Ne Hale Geldik...

biz bi insanı tırnağında oje var ya da yok , makyaj yapmış ya da yapmamış , saçı açık ya da kapalı, içki içiyo içmiyo kürtaj yaptırmış ya da yaptırmamış
içi kötü ya da iyi, namaz kılıyo kılmıyo oruç tutuyo ya da tutmuyo diye onun kararını veremeyiz. Bu Allahla kul arasındadır.
Her koyun kendi bacağından asılır.
Hepimiz yalnızız.
 

Ne kadar güzel bir konu bu.
Maalesef hakaret etmeyi, karşımızdakini küçük görmeyi, aşağılayarak konuşmayı eleştirmek; kendi fikrimizi empoze etmek ve karşımızdakini zayıf noktasından vurarak susturmayı fikrimizi beyan etmek olarak görülen bir toplumda kalp kırmayı önemseyen kaç kişiyiz?
Kendilerini güya zeki zanneden insanların fikirlerini karşısındakini ezerek söyleme çabaları aşağılık kompleksi değildir de nedir?
Bu foruma gelince, burada pek çok hemcinsimi görüyorum ki, kendileri çok mutsuz, verdikleri cevaplardan bunu hissetmek çok basit ama onlar da aynı şekilde mutlu olan huzurlu olanların huzurunu kaçırmayı, akıllarına binbir tilki sokup onları rahatsız etmeyi hatta üzmeyi kendilerine kazanç olarak görüyorlar.
Gerçek hayatta kendilerine pay biçtikleri değeri göremedikleri için bu değeri, burada insanları kırarak elde etmeyi düşünüyorlar ve egolarını bu şekilde tatmin ediyorlar.
Her şey konuşa konuşa evet ama bunun için önce bu tarz insanların dinlemeyi öğrenmesi, hatta ve hatta okuduklarını anlamak için yazılanı tekrar tekrar okuması lazım.
 




dam üstünde saksağan vur beline kazmayı...


dün ısrarla konu kapanmasın ,din ile ilgili yorumlar yapılmasın dedik..

dedik ama burada bile mevcut...rica edeceğim..sen ben İslam dinini benisemiş olabiliriz..

ama farklı mezhepler,farklı dinler hatta ataist arkadaşlarımız varken bu forumda bir yorum yapıyorsak öncelikle

bu çerçeve de yapmak gerekiyor...olay sadece din değil tabii..çocuk isteyip tedavi görende var, çocuk istemeyen

arkadaşlarımızda var...evlenmiş olan arkadaşlarda var ,evlenmesi güç olan arkadaşlarda var...hoşgörü her şeyi kapsıyor..


forumda genel bir şey maalesef kii sadece alıntılama yaptığım arkadaşımla sınırlı değil bu ..sadece bir örnek...

bazı arkadaşlarımız mutsuz ise ,hep o pencereden bakıyorlar...evlerinde yaşadıkları mutusuzlukların acısını

Hayyal in de dediği gibi bura üzerinden çıkaracak yorumlar yapıyorlar...kimsenin stres topu değil bu sayfalar..

önemli olan ayrı fikirlerde olup bu fikirleri kabul ettirme çabası olmadan onları sunmak...
 


İste buna alkislanir.
 

hocam çok acı maalesef..hala kılık kıyafetten öteye gidemedi düşünceler...
 
arkadaş bilgisi olanlara sormak istiyorum demiş
bende cevap verdim
senin fikrin bu benim fikrim bu
konuşuyoruz fikirlerimizi beyan ediyoruz
bu kadar basit
 
yorumların hepsini okudum ve şaşırdım 'aslında çoğumuz aynı dertten muzdaribiz, benzer acılar çekmişiz' asıl derdimiz anlaşılmamak, yaftalanmak, sınıflandırılmak..

ben de staj için gittiğim okulda içerde sözümona kurallara (!) uyduğum halde kapı önünde öğrencilerin önünde müdür yardımcısı tarafından aşağılanarak kovulurken fatih otobüsündeki bayanın yaşadığı duygularn aynısını hissettim... ağladım, benim suçum ne dedim, nefret ettim, öfkelendim...

