- 21 Ekim 2013
- 116
- 58
- 48
Merhaba canlar.
Düşüncelerinize ihtiyacım var..
Benim lisede hoşlandığım ama hiçbir zaman yakın olamadığım biri vardı. Sadece 'merhaba merhaba' öyle bir durumumuz vardı yani. İkimizde okulun voleybol takımındaydık. Sadece toplu antrenmanlarda karşılaşıyorduk. Bazen tenefüslerde falan görüyordum. Bu arada liseyi 2011'de bitirdim. Yani baya eski bir tanışıklığımız var onunla. Neyse üniversite bitti falan. Tabi onunda benimde hayatımıza farklı insanlar girdi. Face'den arada bakıyordum. Kız arkadaşıyla fotoğraflarını atıyordu. Her neyse aradan yıllar geçti. Nasıl olduysa bir şekilde konuşmaya başladık. Lise anılarından falan bahsettik. Ben muhabbet arasında söyleyiverdim lisede ondan hoşlandığımı. Şaşırdı. Ama bunun çok eskide kaldığını da belirttim tabi. Bu arada konuşmaya başladığımızda askerden geleli 1 ay olmamış. Kız arkadaşı bunu askerdeyken terketmiş. Başkasıyla evlenecekmiş. Yani baya yıpranmış çocuk, üzülmüş. Güven problemi yaşıyor kızlara karşı. Neyse bir gün buluşalım dedik. Gün geldi oturduk bir cafede... Başından geçenleri anlattı. Zor zamanlar geçirmiş. Benimde hayatım çok iyi geçiyor diyemem. Ben anlattım o anlattı. Saatlerce oturmuşuz ve zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamadık. Beni eve bıraktı ve ondan ayrılırken içimde tuhaf bi burukluk oldu. Yani üzüldüğümü hissettim. Çünkü çok güzel vakit geçirdim. Birlikte güldük birlikte üzüldük. Çok farklı duygular hissettim. Liseye göre çok değiştiğimi, güzelleştiğimi falan söyledi. Aynı şekilde o da değişmişti. Tabi aradan yıllar geçmişti. Değişmemek ne mümkün.
Her neyse aradan biraz zaman geçti sinemaya gitmeye karar verdik. 'Her şey aşktan' filmine gittik. Birlikte yemek yedik, kahve içtik. Oyun salonunda oyun oynadık. Bi' ara eski kız arkadaşından bahsetti. 'Biz çok ciddiydik. 'Tam da şu ilerde babamla tanışmıştı' dedi. Hala onu sevip sevmediğini sordum. 'Hayır sevmiyorum, ama kolay değil unutması. Ben ona yıllarımı verdim, onun için her şeyi yaptım' dedi. 'O seni yeterince sevmemiş ama' dedim. Bu konuşmaların dışında her şey çok güzeldi. Biz yan yanayken istemsizce koluna girdim. Yani tamamen kendiliğinden gelişen bir şeydi. Farkına varınca hemen geri bıraktım. Bu kez o elimden tutup koluna girdirdi, tatlı bi gülümsemeyle gözlerime bakarak. Neyse biz ayrıldık, eve geçtiğimde ona mesaj attım 'eve geldim' diye. Ve ondan saatlerce cevap gelmedi! Merak ettim tekrar mesaj attım. Başına kötü bir şey geldi sandım. (Ben mi çok safım bilmiyorum). Kendisi bilerek yazmamış sanırım. Bana onca saat sonra mesaj attığında aynen şunları yazmış; 'Bu kadar merak edecek ne var. Hem sürekli elinde telefonla gezen biri değilim. Bu kadar abartma istersen vs vs. bu tarz azarlarcasına sözler. 'Peki kusura bakma' dedim. Üstüne düşmemem gerektiğini anladım. Bir süre konuşmadık. Sonra bir ara nasılsın diye mesaj atmış. 'İyiyim sen nasılsın' dedim. 'İyiyim kusura bakma, ama sana ümit vermek istemediğim için öyle konuştum' dedi. 'Ben senden bir şey beklemiyordum zaten, arkadaşız biz' dedim. Bu şekilde arkadaş gibi konuşmaya devam ettik. Ama eskisi gibi sık konuşmuyorduk. Haftada bir.. belki iki. Bu şekilde aradan 2 ay geçti. Geçenlerde rahatsızlandım baya. Hastaneydim tüm gün. Bunu öğrenmiş. Aradı beni. Bi şeye ihtiyacım var mı diye sormak istemiş. Teşekkür ettim. Biraz sohbet ettik. Kapattık. Geçen günde bir tanıdığımızın nişanı vardı şehir dışında. Oraya gittik. Ben ordayken mesaj attı. 'Görüşelim' dedi. Ben de 'şehir dışındayım, gelince görüşürüz' dedim. Neyse geldim eve. Dün yanına gittim. Neler yaptığımı sordu. Ben de konuşmaya başladım mı da susmak bilmem
