Ne olacak bu gençlerin hali?

Sürekli bahane buluyormusum gibi görünmek istemiyorum ama onlarda yazma isteğini nasil uyandırabilirim? Sınavda cevaplarını bile kısa kısa yazıp çıkmak istiyorlar. Ne tür kitaplar ilgilerini çeker? Zorunlu tutmasam, notla odullendirmesem yapmazlar. Gerçi yapmayan yine yapmıyor. Not falan umrunda değil.
 
Lisedeyken veli toplantısı dediklerinde ilk sorum devamsızlıklar da okunacak mı? Olurdu. Bende söylemezdim:) katılım birazda bu sebeplerden az oluyordur bence. Ergenliği eve kapanıp ders çalışmak test çözmek ordan dershane ordan okul gibi rutine bindirince böyle zombivari gençler oluyor. Oğlum kızım gez dolaş hayat sokaklarda dedikte onlar mı zombi olmayı seçti.
 
Ben de ortaokulda görev yaptım. İşte o enerji dolu halleri liseye gelince sönüyor. Derin bir bosvermislik hali
 
Zamanı yönetmeyi bilseler hiç de öyle sürekli oturup test çözmek zorunda olacakları bir hayatları yok bence. Günün üç saatini derse ayirsalar inanın çok başarılı olurlar zaten. Bunlar ne ders çalışıyorlar ne spor yapıyorlar ne de eğlenceli zaman geçirmeyi biliyorlar. Faydalı bir tane birşey yapmaz mı insan. Tavsiyelerim hep havada kalıyor.
 
Çoğu okulda rehber öğretmen eşliğinde ders çalışma planları hazırlanır her sınıfın ders programına göre o gün hangi dersler işlemişse o dersin tekrarı ve bir sonraki gün e hazırlık yapılır. Bu program taş catlasın 3 saat oluyor 3 saatin üzerinde çalışmak isteyen olursa ek bi program daha yapılıyor. Kimse öğrencilere eve kapanın ders çalışın demiyor ki gezme tozma yanında yerine getirmeleri gereken sorumlulukları da bilmeleri gerekiyor sadece. Ama günümüz öğrencisini yedirip içirip gecireceksin başka hiçbir gayeleri yok
 
Aslında temel eğitim bu konularla ilgili ailede Başlıyor . Si sevgi ile yaklaşıp iyiniyetle onlara yardımcı olmaya cslılırsanız iyi niyetinizi anlarlar diye düşünüyorum .
Mesela orta okulda bir edebiyat öğretmenim vardı hiç unutmam kendisini derste güncel konulardan hayata dair o kadar çok şey anlatırdı ki biz o zamanlar neden bunları anlatıyor diye hayretle dinlerdik hatta bazen bizi bugun film izleyeceğiz derdi Eğitici filmler izletirdi hayata dair pek çok Anlamlı şey öğrendik ve gercekten bunlar dersten çok daha önemliymiş . Onun tavrı takdiği çok değişikti sevgi doluydu çocukları ve insanları seven biriydi en başta ve etkileyici konuşuyordu sizde bu şekilde yaklaşanilirsiniz .
Çünkü Gençler'in sorumsuz olması aslında onların suçu da değil sistemin suçu . Söz meclisten dışarı ama biraz da Eğitimcilerin suçu . Unutmayın ÖĞRETMEN altın arayıcısıdır , işleyen değil . Çocukların içindeki cevheri çıkaran kişidir .
 
Keşke benim de branşım buna uygun olsa ama sınav yapmak zorundayım ders anlatmak zorundayım. İnanın 40 dk ders yapmıyorum. Dersimde güncel konular da var. Onlarla ilgili birşeyler de paylaşıyorum. Ama bizim zamanımızdaki gibi değil. Öğretmen öğrenci ilişkisi not üzerine kurulu artık. Öğretmene vefa yok. Hak etmedikleri notları çatır çatır vermek zorundaymisiz gibi isteyip, vermeyince düşman olan bir grup var karşımızda. Teşekkür yok sürekli şikayet var.
 
Bu konuda biraz da kendinizi sorgulamanız gerekir neden böyle diye . Yanlış anlamayın lütfen Söylediklerimi ama biz lisedeyken de bazı hocaların dersinde çıt çıkmazdı bazılarını da kimse takmazdı öğrenci dinlemek istemiyorsa bence bu biraz sa Öğretmenin tavrıyla alakalı olabileceğini düşünüyorum . Hakimiyeti sağlayabilmek sizin göreviniz .
 
çünkü lise eğitimi çok ağır. branşınız ne bilmiyorum ama gerçekten bir öğrencinin lisede başarılı olabilmesi için insanlıktan çıkmış gibi çalışması gerekiyor. çoğunluk bunu gerçekleştiremediği için de bıkkınlık duyuyor diye düşünüyorum.

kendi zamanımı hatırlıyorum dershanede devlet okuluna giden arkadaşlar hep çok yorgun olurdu,yazılılar onlara ölüm gibiydi. ben yabancı tarzda sayılabilecek bir okulda okudum mesela ve lisede hiç öyle bitkin olduğumu hatırlamam. çünkü matematikten farklı şeylerle de uğraşıyordum. devlet liseleri öğrenciye dersten başka bir şey yüklemediği için olabilir diye düşünüyorum.
 
