neden bosanmalar bu kadar artti

Kizlar iyi geceler, ben henuz 5 bucuk aylik evliyim gorucu usulu evlendik ayni memleketliyiz amaben istanbulda esim ise kasabada buyumus,,lise mezunuyum o ise lise terk ama iste aile yapilari uyuyor diye tanistik soz nisan zamaninda yanyana olduk onu disinda telefonda tanidik birbirimizi..cunku esim diyarbakirda bi ilcede asker yani rutbeli gorevi bu uzma cavus.bizim hic cicim ayimiz olmadi tabiki nisanlilikta iyiydik beni hos tutardi ama bitti simdi bambaska bi insan.. sorunlar olurdu hatalarini gorup ozur dilerdi uzatmazdi kuslukleri bende hatam oldugunda geri adim atardim..ask ta gurr olmaz derdim icimden.. velhasil biz memlektimizde dugun yapti agustosta evlendim istanbulda yetisip herseyimi bjrakip geldim buralara geldigm yer gelismemis bi ilce hicbisey yok o hayati birakip sakin bi hayat sectim niye sectim cjnku evlenmeden aciktim yank saci acikti evlenip namusumla annemin evinden cikip kapanmak istiyordum calistigim icinde olmuyordu,cogu yer sac acimistiyo biliyosunuz,,sevdim kafamda uydu evlendim ama esim icin ben sadece afedersiniz ama ozel hayat icin iyi oluyorjm.yani bi o isine yariyorum..surekli lan diyo kes sesini diyo ve en kotusu siddet dovdu beni kafasiyla kafama vurdu kafami sisirdi bogazimi sıkti omzumu morarrtti.. anneme kalp hastasi soylemem saniyordu amabu hfta beni ziyarete gekdi annemgil anlattimbende zaten kasim ayinda esim goreve gitmisti bende ailemin yanina gittim istanbula ordada sorun yasadik yani telefondan bi huzur vermedj burnumdan getirdi.simdide annemgil geldi o yinee goreve gitti telefonda surekli kavga ediyor kavga cikariyor mesela telefonda bi sozu anlamiyorjm bagiriyo git annele mutlu ol ben seni mutlu edemem diyo iyi olalim biz karikocayiz dedikce kotu oluyo butun gun surat asar telefonda azarlar,,kaba bi insan en basta yazdim lise mezunuyum o ise kasabada buyumus hatta koyde liseden terk kultur farki cok ama ben bunlari nisanli donemde gormedim sozde nisanda gorustum zaten diger turlu hep telefonda gorustum ama iste simdi bitsin istiyorum..aklima a geleni yazdim kizlar anneme anlattim bi daha dovmesinde hicbisey soylemeden o isteyken terkediyosun geliyosun bjze dedi... bosanmak istiyorum haksizmiyim neolur akil verin,,,:43::43::43:


arkadasim sana kafa atan bogazini sikan bir adamla bence uzatma hic. annen de tuhaf bir dahaki dovmesinde ne demek yahu? illaki gozun mor mu gitmen lazim geri? siddet gosteren yine gosterir benim siddete tahammulum yok:50:
 
neden bu kadar cok bosanan - bosanmak isteyen var?
(ben de dahil)
acaba eskiler mi yapiyordu dogrusunu bosanma ihtimalini dusunmeyerek, ya da biz nasil olsa bosaniriz diye mi evleniyoruz?
benim esimle yasadigim sorunlari yasayip mutlu evliligi oldugunu dusunen teyzeler var!
yaptigimiz cogu yorumda bile agzimizdan bosandan baska bir sey cikmiyor!
acaba evlilik gereksiz bir kurum mu?
sahiden mutluyum diyenler evliliklerini oldugu gibi kabul edenler mi? yoksa sahiden mukemmel bir evlilik mi yasiyorlar?
sanirim kendi toplumumuzdan biriyle evlenseydim simdiye bosanmis olurdum. esim ve yetistirilme sekli icin bosanmak imkansiza yakin. esim mi sacmaliyor mutsuz olsak da beraber kalalim diyerek yoksa. ben mi her aksilikte bosanma secenegini aklina getirdigim icin yanlisim?

