac alinti ekledim. Cocuk yetistirmek uzerine bir kitaptan ama bence her yasa dair guzel tespitler iceriyor.


Gerçek anlamda sahip olduğumuz tek şey, kendimizdir.
Hayatta hiç kimse yoktur ki onunla kurduğumuz ilişki kendimizle kurduğumuz iliskiden değerli olabilsin.Yalnızlığımız değerlidir.
Kendimize hep hatırlatmamız, çocugumuza öğretmemiz gereken şey şu: Dünyada, öldüğünde yahut bir şekilde kaybettiğimizde varlığımızı idame ettiremeyeceğimiz kimse yoktur; kendimiz hariç.


Çocukken, sevgi ve kabule ihtiyacımız vardı, çünkü bunlar olmadığı sürece yaşayamayacağımızı "hayatta kalma" içgüdümüzle biliyorduk. Eğer o dönemde ihtiyacımız olan koşulsuz sevgi ve kabulü görebilseydik, şimdi başkalarının onay ve sevgisine ihtiyacımız varmış gibi hissetmezdik.


Size ne öğretilmiş olursa olsun, artık kendi yaşamınızdan ve duygu durumunuzdan tamamen kendinizin mesul olduğunu, büyümekle birlikte her açıdan kendi kendine yeten bir varlık haline geldiğinizi, artık kimsenin sevgisine ve onayına ihtiyacınız olmadığını kendinize sürekli hatırlatabilirsiniz.


İyi Aile Yoktur, Nihan Kaya
 
Boyle konularda hep Nihan Kaya aklima gelir, sizin icin bir kac alinti ekledim. Cocuk yetistirmek uzerine bir kitaptan ama bence her yasa dair guzel tespitler iceriyor.


Gerçek anlamda sahip olduğumuz tek şey, kendimizdir.
Hayatta hiç kimse yoktur ki onunla kurduğumuz ilişki kendimizle kurduğumuz iliskiden değerli olabilsin.Yalnızlığımız değerlidir.
Kendimize hep hatırlatmamız, çocugumuza öğretmemiz gereken şey şu: Dünyada, öldüğünde yahut bir şekilde kaybettiğimizde varlığımızı idame ettiremeyeceğimiz kimse yoktur; kendimiz hariç.


Çocukken, sevgi ve kabule ihtiyacımız vardı, çünkü bunlar olmadığı sürece yaşayamayacağımızı "hayatta kalma" içgüdümüzle biliyorduk. Eğer o dönemde ihtiyacımız olan koşulsuz sevgi ve kabulü görebilseydik, şimdi başkalarının onay ve sevgisine ihtiyacımız varmış gibi hissetmezdik.


Size ne öğretilmiş olursa olsun, artık kendi yaşamınızdan ve duygu durumunuzdan tamamen kendinizin mesul olduğunu, büyümekle birlikte her açıdan kendi kendine yeten bir varlık haline geldiğinizi, artık kimsenin sevgisine ve onayına ihtiyacınız olmadığını kendinize sürekli hatırlatabilirsiniz.


İyi Aile Yoktur, Nihan Kaya
Bu kitabı bende okudum. Harika bir kitaptı.
 
Ben de senin gibiydim. Aman kimse üzülmesin, aman kimse kırılmasın. Sonra bir baktım ki benim o üzmek istemediklerim beni yerle bir etmişler. Kötü tecrübe ettim, çok çok yıprandım ama artık değiştim.
Şimdi her zaman, her yerde kendime öncelik veriyorum. Önce kendimi düşünüyorum.
Çünkü sen kendini düşünmezsen, hiç kimse seni düşünmez.
Ve eğer tüm bu olanları sen kaldırabiliyorsan, karşında ki herkeste kaldırabilir.
Kimseye gerektiğinden fazla değer verme, bunun bedeli kendini kaybetmek olur.
Bu kesinlikle dogru. Ben daha cok ailemde boyleydim asla kendime oncelik vermezdim. doktora gittim ruhsal cokuntu yasadigimi ogrendim tedavi oldum artik kendi hayatimin sinirlari icinde kimseye kendimden cok deger vermiyorum. Oncr ben sonra diger herkes diyorum. Inanir misiniz ben kendime deger vermeye basladigimdan beri insanalr etrafimda pervane olmaya basladilar.
 
