- 27 Ocak 2014
- 758
- 525
- 138
- Konu Sahibi immanuelkant
-
- #21
Iyi insan iyi insan
beni ksıtlayıp yaşam enerjimi emiyorsa
melek olsun ne fayda
benimle eğlenebilen ortak zevleri paylaşabilen biri olmalı
azıcık kötü de olsa idare edilir
adım gibi eminim sevdiğine, değiştirmeye çalışmak da diyemiyorum ben kendimi değiştirmek zorunda kalıyorum çünkü çok tatlı tatlı işliyor bunları. mesela bu akşam istiklale gidelim şöyle kalabalığa karışalım sokak müzisyenleri dinleyelim diyorum o da diyor ki bi sürü garip garip insanlar var napacağız orada hem olay oluyor sohbet edemiyoruz gürültüden falan diyor beni kandırıyor sonra sahil kenarına 9-10 kişinin olduğu nezih ve sessiz bi kafeye falan götürüyor oturuyoruz.
çok haklısın biliyor musun bu söylediğinde :13: ama ben kıyımsız biriyim ve içten içe minnet ve sevgi duyuyorum çünkü çocuk gibi sevdiriyor kendini ilginç biri :/
foto sana mı ait
bak güzel de bir kızsın
AMA SANA BİR TAVSİYE
MİNNET DUYGUSU İLE DEĞİL
AŞK İLE BAĞLI OLDUĞUN BİR İNSANLA BERABER OL
malesef b,rçok erkek bunu kullanır
KIYAMAZSIN ÜZÜLÜRSÜN CANI YANAR DİYE
AMA O DA BUARADA SAMANIN ALTINDAN SUYUNU YÜRÜTÜR
SANA BU İSTEKLERİNİ ZORBACA YAPTIRAMAYACIĞININ BİLİNCİNDE BİRİ DEMEKKİ
AMA BU YAPTIĞI DA BİR TAKTİK UNUTMA
HER ADIMINDA HER YAPMAK İSTEDİĞİN ŞEYDE
AMA NE DÜŞÜNÜR YA ÜZÜLÜRSE DİYE DÜŞÜNMEK
İNSANA KAFAYI YEDİRTTİRİR
ŞİDDET SADECE FİZİKSEL OLMUYOR GÜZELİM
BİDE BU DUYGUSAL ŞİDDETİ KULLANABİLEN İNSANLAR VARDIR Kİ ASIL ONLAR
EN TEHLİKELİLERİ
BİR SÜRE SONRA BAKMIŞSIN Kİ
BEN NE İSTİYORUM DEĞİL
O NE YAPSAM ÜZÜLMEZ DİYE DÜŞÜNÜR OLMUŞSUN
BOŞUNA DEMEMİŞLER
HUYU HUYUNA
BOYU BOYUNA OLSUN
evet ama ne demişler insanın bahtı güzel olsunBen anaç bir insanım çocuk gibi hadi canım nolur falan deyip azıcık mızmızlandı mı iyi bari benimki olmasa da olur diyorum ama bi pasif agresiflik söz konusu oluyor onu da napıp edip geçiriyor bi şekilde gönlümü yapıyor, benim daha önce 1 sevgilim oldu ve 5 sene sürdü hep itilip kakıldım bir öyle bir böyle yapııp psikolojimi bozdu şimdi de bu kadar el üstünde tutup seven her koşulda her şekilde yanımda olan biri lütuf gibi geliyor ve bunları yzdığım için bile kendimden utanıyorum aslında. Kafamda buna bir türlü bir çözüm bulamadım.
