ne olur sanki şu toplumdan bir tanecik daha istisna çıksa...

Çılgın bi dj Ayça vardı, o sen misin yoksa?sengözlerimebaksanab
Hep sıradışı gelmiştir, o hatun bana..

TatLiGaci .!.:

Çılgın bi dj Ayça vardı, o sen misin yoksa?sengözlerimebaksanab
Hep sıradışı gelmiştir, o hatun bana..

Genişletmek için tıkla...

buraları yıkılıo diyen mi sempatiksalakcinni

sevgili bir_kadın, haklısın dostum, bu işler belçika'da ve başka gelişkin ülkelerde daha rahat yürüyor... ama bugün burada okuduklarımdan sonra inanıyorum ki bizim millet de o seviyeden pek uzak değil artık...

sevgili pazza, ben de sizlerin varlığından dolayı kendimi daha iyi hissediyorum şimdi. destek için, bi de papatyalarla öpücük dağıtan smiley için teşekkürler... :)

sevgili shekerkızcandy, zaten kendini bu dünyaya öyle çok ait hissedenimiz herhalde fazla yoktur... bizi hayata değil, hayatı bize uydurmayı öncelik edinmek lazım ki işin o bölümünü toparlayalım.

sevgili sonbahar, anafikir şu: birşey "var" ise, bir de tanımı olmalı. ben varım, ama olduğum şeyin toplumda tanımı yok. onu arıyorduk, hepsi bu.

sevgili gelin, benim hiç kendimi gerçekleştirememe diye bir sorunum yok. üstelik gayet de içinden geldiği gibi davranan bir insanım. çevremde dışlanan biri değilimdir, tersine kabul gören ve anlattıkları dinlenen biriyim. bu konu başlığını da yakınma veya melodram amaçlı olarak açmadım. sorun kısaca şuydu: benim gibi başka bayanlar da var mı diye merak ettim... onlara ulaşmak istedim... arama yaptırmak için anahtar kelime kullanmaya kalktım, ama bir de baktım ki anahtar kelime filan yok. yani tanımsız kalmışım. hanımların bir araya geldiği forum alanlarını taramaya başladım, ki biri de burasıydı. birkaç mesaj yazdım, ama içerikleri aynı dünyanın ürünü olmadığı için okuyanlar bağdaşamadı, sessizce geçip gittiler ve kendi mesajlarına odaklandılar. derken bir misafirliğe gittim... kanepelerde saatlerce oturulup yapılan sınırlı muhabbetlerin, dolup boşalan beyaz unlu ikram tabaklarının, sabahtan akşama defalarca sofra kurup kaldırarak geçip giden yaşamların beni fena halde bıktırdığını hissettim. ama insanlardan sırf benim istediğim şekilde olmadıkları için yüz çevirmeyi, genellemeler yapıp oralara dahil görünenlere otomatikman burun kıvırmayı filan istemiyorum, öyle şeyleri doğru bulmam, sevmem. iletişimi başka bir yaklaşımla kurmaya karar verdim ve kendi derdimi samimice anlatmaya koyuldum.

elde edemediğinin derdine düşen biri değilimdir, salarım gider. bu dünyada da mutluluk pekala vardır, henüz yoksa da inşa ederiz, olur. bunu istiyorsan öbüründen vazgeçmen gerek türü çaresizliklere de pek meyletmem şahsen. bir yolu mutlaka bulunur, bakarsak görürüz, göremiyorsak bizzat biz yaratırız. sorun oralarda değil. sorun, benim gibileri nasıl bulup çıkaracağımı, nasıl ulaşacağımı bilmemekteydi. bugün oluşturduğum bu başlığı okuyup yanıt veren arkadaşlar sayesinde bunu da başardığımı düşünüyorum şimdi. keyfim de gayet yerinde bu yğzden.

ve evet, sevgili çenebaz... kısmetse günün birinde karşılaşmamızı ve hunileri saklarken kafaları tokuşturmamızı ben de ümit ederim. :)

sevgili missy, yok cicim kafa filan bulmuyorum, alabildiğine ciddiyim.

sevgili kırmızıdonlukız, buyur hoşgeldin, halay sensiz olmaz zaten, işte bu da mendilin... :)

sevgili er_ca, hayatım sürüden ayrı geçti, kurtlardan da asla ürkmedim, bundan sonra başlamaya da doğrusu hiç niyetim yok. bende de köpeğin yanı sıra bir akvaryum, bir de kedi var :) bakın işte, foruma bana benzeyen birilerini nasıl tarif eder, arar, bulup çıkarırım diye araştırırken gelmiştim... bir tane daha buldum gibime geliyor, ne dersiniz? :)

sevgili atlantis, haklısın, erkekler de birbirine dişini geçirebildiğince baskılamaya kalkışıyor, doğrudur. ilk bakışta hakeder gibi görünenin bile asla mutsuzluğunu dilememişimdir. dediğiniz gibi milleti kendi işine bakmaya bırakır, ben de kendi işime bakarım. eksikliğini hissettiğim şey "kendini gerçekleştirebilmek" değil, çünkü onu zaten çatır çatır yapıyorum. ama işte tam da bu noktada bakmak istedim, yok mu yahu toplumumda başka bu tanıma uyan diye. neyse ki korktuğum kadar "asimile" değilmiş herkes... bugün bu gerçeği fark edince rahatladım, yüreğime su serpildi.