her sabah sevgili (!) güvenlikçinin aman peruğun altında eşarp mı var tacizci bakışlarının altında ezildim, kendimi aşağılanmış hissettim... eğitim hakkımı kendimden birşeyler vererek aldım...

ben bunları yaşarken, aynı duyguları açık olduğu için yaşayan başkaları da varmış... çok üzüldüm, (çünkü öylesine kötü bir durum ki şimdi bile ağlamak isterim hatırladıkça) sadece insan değil yaratılmış hiç bir canlı yaşamasın..

asıl problem ise insanlara birey olarak değil de grup olarak görmekten geliyor.. insanlara açık-kapalı, vs. gözüyle bakmayı bırakıp birey gözüyle bakarsak problem çözülecek galiba... bana hakaret eden müdür kimsenin temsilcisi olmadığı gibi, sizi aşağılayan fatihliler de kimsenin sözcüsü değiller.. hepsi tek tek bireyler ve sadece kendilerini temsil ediyorlar...

maalesef ki ön yargıları parçalamak, atomu parçalamaktan daha zor...
 
hocam çok acı maalesef..hala kılık kıyafetten öteye gidemedi düşünceler...
ne yazık ki öyle...


Aslında herkes bir yerlerde dışlanma yaşıyor.
Birbirimize saygı göstermeyi inşallah bir gün anlayacağız....
 
Son düzenleme:

 
ben bu konuda en çok dinde tek doğru yoktur konuşmasına takıldığım için o yorumu yapmıştım yani kitabımızda birşey yazılmış ama farklı hocalarca farklı yorumlanmış bence yani tarikatlar bile ayrı ayrı değilmi arkadaşlarr madem hepsi ibadet için varlar neden içlerinde sürkeli ayrılıyolar bir kısım müslüman sırtına zincir vurarak ibadet yapmayı doğru bulurken bir kısım namazımı kılayım yeter diyoo bi tartışma programında farklı ilahiyat profosörleirni alıp dini tartışıyolar o zaman tek doğru yok bence

ben müslümanım kendime ait bi mezhebim var allaha tapar peygamberleirn hepsine inanırım ibadetini kendince yapan bir insanım ama ben hala allah yahudi erkeklerine saç uzatmayı sevap kılmışken bizde bunu mesela züppelik olarak adlandırıyolar hristiyanlarda orucu farklı şartlarda tutarken biz bambaşka tutuyoruz başka bi dince günah çıkarmak veya afaroz etmek varken bizde tövbe etmek var dinden çıkarmak yok mesela

kimseyi eleştirmiyorum ama bunlara kesin bir açıklama yok cevap yok son kitap ve son peygamber biizm evet ama bütün dünya MUSAYI İSAYI es geçsin artık MUHAMMED var dersek konu bi çıkmaza girer bence

herkes ALLAHA tabıyor ona inanıyor ama herkes farklı yollardan yapıyor bunu bunu söylemek istiyorum son defa
 
sanırım millet olarak konuşamadığımız nadir konulardan biri din..
ikincisi cinsellik.
 

Seri katillerin bile savunulma hakları vardır. Biraz yukarda birisi "tecavüzcüler birkaç yıl hapis yatsın , kadın çocuğu 9 ay boyunca taşısın " diyerek nasıl çarpıtmışsa siz de en az bu kadar çarpıtmışsınız. Dönüp dolaşıp olayı tecavüze getiriyorsunuz. Tecavüz durumlarında kürtajın olması hukuk açısından faydalı olur dediğimi okumamışsınız.

Keyfi olarak bir canlının hayat hakkının elinden alınması , sizin keyfinizin ötesindedir.Kamu davası diye birşey duymadan böyle yorumlar yapmanız da talihsizlik.

sanırım millet olarak konuşamadığımız nadir konulardan biri din..
ikincisi cinsellik.

Katılıyorum.
 

konuyu sadece okuyacaktım ama okudukça tam da bunun gibi bir cümle geldi aklıma...