Eskiler hayata biraz daha gözü kapalı bakıyorlarmis yani daha iyisi yok hepsi böyle bosansam neolucak aileler bide daha katiymis boşanan kadin olmak çok zor diye kocanın yanına don durumu daha çokmus.şimdi kadinlar daha bilinçli gerçekleri daha net görüyor konusabiliyorlar eskiler sineye çeker susarmis ..birde tahammülsüzlük var tabi kadin çalışiyor bütüngun insanlarla ugrasiyor sonra bide koca derdi çekmek istemiyor eski kadınlar calismadigi içinssadece koca dışaridan sınırlı geliyormus kadin sakin tabi cevap vermiyormus şimdi başabaş mücadele..
Kendimden örnek vereyim ailem olmasa esimi nekadar çok seversek seveyim bu evliligin benim için elle tutulur hiç bir tarafi yok..bikacgundur annemdeydim üstelik bunu isteyen esimdi kardeşleriyle rahat pes oynayabilmek için malum ben hamileyimmevde tek bırakmak sknti başına bela olabilirim aniden bişey olsa son günlerim çünkü...ama kaynanam ben yokken öyle doldurmuş olacakki bugün anlaşmış oldgmz gbi beni almaya geldi ama sanki başka biriydi eve gelene kadar ses cikarmadi eve gelince günlerdir rica ettiğim birşeyi tekrar rica ettim bebegin besiginin ayaklarını yapmasıni tekerlekkismini...cçünkü bende yorgan takimi aldım öyle guzelki :(( ilk bebegim ilk hevesim ama kursagimda brakiyor neyse tekerleği cakarken elini acitmis başka şeye kızıp sinirini benden çıkarmasi meşhurdur zTen yine aynısını yaptı onu gerçekten çok ozlemstim ama bana bağırıp çağırması aşağılamasi canıma tak etti.ben tiroid hastasym ve ağlarken kalp carpintim artıyor nefes alamıyorum bana geber zirlama dedi.aylar sonra yanımda uyuyackti aglamami bahane edip gitti diğer odaya...annem babam hayatta olmasa onların uzulmuyecegni bilsem bebegime rağmen bu evliligi sürdürmek bana köpek gbi davranıyor cunku çok kaba ...sanki sadece benim bebegim herşeye useniyor :(( yani insanlar hayat şartlarimidir bilmem ama bende eşimi çok sevmeme rağmen boşanmak istiyorumm ama yapamam he o yaparmı dersen üstündeki aile baskısından onun boşanmasi benimkinden daha zor ..
 
Mükemmel kavramı beşerlerde bulunmuyo bana göre.
Kim mükemmel ne mükemmel?
Örnek vermeye çalışsak? I ıh yokk.

Ben evliliğin kutsal olduguna inanıyorum.
İnsanların tahammülleri ve olanakları değişti eskiye nazaran.
İsteklere bakıyorum, yapılana ve yapılabilecege bakıyorum. Herkes kendi ütopyasını kurmuş ailecilik oynuyo. Kimi mızıkçılık yapıyo kimi hırsıyla kendini bitiriyo.

Eskiden herşey çok daha zordu ki kıymet biliniyodu diyorum.
Yada düğün gecesi gördüklerinde birbirlerine saygıları vardı ve kırgınlıkları yoktu.
Şimdi düğünüm şurda olsun, şu kadar takım olsun vs.
Beyler desen o yüzük parmakta düğüne sayılı gün var diye şimdiden reislik yapmaya başlamış.
Kırgınlıklar saygısızlıklar öfke dağ kadar.
Artık herkes gardını alıp bi yola çıkıyo. Belkide tek sebep bu.

Benim evliliğimde boşanma ikinci plandadır. Sıra ikiye gelincede dönüşü yoktur.
Rabbim kimseye yaşatmasın inşallah.
Belki mükemmel bi evliliğimiz yok ama mutsuzda değilsek bi kurtuluşu vardır diye düşünüyorum.

Sadakatsizlik ve şiddet durumu haricinde(!)
 
Kimseye boşan dememeye gayret ederim genelde.
Ama öyle konular varki, insan o noktada dur diyebiliyor ama sizin bahsettiğiniz en ufak şeyde boşanmanın dillendirilmesi sanırım.
Günümüzde böyle olması çok normal. İnsanlar değişti şartlar değişti. Kadınların altın bileziği var (meslek anlamında) ve kimse kendini ezdirmek istemiyor haliyle.
Ama en ufacık sorunda bile boşansam mi demek yanlış bana görede, bu anlamda katılıyorum size.
 
Burada gördüğüm evliliklerde genel anlaşmazlık sebebi
Erkeğin ve ailesinin kıza limon sandığında bulunmuş ve hatta kendilerinin malı,hizmetçisi olmuş
Kız yetiştirilirken sanki ailesi hiç emek vermemiş,evlat değilmiş gibi davranması
Kendilerini ise fazlaca nimetten saymaları her türlü saygıyı,hizmeti bekleyip
Gelin aldık diye her istediğimiz yapılmalı diye düşünmeleri
Bunun derininde de toplumun kadına olan saygısızlığı ve yaptığı ikinci sınıf insan muamelesini görüyorum
Peki bu durum geçmişte de böyleyken şimdi neden boşanmalar arttı derseniz
Eskiden kadınının maddi özgürlüğü yoktu
Şimdi kadın çalışıyor
Bu iki duruma yol açıyor
Kadının bunları çekmek için sebebi yok,maddi özgürlüğü ve iş hayatı nedeniyle birey bilinci var
Ayrıca eşinin ailesi ve eşi çalışsın para kazansın isterken bir de her türlü evin işini arsızca üstüne yüklediğinden yorgun ve bıkkın
 
neden bu kadar cok bosanan - bosanmak isteyen var?
(ben de dahil)
acaba eskiler mi yapiyordu dogrusunu bosanma ihtimalini dusunmeyerek, ya da biz nasil olsa bosaniriz diye mi evleniyoruz?
benim esimle yasadigim sorunlari yasayip mutlu evliligi oldugunu dusunen teyzeler var!
yaptigimiz cogu yorumda bile agzimizdan bosandan baska bir sey cikmiyor!
acaba evlilik gereksiz bir kurum mu?
sahiden mutluyum diyenler evliliklerini oldugu gibi kabul edenler mi? yoksa sahiden mukemmel bir evlilik mi yasiyorlar?
sanirim kendi toplumumuzdan biriyle evlenseydim simdiye bosanmis olurdum. esim ve yetistirilme sekli icin bosanmak imkansiza yakin. esim mi sacmaliyor mutsuz olsak da beraber kalalim diyerek yoksa. ben mi her aksilikte bosanma secenegini aklina getirdigim icin yanlisim?

