nişanlımla aramızdaki toksik ilişki hakkında?

Adam niye boyle biliyo musun cunku tamamen ceptesin, sadece hayatında o var ve hiçbiyere gitmeyeceğine garanti vermiş gibisin...Boyle bir erkek oldugunu düşün karsında sürekli sana sitem edip hep seni bekleyen, saygın kalmaz askın da biterdi...hiçbi çekiciliği yok...onun da ilgisi bitmiş çünkü çok kolaysın, çabalayacagı emek vereceği hiçbişi yok ortada ...küsüyor ayağına gidiyprsun..

Kendini değerli görmen ve sınırlarını çizmen, kendi sosyalliğin olması lazım
 
Merhaba herkese sevgili kadın arkadaslarım. 4,5 yıllık bir ilişkim var. Yaşlarımız uygun, yetişkin insanlarız. Nişanlıyız, Seneye evlilik düşünüyoruz. ilişkinin başlarında kaybetme korkusuyla aman ağzımızın tadı kaçmasın edasıyla birçok şeyi sindirip sustum." İyi bir ilişkide tartışma yaşanmaz" diye saçma sapan bir şeye inandırmıştım kendimi. Tepkimi doğru düzgün orataya koyamıyordum. Hiçbiri çok büyük şeyler değildi belki ama en azından tepkimi gösterip bir sınır çizebilirmişim diyorum. O zaman bana değer verirdi ve kaybetme korkusu yaşardı belki. Ama bunu hiç yapmadım yapamadım. O kaybetme korkusunu hep ben yaşadım. O hatalıyken ben konuyu içimde bir şekilde çözümleyip kapatıyordum. Ama onun asla bunu yapamadığını fark ettim. Bir tartışma yaşandığında nasıl oluyor bilmiyorum ama birden ben suçlu oluyorum, bana öyle cümleler kuruyor ki haklı olduğumu bildiğim halde kendimi hatalı hissettiriyor bana. Ben geri adım atmasam o asla atmaz. Konuyu lastik gibi uzatır da uzatır. Misal vereyim kendisi geçen sene bir fabrikada vardiyali çalışıyordu. Sabah onu arayıp konuşmak istemiştim. Ben vardiyadan dönmüşüm evde yatıyorum biliyorsun neden beni uyandırdın bak şimdi tekrar uyuyamıycam akşam da işe gidicem dinlenmeden diye bana kızmıştı, günlerce trip atıp konuşmamıştı benimle. İşin kötü yanı hatalı olmadığımı bildiğim halde kendimi hatalı gibi görüp ondan özür dilemeye başlıyorum. Sanırım kendisi bir manipülasyon ustası. Bu manipülasyonlar artık beni kişiliksiz birine dönüştürdü sanki. Kendimi sindirilmiş hissediyorum. Arkadaşlarımın ilişkilerine bakıyorum, her normal ilişkide olduğu gibi tartışıyorlar kavga ediyorlar, günlerce iletişim kurmuyorlar belki ayrılıyorlar ama sonunda bir şekilde anlaşıp orta yolu bulup barışıyorlar. Bu ilişikide orta yolu bulucu benim hep sanki. Ben tavrımı belli ediyorum kızıyorum bir konuda diyelim, o beni öyle bir sindiriyor ki ben kendimi köşeye sıkışmış bir böcek gibi hissediyorum, cümlelerim tükeniyor, mal gibi kalıyorum öyle. Beni ne yapıp ne edip haksız duruma düşürüyor. Geçen akşam ilgisizliğinden dert yanıyordum