sevgili theelfoftheblacks, demedim mi bak, gerçekten de yalnız değilim, bugün açıkça gördüm bunu. belli noktaya kadar basmakalıp gidiyorsun tabii, yani en azından çocuğun ayakları yere sağlam basana dek. ama onun dışında, derim ki onlar hep şansını dener, ama sana dişleri ancak sen izin verirsen geçer. darısı tüm hatunlarımızın bu gerçeği farkedip, hayatlarını sosyal zorbalıkların gölgesinde yaşamaya mahkum filan olmadıklarını açıkça görmelerinin başına.

sevgili mavi, "garip garip süzmezler mi insanı" derken kastettiğim farklıydı. aradığım arkadaşları nasıl bulacağımı kestiremediğimden, arama işini hangi kritere göre yapmam gerektiğine bile emin olamadığımdan bahsedip, forum halkından yardım etmelerini istemiştim. elbette süzecekler, alışılmadık şeyler görünce... şahsen gerektiğinde kendimi göstermekten de, o anda orada olan erkeklerin tümünü yaya bırakıp direksiyona geçmekten de çekinmem. ve evet, bu beni marjinal yapar. yalnız bırakır. fark etmez, o yalnızlığı yeğlerim, kanepelere dizilip aynı konuları gevelerken aburcubur yutmaktan daha ilgi çekicidir. ben yazarken "keşke daha sık karşıma çıksa öyle fırsatlar, yalnızca birkaç kez doğru dürüst yaşayabildim onları," demeye çalışmıştım. işte şimdi yineliyorum: hayatımı istediğim gibi götürdüm götürmesine, ayrıkotluğu da oradan geliyor zaten.

ama bir istisna isem bile, başka istisnaların da benim gibi varolduğunu görüp bilmek istedim. eh, şimdi biliyorum, sayenizde. dedim ya, bugünden sonra artık yalnız hissedeceğimi hiiç sanmıyorum...

sevgili nalansu, teşekkürler dostum. kendime bir antreman arkadaşı bulmuş kadar sevindim :)

sevgili ecinnilibarones, hiç çekinmem, kim isterse tuhaf karşılasın, sakız etsin. geçer karşısına, gözünün içine baka baka neyi niye tercih ettiğimi anlatırım. anladığı kadarıyla bağdaşır. gerisini de kendi bilir.

sevgili madam_tospaa ve missy, hayattan birlikte antreman yapacağım, hatta plajda neşe içinde alt alta üst üste boğuşarak yuvarlanacağım, bana su şakası yapmaktan keyif alacak bayan arkadaş(lar)ım olmasını istiyorum. onları hangi sıfatlarla arayacağımı bile tespit edememek biraz canımı sıkmıştı, ama bugün üstesinden geldim o hissin, buradaki dostlar sağolsun :)

eğer egeşme-boğuşma-kumlarda yuvarlanma fikri ayrıca "hiç de fena değil" gibi gelmeye başlarsa sizlere, lütfen haberim olsun... hehe... =D

sevgili tatlı_gacı, herhalde tanışsak beni de zihninde ayça'nın yanına yerleştirirdin. ama hiç dj'lik yapmadım, aa yahu bir de onu deneyeyim bari, merak ettim...

görüşmek umuduyla hepinize bol bol sevgiler. sayenizde bu gece rahat bir uyku çekeceğim. (buraya bol bol benimseme ve kucaklama imajı dağıtan bir smiley efekti koyabilirsiniz... )

yazılanların hepsini okudum ve sadece şunu demek geldi içimdenboshayallersmile

yürü be hatun kim tutar seni:içelim:

Bence kendni çok fazla istisna gibi görmüşsün, ir allahın kulu daha çksa benim gibi falan diyerek...
Senin görmemiş olman, olmadığı anlamına gelmiyor.. Nasıl ki sen toplumun dar görüşlülüğünden şikayet ediyorsan ben de senin dar görüşlülüğünden şikayet edicem. Çünkü nasıl topum farklı olanı yok sayıyorsa sen de görmediğini yok saymışsın, ve bitek benmiyim deme noktasındasın...
Birtek sen değilsin....
Ayrıca bunu görebilmek için sadece boks yapan kickbox yapan kadınları görmene de gerek yok.... ılkokul mezunu 3 çocuğuyla koca dayağına dur deyip hiçbir güvencesi olmadığı halde kadın sığınma evine başvurup kendşne yeni hayatlar uran kadınlarımız var.. Ve bunlara biz istisna, marjinal yada garip demiyoruz.. helal olsun diyoruz....