Şu ana kadar rastladıklarım arasında KK da açılan en iyi konulardan biri bence. Ben de evlilik sürecindeyim ve bunları çok düşünürüm. Tahammülümün azaldığı anlarda, kafama bşy taktığımda hep "gereksiz yere mi abartıyorum, yoksa kendimi ezdirmemek için arkasında mı durmalıyım" ayrımına düşüyorum. Şiddet, aldatma, hakaret... Bunlar uç örnekler, bunlara ne erkek ne kadın göğüs germek zorunda. Belki yeri gelir bunlar bile affedilir (affedenler var, yok değil). Evlilik cidden zor bi kurum. Yalnız şöyle bir gerçek var, biz kadınlar bi çok şeyi erkeklerden daha fazla sorun ediyoruz. Kafamızda kurup kurup, içimizde büyütüyoruz herşeyi. Sonra belki de esgeçilmesi gereken tonlarca şey için yıpratıyoruz evliliğimizi. Mesela sözlüm babamla tanışmaya gitti, ardından da aramadı bi daha babamı. Açıkçası benim de hiç aklıma gelmedi çünkü ikimizde içten içe nişana kadar ailelerle içli dışlı olma durumundan uzak kalmak istiyoruz. Babam sitem etmişti bana "ben döndükten sonra bi kere aramasını beklerdim" diye. Ben de bunu sözlüme söyledim ve aradı. İlk aramasında babam inceden laf dokundurmuş. Şimdi biz olsak bunu kafada kurar büyütür, kurcalar dururuz. Ama o hiç öyle yapmadı. Telefonu kapatıp gülerek "baba bana laf soktu" dedi, güldük ve geçtik. Ya da bunun gibi örneklerin nicesi. Bizim taktığımız bi çok şeyi onlar dert etmiyor. Gerçekten sorunlu eşler de var tabi yanlış anlaşılmasın ama biz bayanlar da sözümona"kendimizi ezdirmeme" olayını çok abartıyoruz bazen. Ne bileyim zor ya, Allah herkesin yardımcısı olsun. :nazar:
 
Son düzenleme:
ben dayaktan kufurden aldatmadan bahsetmiyorum arkadaslar.
ornegin ilgisizlik
kayin aile problemleri
evde is paylasimi
monotonluk
ani tartisma sonrasi kararlar
gorus ayriliklari
vs vs

Bunların her biri direk boşanma sebebi olmasa da, karşı taraf bu konuda adım atmaya gönüllü değilse ne biliyim ilgisizsem ilgisizim işine geliyorsa, evin işlerini sen yapacaksın bu kadının görevi, onlar benim esas ailem karı her zaman bulunur gibi laflar söylüyorsa işte bu boşanma sebebidir. Çünkü saygı bitmiştir.
 
bu devirde kesin dokunulmazlıklarımız var... bana el kaldıramaz gibi.... yada başka başka şeyler....

eskiden yapılan evliliklere bakıyorumda "kocadır severde döverde", "erkektir yapar, elinin kiri" vs. gibi anlayışlar vardı... çoğu yerde erkek çocukları bu şekilde büyütülüyor....

ama kadınlar değişti.. modern yaşama kısmen uyum sağladı. dokunulmazlıklarımız oldu şimdi....

ya erkek. halen aynı eski kafada...

bizdede bazen gereksiz yere sıkıntı yaptığımız olmuyor değil...

eskiden kol kırılır yen içinde kalırdı... şimdi aldatılmalarda açıkça... kocalarımızadan şüpeleniyoruz... güven duygumuz sarsılmış durumda....

3. şahıslardan (k.valide vs gibi) kaynaklanan sorunlarımız varsa tabi o başka... o sorunlar çözülür düşüncesindeyim.

kısaca çözülebilecek sorunlar karşısında boşanalım bitsin olmamalı.. sabırla düzeltmeye çalışmak, beceremiyorsak bir uzmandan yada büyükten yardım almak lazım...
 