çoğu durumda toplumların tavrı yöneticilerin tutumlarına göre şekillenir...oysa akıllı, gücünün farkında olan toplumlarda yöneticilerin tavrını belirleyen, onları yönlendiren, toplumların kendisidir...
 
kanunların ve yasaların çok ciddi bir şekilde düzenlenmesi lazım çok cahil bir toplum olduk artık vicdanlar fos toplum olarak rotası belli olmayan gemi gibiyiz
 
14.06.2012 hürriyet gazetesi güzin abla köşesi.
bakın bir anne neler yazmış !........




Siz hiç kendinizi Mongol çocuğa sahip bir annenin yerine koydunuz mu?


Büyüklerimiz “Çocuk Down Sendrom’lu bile olsa doğmalı, onun da yaşamaya hakkı var” diyor.
Oysa Down Sendrom’lu çocuğun doğması demek, hayat boyu hem kendine hem de ailesine mutsuzluk ve azap vermesi demek.
Sevgili Güzin Abla, kürtaj hakkındaki tartışmalar sürerken, bu konuda hiçbir şey bilmeden, hiçbir şey yaşamadan, sadece masa başında karar verenlere köşenizden seslenmek istiyorum.
Yaşadıklarımı okurlarınızla paylaşırsam, belki onları biraz olsun bilinçlendirebilirim diye düşündüm.
Ben mongol bir çocuk annesiyim. Oğlum şu anda 8 yaşında ama onu bugünlere getirebilmek için çektiklerimi bir ben biliyorum bir de Allah...
Down Sendromu ya da Mongolizm, çocukta zeka ve gelişme geriliğine neden olan bir kromozom anomalisi.
Trizomi 21 diye de adlandırılan bu genetik düzensizliğe Mongolizm adı verilmesinin nedeni, çocuğun yüz hatlarının Asya’daki Mongol ırkını andırması.
Bu kromozom bozukluğu, bin canlı doğumda 1-2 oranında görülüyor.
Mongol çocuk, dış görünümünden anlaşılıyor; başı normalden küçük, yüzü düzleşmiş, dili büyük ve zaman zaman da dışarıda oluyor.
Genellikle zeka geriliği de oluyor. Erişkin yaşa ulaştıklarında zeka yaşı olarak 7-8 yaşındaki bir çocuğun kapasitesine ancak erişebiliyorlar.
Erişkin dönemde de başkalarına bağımlı olarak yaşayabiliyorlar. Özel eğitime ihtiyaç duyuyorlar.
Down Sendromu, gebelikte tanımlanabilir. Ultrasonografi ve testler sonucu Down Sendromu’ndan şüphelenilirse, daha ileri genetik tanı yöntemleriyle ceninin kromozom tetkiki yapılır.
Down Sendromu saptanmışsa, aileye bilgi verilerek gebeliğin sonlandırılması önerilir.
Yasalarımız, 24’üncü haftaya kadar buna izin veriyordu.
Bundan sonra ise ne yapılacağı belli değil artık.
Bense bu konuda çok geç kalmıştım...
DURUMLARININ FARKINDALAR
Şimdi büyüklerimiz, “Çocuk Down Sendrom’lu bile olsa doğmalı, onun da yaşamaya hakkı var” diyor. Oysa Down Sendrom’lu çocuğun doğması demek, hayat boyu hem kendine hem de ailesine mutsuzluk ve azap vermesi demek...
Üstelik bu çocuklarda kalp anomalileri ortaya çıktığından erken yaşta ölüm riski taşıyabiliyorlar.
Benim oğlumun, yine bu çocuklarda sıkça görülen mide-bağırsak sistemine ait ciddi bir sorunu var. Bu nedenle yemek yerken gözümüz hep üzerinde olmak zorunda, çünkü her an tıkanabiliyor.
Bütün bunlara ilave olarak ilerleyen yaşlarda lösemi (kan kanseri) riski de taşımakta.
Oğlumda zihinsel açıdan kavrama bozukluğu var. Çoğunlukla öğrenme güçlüğü gibi sorunlar yaşıyor.
Eğitimine diğer çocuklarla birlikte devam edemiyor, bundan büyük üzüntü duyuyor, kendini yerden yere atıyor. Onu sakinleştirmek o kadar güç ki...
Bu çocuklarda beyin normalden küçük ve tam gelişmemiş olduğundan zeka geriliği olsa da, bunu anlayabilecek kadar akıllılar. Ve bu yüzden büyük bir acı yaşıyorlar.
Oğlum, yürümeyi ve konuşmayı da çok geç öğrenmişti.
Kısacası, hiç kimse böyle bir evlat sahibi olmanın verdiği mutsuzluğu, acıyı bilemez.
Bugün “Bu çocuklara biz bakarız” diyen devlet adamları hatırlamalılar ki, hayata gelmiş on binlerce Mongol çocuğun yaşadığı sorunlara henüz kimse çözüm bulamadı. Buna benim oğlum da dahil.
Bırakın bu sorunlu çocukları, aileleri tarafından terk edilmiş çocuklara doğru dürüst bakıldığını, onların düzgün eğitim alarak yararlı birer fert olarak yetiştirildiğini kim söyleyebilir?