Ben de üniv. hayatım boyunca çeşitli uzakdoğu dövüş sporları ile ilgilendim, üniversiteyi fakülte 1.si olarak bitirdim... ılkokul lise arkadaşlarımın %99u 25inden sonra evlenmiş çolukçocuğa karışmışken ben 30 yaşında evlendim 32ide anne olucam...
Sırf evlenmiş çocuk doğurmuş olmak için değil kocamı çok sevdiğim ona aşık olduğum için evlendim, 4 yıl flört ettik, evlenmek zorunda da değildik, ne ben tutturdum eşime hadi evlenelim diye, ne da ailem bir kez olsun nezaman evleniyorsunuz demedi.... Sadece çocuk sahibi olmak istedik o yüzden evlendik.... Sonra bi emin olamama durumu oldu 1 yıl bekleyelm dedik.... Sonra eşim iş değişikliği yaptı, biraz daha bekledik.. Şimdi bebeğim evliliğimizin 3. yılında dopacak. Hm evlilik yıldönümğmüzü hem de bebeğimizin doğumunu kutlıycaz....
sektörün %99,9unu erkeklerin oluşturduğu otomotiv sektöründe çalışıyorum. Ama araba alım satım falan gibi vitrilik bi iş değil, yedekparça sektöründeyim...
1500 kişinin çalıştığı bir üretici firmada sadece muhasebe çalışanlarının ve müşteri temsilcilerinin bayan olduğu yerde dışticaret yöneticisi olarak çalışıyorum.. Vebu sektörde (genel olarak otomotiv değil ama yedek parça sektöründe) benim pozisyonumda ççoook ama çok az bayan var bir elin parmalkarı kadar....

Ben toplumun bana biçtiği kadın rolünü yaşamadım, yaşasaydım mutlu olazdım....
Belki benim sizden tek farkım benim ailemin de bu tür kalıplara karşı olmalarının şansı...
Sizin gibi benim gibi çook bayan var....
Bu toplumumuzun değiştiği geliştiği anlamına gelmiyor.. Maalesef toplumlar bireyler kadar hızlı gelişip ilerleyemiyorlar... Bizim gibiler olduğu gibi bir erkekle çeşme başında görmüşler diye öldürülüp kuyuya atılan kızlarımız kadınlarımız da var....
Ne onlar istisna ne biz.. Her kadın, her hayat kendi içinde özel, kendi içinde farklı, kendi içinde istisna. Bizim ülkemiz böyle bir ülke, iyisiyle kötüsüyle herşeyi kerkesi her milleti her dini her cinsi içinde ama öyle ama böyle barındıran bir ülke...

Madam_Tospaa .!.:

buraları yıkılıo diyen mi sempatiksalakcinni

Genişletmek için tıkla...

Yok yok o değil..

İşte bu.. marjinal dj ayça şen denen hatun:icecream:

denizbaris .!.:

Bence kendni çok fazla istisna gibi görmüşsün, ir allahın kulu daha çksa benim gibi falan diyerek...
Senin görmemiş olman, olmadığı anlamına gelmiyor.. Nasıl ki sen toplumun dar görüşlülüğünden şikayet ediyorsan ben de senin dar görüşlülüğünden şikayet edicem. Çünkü nasıl topum farklı olanı yok sayıyorsa sen de görmediğini yok saymışsın, ve bitek benmiyim deme noktasındasın...
Birtek sen değilsin....
Ayrıca bunu görebilmek için sadece boks yapan kickbox yapan kadınları görmene de gerek yok.... İlkokul mezunu 3 çocuğuyla koca dayağına dur deyip hiçbir güvencesi olmadığı halde kadın sığınma evine başvurup kendşne yeni hayatlar uran kadınlarımız var.. Ve bunlara biz istisna, marjinal yada garip demiyoruz.. helal olsun diyoruz....