mutluysan evli kalırsın mutsuz isen ayrılırsın herkesin ayrılmak için nedenleri farklıdır kimisi dayak yer aldatılır boşanmaz kimisi için ilgisizlik bile yeter, evliliğede boşanmayada çok fazla anlam yüklemiyorum hayata bir defa geliyoruz onuda mümkün mertebe kaliteli yaşamak istiyorum, ben eşime evlenirken şunu demiştim ben babamın evinde mutluyum daha da mutlu edeceksen evlenelim, şükür pişmanda olmadım, iki tarafta üzerine düşeni yapıyo, kadına bir adım gelinse kadın koşar zaten, bide ben evlilikte şu prensibe inanıyorum anneannemin bi sözü vardı nalıncı keseri gibi hep bana hep bana olmıcaksın testere gibi bi sana bi bana olacaksın
 
dündü sanırım üstün dökmen bir programda bir şeye ne kadar çok mana yüklersek o kadar hayal kırıklığına uğrarız diyor. Mesela üniversiteden mezun oluyoruz aldığımız diploma bir kağıt parçası biz ona iş ayağımıza gelecek kapımızda kuyruk oluşacak gözüyle bakarsak sonunda hayal kırıklığına uğrarız diyor. Evlilikte öyle diye devam ediyor eğer bir kıza onu evlendikten sonra yaparsın kocanla gezersin kocan alır gibi sözlerle büyürse ve sonunda o aradığını bulamazsa büyük bir hayal kırıklığına uğrar diyor. Evet değer vermeliyiz ama her şeye yeteri kadar. Unutmayın ki en değerli sizsiniz...:16::16:
 
neden bu kadar cok bosanan - bosanmak isteyen var?
(ben de dahil)
acaba eskiler mi yapiyordu dogrusunu bosanma ihtimalini dusunmeyerek, ya da biz nasil olsa bosaniriz diye mi evleniyoruz?
benim esimle yasadigim sorunlari yasayip mutlu evliligi oldugunu dusunen teyzeler var!
yaptigimiz cogu yorumda bile agzimizdan bosandan baska bir sey cikmiyor!
acaba evlilik gereksiz bir kurum mu?
sahiden mutluyum diyenler evliliklerini oldugu gibi kabul edenler mi? yoksa sahiden mukemmel bir evlilik mi yasiyorlar?
sanirim kendi toplumumuzdan biriyle evlenseydim simdiye bosanmis olurdum. esim ve yetistirilme sekli icin bosanmak imkansiza yakin. esim mi sacmaliyor mutsuz olsak da beraber kalalim diyerek yoksa. ben mi her aksilikte bosanma secenegini aklina getirdigim icin yanlisim?

boşanmayanlardan mutlu olan da mutsuz olanda vardır muhakkak, ama belki de senin dediğin gibi bu kadar akıllarına geirmiyorlardır boşanmayı, evlilikten yada karşındakinden çok fazla beklentin olmamalı, şunun kocası böyle benimki neden böyle değil? yada kocam bana romantık değil,eve gelince maç izliyo benle ilgilenmiyor, istediklerimi yapmıyor... vesaire bu tarz şikayetler saymakla bitmek tükenmek bilmez... ben şunu bilir şunu söylerim karşındaki kişiyi değiştirmeye çalışırsan sen üzülürsün, çünkü karşındaki değişmeyecektir senin isteğinle, ama sen kendini değiştirebilirsin !!! insanlar alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçemez ve biz bayanlar eşimizin istemediğimiz bir alışkanlığımız varsa hemen değiştirmeye çalışırız onun yerine geçipte onun gibi düşünmeyiz... mesela ben futbol maçını hiç sevmezdim, evlendim eşim maç hastası, ama ben ona maçı yasaklamak yerine oturup onu anlamaya çalıştım, onunla birlikte futbol maçları izledik birlikte sevindik birlikte üzüldük, takımı için birlikte gooolll dedik... bunu paylaşmak çok güzel bir duygu anlatamam. biraz özveri ve anlayış diyorum ve sabır diyorum ben. çünkü her şey zamanla değişebiliyor, birde bakmışsınız eşiniz sizin istediğiniz gibi biri oluvermiş, boşanmak çözüm değil ufak şeylerle bence!!! ama şu var eğer bir evde şiddet, alkol varsa tabiki en akıllıca çözüm boşanmak, çünkü bu alışkanlıklar asla değişmiyor. Evlenmeyen kızlarımız da okuyorsa bunu lütfen kanmasınlar, ben alkolü bırakırım falan diyenlere aldanmasınlar maddi sıkıntı görmeye dursunlar hemen alkole başvururlar ve sonrasında da şiddet uygularlar... lafım düzgün içenlere değil tabi. ama yüzde 90 ı benim dediğim grupta malesef, kadın cinayetleride bu ruh halinde işlenmekte :(
 
Boşanmak için evlenmedim. Kör kütük aşıktım. Bitmemesi için elimden ne geliyorsa yaptım ama o sanırım bekar hayatını özledi. Şiddet de vardı, hakaret de... Kanıtlayamasam da aldadıldım. ve sonunda oğlumla beraber terk edildik. Boşanıyoruz.
Bu soruyu ben de çok sordum kendime? Neden benim evliliğim anne ve babamın evliliği gibi olmadı, neden bu kadar çok boşanma var dedim. Sanırım, genelleme yapmak istemem ama daha çok erkekler, insanlar artık sorumluluk almak istemiyorlar. Bekar hayatını özlüyorlar, bir kişiyle bir ömür geçirmekten çok farklı kişilerle beraber olmayı tercih ediyorlar.
Genelde erkeklerin hayatında başka biri varsa eğer eşlerine şiddet uyguluyorlar, eşlerini beğenmemeye, sürekli eleştirmeye başlıyorlar. Arkasından baktı kadın gitmiyor, şiddet başlıyor.
Kadınlar da ise: Eğer bir kadın eşinni sevmiyorsa boşanmak istiyor. Eşini seven bir kadın kocasından zulm görse bile bir yudum sevgi için, hele de çocuk varsa, boşanmak istemiyor.
 
boşanmak dünyanın sonu değil.
evlenmek kadar normal birşey.
normal olmayan boşanma eşiğinin çıtasını düşürmek.
bundan kastım şu;
artık düzeltilebilme ihtimali olan durumlarda bile boşanmayı düşünür hale geldik,
kavgalarda ağıza ilk alınan tehdit unsuru oldu,basitleştirildi.
bana kalırsa boşanma fikri her iki tarafında aklına hemen girmemeli.
öncelik:''nasıl düzeltebilirim'' den yana olmalı.
ama biz(erkek veya kadın hiç farketmez) bardağın boş yanını görmeye daha çok heves ettiğimiz için,eşimizin eksilerini göze çıkarmak daha kolay oluyor.
dayak,aldatma ve benzeri ağır durumlarda direk boşanma fikri oluşabilir,bu normal olandır zaten.
yanlış anlaşılmasın savunduğum,
''dayak aldatma yoksa ayrılmakta saçma'' değil.
sadece her kavgada beynimizde çakan ilk şimşek boşanmak olmamalı.
bunun düşüncesi bile yıpratır insanı.
ilgisizlik,monotonluk...bunlar sürekli olarak insanoğlunun kaldıracağı şeyler değil.
ama en azından biraz mücadele verilmeli,düzelme yoksa ayrılma düşünülmeye başlanmalı.
 
Öncelikle daha önce bosanmayan ve oldugu gibi kabul edenlerin mutlu bir evliligi oldugunu ben sanmiyorum. Mutlu bir evliligin ne oldugunu bilmiyorlar ki? Yani simdi cocukluguma gideyim, bütün komsu teyzeleri gözümde canlandirayim, annem akrabalarim da dahil, hangisi mutluydu? Hicbiri. Fakat öyle ögretilmisti, bosanmak cok ayip, günah bir eylemdi. Yani ben 14 yaslarindaydim, 1990`li yillardan bahsediyoruz, biri bosanmis diye bir söz ortaliga düstügünde "ah ah vah vah"lar yükselir. Kadinlarin hicbiri anlam veremez, "bosandi iyi halt etti, dul basina bu genc yasinda ne yapacak" diye söylenirlerdi.

Etrafimdaki komsu teyzelerin kocalarinin hepsi ilgisizdi, dayak yerlerdi, gec saatlerde kocalar eve gelirdi. Öyle ki bir kadin vardi, kocasi kendi evlerinin kömürlügüne pavyondan kadin getirirdi. Bir gece bütün mahalle uyanmistik kadinin cigliklarina. Bütün mahalle biliyordu adamin böyle bir tip oldugunu. Üstelik kadina dayak da atiyordu sussun diye. Ama ne oldu? Diger bütün kadinlar "erkektir, bizimki getirmiyor da bilmiyoruz, bizimki de yapiyordur" diyerek teselli ediyorlardi. Sonra seneler gectikten sonra kizi annesine is buldu, kizi da evlendi annesini bir süre yanina aldi ve kadina bosanma gücü geldi. Bosandi. Fotograflarini gördüm, kat kat genclesmisti kadin valla.

Kisacasi, anneannem gibi ne yapalim cekicez kaderimiz diyen kadinlar mutlu degiller, mutlu evliligin de ne oldugunu bilmediklerinden, herkes böyle gidiyor ben de devam edeyim mantigindalar ve zaten birakip gidecek ekonomik özgürlükleri de yok. Ekonomik özgürlügü olanin da baska bahaneleri var mesela "dul kalmaktan" korkmak gibi.

Öte yandan bir baska gözlemim de bosanma davalari arttigindan beri bir tahammülsüzlügün de bas gösterdigi. Elbette dayaktan, aldatmadan vs. bahsetmiyorum ama "bana a" dedi diyip bosanmak isteyenler de var. Evlilik kurumunun sorumlulugunu anlayamamis, genclik hevesiyle evlenmis, ekonomik olarak güclü olduklari icin de, af edersiniz birbirinin yerde duran kirli donuna bile katlanamayan ciftler var. Bu da ayri bir uc, emek vermeden evlilik hep romantizm tadinda ilerlesin istiyorlar.

Ben bu iki uca da karsiyim. Ve mutlu evlilikleri olan ciftler olduguna inaniyorum. Sayilari az olmakla birlikte bu sitede de varlar. Onlar ufak sorunlari cözmeyi, emek vermeyi bilenler ama aldatma, siddet gibi konularda da arkalarina bakmadan gidebilecek kadar akilli kadinlar. Bu benim görüsüm. Onlar ne her tartismada bitti tamam cek git derler, ne de "erkektir yapar" diyerek kendi onurlarini alcaltirlar.


Not: Aslinda mutluluktan kastimizin da ne oldugu cok önemli. Herkesin evlilikte mutluluk anlayisi da farklidir.
 