Rumuz: Çilem buymuş
Sevgili kızım, bir anne olarak evladının bu durumundan çektiğin azabı anlıyorum.
Hiç kimse böyle bir acıyla yaşamayı, doğduğu andan itibaren hiç büyümeyen bir bebek gibi bakıma ve korunmaya muhtaç bir çocuğun üzerine titremenin, geleceğiyle ilgili endişeler duymanın ne demek olduğunu elbette yaşamadan bilemez.
Allah sana kuvvet versin.
 
kesinlikle ben bunu okumadan öncede böyleydi düşüncem teşekkür ederiz bilgilendirme için
 

canım senin kafan bayağı karışmış

istersen diyanet sayfasına gir ve orada oku
bugüne kadar değiştirilmemiş aslı korunan kitap Kur'a-nı kerim dir
sana cevabı sen istediğin merak ettiğin için yazıyorum
ama burada genel olarak çok açıklayıcı ifadeler kullanamam
bazı arkadaşları rahatsız edecektir
ki hep dediğim gibi herkesin bi inancı var kimseyi kınamıyorum
yanlış anlaşılmakta istemiyorum ( malum 2 sözümüzden konuyu farklı tarafa çekmek için çabalayan kişilerde çok fazla burada)

o yüzden sana tavsiyem diyaneti ara

ve magazin programlarında boy gösteren hocaların sözlerinede pek itimat etme

Kuranı kerimi aç oku

yani kafana takılan soruları sorabileceğin yerler var


ALLAH cc emanet ol
 

okudğunuzu anlamadığınızı söylemiştm. ben ne yazmışım,siz ne demişsiniz. neyse burası okul değil, bende öğretmen değilim

anlatmak için uğraşmayacağım. hukukçu bacım, seri katil keyfinden adam öldürünce savunup en az ceza almasını sağlıyorsan

insanların kararlarınadA saygılı olacaksın, bireylerin istediğini giyince eleştirmeyeceksn....

asıl talihsizlilk ezber cümlelerle konuşan kişilerin bizi yönetmesi:2:
 



Canancım aslında hiç bir ayrımcılık yok.

Kuranı kerim çok geniş bir kitap.Tüm zamanları kapsıyor.Bu yüzden de geniş bir lisanla nüzül olmuş.
Tefsircilerin herbiri ayrı yorumlayabilir.Ama hepsi aynı kapıya çıkar.Kimse Allah hakkında yalan yalnış sözler söylemez.
Bazıları hariç tabi.Onların sözüne de zaten itibar edilmez.

Hak olan tarikatlar da aynı yola çıkar.Sadece virdleri farklıdır.Tesbihatları yani.

Hrkez aynı ibadetleri yapar, farklı tesbihi söyler.

İslam da saç uzatmak zübbelik değildir.

Peygamberimiz de saçların omuzlarına kadar uzattığı olmuştur.

Bizim dinimize göre hristyanlığın, yahudiliğin hükmü bitmiştir.Zamanında o dinler de haktı.Ama şu anda gerçekliliği kalmadı.

Kuranda bildirildiği gibi... "Allah katında hak din İslamdır.Hak geldi, batıl zail oldu."

Bu konu çok kapsamlıdır.İyice araştırmak lazım.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…