Herkese selam
Benim çok uzun süredir devam eden bir ilişkim var. Ben yapı olarak sevdiklerine karşı aşırı korumacı, fazla merhametli ve sahiplenen bir yapıya sahibim.
Herşeyi aman ben yapayım modundayım. Örneğin biri bana çay ısmarlasa dahi bu ailemden biri olsa dahi çekinirim içim sıkılır. Ben ısmarlasam daha rahat ederim.
Sevdiklerimin konforunu çok düşünürüm. Çok düşkün olurum onlara karşı. Şimdi siz diyeceksiniz ki ee sorun ne ? Sorunum şu ki ben sevgilime karşı da hep böyleydim. Iki üç kez üst üste hesap ödetme, kapris yapma, işi yokuşa sürme gibi huylarım hiç olmadı. Diyeceksiniz ki bu normal olanı ama sanırım ben bunu karşımdaki insana çok alıştırdım. Bi kere insanlardan vazgeçmek çok zor benim için. Ve artık yorulduğumu hissediyorum. Hayatta her zaman gönül alan başkalarının işini kolaylaştıran anlayışlı biri olmaktan yoruldum. Bi kez de biri beni itsin, aman arkamda şu var konforunda olmak istiyorum.
Sevgilimle şuan pek iyi gitmeyen bir ilişkimiz var. Adamın hala çalışmıyor olması çok gözüme batıyor. Bi acelesi yok. Kendini paralamıyor iş bulmak için. Bu kızı elimden kaçırır miyim bana ne kadar daha sabreder korkusu yok çünkü sorumlusu benim. Gözünü hiç korkutamadım.
Ama artık roller değişsin istiyorum. Kendimi geri çektim. Normalde tartışmadan sonra iki tarafta sessiz kaldığında hep ben atardım ama artık kendimi geri çektim.
Taktikle bir ilişki yürüsün derdinde değilim. Ben kendi yapımı değiştirmek için taktikler almak istiyorum sizden. Çünkü bu kişiden ayrılsam dahi bir sonraki ilişkimi de bi süre sonra bu hale getireceğim bu yapım yüzünden.
Bir erkeğin burnu nasıl sürtülür hanımlar. Bir insana kaybetme korkusu nasıl verilir ?
Bu arada yaşlar 27.
Okuduğunuz için şimdiden çok teşekkür ederim.
Aslan burcumusunuz?
 
Bu kesinlikle dogru. Ben daha cok ailemde boyleydim asla kendime oncelik vermezdim. doktora gittim ruhsal cokuntu yasadigimi ogrendim tedavi oldum artik kendi hayatimin sinirlari icinde kimseye kendimden cok deger vermiyorum. Oncr ben sonra diger herkes diyorum. Inanir misiniz ben kendime deger vermeye basladigimdan beri insanalr etrafimda pervane olmaya basladilar.
Bende de aynı durum olabilir. Benim de psikolog gozetiminden geçmem gerekiyor. Ama pandemi ve yasaklar elimi kolumu bağladı
 
Beyhan Budak ın videolarını tavsiye ederim .yada kitabını bana baya iyi geldi.youtubede var
 
Bende tam tersi, aman insanlar benden fazla alır aman kendimi kullandiririm düşüncesiyle biraz mesafeli almadan vermeyen biri oldum. Nasıl oldum... Bir üniversiteye başka şehre giderken kendime söz verdim en çok sen değerlisin diye çünkü lisede çok çok samimi arkadaşlarımdan darbe yemiştim. İkincisi kimseye bağlanma diye söz verdim. Genelde bir arkadaşıma çok bağlanır başka arkadaşlara da çok gerek duymazdim ama hayat böyle değil. Tek kişiye gereğinden fazla değer vermek sonunda çok yıkıcı olabiliyor. Okul bitti geldim. Akrabalık ilişkilerine çok önem veren biriydim. Sonra onlarla ilişkilerimde de nankörlük sezdim artık akrabalık ilişkilerim de zayıf. Sanıyorum hayat öğretiyor en değerlinin kendimiz olduğunu... Kendi hayatımız ve hakikaten bizi sevenler önceliğimiz oluyor, bizden sömüren insanları da kapı dışarı etmeyi öğreniyoruz. Zaman her şeyi öğretiyor... Bir yerden başlayın bakın görün çok kolay istemediğiniz insanı hayatınızdan uzaklaştırmak... Benim apaçık en yakın "dostuma" sen benim istediğim gibi bir dost değilsin deyip hatalarını yüzüne vurup bundan sonra görüşmeyelim demisligim var. Öyle sevmediğim hatasını gördüğüm biriyle canım ciğerim olsa yol vermeyi öğrendim ve çok hafifledim.
 
İşte bunlar çocukla alakalı sorunlar.
Sana değerli olduğun hissettirilmemiş olabilir.
Değer verilmek için hep birşeyler yapman beklenmiş, kendi isteklerinden hatta ihtiyaçlarından feragat etmen gibi.
Aslında özgüvenli sayılabilecek bi insanım. Haksızlığa susmam karşımdaki kim olursa olsun cevabını veririm. Dışarıya karşı böyleyim. Ama sevdiklerime kıyamıyorum.
 
Back
X