Son düzenleme:
Öncelikle daha önce bosanmayan ve oldugu gibi kabul edenlerin mutlu bir evliligi oldugunu ben sanmiyorum. Mutlu bir evliligin ne oldugunu bilmiyorlar ki? Yani simdi cocukluguma gideyim, bütün komsu teyzeleri gözümde canlandirayim, annem akrabalarim da dahil, hangisi mutluydu? Hicbiri. Fakat öyle ögretilmisti, bosanmak cok ayip, günah bir eylemdi. Yani ben 14 yaslarindaydim, 1990`li yillardan bahsediyoruz, biri bosanmis diye bir söz ortaliga düstügünde "ah ah vah vah"lar yükselir. Kadinlarin hicbiri anlam veremez, "bosandi iyi halt etti, dul basina bu genc yasinda ne yapacak" diye söylenirlerdi.

Etrafimdaki komsu teyzelerin kocalarinin hepsi ilgisizdi, dayak yerlerdi, gec saatlerde kocalar eve gelirdi. Öyle ki bir kadin vardi, kocasi kendi evlerinin kömürlügüne pavyondan kadin getirirdi. Bir gece bütün mahalle uyanmistik kadinin cigliklarina. Bütün mahalle biliyordu adamin böyle bir tip oldugunu. Üstelik kadina dayak da atiyordu sussun diye. Ama ne oldu? Diger bütün kadinlar "erkektir, bizimki getirmiyor da bilmiyoruz, bizimki de yapiyordur" diyerek teselli ediyorlardi. Sonra seneler gectikten sonra kizi annesine is buldu, kizi da evlendi annesini bir süre yanina aldi ve kadina bosanma gücü geldi. Bosandi. Fotograflarini gördüm, kat kat genclesmisti kadin valla.

Kisacasi, anneannem gibi ne yapalim cekicez kaderimiz diyen kadinlar mutlu degiller, mutlu evliligin de ne oldugunu bilmediklerinden, herkes böyle gidiyor ben de devam edeyim mantigindalar ve zaten birakip gidecek ekonomik özgürlükleri de yok. Ekonomik özgürlügü olanin da baska bahaneleri var mesela "dul kalmaktan" korkmak gibi.

Öte yandan bir baska gözlemim de bosanma davalari arttigindan beri bir tahammülsüzlügün de bas gösterdigi. Elbette dayaktan, aldatmadan vs. bahsetmiyorum ama "bana a" dedi diyip bosanmak isteyenler de var. Evlilik kurumunun sorumlulugunu anlayamamis, genclik hevesiyle evlenmis, ekonomik olarak güclü olduklari icin de, af edersiniz birbirinin yerde duran kirli donuna bile katlanamayan ciftler var. Bu da ayri bir uc, emek vermeden evlilik hep romantizm tadinda ilerlesin istiyorlar.

Ben bu iki uca da karsiyim. Ve mutlu evlilikleri olan ciftler olduguna inaniyorum. Sayilari az olmakla birlikte bu sitede de varlar. Onlar ufak sorunlari cözmeyi, emek vermeyi bilenler ama aldatma, siddet gibi konularda da arkalarina bakmadan gidebilecek kadar akilli kadinlar. Bu benim görüsüm. Onlar ne her tartismada bitti tamam cek git derler, ne de "erkektir yapar" diyerek kendi onurlarini alcaltirlar.

çok doğru şeyler yazmışsın, ben bide bu sitede şuna uyuzum, kocam beni aldattı diye konu açıyolar adamların ne şerefsizliği kalıyo ne köpekliği tabi bizlerde o gazla yazdıkça yazıyoruz sonra sayfa 20: aslında eşim masummuş özünde iyi biri aslında telefon onun değilmiş hesabı arkadaşı açmış bla bla bla, kardeşim madem boşanmaya gönlün yok niye kocana sövdürüyosun ki, ben bugün dayak yesem aldatılsam ki olabilir düşmez kalkmaz bi Allah demişler, olabilir yani, boşanmıcaksam bu kadar kadına niye dert yanıcam kim ne yapabilir yani benim için, sus içine at bari boşa sinir bozma dimi
 
anlayan erkek yok ki onlar alışmışlar kendi ailelerindeki pasif kadınlara kendi eşini de öyle olması için zorluyor e kadın da kendi ailesindeki kadınların çektiği acıları görüp öyle olmak istemiyor şunu anlamadım kadın illa kendini ezdirmek zorundamı neden kendini ezdirmek istememesi bir sorun teşkil ediyor?

erkekleri düzgün yetiştirsek sorun kalmayacak ama olmuyor işte..

Anlatamadım sanırım. Kendini ezdirmek zorunda değil, sadece eğer boşanmak istemiyorsa biraz eşinin psikolojisine ve yaşantısına göre davranmak zorunda, KENDİNİ KABUL ETTİRENE KADAR. Yoksa kendini savunarak aslında savunamamış oluyor.

Ben kendi annemden örnek vereyim, annem severek evlenmiş. Kayınvalidesiyle aynı evde yaşamış senelerce. Neler çektiğini bir kendisi bir Allah bilir. Evlatlarına bile onlar büyümeden/ olaylar bitmeden hiçbir şey anlatmayan bir kadın. Kesinlikle ne kayınvalidesini ne de eşini başkalarına şikayet eden bir kadın. Pasif ya da okumamış kendi ayakları üzerinde duramayan bir kadın olduğunu düşünebilirsiniz, ama öyle değil. Okumuş, mesleğini eline almış bir kadın. Evliliğinin başlarında sadece babanemle değil sevdiği adamla yani babamla da neler yaşamış. Ama kestirip atmamış. Katlanmış. Başlarda çok çok üzülmüş ama zamanla bu işin duygusal davranıp ağlamak ya da sövmekle olmayacağını anlamış. Bir şeyleri değiştirmek istiyorsan eşine ailesini kesinlikle şikayet etme der çünkü bu zerre kadar işe yaramaz. Bu anlattıklarımdan sonra annemin ne kadar mutlu olduğu konusunda tereddütleriniz vardır eminim ama şunu söyleyebilirim ki şu anda annem ve babamın herkesin gıptayla baktığı bir ilişkisi var. Hayatımda gördüğüm en güzel çift benim annemle babam. Annemin anlattığı o başlardaki babamla şu anki arasında dünya kadar fark var :)

Kendinizi savunduğunuz o sözler onlar için "kadın dırdırı"ndan daha fazla bir anlam ifade etmiyor. MALESEF.
İlişkiyi ayakta tutmanın anahtarı duygulardan değil mantıktan insan psikolojisini iyi anlayıp ona göre hareket etmekten geçiyor. Erkekler bir anda olgunlaşamıyorlar, bunun için onlara biraz yardım etmek gerekiyor bence.
 
Öncelikle daha önce bosanmayan ve oldugu gibi kabul edenlerin mutlu bir evliligi oldugunu ben sanmiyorum. Mutlu bir evliligin ne oldugunu bilmiyorlar ki? Yani simdi cocukluguma gideyim, bütün komsu teyzeleri gözümde canlandirayim, annem akrabalarim da dahil, hangisi mutluydu? Hicbiri. Fakat öyle ögretilmisti, bosanmak cok ayip, günah bir eylemdi. Yani ben 14 yaslarindaydim, 1990`li yillardan bahsediyoruz, biri bosanmis diye bir söz ortaliga düstügünde "ah ah vah vah"lar yükselir. Kadinlarin hicbiri anlam veremez, "bosandi iyi halt etti, dul basina bu genc yasinda ne yapacak" diye söylenirlerdi.

Etrafimdaki komsu teyzelerin kocalarinin hepsi ilgisizdi, dayak yerlerdi, gec saatlerde kocalar eve gelirdi. Öyle ki bir kadin vardi, kocasi kendi evlerinin kömürlügüne pavyondan kadin getirirdi. Bir gece bütün mahalle uyanmistik kadinin cigliklarina. Bütün mahalle biliyordu adamin böyle bir tip oldugunu. Üstelik kadina dayak da atiyordu sussun diye. Ama ne oldu? Diger bütün kadinlar "erkektir, bizimki getirmiyor da bilmiyoruz, bizimki de yapiyordur" diyerek teselli ediyorlardi. Sonra seneler gectikten sonra kizi annesine is buldu, kizi da evlendi annesini bir süre yanina aldi ve kadina bosanma gücü geldi. Bosandi. Fotograflarini gördüm, kat kat genclesmisti kadin valla.

Kisacasi, anneannem gibi ne yapalim cekicez kaderimiz diyen kadinlar mutlu degiller, mutlu evliligin de ne oldugunu bilmediklerinden, herkes böyle gidiyor ben de devam edeyim mantigindalar ve zaten birakip gidecek ekonomik özgürlükleri de yok. Ekonomik özgürlügü olanin da baska bahaneleri var mesela "dul kalmaktan" korkmak gibi.

Öte yandan bir baska gözlemim de bosanma davalari arttigindan beri bir tahammülsüzlügün de bas gösterdigi. Elbette dayaktan, aldatmadan vs. bahsetmiyorum ama "bana a" dedi diyip bosanmak isteyenler de var. Evlilik kurumunun sorumlulugunu anlayamamis, genclik hevesiyle evlenmis, ekonomik olarak güclü olduklari icin de, af edersiniz birbirinin yerde duran kirli donuna bile katlanamayan ciftler var. Bu da ayri bir uc, emek vermeden evlilik hep romantizm tadinda ilerlesin istiyorlar.

Ben bu iki uca da karsiyim. Ve mutlu evlilikleri olan ciftler olduguna inaniyorum. Sayilari az olmakla birlikte bu sitede de varlar. Onlar ufak sorunlari cözmeyi, emek vermeyi bilenler ama aldatma, siddet gibi konularda da arkalarina bakmadan gidebilecek kadar akilli kadinlar. Bu benim görüsüm. Onlar ne her tartismada bitti tamam cek git derler, ne de "erkektir yapar" diyerek kendi onurlarini alcaltirlar.


Not: Aslinda mutluluktan kastimizin da ne oldugu cok önemli. Herkesin evlilikte mutluluk anlayisi da farklidir.