ona çünkü beni koca bir gün boyunca aramamıştı birkaç saniye sesimi duymak için bile.. biraz da sinirlendim bu yüzden, köprüleri yıkarak konuşmuştum sert bir dille. Yaa ben ne kadar yoğun calısıyorum bilmiyor musun sen sanki diye saldırır şekilde konuşmaya başladı, sen ilgi istediğinde sürekli seni pışpışlayacak mıyım ben dedi. Bu cümleye yıkıldım. Tamam evet bu ara baya yogun calısıyor gecesi gunduzu baya yogun oldu. Ya ben ondan gün boyu ilgi isteyen biri olmadım ki hiçbir zaman. İstedim ki birkaç dakika bile olsa beni arasın, birbirmizin sesini duyalım. İstesin ya bunu.Sonuçta hayatında bir önceliğim olmalı kız arkadası olarak. Bunun üzerine bile trip atan kendisi oldu, ben hatalı oldum ve gidip ben barışmaya çalıştım yine onunla. Ben bile kendime diyorum bazen yazık ya sana ne bu kişiliksiz duruş. İnsanın bir duruşu olur ya. Kaybetmekten bu kadar korkmazsın ya. Ben bu adamla evlenirsem böyle tartışma yaşadığımızda ne bk yicem diye kara kara düşünmeye başladım. Adam her defasında her tartışmada beni böyle sindirecek, ben de ses çıkaramadan kalacak mıyım böyle diye düşünmeye basladım. Çünkü ben ona karşılık verdiğimde hunharca hararetli bir tartışmanın içinde buluyorum kendimi.Böyle böyle zamanla o gürlediğinde ben böcek gibi sinmeye başladım. Tam bir böceğim ya. Bir ilişkide tartışma yaşanması gayet doğal farkındayım, ama bu kadar pasif birine dönüştüğüm için kendime acıyorum. Ya insan bazen rest çekebilmeli, sınır çizebilmeli. Şimdi nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. Her şey en başından hatalı gibi geliyor. Olanların tüm sorumlusu benim kaybetme korkum muydu acaba diye düşünmeye başladım. Bu arada asla fiziksel şiddet geçmedi aramızda. Ama psikolojik şiddeti zirvelerde yaşadığımı hissediyorum... :KK43:
Nişanlılık dönemi birbirini tanıma dönemidir ve yaşadığınız her sorun ilerki level da yani evlilikte misli ile büyük sorun haline gelir benim tavsiyem yolun başındayken kendi sinirlarinizi çizin ve kaybetme korkusunu o size değil siz ona yaşatın ki daha iyi tanımış olun ama siz şimdiden kendinizden odun verirseniz kendinize çok büyük bir kötülük yapmış olursunuz keşke herkes sizin kadar şanslı olsa da evlenmeden bir ömür diye çıkmak için niyetlendigi yolda ki engelleri görüp kendi hayat muhasebesini yapabilse anladığım kadarıyla nisanliniz daha yola çıkmadan ben senin nazını çekemem diyenlerden ve bu sizin için bir lütuf çünkü evlilik yolu mesakatli tavsiyem yola çıkacağınız kişiye tam anlamıyla her durumda rıza gösterebilirim onunla herşeye varım demeden çıkmayın Allah iyi insanlarla karşılaştırsın hepimizi vesselam...
 
Derdini ifade ediş biçiminden aklı selim bir kiz olduğun belli oluyor. Senin gibi akıllı bir kızı bu embesil adam asla hak etmiyor bence sen ona 2 beden büyüksün .

Sen kendine değer vermezsen, hiçkimse bunu senin yerine yapmaz.

Sen kendiniz ezersen ,o da seni ezer.

Sen kendine böcek muamelesi yaparsan, o da sana böcek muamelesi yapar.


Kendini sev kendini beğen ve bu adamı kendine layık görme, değil çünkü.

Derhal hemen şimdi ayrıl bence. Bu adamla olmaz,hele bu saatten sonra hiç olmaz.
 
GAyet güzel ifade etmiş hanımefendi kendini. Nişanlısının yaptığını siz de yapıyorsunuz, okuyamıyorsanız okumayın bunun hanımefendiyle ilgisi ne? Şu yorumu yazmanın da alemi nedir, bakarsınız uzun geldi çıkarsınız... insanlara şikayet ettikleri muameleyi yapmak acımasızca... aynı yerden canını yakmak sizin yaptığınız.
Hanımefendi gayet iyi ifade etmişsiniz kendinizi... Yapılanları hislerinizi fark etmeniz kıymetli. Bu noktadan sonra ilişkiye değil kendinize odaklanın.kendinizi içsel olarak güçlendirirseniz zaten muhatabınız size eşlik edemeyecek ilişki devam etmeyecektir. Bu farkındalığı boşa harcamayın lütfen
Böyle az mesaj sayılı eski üyelerin yorumlarını okumak niyeyse çok hoşuma gidiyor :)) sanki uzun bir yolculuktan sonra evlerine tekrar dönmüşler gibi

“kendinizi içsel olarak güçlendirirseniz zaten muhatabınız size eşlik edemeyecek ilişki devam etmeyecektir.” Çok güzel bir tarif.
 
