Bende taşlar şimdi yerine oturuyor. Adamın bütün bu psikolojik baskilara boyun eğmesinin sebebi içindeki anne özlemi. Nasil babası tarafından terkedilen kadınlar genelde yaşça büyük ya da olgun adamlarla ilgileniyorsa konu sahibinin nişanlısı da içindeki anne özlemiyle böyle kurallar koyan, azarlayan, dediği olmadiginda sinirlen bir kadın ariyor.
Bu tavırlardan rahatsız olmamasının tavrı kesinlikle bu yüzden. Yoksa hangi insanoğlu dayanabilir ki, annesine bile katlanamazken.
Sizin de her saniye elinizin altında tutmaya çalışmanız, en ufak istemediğiniz birşey olduğunda histeri krizlerine girmenizin nedeni de babadam yana şanssız olmanız,onun annenizin sözünü asla dinlememesi,kendi halinde yaşaması...
Bence içten içe ipleri baştan sıkı tutarsanız nisanlinizin öyle olmayacağını düşünüp adamın yularini sıktıkca sıkıyorsunuz.
İkinizin de durumu da anlaşılır ama hic sağlıklı degil. Bu şekilde evlenirsiniz,aynı eve de girersiniz ama mutlu olamazsınız.
Neredeyse bütün konularınizi okudum, hep iliskinin en basinda söylenen cümleleri,yapılan davranışları referans almissiniz.
Ama ilk o haber veririm dedi,ama o ilk kıskanmani-sahiplenmeni seviyorum dedi, ama o beni böyle kabul etti...
Bunca zaman 'cicim ayi' diye birşey duymadıniz mi? İlişkinin başında hep türlü sözler verilir, çok heyecanlı davranılır... Ama zaman geçtikçe ilişki biraz yerine oturur ve bu halden yavaş yavaş çıkılır. Ki normali de budur zaten. Vıcık vıcık aşk böceklerinden sevgi dolu bir çifte gecilir-ayaklar yere sağlam basar ki yuvayı sağlam temeller üzerine kurmak için.
Bir de başka mesajlarinizda 'siz bu adamdan ayrilmazsiniz' diyen arkadaşa 'oyleyse neden hep ben terkettim ilk günden beri' gibi birşey demişsiniz. Birincisi iyi halt etmissiniz yani, evlilik yoluna girdiğiniz insanı basit olaylardan hayatınızdan çıkarmayı göze alıyorsanız evlilik için uygun değilsinizdir zaten
İkincisi de bence tamamen terkedilme korkusuyla ilk anlaşmazlıkta ayrılık kelamı ediyorsunuz. Tamamıyla kendine güvensizlikten. Beyniniz öyle korkuyor ki terkedilmekten hemen savunma mekanizmasına geçiyor. Benim de bir sevgilim vardı (sizin kadar olmasın)
O da biraz tuhaf bir insandı bu konuda. Sevgisinin çok fazla olduğunu ve asla ayrılmak istemediğini coook iyi bildiğim biriydi. Ama ne zaman ters düşecek bana hemen 'ha ha ha,öyle mi yengenc hanım. Neden? Beni de mi terkedeceksin? Alışkınsin zaten.. ama duuuur, ben seni terkediyorum. Bir ilk olsun hayatında,bir kere de sen terkedil' falan derdi

Şapşal :) ben onun ciğerini bile bildiğimden hiç ciddiye bile almazdim. Telefonu kapattıktan sonra evde oyalanır,birşeyler okur ya da çıkar bir arkadaşın evine falan gider kafa dagitirdim. O da içindeki öfkeyi attıktan sonra pisman olur,benden cevap gelmediği için tutuşur geri adım atardi, yine benim dediğimde karar alır barışırdik.
Siz de eminim ki eğer karşı taraf 'ohh be,haklısın valla bu iş yürümez' dese hemen yuzseksen derece donerdiniz.. gerçekten ayrılmayı düşündüğünüzü kesinlikle düşünmüyorum, bir çeşit blöf yapıyorsunuz. Ama daha çok naz,kapris...