Ben de üniv. hayatım boyunca çeşitli uzakdoğu dövüş sporları ile ilgilendim, üniversiteyi fakülte 1.si olarak bitirdim... İlkokul lise arkadaşlarımın %99u 25inden sonra evlenmiş çolukçocuğa karışmışken ben 30 yaşında evlendim 32ide anne olucam...
Sırf evlenmiş çocuk doğurmuş olmak için değil kocamı çok sevdiğim ona aşık olduğum için evlendim, 4 yıl flört ettik, evlenmek zorunda da değildik, ne ben tutturdum eşime hadi evlenelim diye, ne da ailem bir kez olsun nezaman evleniyorsunuz demedi.... Sadece çocuk sahibi olmak istedik o yüzden evlendik.... Sonra bi emin olamama durumu oldu 1 yıl bekleyelm dedik.... Sonra eşim iş değişikliği yaptı, biraz daha bekledik.. Şimdi bebeğim evliliğimizin 3. yılında dopacak. Hm evlilik yıldönümğmüzü hem de bebeğimizin doğumunu kutlıycaz....
sektörün %99,9unu erkeklerin oluşturduğu otomotiv sektöründe çalışıyorum. Ama araba alım satım falan gibi vitrilik bi iş değil, yedekparça sektöründeyim...
1500 kişinin çalıştığı bir üretici firmada sadece muhasebe çalışanlarının ve müşteri temsilcilerinin bayan olduğu yerde dışticaret yöneticisi olarak çalışıyorum.. Vebu sektörde (genel olarak otomotiv değil ama yedek parça sektöründe) benim pozisyonumda ççoook ama çok az bayan var bir elin parmalkarı kadar....

Ben toplumun bana biçtiği kadın rolünü yaşamadım, yaşasaydım mutlu olazdım....
Belki benim sizden tek farkım benim ailemin de bu tür kalıplara karşı olmalarının şansı...
Sizin gibi benim gibi çook bayan var....
Bu toplumumuzun değiştiği geliştiği anlamına gelmiyor.. Maalesef toplumlar bireyler kadar hızlı gelişip ilerleyemiyorlar... Bizim gibiler olduğu gibi bir erkekle çeşme başında görmüşler diye öldürülüp kuyuya atılan kızlarımız kadınlarımız da var....
Ne onlar istisna ne biz.. Her kadın, her hayat kendi içinde özel, kendi içinde farklı, kendi içinde istisna. Bizim ülkemiz böyle bir ülke, iyisiyle kötüsüyle herşeyi kerkesi her milleti her dini her cinsi içinde ama öyle ama böyle barındıran bir ülke...

Genişletmek için tıkla...

Her kelimesinin altına imzamı atıyorum... olumunekankayizsmile

denizbaris .!.:

Bence kendni çok fazla istisna gibi görmüşsün, ir allahın kulu daha çksa benim gibi falan diyerek...
Senin görmemiş olman, olmadığı anlamına gelmiyor.. Nasıl ki sen toplumun dar görüşlülüğünden şikayet ediyorsan ben de senin dar görüşlülüğünden şikayet edicem. Çünkü nasıl topum farklı olanı yok sayıyorsa sen de görmediğini yok saymışsın, ve bitek benmiyim deme noktasındasın...
Birtek sen değilsin....
Ayrıca bunu görebilmek için sadece boks yapan kickbox yapan kadınları görmene de gerek yok.... İlkokul mezunu 3 çocuğuyla koca dayağına dur deyip hiçbir güvencesi olmadığı halde kadın sığınma evine başvurup kendşne yeni hayatlar uran kadınlarımız var.. Ve bunlara biz istisna, marjinal yada garip demiyoruz.. helal olsun diyoruz....

Ben de üniv. hayatım boyunca çeşitli uzakdoğu dövüş sporları ile ilgilendim, üniversiteyi fakülte 1.si olarak bitirdim... İlkokul lise arkadaşlarımın %99u 25inden sonra evlenmiş çolukçocuğa karışmışken ben 30 yaşında evlendim 32ide anne olucam...
Sırf evlenmiş çocuk doğurmuş olmak için değil kocamı çok sevdiğim ona aşık olduğum için evlendim, 4 yıl flört ettik, evlenmek zorunda da değildik, ne ben tutturdum eşime hadi evlenelim diye, ne da ailem bir kez olsun nezaman evleniyorsunuz demedi.... Sadece çocuk sahibi olmak istedik o yüzden evlendik.... Sonra bi emin olamama durumu oldu 1 yıl bekleyelm dedik.... Sonra eşim iş değişikliği yaptı, biraz daha bekledik.. Şimdi bebeğim evliliğimizin 3. yılında dopacak. Hm evlilik yıldönümğmüzü hem de bebeğimizin doğumunu kutlıycaz....
sektörün %99,9unu erkeklerin oluşturduğu otomotiv sektöründe çalışıyorum. Ama araba alım satım falan gibi vitrilik bi iş değil, yedekparça sektöründeyim...
1500 kişinin çalıştığı bir üretici firmada sadece muhasebe çalışanlarının ve müşteri temsilcilerinin bayan olduğu yerde dışticaret yöneticisi olarak çalışıyorum.. Vebu sektörde (genel olarak otomotiv değil ama yedek parça sektöründe) benim pozisyonumda ççoook ama çok az bayan var bir elin parmalkarı kadar....

Ben toplumun bana biçtiği kadın rolünü yaşamadım, yaşasaydım mutlu olazdım....
Belki benim sizden tek farkım benim ailemin de bu tür kalıplara karşı olmalarının şansı...
Sizin gibi benim gibi çook bayan var....
Bu toplumumuzun değiştiği geliştiği anlamına gelmiyor.. Maalesef toplumlar bireyler kadar hızlı gelişip ilerleyemiyorlar... Bizim gibiler olduğu gibi bir erkekle çeşme başında görmüşler diye öldürülüp kuyuya atılan kızlarımız kadınlarımız da var....
Ne onlar istisna ne biz.. Her kadın, her hayat kendi içinde özel, kendi içinde farklı, kendi içinde istisna. Bizim ülkemiz böyle bir ülke, iyisiyle kötüsüyle herşeyi kerkesi her milleti her dini her cinsi içinde ama öyle ama böyle barındıran bir ülke...

Genişletmek için tıkla...

alkisalkisalkisalkisalkisalkisvereliniortakvereliniortak

siddeteyatkinhatun .!.:

yok kardeş ima filan değil. basbayağı kickboks yapıyorum, hem de tekmelerim, yumruklarım havada uçuşa uçuşa. :)

ama yok, kimseyi dövmek filan istemem, hatta nefret ederim can yakmaktan. çiçek bile koparmayan bir hatunum normalde, sırf bitkinin canına yaşamına saygımdan.

hedefe gelince... sadece kafamın (hatta hep beraber kafalarımızın) rahat edeceği bir ortam aramak... bulunamıyorsa da kolları sıvayıp hep beraber bizzat oluşturmak. bana bu ancak, "bilgiyi insanlara iletip değerlendirmelerine sunmakla" olur gibi geldi... galiba burada da onu yapıyorum işte. =)

Genişletmek için tıkla...

gerçekten ilginç birisiniz..yani farklı yazım şeklinizden anlatımınızdan belli...
hayattan ne bekliyorsanız size versin ...

hani derler ya söyleyene degilden söyleten bak diye...demek bu kadar doldunuz ki biri sizi bunları demeye sürükledi...

denizbaris .!.:

Bence kendni çok fazla istisna gibi görmüşsün, ir allahın kulu daha çksa benim gibi falan diyerek...
Senin görmemiş olman, olmadığı anlamına gelmiyor.. Nasıl ki sen toplumun dar görüşlülüğünden şikayet ediyorsan ben de senin dar görüşlülüğünden şikayet edicem. Çünkü nasıl topum farklı olanı yok sayıyorsa sen de görmediğini yok saymışsın, ve bitek benmiyim deme noktasındasın...
Birtek sen değilsin....
Ayrıca bunu görebilmek için sadece boks yapan kickbox yapan kadınları görmene de gerek yok.... İlkokul mezunu 3 çocuğuyla koca dayağına dur deyip hiçbir güvencesi olmadığı halde kadın sığınma evine başvurup kendşne yeni hayatlar uran kadınlarımız var.. Ve bunlara biz istisna, marjinal yada garip demiyoruz.. helal olsun diyoruz....

Ben de üniv. hayatım boyunca çeşitli uzakdoğu dövüş sporları ile ilgilendim, üniversiteyi fakülte 1.si olarak bitirdim... İlkokul lise arkadaşlarımın %99u 25inden sonra evlenmiş çolukçocuğa karışmışken ben 30 yaşında evlendim 32ide anne olucam...
Sırf evlenmiş çocuk doğurmuş olmak için değil kocamı çok sevdiğim ona aşık olduğum için evlendim, 4 yıl flört ettik, evlenmek zorunda da değildik, ne ben tutturdum eşime hadi evlenelim diye, ne da ailem bir kez olsun nezaman evleniyorsunuz demedi.... Sadece çocuk sahibi olmak istedik o yüzden evlendik.... Sonra bi emin olamama durumu oldu 1 yıl bekleyelm dedik.... Sonra eşim iş değişikliği yaptı, biraz daha bekledik.. Şimdi bebeğim evliliğimizin 3. yılında dopacak. Hm evlilik yıldönümğmüzü hem de bebeğimizin doğumunu kutlıycaz....
sektörün %99,9unu erkeklerin oluşturduğu otomotiv sektöründe çalışıyorum. Ama araba alım satım falan gibi vitrilik bi iş değil, yedekparça sektöründeyim...
1500 kişinin çalıştığı bir üretici firmada sadece muhasebe çalışanlarının ve müşteri temsilcilerinin bayan olduğu yerde dışticaret yöneticisi olarak çalışıyorum.. Vebu sektörde (genel olarak otomotiv değil ama yedek parça sektöründe) benim pozisyonumda ççoook ama çok az bayan var bir elin parmalkarı kadar....