Böyle az mesaj sayılı eski üyelerin yorumlarını okumak niyeyse çok hoşuma gidiyor :)) sanki uzun bir yolculuktan sonra evlerine tekrar dönmüşler gibi

“kendinizi içsel olarak güçlendirirseniz zaten muhatabınız size eşlik edemeyecek ilişki devam etmeyecektir.” Çok güzel bir tarif.
Çok teşekkür ederim 🌹
 
Merhaba herkese sevgili kadın arkadaslarım. 4,5 yıllık bir ilişkim var. Yaşlarımız uygun, yetişkin insanlarız. Nişanlıyız, Seneye evlilik düşünüyoruz. ilişkinin başlarında kaybetme korkusuyla aman ağzımızın tadı kaçmasın edasıyla birçok şeyi sindirip sustum." İyi bir ilişkide tartışma yaşanmaz" diye saçma sapan bir şeye inandırmıştım kendimi. Tepkimi doğru düzgün orataya koyamıyordum. Hiçbiri çok büyük şeyler değildi belki ama en azından tepkimi gösterip bir sınır çizebilirmişim diyorum. O zaman bana değer verirdi ve kaybetme korkusu yaşardı belki. Ama bunu hiç yapmadım yapamadım. O kaybetme korkusunu hep ben yaşadım. O hatalıyken ben konuyu içimde bir şekilde çözümleyip kapatıyordum. Ama onun asla bunu yapamadığını fark ettim. Bir tartışma yaşandığında nasıl oluyor bilmiyorum ama birden ben suçlu oluyorum, bana öyle cümleler kuruyor ki haklı olduğumu bildiğim halde kendimi hatalı hissettiriyor bana. Ben geri adım atmasam o asla atmaz. Konuyu lastik gibi uzatır da uzatır. Misal vereyim kendisi geçen sene bir fabrikada vardiyali çalışıyordu. Sabah onu arayıp konuşmak istemiştim. Ben vardiyadan dönmüşüm evde yatıyorum biliyorsun neden beni uyandırdın bak şimdi tekrar uyuyamıycam akşam da işe gidicem dinlenmeden diye bana kızmıştı, günlerce trip atıp konuşmamıştı benimle. İşin kötü yanı hatalı olmadığımı bildiğim halde kendimi hatalı gibi görüp ondan özür dilemeye başlıyorum. Sanırım kendisi bir manipülasyon ustası. Bu manipülasyonlar artık beni kişiliksiz birine dönüştürdü sanki. Kendimi sindirilmiş hissediyorum. Arkadaşlarımın ilişkilerine bakıyorum, her normal ilişkide olduğu gibi tartışıyorlar kavga ediyorlar, günlerce iletişim kurmuyorlar belki ayrılıyorlar ama sonunda bir şekilde anlaşıp orta yolu bulup barışıyorlar. Bu ilişikide orta yolu bulucu benim hep sanki. Ben tavrımı belli ediyorum kızıyorum bir konuda diyelim, o beni öyle bir sindiriyor ki ben kendimi köşeye sıkışmış bir böcek gibi hissediyorum, cümlelerim tükeniyor, mal gibi kalıyorum öyle. Beni ne yapıp ne edip haksız duruma düşürüyor. Geçen akşam ilgisizliğinden dert yanıyordum ona çünkü beni koca bir gün boyunca aramamıştı birkaç saniye sesimi duymak için bile.. biraz da sinirlendim bu yüzden, köprüleri yıkarak konuşmuştum sert bir dille. Yaa ben ne kadar yoğun calısıyorum bilmiyor musun sen sanki diye saldırır şekilde konuşmaya başladı, sen ilgi istediğinde sürekli seni pışpışlayacak mıyım ben dedi. Bu cümleye yıkıldım. Tamam evet bu ara baya yogun calısıyor gecesi gunduzu baya yogun oldu. Ya ben ondan gün boyu ilgi isteyen biri olmadım ki hiçbir zaman. İstedim ki birkaç dakika bile olsa beni arasın, birbirmizin sesini duyalım. İstesin ya bunu.Sonuçta hayatında bir önceliğim olmalı kız arkadası olarak. Bunun üzerine bile trip atan kendisi oldu, ben hatalı oldum ve gidip ben barışmaya çalıştım yine onunla. Ben bile kendime diyorum bazen yazık ya sana ne bu kişiliksiz duruş. İnsanın bir duruşu olur ya. Kaybetmekten bu kadar korkmazsın ya. Ben bu adamla evlenirsem böyle tartışma yaşadığımızda ne bk yicem diye kara kara düşünmeye başladım. Adam her defasında her tartışmada beni böyle sindirecek, ben de ses çıkaramadan kalacak mıyım böyle diye düşünmeye basladım. Çünkü ben ona karşılık verdiğimde hunharca hararetli bir tartışmanın içinde buluyorum kendimi.Böyle böyle zamanla o gürlediğinde ben böcek gibi sinmeye başladım. Tam bir böceğim ya. Bir ilişkide tartışma yaşanması gayet doğal farkındayım, ama bu kadar pasif birine dönüştüğüm için kendime acıyorum. Ya insan bazen rest çekebilmeli, sınır çizebilmeli. Şimdi nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. Her şey en başından hatalı gibi geliyor. Olanların tüm sorumlusu benim kaybetme korkum muydu acaba diye düşünmeye başladım. Bu arada asla fiziksel şiddet geçmedi aramızda. Ama psikolojik şiddeti zirvelerde yaşadığımı hissediyorum... :KK43:
Arkadaşım şuan ayrıl kurtul demek bize çok kolay senin için de ayrılmak çok zor olabilir ama İnan ki evlenince hayatın çok zor olabilir. Ama içinde kalmamış İçin onunla düzgünce konuşup ciddiyeti söyleyip bi şans verebilirsin ve bi süre bekleyebilirsin. Bir de lütfen Tülay kök ün narsitlik ile ilgili öyle güzel videoları varki mutlaka izlemeni öneririm yazdıklarını okuyunca aklıma birden o videolar geldi. Sana çok faydalı olacağını düşünüyorum
 