anlattım anlattım. Ben anlatırken laf arasında bana birden 'çok tatlısın' dedi. Dondum kaldım.. Devam etti bana iltifat etmeye. Ellerimden bahsetti, saçlarımdan. Tabi ben şok ben ölü
Ama ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum. Kapalı kutu gibi olan insan bir anda değişti ve her şeyi açık açık söylemeye başladı. Kendini aslında hep benim yanımda gördüğünü, benden hoşlandığını ama imkanların el vermediğini, bağlanmaktan korktuğunu ve sonrasında yaşanacak olumsuzluklardan dolayı ayrılıp çok üzüleceğimizi söyledi. 'Elimden tutmuş olman benimle evlenmek zorunda olduğun anlamına gelmiyor. Yaşamadan da neler olacağını bilemezsin. Ben senin yanında kendimi iyi hissediyorum ve sadece şu anı düşünüyorum. Sana hiçbir konuda da baskı yapmıyorum' dedim. Böyle kapattık konuyu. Yani hala ortada net bir şey yok. Hoşlantı var, belki de sevgi var. Ama 'biz birlikteyiz' diyip netleştirdiğimiz bir durum yok. Bu olayın üzerinden 1 gün geçti sadece. Yine konuşmuyoruz. Ne o yazıyor ne ben. Düşüncenizi merak ettiğim konu ise şu; sizce ne yapmaya çalışıyor? Benden hoşlandığını söylüyor. Bana yakın olmak istiyor. Ama sürekli iletişim halinde olmak ve olayı netleştirmek istemiyor. Siz ne düşünüyorsunuz bunun hakkında? Ve ben nasıl bir tavır sergilemeliyim? 
Düşüncelerinize ihtiyacım var..
Benim lisede hoşlandığım ama hiçbir zaman yakın olamadığım biri vardı. Sadece 'merhaba merhaba' öyle bir durumumuz vardı yani. İkimizde okulun voleybol takımındaydık. Sadece toplu antrenmanlarda karşılaşıyorduk. Bazen tenefüslerde falan görüyordum. Bu arada liseyi 2011'de bitirdim. Yani baya eski bir tanışıklığımız var onunla. Neyse üniversite bitti falan. Tabi onunda benimde hayatımıza farklı insanlar girdi. Face'den arada bakıyordum. Kız arkadaşıyla fotoğraflarını atıyordu. Her neyse aradan yıllar geçti. Nasıl olduysa bir şekilde konuşmaya başladık. Lise anılarından falan bahsettik. Ben muhabbet arasında söyleyiverdim lisede ondan hoşlandığımı. Şaşırdı. Ama bunun çok eskide kaldığını da belirttim tabi. Bu arada konuşmaya başladığımızda askerden geleli 1 ay olmamış. Kız arkadaşı bunu askerdeyken terketmiş. Başkasıyla evlenecekmiş. Yani baya yıpranmış çocuk, üzülmüş. Güven problemi yaşıyor kızlara karşı. Neyse bir gün buluşalım dedik. Gün geldi oturduk bir cafede... Başından geçenleri anlattı. Zor zamanlar geçirmiş. Benimde hayatım çok iyi geçiyor diyemem. Ben anlattım o anlattı. Saatlerce oturmuşuz ve zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamadık. Beni eve bıraktı ve ondan ayrılırken içimde tuhaf bi burukluk oldu. Yani üzüldüğümü hissettim. Çünkü çok güzel vakit geçirdim. Birlikte güldük birlikte üzüldük. Çok farklı duygular hissettim. Liseye göre çok değiştiğimi, güzelleştiğimi falan söyledi. Aynı şekilde o da değişmişti. Tabi aradan yıllar geçmişti. Değişmemek ne mümkün.




Son düzenleme: