değişmez konu akışı !
ilk mesajda sevgili-nişanlı-eş övülür, mükemmel tasviri yapılır ...
herkes eee o zaman sen hatalısın dediğinde; o da bunları bunları yaptı aslında diye bambaşka bir karakter anlatılır..
siz kafanızda nişanlınızın nasıl bir insan olduğunu oturtun öncelikle...
iyi mi, kötü mü ?
sizleri tanımıyoruz, ne anlatırsanız ona ilişkin yorumlar getiriyoruz..
yorumları beğenmediğiniz zaman da, aslında diye başlayan bambaşka olaylarla geliyorsunuz.
ne yapalım, ne diyelim.
haa o zaman tamam siz haklısınız evet sonuna kadar diretin mi diyelim ? tirplere devam edin..
tabi ki arayacak, şiir okuyacak, kapınızda sabahlayacak, babanızdan izin almak için babanıza karşı gelecek...
bunları mı diyelim ?
hayır değişmedi fikrim! hala sizi hatalı buluyorum..
bu tür şeyleri unuttum dediyseniz, kabul ediyorum tamam dediyseniz,o yüzüğü parmağınıza taktıysanız; hala dönüp geçmişi sorgulamak niye...?
ya affetmeyerek nişanı bozun, ya da gerçekten affedip yolunuza bakın..
affetmiş görüntüsü altında adama dünyayı dar etmenin anlamı yok.
o dürüst olamamış siz olun o zaman !
en büyük hatanız da bu işte, affetmediğiniz bir konuyu affettim diyerek ilişkiye devam edip, gereksiz yerlerde aslında affetmediğiniz o konu sebebiyle içinizde oluşan nefreti kusmanız..
haliyle adam bilmiyor sizin neye aslında kızdığınızı, küstüğünüzü... onun gözünde çekilmez, kaprisli, nazlı bir kız..
ne kadar sıkıcı bir algınız var, farkında mısınız ?
sizi bu hale o getirmiş olsa bile yine de kabahat sizde.. bunu belli etmiyorsunuz, dürüst olmuyorsunuz .
tekrar belirteyim, fikrim değişmedi.
sorun hala bana kalırsa sizde !