Neden ki canım ilişki 4,5 yıllık olunca hergün aranmayı beklemek yanlış mı oluyor :KK70: aramayı bir kenara bırakalım. Sabah 9 gibi günaydınlaşıyoruz ve hoooop akşam yatma saati gelene kadar ben yazmadan ya da aramadan benimle bir iletişime geçmediği oluyor. Normal mi ? Bence değil.
ben on senelik evliyim, haberlesmedigimiz gun nadir olur, opucuk falan atarız bazen sadece mesajla.
 
Merhaba herkese sevgili kadın arkadaslarım. 4,5 yıllık bir ilişkim var. Yaşlarımız uygun, yetişkin insanlarız. Nişanlıyız, Seneye evlilik düşünüyoruz. ilişkinin başlarında kaybetme korkusuyla aman ağzımızın tadı kaçmasın edasıyla birçok şeyi sindirip sustum." İyi bir ilişkide tartışma yaşanmaz" diye saçma sapan bir şeye inandırmıştım kendimi. Tepkimi doğru düzgün orataya koyamıyordum. Hiçbiri çok büyük şeyler değildi belki ama en azından tepkimi gösterip bir sınır çizebilirmişim diyorum. O zaman bana değer verirdi ve kaybetme korkusu yaşardı belki. Ama bunu hiç yapmadım yapamadım. O kaybetme korkusunu hep ben yaşadım. O hatalıyken ben konuyu içimde bir şekilde çözümleyip kapatıyordum. Ama onun asla bunu yapamadığını fark ettim. Bir tartışma yaşandığında nasıl oluyor bilmiyorum ama birden ben suçlu oluyorum, bana öyle cümleler kuruyor ki haklı olduğumu bildiğim halde kendimi hatalı hissettiriyor bana. Ben geri adım atmasam o asla atmaz. Konuyu lastik gibi uzatır da uzatır. Misal vereyim kendisi geçen sene bir fabrikada vardiyali çalışıyordu. Sabah onu arayıp konuşmak istemiştim. Ben vardiyadan dönmüşüm evde yatıyorum biliyorsun neden beni uyandırdın bak şimdi tekrar uyuyamıycam akşam da işe gidicem dinlenmeden diye bana kızmıştı, günlerce trip atıp konuşmamıştı benimle. İşin kötü yanı hatalı olmadığımı bildiğim halde kendimi hatalı gibi görüp ondan özür dilemeye başlıyorum. Sanırım kendisi bir manipülasyon ustası. Bu manipülasyonlar artık beni kişiliksiz birine dönüştürdü sanki. Kendimi sindirilmiş hissediyorum. Arkadaşlarımın ilişkilerine bakıyorum, her normal ilişkide olduğu gibi tartışıyorlar kavga ediyorlar, günlerce iletişim kurmuyorlar belki ayrılıyorlar ama sonunda bir şekilde anlaşıp orta yolu bulup barışıyorlar. Bu ilişikide orta yolu bulucu benim hep sanki. Ben tavrımı belli ediyorum kızıyorum bir konuda diyelim, o beni öyle bir sindiriyor ki ben kendimi köşeye sıkışmış bir böcek gibi hissediyorum, cümlelerim tükeniyor, mal gibi kalıyorum öyle. Beni ne yapıp ne edip haksız duruma düşürüyor. Geçen akşam ilgisizliğinden dert yanıyordum ona çünkü beni koca bir gün boyunca aramamıştı birkaç saniye sesimi duymak için bile.. biraz da sinirlendim bu yüzden, köprüleri yıkarak konuşmuştum sert bir dille. Yaa ben ne kadar yoğun calısıyorum bilmiyor musun sen sanki diye saldırır şekilde konuşmaya başladı, sen ilgi istediğinde sürekli seni pışpışlayacak mıyım ben dedi. Bu cümleye yıkıldım. Tamam evet bu ara baya yogun calısıyor gecesi gunduzu baya yogun oldu. Ya ben ondan gün boyu ilgi isteyen biri olmadım ki hiçbir zaman. İstedim ki birkaç dakika bile olsa beni arasın, birbirmizin sesini duyalım. İstesin ya bunu.Sonuçta hayatında bir önceliğim olmalı kız arkadası olarak. Bunun üzerine bile trip atan kendisi oldu, ben hatalı oldum ve gidip ben barışmaya çalıştım yine onunla. Ben bile kendime diyorum bazen yazık ya sana ne bu kişiliksiz duruş. İnsanın bir duruşu olur ya. Kaybetmekten bu kadar korkmazsın ya. Ben bu adamla evlenirsem böyle tartışma yaşadığımızda ne bk yicem diye kara kara düşünmeye başladım. Adam her defasında her tartışmada beni böyle sindirecek, ben de ses çıkaramadan kalacak mıyım böyle diye düşünmeye basladım. Çünkü ben ona karşılık verdiğimde hunharca hararetli bir tartışmanın içinde buluyorum kendimi.Böyle böyle zamanla o gürlediğinde ben böcek gibi sinmeye başladım. Tam bir böceğim ya. Bir ilişkide tartışma yaşanması gayet doğal farkındayım, ama bu kadar pasif birine dönüştüğüm için kendime acıyorum. Ya insan bazen rest çekebilmeli, sınır çizebilmeli. Şimdi nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. Her şey en başından hatalı gibi geliyor. Olanların tüm sorumlusu benim kaybetme korkum muydu acaba diye düşünmeye başladım. Bu arada asla fiziksel şiddet geçmedi aramızda. Ama psikolojik şiddeti zirvelerde yaşadığımı hissediyorum... :KK43:
Haklı olduğunuz bir konuda tabi ki tepkinizi net verin. Laf salatası yapmasına fırsat vermeden, ne istediğinizi, tavrınızı bilsin. Kendinizi ezik gibi hissetmeyin ve onun sizi öyle görmesine müsade etmeyin.

İlerde karı koca olacaksınız müşterek hayatı paylaşacaksınız. Biraz dik durun. Nişanlısınız diye üstüne çok düşmeyin peşinden koşmayın..

Kaçın biraz o sizi merak etsin arasın.

Bir de verdiğiniz 2 örnekte de nedense ben sizi hatalı buldum. İlişkinizde böyle örnekler çoksa vay halinize..

Birinci de vardiyalı çalışmanın nedenli yorucu ve yıpratıcı olduğunu bilirsiniz yani adam tam eve gelip tatlı uykusuna dalmışken aciliyet dışinda aramanız olmamış.

İkinci de ise bir koca gün beni aramadı diyip üzerine trip atıyorsunuz. Aramasın bırakın baskınızla değil özlediği için, meraj ettiği için arasın siz ..
 