Ben toplumun bana biçtiği kadın rolünü yaşamadım, yaşasaydım mutlu olazdım....
Belki benim sizden tek farkım benim ailemin de bu tür kalıplara karşı olmalarının şansı...
Sizin gibi benim gibi çook bayan var....
Bu toplumumuzun değiştiği geliştiği anlamına gelmiyor.. Maalesef toplumlar bireyler kadar hızlı gelişip ilerleyemiyorlar... Bizim gibiler olduğu gibi bir erkekle çeşme başında görmüşler diye öldürülüp kuyuya atılan kızlarımız kadınlarımız da var....
Ne onlar istisna ne biz.. Her kadın, her hayat kendi içinde özel, kendi içinde farklı, kendi içinde istisna. Bizim ülkemiz böyle bir ülke, iyisiyle kötüsüyle herşeyi kerkesi her milleti her dini her cinsi içinde ama öyle ama böyle barındıran bir ülke...

Genişletmek için tıkla...

denizbarışım benim söylemek istediklerimi dillendirmiş ellerine sağlık
ek olarak kardeş istiyosan al sana bi evcil gibi köpek bana bu çok ters
kardeş yerine köpek asla asla asla benimsenemez
37 yaşında olmanızdan dolayı böyle düşünüyor olabilirsiniz.

denizbaris .!.:

Bence kendni çok fazla istisna gibi görmüşsün, ir allahın kulu daha çksa benim gibi falan diyerek...
Senin görmemiş olman, olmadığı anlamına gelmiyor.. Nasıl ki sen toplumun dar görüşlülüğünden şikayet ediyorsan ben de senin dar görüşlülüğünden şikayet edicem. Çünkü nasıl topum farklı olanı yok sayıyorsa sen de görmediğini yok saymışsın, ve bitek benmiyim deme noktasındasın...
Birtek sen değilsin....
Ayrıca bunu görebilmek için sadece boks yapan kickbox yapan kadınları görmene de gerek yok.... İlkokul mezunu 3 çocuğuyla koca dayağına dur deyip hiçbir güvencesi olmadığı halde kadın sığınma evine başvurup kendşne yeni hayatlar uran kadınlarımız var.. Ve bunlara biz istisna, marjinal yada garip demiyoruz.. helal olsun diyoruz....

Ben de üniv. hayatım boyunca çeşitli uzakdoğu dövüş sporları ile ilgilendim, üniversiteyi fakülte 1.si olarak bitirdim... İlkokul lise arkadaşlarımın %99u 25inden sonra evlenmiş çolukçocuğa karışmışken ben 30 yaşında evlendim 32ide anne olucam...
Sırf evlenmiş çocuk doğurmuş olmak için değil kocamı çok sevdiğim ona aşık olduğum için evlendim, 4 yıl flört ettik, evlenmek zorunda da değildik, ne ben tutturdum eşime hadi evlenelim diye, ne da ailem bir kez olsun nezaman evleniyorsunuz demedi.... Sadece çocuk sahibi olmak istedik o yüzden evlendik.... Sonra bi emin olamama durumu oldu 1 yıl bekleyelm dedik.... Sonra eşim iş değişikliği yaptı, biraz daha bekledik.. Şimdi bebeğim evliliğimizin 3. yılında dopacak. Hm evlilik yıldönümğmüzü hem de bebeğimizin doğumunu kutlıycaz....
sektörün %99,9unu erkeklerin oluşturduğu otomotiv sektöründe çalışıyorum. Ama araba alım satım falan gibi vitrilik bi iş değil, yedekparça sektöründeyim...
1500 kişinin çalıştığı bir üretici firmada sadece muhasebe çalışanlarının ve müşteri temsilcilerinin bayan olduğu yerde dışticaret yöneticisi olarak çalışıyorum.. Vebu sektörde (genel olarak otomotiv değil ama yedek parça sektöründe) benim pozisyonumda ççoook ama çok az bayan var bir elin parmalkarı kadar....

Ben toplumun bana biçtiği kadın rolünü yaşamadım, yaşasaydım mutlu olazdım....
Belki benim sizden tek farkım benim ailemin de bu tür kalıplara karşı olmalarının şansı...
Sizin gibi benim gibi çook bayan var....
Bu toplumumuzun değiştiği geliştiği anlamına gelmiyor.. Maalesef toplumlar bireyler kadar hızlı gelişip ilerleyemiyorlar... Bizim gibiler olduğu gibi bir erkekle çeşme başında görmüşler diye öldürülüp kuyuya atılan kızlarımız kadınlarımız da var....
Ne onlar istisna ne biz.. Her kadın, her hayat kendi içinde özel, kendi içinde farklı, kendi içinde istisna. Bizim ülkemiz böyle bir ülke, iyisiyle kötüsüyle herşeyi kerkesi her milleti her dini her cinsi içinde ama öyle ama böyle barındıran bir ülke...