çok yerinde güzel bir anlatım olmuş,
yüreğine sağlık
 
çok doğru şeyler yazmışsın, ben bide bu sitede şuna uyuzum, kocam beni aldattı diye konu açıyolar adamların ne şerefsizliği kalıyo ne köpekliği tabi bizlerde o gazla yazdıkça yazıyoruz sonra sayfa 20: aslında eşim masummuş özünde iyi biri aslında telefon onun değilmiş hesabı arkadaşı açmış bla bla bla, kardeşim madem boşanmaya gönlün yok niye kocana sövdürüyosun ki, ben bugün dayak yesem aldatılsam ki olabilir düşmez kalkmaz bi Allah demişler, olabilir yani, boşanmıcaksam bu kadar kadına niye dert yanıcam kim ne yapabilir yani benim için, sus içine at bari boşa sinir bozma dimi

Tesekkür ederim, evet öyle konular da cok var, bir de sonunda bosan diyerek suclu konuma düsüyorsun. Ben o yüzden bosanma konularina cok girmiyorum, bir kere agzimin payini aldim. Kimi kadinlar zaten birkac sayfa sonra bosanamayacagi sinyallerini veriyor, kizarak öfkelerini atiyorlar bu sitede sanirim.

çok yerinde güzel bir anlatım olmuş,
yüreğine sağlık

Tesekkür ederim gofretto. :16:
 
Öncelikle daha önce bosanmayan ve oldugu gibi kabul edenlerin mutlu bir evliligi oldugunu ben sanmiyorum. Mutlu bir evliligin ne oldugunu bilmiyorlar ki? Yani simdi cocukluguma gideyim, bütün komsu teyzeleri gözümde canlandirayim, annem akrabalarim da dahil, hangisi mutluydu? Hicbiri. Fakat öyle ögretilmisti, bosanmak cok ayip, günah bir eylemdi. Yani ben 14 yaslarindaydim, 1990`li yillardan bahsediyoruz, biri bosanmis diye bir söz ortaliga düstügünde "ah ah vah vah"lar yükselir. Kadinlarin hicbiri anlam veremez, "bosandi iyi halt etti, dul basina bu genc yasinda ne yapacak" diye söylenirlerdi.

Etrafimdaki komsu teyzelerin kocalarinin hepsi ilgisizdi, dayak yerlerdi, gec saatlerde kocalar eve gelirdi. Öyle ki bir kadin vardi, kocasi kendi evlerinin kömürlügüne pavyondan kadin getirirdi. Bir gece bütün mahalle uyanmistik kadinin cigliklarina. Bütün mahalle biliyordu adamin böyle bir tip oldugunu. Üstelik kadina dayak da atiyordu sussun diye. Ama ne oldu? Diger bütün kadinlar "erkektir, bizimki getirmiyor da bilmiyoruz, bizimki de yapiyordur" diyerek teselli ediyorlardi. Sonra seneler gectikten sonra kizi annesine is buldu, kizi da evlendi annesini bir süre yanina aldi ve kadina bosanma gücü geldi. Bosandi. Fotograflarini gördüm, kat kat genclesmisti kadin valla.

Kisacasi, anneannem gibi ne yapalim cekicez kaderimiz diyen kadinlar mutlu degiller, mutlu evliligin de ne oldugunu bilmediklerinden, herkes böyle gidiyor ben de devam edeyim mantigindalar ve zaten birakip gidecek ekonomik özgürlükleri de yok. Ekonomik özgürlügü olanin da baska bahaneleri var mesela "dul kalmaktan" korkmak gibi.

Öte yandan bir baska gözlemim de bosanma davalari arttigindan beri bir tahammülsüzlügün de bas gösterdigi. Elbette dayaktan, aldatmadan vs. bahsetmiyorum ama "bana a" dedi diyip bosanmak isteyenler de var. Evlilik kurumunun sorumlulugunu anlayamamis, genclik hevesiyle evlenmis, ekonomik olarak güclü olduklari icin de, af edersiniz birbirinin yerde duran kirli donuna bile katlanamayan ciftler var. Bu da ayri bir uc, emek vermeden evlilik hep romantizm tadinda ilerlesin istiyorlar.

Ben bu iki uca da karsiyim. Ve mutlu evlilikleri olan ciftler olduguna inaniyorum. Sayilari az olmakla birlikte bu sitede de varlar. Onlar ufak sorunlari cözmeyi, emek vermeyi bilenler ama aldatma, siddet gibi konularda da arkalarina bakmadan gidebilecek kadar akilli kadinlar. Bu benim görüsüm. Onlar ne her tartismada bitti tamam cek git derler, ne de "erkektir yapar" diyerek kendi onurlarini alcaltirlar.


Not: Aslinda mutluluktan kastimizin da ne oldugu cok önemli. Herkesin evlilikte mutluluk anlayisi da farklidir.

Denecek bişey kalmamış :16:
 
eskıden sadece aldatmanın sadakatsızlığın,şiddet,kufur gbı seylerın boşanma nedenı olabılecegını duşunurdum.şimdi evlıyım ve ne yazıkkı doğru bır secım yapmadıgımı göruyorum.bazen boşanmayı dusunuyorum ne aldatma var ne dayak ne kufur.ama aileler ve saygısızlık had sahfada. bılmıyorum daha ne kadar tahammul edebıleceğim. çok kuçuk bır kızım var o olmasaydı hıç düşünmezdım hiç
 
Back
X