okuyor boş vakti oldukça okur ama hep siyasidir okudukları, bana da sorar arada almaya gidiyorum isteidğin bi şey var mı diye, geçen benimkilerden istedi verdim bir iki bakmış beğenememiş olcak daha başlamadım deyip duruyor ben beraberken de aşması gereken şeylerden söz ediyorum ama onun için kabullenilemez gibi. söz homoseksullerse mesela burda bu konu olduğundan bahsediyorum bu onun için bir hastalıktır. saygısızlık kimsenin yüzüne karşı yapmaz ama gelip bana hep anlatır her şeyi anlatır dedikodusunu yapar işte napacağız bu kafa yapısıyla bilmiyorum:)
7 ay önce bir ilişkiye başladım ama içime sinmiyorsevgilim belki de gökte aranıp yerde bulunmuş bir insan gibi ve bir erkeğe nazaran çok duygusal, hep alttan alır, herkese yardım eder hep duygularıyla hareket eder sürekli bana da hisset der mesela :44: şimdiye kadar tartışmalar hep benim hırçınlığımla olmuştur ama bir kere kızıp küstüğünü bilmem, her işime yardım etmeye çalışır benim halletmeme bile gerek kalmaz bazen beğendiğim bir şey olsun almak için her şeyi yapar, hakkını her yerde arar ve alır, doğu kültürüyle yetişmiş ailesine ve köklerine, çok inançlı, geleneklerine çok düşkün büyük şehirde tek başına okuduğu halde kendini hiç bozmamış biri alkolü sadece özel günlerde alır cuma namazlarına gider arada nafile namazları bile kılıp dua eder, yükseleni de yengeç olan bir yengeç burcu erkeği. ben en başlarda ailemin onu parayla falan tuttuğunu düşünmüştüm nerdeyse :26: çünkü bir insan bu kadar iyi olamazdı. ama arkadaşlar şöyle bir sorunum var, ben biraz rahatım fikirlerim olsun giyim kuşamım olsun, ve hiçbir şeyi yadırgamam açık görüşlüyüm. o ise istediğim şeyleri giydirmiyor giydirse de gönlü el vermiyor surat asıyor sürekli, makyajıma karışıyor saç boyamama karışıyor, bayan arkadaşlarımı kendi ölçüp tartıyor ve beğenmiyorsa yalnız görüşmemi istemiyor, bazen kimseyle görüşmemi istemiyor, ben çekingen bir insanım beni hep birileriyle tanıştırsın istiyor, sıkılıyorum, homofobik ve insani olan çoğu olguları korkarak yadırgayan biri, ben hareketliyim eğlenmeyi gezmeyi seviyorum ama onun için bunlar çok sınırlı, sürekli ona ayak uydurmak zorunda kalıyorum onun müzik zevkine, onun mekan zevkine, onun giyim zevkine. bu kadar artıları olmasına rağmen sıkıldım bu durgunluktan, beni sürekli iten bi şey var huzursuzum ama kaybetmekte istemiyorum karakterlerimiz ters düşüyor bazı yerlerde, kafam çok karışık umarım anlatabilmişimdir
bazen içimde büyük öfke patlamaları oluyor yatıştırmaya çlışıyor yatışmıyorum o an bıraksa beni ayrılırım ya da ters bi cevap verse o noktaya getiririm mesela sonra çok ağlarım biliyorum sevilmeyi hak ediyor seviyorum nankörlük edemem ama kafese tıkılmış gibiyim çok sevdiğim arkadaşımla görüşemiyorum mesela yalnız salmıyor onu sevmiyor diye.
Asik olmamana ragmen Onu kaybetmek istemedigini okuyunca, gecmiste kotu seyler yasadigini tahmin etmistim..
Senin yerinde olsam bende ayni ikileme dusebilirdim ne yalan soyleyim.. Ama bi dusun, 7 ayda bu kadar sıkılmıssin, bi omur nasil dayanacaksin?
Hadi sen zamanla degistin, ona uyum sagladin diyelim.. Ailen, kuzenlerinle vs. Bi araya geldiginde onlara ozeneceksin, bende bir zamanlar boyleydim diyeceksin belkide, mutsuz olacaksin..
Benzer bi olay yasadim.. Tamam ben kiligima kiyafetime dikkat edeyim ama yarin bi gun bi dugunde tum kuzenlerim şıkır şıkır giyinirken, ben? Vs vs..
Sozun ozu uzun donemde mutsuz olacagini dusunuyorum. Bi sure sora bu sefkatte kesmeyecek seni..
7 ay önce bir ilişkiye başladım ama içime sinmiyorsevgilim belki de gökte aranıp yerde bulunmuş bir insan gibi ve bir erkeğe nazaran çok duygusal, hep alttan alır, herkese yardım eder hep duygularıyla hareket eder sürekli bana da hisset der mesela :44: şimdiye kadar tartışmalar hep benim hırçınlığımla olmuştur ama bir kere kızıp küstüğünü bilmem, her işime yardım etmeye çalışır benim halletmeme bile gerek kalmaz bazen beğendiğim bir şey olsun almak için her şeyi yapar, hakkını her yerde arar ve alır, doğu kültürüyle yetişmiş ailesine ve köklerine, çok inançlı, geleneklerine çok düşkün büyük şehirde tek başına okuduğu halde kendini hiç bozmamış biri alkolü sadece özel günlerde alır cuma namazlarına gider arada nafile namazları bile kılıp dua eder, yükseleni de yengeç olan bir yengeç burcu erkeği. ben en başlarda ailemin onu parayla falan tuttuğunu düşünmüştüm nerdeyse :26: çünkü bir insan bu kadar iyi olamazdı. ama arkadaşlar şöyle bir sorunum var, ben biraz rahatım fikirlerim olsun giyim kuşamım olsun, ve hiçbir şeyi yadırgamam açık görüşlüyüm. o ise istediğim şeyleri giydirmiyor giydirse de gönlü el vermiyor surat asıyor sürekli, makyajıma karışıyor saç boyamama karışıyor, bayan arkadaşlarımı kendi ölçüp tartıyor ve beğenmiyorsa yalnız görüşmemi istemiyor, bazen kimseyle görüşmemi istemiyor, ben çekingen bir insanım beni hep birileriyle tanıştırsın istiyor, sıkılıyorum, homofobik ve insani olan çoğu olguları korkarak yadırgayan biri, ben hareketliyim eğlenmeyi gezmeyi seviyorum ama onun için bunlar çok sınırlı, sürekli ona ayak uydurmak zorunda kalıyorum onun müzik zevkine, onun mekan zevkine, onun giyim zevkine. bu kadar artıları olmasına rağmen sıkıldım bu durgunluktan, beni sürekli iten bi şey var huzursuzum ama kaybetmekte istemiyorum karakterlerimiz ters düşüyor bazı yerlerde, kafam çok karışık umarım anlatabilmişimdir
Yanlış anlamayın, iyi kalpli olduğuna inanıyorum bu kadar değer verdiyseniz ancak o tarz düşünceler de bana en kibar şekliyle at gözlüğüyle bakmak gibi geliyor diyebilirim.
Farklı hayatları öğrenmesi gerekiyor bence.
Önerebileceğim en klasiklerden Dostoyevski, Tolstoy, Yaşar Kemal, Nazım Hikmet, Charles Dickens, Virginia Woolf, Oscar Wilde, Çehov, Sait Faik. Çok tanıdık, basit isimler gibi gelebilirler ancak hayat görüşü farklılıklarını öğrenmek ve dünyada başka yaşamlar olduğunu da kavrayabilmek için güzel bir başlangıç olur diye düşünüyorum.
7 ay önce bir ilişkiye başladım ama içime sinmiyorsevgilim belki de gökte aranıp yerde bulunmuş bir insan gibi ve bir erkeğe nazaran çok duygusal, hep alttan alır, herkese yardım eder hep duygularıyla hareket eder sürekli bana da hisset der mesela :44: şimdiye kadar tartışmalar hep benim hırçınlığımla olmuştur ama bir kere kızıp küstüğünü bilmem, her işime yardım etmeye çalışır benim halletmeme bile gerek kalmaz bazen beğendiğim bir şey olsun almak için her şeyi yapar, hakkını her yerde arar ve alır, doğu kültürüyle yetişmiş ailesine ve köklerine, çok inançlı, geleneklerine çok düşkün büyük şehirde tek başına okuduğu halde kendini hiç bozmamış biri alkolü sadece özel günlerde alır cuma namazlarına gider arada nafile namazları bile kılıp dua eder, yükseleni de yengeç olan bir yengeç burcu erkeği. ben en başlarda ailemin onu parayla falan tuttuğunu düşünmüştüm nerdeyse :26: çünkü bir insan bu kadar iyi olamazdı. ama arkadaşlar şöyle bir sorunum var, ben biraz rahatım fikirlerim olsun giyim kuşamım olsun, ve hiçbir şeyi yadırgamam açık görüşlüyüm. o ise istediğim şeyleri giydirmiyor giydirse de gönlü el vermiyor surat asıyor sürekli, makyajıma karışıyor saç boyamama karışıyor, bayan arkadaşlarımı kendi ölçüp tartıyor ve beğenmiyorsa yalnız görüşmemi istemiyor, bazen kimseyle görüşmemi istemiyor, ben çekingen bir insanım beni hep birileriyle tanıştırsın istiyor, sıkılıyorum, homofobik ve insani olan çoğu olguları korkarak yadırgayan biri, ben hareketliyim eğlenmeyi gezmeyi seviyorum ama onun için bunlar çok sınırlı, sürekli ona ayak uydurmak zorunda kalıyorum onun müzik zevkine, onun mekan zevkine, onun giyim zevkine. bu kadar artıları olmasına rağmen sıkıldım bu durgunluktan, beni sürekli iten bi şey var huzursuzum ama kaybetmekte istemiyorum karakterlerimiz ters düşüyor bazı yerlerde, kafam çok karışık umarım anlatabilmişimdir
Şu anda seni öyle iyi anlıyorum ki:) ben de bu şekilde kendi yaşam tarzıma, yetiştirilişime, hayat görüşüme uymayan biriyle 1,5 sene çıktıktan sonra; yılbaşında ayrıldım.
Benimkinin kısıtlama huyu yoktu, zaten baştan beri senin gibi pek bir gönülsüz olduğum için hissediyordu herhalde cesaret edemiyordu. Çok iyi bir insandı evet beni de çok seviyordu. Hekes ayrıldığımda "çocuk gözünün içine bakıyordu, çok da iyi yakışıklı çocuktu, niçin ayrıldın" dedi. Karşılıklı oturup iki kelam edemedikten sonra, anlamı yok çünkü. Hadi "iyi insan şımarıklık etmeyeyim, millet nasıl adamlarlar birlikte, öküzleri sevgili/koca diye gezdiriyor yanında" diyorsun bir yandan ama yok olmadı mı olmuyor. Bir yandan çocuk da ya farkında değil, ya da görmezden geliyor mutsuzluğumu, "artık ailelerimizi tanıştıralım" falan demeye başladı, annem artık "kızım çocuğu sevmiyorsun istemiyorsun, kırılmasın, üzülmesin diye evlenmek zorunda kalacaksın sonunda; bitir artık o da yoluna gitsin" dedi de bitti. Hiç unutmayacağım bir gün bana " inşallah çocuğumuz erkek olur ileride, erkek olsun da eve para getirsin" demişti. Ben o gün kesin anlamıştım, asla onun kafa yapısında biriyle mutlu olamayacağımı. Hikayeler uzun tabi anlatmıyorum da, evet iyi insan olmak çok önemli ama yeterli değil. İki insanın eğitimi, kültürü, yetiştirilişi, aile yapısı, fikirleri, hayattan beklentileri uyuşmuyorsa çok zor.
Umarım kararın ne olursa olsun mutlu olursun:) Sevgiler
Benim bir sevgilim vardı. Hayatımda ilk defa aileme "sevgilim var, ciddi düşünüyoruz" dedim. Her işime koşar, her şeye yardım ederdi. Maddi durumum hemen hemen her zaman iyi olmuştur benim, çok da bağımsız yaşarım. Evimin tüm elektrik tesisatı yandı, "parası neyse verir yaptırırım" dedim, o elinde kontrol kalemi tesisatımı yenilemeye çalıştı. Ev değiştirecektim, nakliye şirketi ile anlaşacakken kapıma kamyonet dayadı, dayısından ödünç almış. Eşyaları 5. kata kadar sırtında taşıdı. İlk günden itibaren "seninle evleneceğim ben" dedi. Tam bir ev erkeğiydi, sadıktı, babcandı. Beni çok sevdiğini söylerdi, belli etmeye çalışırdı kendince, sürprizler falan yapardı. Rutin kontoller için iki haftada bir şehrin bir ucundaki tıp fakültesi hastanesine sabahın köründe arabayla götürürdü. Mükemmel değil mi? Değil işte...
Her giydiğime karışırdı, beni bedenimi teşhir etmekten zevk almakla itham ederdi. Aynı sosyal çevre içindeydik, hepimiz çok yakın arkadaştık ama yakın arkadaşım erkeklerin esprilerine gülsem bozulurdu. Toplu taşıma aracı kullanmama kızardı insanlarla temasa geçerim diye. Sürekli evlenince her akşam farklı yemek istediğini, eve yardımcı almanın enayilik olduğunu, evi tabii ki benim temizleyeceğimi, tabii ki onu tatmin edecek sayıda çocuk yapmam ve çocuklarıma kendim bakmam gerektiğini söylerdi. Evlenip, bir sene içinde çocuk yapıp, çocuktan sonra da işi bırakacakmışım. Bu arada ben araştırma görevlisiyim. Biyoloji gibi bi alanda, herkes bu konuma gelebilmek için birbirini yiyor, kendi de bu güruha dahil ve benim işi bırakmamı istiyor. Evlenmekten acayip korkuyordum. Evlilik düşüncesi beni tiksindiriyordu. Sırtımdan soğuk soğuk terler akıyordu evlilik lafını duyunca.
Sonuç: Ayrıldım ve şu an hayatımda benim kriterlerime göre mü-kem-mel bir insan var. :) Şimdi evlenmeyi deli gibi istiyorum, hemen olsun istiyorum, vakit kaybetmek deli ediyor beni! :) Çünkü anlaşabileceğimizi biliyorum. Çünkü her zıt düşüncemizde orta bir yol bulacağımızı biliyorum. Umarım yanılmam.
Eğer kafanızda soru işaretleri varsa, "orta yolu buluruz yaaa" diyemiyorsanız, geleceğinizi düşününce ruhunuzu ufak da olsa bi sıkıntı kaplıyorsa, bu adam "o adam" değil. 7 ay inanın çok kısa bir süre. Boşverin. "O adam" elbet bi yerde karşınıza çıkacak. :)
ben 2 kere reddettim başlarda çünkü biliyorum olmayacak kafalar uymuyor fakat en son telefonumu değiştirip sosyal ağlarımı kapatıp kaçtığımda arkadaşımı bulmuş durumu ona anlatmış fln o şekilde ulaştı bana sonra seviyor ya demek ki dedim benim de içim ısındı yakışıklı çocuk hem bayağı saf iyi niyetli bu kadar olsun diye diretildiğine göre var bi şey. sohbet edemiyoruz çoğu zaman etsek de benim söylediklerim ya ilgisini çekmiyor ya da bu konu hakkında pek fikri olmuyor, hep siyaset hep futbol o kadar dar bir kafa içinde yaşıyor ki. ben açmaya çalışıyorum ama hayır demiyor mesela dinliyor ilgisini çekiyor, belki çeker gibi davranıyordur bilmiyorum ama ona verdiğim bir kitabı okutturamadım, zevklerinden taviz vermedi. tüm gün canım cicim aşkım napıyosun mik mik mik bazen be adam 2 saatte bir napıyor olabilirim diye haykırıp cingar çıkartmak geçiyor içimden. çok aileler iç içe onların tarafta mesela sürekli gelir giderler gitmezlerse darılırlar hep bi akraba ziyareti, bak biz de böyle gidip geleceğiz diyor inanır mısın gözlerim doluyor. kıskançlık vs. bu nitelikleri geçtik mi harikadır çok iyi bir baba sevgi dolu hatta boğacak şekilde sevgi dolu bir eş olacağına eminim. azimli, çalışkan, hırslı, arkadaşlarını bile sahiplenir, yemek yapar, kendine bakar, kimsenin kötülüğünü istemez sevmese de o da iyi olsun der sayamayacağım bir sürü özellik. daha önce de demiştim bazen kendimden bunları düşündüğüm için utanıyorum idare edemez misin rahat mı batıyor falan diye kızdığım oluyor ama yaşamayan anlayamaz işte, sen anlıyorsun beni. ayrılacağım ama bu elimden gelmiyor yapamıyorum yaptırmıyor huzursuzum
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?