Genişletmek için tıkla...

okudum ve alkışlıyorum her kelimesini ve şunuda eklemek istiyorum....

sadece bizim ülkede degil bir çok gelişmiş avrupa ülkelerindede şiddet gören...atılan satılan sokaga bırakılan ezilen kadınlar var...
türkiyede toplum örf adetler yada yaşam zorda diger ülkelerde kolaymı..
her ülkenin kendince toplum kurallarları var yani dünyanın neresine gidersek gidelim herşey güllük gülistanlık degil...
sadece insanın kendini ne istedigini bilmesi ve mucadele etmesi gerekiyor...her anlamda...
kimseyede iyi güzel yaşam altın tepsilerde verilmiyor ..malesef

Herkes kendi yaşantısına baktığında bir istisna bulur. Evet ben şu huyumdan yada bu meziyetimden dolayı diğer insanlardan fırklıyım diye düşünür. Bence sıkışıp kalmış olduğunuz kişilik karmaşasından kurtulmaya çalışın ikilemde kalmış gibisiniz ne olmak istiyorsanız onu olun kimse sizi zorla evde oturmaya vs zorlamıyordur 37 yaşınıza gelmişsiniz mutlaka kendinizi meşgul edecek meziyetleriniz vardır onlarla ilgilenin...

denizbaris .!.:

Bence kendni çok fazla istisna gibi görmüşsün, ir allahın kulu daha çksa benim gibi falan diyerek...
Senin görmemiş olman, olmadığı anlamına gelmiyor.. Nasıl ki sen toplumun dar görüşlülüğünden şikayet ediyorsan ben de senin dar görüşlülüğünden şikayet edicem. Çünkü nasıl topum farklı olanı yok sayıyorsa sen de görmediğini yok saymışsın, ve bitek benmiyim deme noktasındasın...
Birtek sen değilsin....
Ayrıca bunu görebilmek için sadece boks yapan kickbox yapan kadınları görmene de gerek yok.... ılkokul mezunu 3 çocuğuyla koca dayağına dur deyip hiçbir güvencesi olmadığı halde kadın sığınma evine başvurup kendşne yeni hayatlar uran kadınlarımız var.. Ve bunlara biz istisna, marjinal yada garip demiyoruz.. helal olsun diyoruz....

Ben de üniv. hayatım boyunca çeşitli uzakdoğu dövüş sporları ile ilgilendim, üniversiteyi fakülte 1.si olarak bitirdim... ılkokul lise arkadaşlarımın %99u 25inden sonra evlenmiş çolukçocuğa karışmışken ben 30 yaşında evlendim 32ide anne olucam...

(...)

Ben toplumun bana biçtiği kadın rolünü yaşamadım, yaşasaydım mutlu olazdım....
Belki benim sizden tek farkım benim ailemin de bu tür kalıplara karşı olmalarının şansı...
Sizin gibi benim gibi çook bayan var....
Bu toplumumuzun değiştiği geliştiği anlamına gelmiyor.. Maalesef toplumlar bireyler kadar hızlı gelişip ilerleyemiyorlar... Bizim gibiler olduğu gibi bir erkekle çeşme başında görmüşler diye öldürülüp kuyuya atılan kızlarımız kadınlarımız da var....
Ne onlar istisna ne biz.. Her kadın, her hayat kendi içinde özel, kendi içinde farklı, kendi içinde istisna. Bizim ülkemiz böyle bir ülke, iyisiyle kötüsüyle herşeyi kerkesi her milleti her dini her cinsi içinde ama öyle ama böyle barındıran bir ülke...

Genişletmek için tıkla...

hoppala... ??? peki, madem şikayeti yedik, o zaman bari hakedelim:

*azametli şımarık tepeden bakan moduna geçiyorum* ... yok kardeş, dünyada kabul etmem. ille de bi tanecik istisnayım ben, kraliçe filanım, aşağısı kurtarmaz. sen de geç bakayım karşıma, şövalye selamı çakıp tebaama katıl....