Yanlış anlamıyorum kesinlikle kendimi çok sorguluyorum. Derste sorun hakimiyet kurulmaması degil. Ders yapmak isteyen öğrencilerle pekala çok güzel ders yapıyoruz. Ses de çıkmıyor. Ama bir grup var ki boş boş oturmayı ya da uyumayı tercih ediyor. Ben onlara ulaşamıyorum. Yoksa derdim sınıfta gürültü olması ya da beni dinlememeleri degil. Sekizinci yılım meslekte. O sorunları artık çok rahat cozuyorum.
 

İşte biz lisedeyken olan öğrenciler gibi değiller
Biz teknoloji ile sonradan tanışan grubuz
Ama bunlar içine doğdular
İnternetin olmadığı bir dönemimiz vardı bizim, farklı ilgi alanlarımızın olduğu, okulda cep telefonu olmadığı bir dönem
Ama yeni nesil bunlarla dünyaya geldi ve ayrılmaz bir parçaları gibi
O yüzden sosyal medyada takipçisinin fazla olması karnedeki notlarından dah mühim mesela bir çoğu için
 
Cocuk daha bebekliginde televizyon karsisina oturtuluyor. Bir kac til sonra eline tablet veriliyor. Daha sonraki yillarda internetle tanisiyor. Sonrasi ozenti bir arkadas hayatj vs derken hayati bos isler pesinde suruklenmekle geciyor. Malesef gencligi teknolojiye kurban ettik. Evlenmek istiyorum ama cocugum olsun diye hic dusunemedim. Cunku bu devirde cocuk yetistirmek kadar gozumu korkutan baska bir sey daha yok.
 
Ama yine de bunlar değiştirilebilir . Çocuklar evde sevgi ve ilgi olmadığı için bence bu kadar bilgisayar ve telefona gömülüyorlar .
Biz lisede ya da orta okuldayken de telefon olmasa bile baska baska Şeyler vardı devir hep değişir Ama çocuklara yaklaşım önemli
 
İşte tam da bu noktada okulum eğitim boyutunun devreye girmesi lazım. Okul sonuçta ders-sınav dışında çeşitli sosyal faaliyetlerle öğrenciyi bir bütün olarak ele almalı. Tabii bizim ülkemizde bu adeta ütopya.
Okullarda da öğretmenlerde ve idarelerde, top yekün tüm eğitim bürokrasisinde bu istatistik hırsı olduğu müddetçe bunlar mümkün değil.
 
O grup her okulda oluyor meslek lisesinden tutun fen lisesine kadar. Bir grup boş serseri hep oluyor . Onları da işlemek gerek ama bazı şeylerde ailede bitiyor ne yazık ki
 
Kesinlikle öyle değil. En azından benim çalıştığım okulda çocukların sosyal etkinliklere yönelmesi için de gereken ne varsa yapılıyor. Zaten hepsinden tıp kazanmaları beklenmiyor ki. Çabalamak istemiyorlar. Önceden bu kadar çok üniversite yoktu, kontenjanlar daha azdı, üniversiteye girmek daha zordu. Şimdi daha çok imkanları var ama istekleri yok.
 

bahsettiğim sosyal etkinliklere teşvik edilmesi değil onun ders olarak koyulması. mesela şuan üniversitelerde grupları bulunan MUN tarzı etkinlikler vardı,ne bileyim mesela ben step dersine giderdim her sabah. Bunun gibi şeylerden bahsediyorum okula gelip voleybol topuyla oynamaktan değil.

Bu aşamada size değil daha üstlere görev düşüyor zaten. ben hala devlet liselerinin öğrenci odaklı olmadığını düşünüyorum.

çok fazla üniversite olabilir ama öğrencilerin neredeyse hepsi de onların sadece belli başlı olanlarına gitmedikleri taktirde çok iyi olamayacaklarını biliyorlar.

dediğim gibi aslında öğretmenlerden daha farklı kişilerin yapması gereken değişiklikler bunlar ama yine de MUN sizin için bir öneri olsun bence deneyebilirsiniz.
 
Milli eğitim bakanlığına aday olun lütfen
Canla başla oy toplarım size
 
Bizim İngilizce öğretmenimiz de çırpınıyor
Geçen hafta bi etkinlik yaptık çok hoşuma gitti.
Dilek kurabiyesi.
İçinde ingilizce cümlelerle fal yazılı kağıtlar. Herkes 20 cümle yazdı, kendine ait. Sonra o kağıtları katlayıp kurabiyenin içine koyduk. Sınıfta kırıp yemişler. İçinden çıkan fallarını okumuşlar. Çok eğlendik diye diye anlatmıştı bizimki.
 

Kardeşim ilkokul öğretmeni.
Tüm öğrencileri çok ciddi tv bağımlısıymış, akşam dizilerini takip eden de çokmuş. Diziler kaçta bitiyor, o saate kadar uykusuz bekleyip ertesi gün konsantre olmaları zaten mucize olur sanki. Ki bir de izledikleri hep vurdulu kırdılı
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…