Adamın artık asık suratlı ve umursamaz olduğunu söylüyorsunuz hatta bu yüzden adamı suçluyorsunuz. Ama bu halin tek sebebi sizsiniz.
Bence adam Sabrinin sonuna gelmiş.
Muhtemelen sizi sorgulama aşamasında. Ben de oyle sabrederim,küçük şeyleri görmemeye ,huzurumu bozmamaya calisirim. Ama karşı taraf beni yormaya başladığında onsuz daha mutlu olacağimi hissettiğigimde iliskimi bitiririm.Nisanlinizin benle hiç ortak noktası yok gerci ama insandir nrticede,onda da durum böyle işliyebilir.
Nasıl düzelirsiniz?
Bence yardım alarak başlayabilirsiniz. Kaymakamlik-Asdep gibi yerler ücretsiz psikolojik destek veriyorlar. Hiç yoktan bir randevu alsanız , konuşsaniz o bile size iyi gelebilir. Çünkü gerçekten hiç normal değilsiniz. Size yazık.
Hem size yazık, hem yarın kuracağıniz yuvaya hem de çocuğunuza yazik. Çünkü bu simarikliklar tek nisanliniza özgü değil,yarın çocuğunuza da böyle davranirsaniz kuş olur uçar sizden coook uzaklara. Daha beteri aynı evde iki yabancı olursunuz.
Degişmeniz şart.
Burada yazan kadınların hiçbiri sizi tanimiyor, emek verip yazmalarının nedeni de 'iyy ne psikopat kadınlar var,neyse ki ben mükemmeli n'olacak demeleri değil,emin olun. Herkes sizin normal olmadığınızı görüp sizi uyarmaya çalışıyorlar. Bence tavsiyeleri dinleyin.
Kalhinizle beyniniz ve Beyninizle ağzınız arasında 5er saniye mesafe olsun.
Çok değil, ani bir tepki vermeden önce sadece 5 saniye düşünüp buna değip değmeyecegini düşünün. Siz ilkokul çocuğu değilsiniz ki düşünmeden konuşasiniz,gelinlik çağında kocaman kadinsiniz. Gerçekten hiç hoş şeyler değil düşünmeden pat pat pat diye her hissettiğinizi aktarmaniz.
Ben de eskiden daha tezcanli, sinirlenince anında tepki veren bir insandim,kurtulmak için cabaladim ve başardım.
Artik gerçektençok sinirlenince durup beşe kadar sayıyorum ve mesela diyorum ki 'bu güzel tatil gününü zehir etmeye degecek bir olay mi?' Eğer gerçekten büyük bir olaysa zaten konuşmaya bile gerek yok. Ama etten püften,iki güne unutacağım bir olaysa neden güzel gunumü mahvedeyim ki?
Sinirlenince o an bağırmak, karşı tarafın hatasını telafi etmek için çalışması vs insanın egosunu tatmin eden şeyler ama hoş değil.
Ayrıca siz onu kırınca onun sizin gönlünüzü almasina uğraşmayın,siz onun gönlünü alın. Mantıklı olan bu :)
Hatta bazen haklıyken de alttan alin... Hep insan kendini haklı görür tabii ki ama yüzde yüz benim haklı olduğum bir olay yüzünden eski sevgilimle kavga etmistik. İş yerinde molama gelecekti ve öğlen 2de,evinde uyuyakaldigi icin gelememisti, haklı olarak sinirlenmistim ve biraz kavga etmistik.
O gün işten 8de çıktım,yolda çok tatlı bir çiçek demeti yaptırdım, bir de içine akrostiş şiir yazdım içeriği 'kimin haklı olduğunun ne önemi var küs uyuyorsak' şeklinde olan. Gittim teee neredeki evine ve sürpriz!
Mis gibi barismis olduk, evime içim rahat bir şekilde geldim. Hem o mutlu oldu hem ben. İncilerim de dökülmedi

Biraz yapıcı olmaya gayret et