*şaka bitti... silkinip kendi halime geri dönmece...* öhhüm.

yav denizbarış'çım, madem dediğin gibi ortalık kaynıyor, o zaman ben niye kumlarda birlikte yuvarlanacak, egeşirken bana pes dedirtecek bir bayan arkadaşa olan özlemimi bir türlü gideremiyorum? ben gelirken hepsi kaçıp saklanıyor mu bu arkadaşların?

ayrıca bahsettiğin şiddet mağduru kadınlara ben de helal olsun diyorum, hem de sonuna kadar. zerrece vicdanı kalmış kimse onlara marjinal filan diyemez zaten, hatta öyle diyeni hiç duymadım... duysam da hiç iyi tepki vermezdim doğrusu.

haa, bir dakika anlaşıldı şimdi kontradan yaklaşımın sebebi. tamam kardeş, sen de pek bitirim hatunmuşsun, bak hem derslerin zehir gibiymiş, hem de fiziksel kuvvetin benimkine beş basarmış. üstelik benden iki sene sonra hamile kalıyorsun, hem de bizim toplumda. (aa bakınız aklıma gelmeyen bir terim bulmuşum ayol... "bitirim" diye google araması yapsam, yumruk çalıştıran hatunların toplantı mekanına rastlar mıyım acaba... :) )

toplumumuzun gelişmişliğine gelince... bizimki gibi "diğerlerinden veri edinerek sonradan kendini toparlayıp, geriden depar atarak yetişen" toplumlarda, aynen böyle mozaikler oluşur işte. hem töre cinayetlerini, hem de gözünü namluya dikip ölecekse bile korkmadan ölen bayanları aynı kültürün içinde görürsün. doğrudur.

memleketin bir tarafında hatunlar hala "camdan baktın, bakkala çıktın, çeşme başında işve yaptın" diye baskıyla dayakla yüzleşirken, bir tarafında da senin benim gibi çatır çatır okuyan, karşısına geçip beylik laflarla üstünlük sağlamaya çalışan erkeklere cevabını oturtup gülüp geçen hatunların nüfusu çoğalır. o da doğrudur.

ve evet, ben de toplumda kadınlara biçilen rolü yaşamadım, çünkü ben de yaşasaydım mutlu olmazdım. hem de evlenip çocuk doğurmama rağmen, kocamın babamın ve sairemin bütün denemelerine, çıkışlarına, taktiklerine rağmen, yine de tuzağa düşmedim.

ama nereye baksam ancak belli bir hayat tarzını görebildim. hatun komşularımla, ahbaplarımla aram gayet iyidir, sever sevilirim... ama hani kafadenk dersin ya, sosyal ilişkilerin ötesinde, keyifle ve uzun uzun vakit geçirmekten karşılıklı doyum bulduğun, birlikte ev oturmasından çok öte işlere çekinmeden girişeceğin tarzda bayan karakterler vardır. işte onun özlemini çekiyorum, ve evet şimdiye dek karşıma çıkmadı, hiç kusura bakma. bu da kendini istisna görmek demekse evet, haklısın ve suçluyum demek ki.

*şaka moduna dönüş* o kadar iddialıysan geç karşıma, turnuva yapalım, pes dedirten öbürünü denize atsın. var mısın şekerim? (hehe manevraya gellll.... hakkaten yav keşke böyle gaza getirebilsem ne sevinirim ama... =D )

not: alınmaca yok kardeş okey? şurada tatlı tatlı yazışıyoruz. yazdıklarımla ilgili canını sıkan birşey varsa itham etmeden söyle, ben yine saygıyla dinlerim.

truf .!.:

denizbarışım benim söylemek istediklerimi dillendirmiş ellerine sağlık
ek olarak kardeş istiyosan al sana bi evcil gibi köpek bana bu çok ters
kardeş yerine köpek asla asla asla benimsenemez
37 yaşında olmanızdan dolayı böyle düşünüyor olabilirsiniz.

Genişletmek için tıkla...

ben kızıma kardeş yerine köpeği benimse demedim ki? o da nereden çıktı duyguçıkmazıııı...?

ben bir daha anne olmak istemiyorum, sana kardeş getirmem mümkün değil, ama yanında seninle oynayacak sana sevimli tepkiler verecek şirin birşey gezdirme şansı sunabilirim, ister misin dedim.

şimdi köpeği ailecek oyuncak ayı olarak kullanıyoruz. çok sevimli kerata. aramızda oluşundan dolayı o da mutlu, ben de, çocuğum da.

siddeteyatkinhatun .!.:

ben kızıma kardeş yerine köpeği benimse demedim ki? o da nereden çıktı duyguçıkmazıııı...?ben bir daha anne olmak istemiyorum, sana kardeş getirmem mümkün değil, ama yanında seninle oynayacak sana sevimli tepkiler verecek şirin birşey gezdirme şansı sunabilirim, ister misin dedim.

şimdi köpeği ailecek oyuncak ayı olarak kullanıyoruz. çok sevimli kerata. aramızda oluşundan dolayı o da mutlu, ben de, çocuğum da.

Genişletmek için tıkla...

ne nerden çıktı kardeş....sanırım karıştırdın ben sana kardeş yerine benimse filan demedim kardeş...kafamçokkarıştı