teşekkür ederim hepinize, sagol ciki. bakalım ne olacak,hiç bilmiyorum. tıkanıp kalmış hayatıma evliliği hareket ve çıkış yolu görüyorum galiba.
ama kardeşimi düşününce halime şükrediyorum. 20 yaşında nişanlandı. 4 yıl bekledi nişanlısını. çocuk askere gidip geldi o zaman bekledi, 2 yıllık okudugu için,okul bitince nişanı yaptılar, ondan sonra herkes kendi memleketine tabi, çocuk 4 yılda toplasan 4 kere gelmedi kardeşimi görmek için... kardeşim mesela dehşet güzeldir. esmer,1.75 boy, anken gibi, yüzü desen bebek gibi ama nişanlısı onu komplekse sokardı dahada. ilgi sevgi göstermezdi çok. çocuğun kötülüğünden değil aslında ama biraz tuhaf, aptal gibi bi çocuktu. gönül işte. en sonunda askerden dönünce bir telefon tartışmasından sonra çocuk hiç aramadı. 1 ay bekledi kardeşim aramazsa nişanı atıcam dedi, çocuk aramadı tabi, nişanı attılar, hemde yüz yüze bile görüşmeden... görüşemeden..
4 yıl değmeyen bi insanı beklemiş. onun durumu daha acı

onu da avutamıyorum ki "herkesi kapmışlar sokakta bir tane bile kalmamış" diyesim geliyor.
neyseki yaşımız daha genç.30 a kadar bekleme şansımız var,artık böyle çünkü, erkekler üniversiteydi, askerlik derdiydi derken geç olgunlaşıyor. 30 u geçkin karar veriyorlar evlilik kararını. erken karar veren erkeklerin çoğuda yaşayamadıkları bekar hayatını özlüyorlar. en iyisi 30 a kadar beklemek canım.
bazı bekar arkadaşlarım var, işte aynı bu bizim durumu yaşayan onlara çevrede tipi yada özelliği ele gelir kimse yokki öneremiyorum bile okadar. bu erkeklerin hepsi nereye yuvalanmış bir bulsam
