mesaj sayım elliyi bulana dek kimseye özel mesaj atamıyormuşum arkadaşlar...
sevgili ecinnilibarones... yanıtınıza bayıldım... çok güzel tarif etmişsiniz, üstelik hayat tecrübniz de cümlelerinize yansımış. günün birinde yüzyüze sohbet etmek kısmet olur umarım...
sevgili amonra, haklısın, ortak noktalarımız da var ve bunu burada bir kez daha gördüğüm için çok mutlu oldum...
sevgili dilser, onursuzluğu kabullenmene hiç gerek yok kardeş... sadece erkekler (hepsi değil, ama aralarından "kötü tarafı açığa çıkmış" durumdayken hayatına müdahil olan bazıları) senin öyle sanmanı gerçekten işlerine gelerek isterler... onlar da seni "-mış gibi" sansalar yeter de artar bile..
sevgili navb, ank06 ve frknlfr... haklısınız hayatı dirsekleyerek kendime elbette ki yol açabilirim. ama ben keyiflerimi "başkalarına rağmen ve onları ezip geçerek" elde etmekten pek doyum alamıyorum. (alsam mütecaviz erkek tipinden farkım kalmazdı herhalde.) onun için toplumumdan kabul ve takdir görmek benim gözümde önem arzediyor. dedim ki önce kendimi samimiyetle tanıtıp, zararlı bir nane olmadığım verisini bir aktarayım hele... belki toplumum varlığımın farkına varıp, beni azıcık kabullenip, olduğum şekilde bağrına basar bu sefer... umut işte... :) (hayal kırıklığına uğratmadığınız için hepinize teşekkürler :) )
sevgili esila... bir tane daha çıkınca, ben potansiyel bir antreman arkadaşına kavuşmuş olacağım... :)
sevgili helenic, yorumunuz sayesinde ayrıkotunu bir ayrı sevmeye başladım... ve yola devam deyişinizden büyük moral buldum... teşekkürler :)
sevgili derinss ve duyguçıkmazı... ramiz dayı kim ayol, pek merak ettim? =D
sevgili ela_ekin, öndelik-arttalık davası gütmek istemem, bence vakit kaybıdır. zaten benden lider olmaz, ancak becerikli bir ikinci kaptan olur, o yüzden kim istiyorsa buyursun, önden gitsin. sindiremediğim şey ise, bu topluma doğmuş olan ne kadar hatun nüfusu varsa hepsinin, tek tipten ibaret bir yaşam tarzı ve hayat görüşüne mahkum edilmeye çalışıldığı verisi. sanki bizi kendi zevkine uygun tutmak isteyen birileri eline bahçe makasını alıp başımıza geçmiş, çıkarabileceğimiz tüm standart-dışı sürgünleri çatır çatır budayıp uçuruyormuş gibi. ya da belki kolay yönetilir halde kalalım diyedir, veya ikisi birden geçerlidir, bilemem.
emin olduğum ise şu: bundan sonra hayatta parmak kıpırdatacak mecali veya azmi bulmam ancak, ruhumdaki şu Allah vergisi güçlü itkiyi, önüme yaşam rolü diye konan şeyin içine dahil etmemle ve önemli bir parçası haline getirmemle mümkün olabilir.
işte burada yazdıklarım da o çabamın bir ürünüdür.
ve sevgili hayatsya, sanırım haklısın. sabır ve istikrarla derdimi anlatmaya gayret ederken, dinleyenlerin umut verici yaklaşımlarını gerçekten de görebiliyorum artık...
hele de bugünden sonra, belki de bir daha kendimi yalnız filan hissetmeyeceğim bile... baksanıza insanıma yav... hepinize sarılasım geldi... hatta kendinizi muhabbetle kucaklanmış olarak addetmenizi saygılarımla arzederim efem... =)