Merhaba herkese sevgili kadın arkadaslarım. 4,5 yıllık bir ilişkim var. Yaşlarımız uygun, yetişkin insanlarız. Nişanlıyız, Seneye evlilik düşünüyoruz. ilişkinin başlarında kaybetme korkusuyla aman ağzımızın tadı kaçmasın edasıyla birçok şeyi sindirip sustum." İyi bir ilişkide tartışma yaşanmaz" diye saçma sapan bir şeye inandırmıştım kendimi. Tepkimi doğru düzgün orataya koyamıyordum. Hiçbiri çok büyük şeyler değildi belki ama en azından tepkimi gösterip bir sınır çizebilirmişim diyorum. O zaman bana değer verirdi ve kaybetme korkusu yaşardı belki. Ama bunu hiç yapmadım yapamadım. O kaybetme korkusunu hep ben yaşadım. O hatalıyken ben konuyu içimde bir şekilde çözümleyip kapatıyordum. Ama onun asla bunu yapamadığını fark ettim. Bir tartışma yaşandığında nasıl oluyor bilmiyorum ama birden ben suçlu oluyorum, bana öyle cümleler kuruyor ki haklı olduğumu bildiğim halde kendimi hatalı hissettiriyor bana. Ben geri adım atmasam o asla atmaz. Konuyu lastik gibi uzatır da uzatır. Misal vereyim kendisi geçen sene bir fabrikada vardiyali çalışıyordu. Sabah onu arayıp konuşmak istemiştim. Ben vardiyadan dönmüşüm evde yatıyorum biliyorsun neden beni uyandırdın bak şimdi tekrar uyuyamıycam akşam da işe gidicem dinlenmeden diye bana kızmıştı, günlerce trip atıp konuşmamıştı benimle. İşin kötü yanı hatalı olmadığımı bildiğim halde kendimi hatalı gibi görüp ondan özür dilemeye başlıyorum. Sanırım kendisi bir manipülasyon ustası. Bu manipülasyonlar artık beni kişiliksiz birine dönüştürdü sanki. Kendimi sindirilmiş hissediyorum. Arkadaşlarımın ilişkilerine bakıyorum, her normal ilişkide olduğu gibi tartışıyorlar kavga ediyorlar, günlerce iletişim kurmuyorlar belki ayrılıyorlar ama sonunda bir şekilde anlaşıp orta yolu bulup barışıyorlar. Bu ilişikide orta yolu bulucu benim hep sanki. Ben tavrımı belli ediyorum kızıyorum bir konuda diyelim, o beni öyle bir sindiriyor ki ben kendimi köşeye sıkışmış bir böcek gibi hissediyorum, cümlelerim tükeniyor, mal gibi kalıyorum öyle. Beni ne yapıp ne edip haksız duruma düşürüyor. Geçen akşam ilgisizliğinden dert yanıyordum ona çünkü beni koca bir gün boyunca aramamıştı birkaç saniye sesimi duymak için bile.. biraz da sinirlendim bu yüzden, köprüleri yıkarak konuşmuştum sert bir dille. Yaa ben ne kadar yoğun calısıyorum bilmiyor musun sen sanki diye saldırır şekilde konuşmaya başladı, sen ilgi istediğinde sürekli seni pışpışlayacak mıyım ben dedi. Bu cümleye yıkıldım. Tamam evet bu ara baya yogun calısıyor gecesi gunduzu baya yogun oldu. Ya ben ondan gün boyu ilgi isteyen biri olmadım ki hiçbir zaman. İstedim ki birkaç dakika bile olsa beni arasın, birbirmizin sesini duyalım. İstesin ya bunu.Sonuçta hayatında bir önceliğim olmalı kız arkadası olarak. Bunun üzerine bile trip atan kendisi oldu, ben hatalı oldum ve gidip ben barışmaya çalıştım yine onunla. Ben bile kendime diyorum bazen yazık ya sana ne bu kişiliksiz duruş. İnsanın bir duruşu olur ya. Kaybetmekten bu kadar korkmazsın ya. Ben bu adamla evlenirsem böyle tartışma yaşadığımızda ne bk yicem diye kara kara düşünmeye başladım. Adam her defasında her tartışmada beni böyle sindirecek, ben de ses çıkaramadan kalacak mıyım böyle diye düşünmeye basladım. Çünkü ben ona karşılık verdiğimde hunharca hararetli bir tartışmanın içinde buluyorum kendimi.Böyle böyle zamanla o gürlediğinde ben böcek gibi sinmeye başladım. Tam bir böceğim ya. Bir ilişkide tartışma yaşanması gayet doğal farkındayım, ama bu kadar pasif birine dönüştüğüm için kendime acıyorum. Ya insan bazen rest çekebilmeli, sınır çizebilmeli. Şimdi nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. Her şey en başından hatalı gibi geliyor. Olanların tüm sorumlusu benim kaybetme korkum muydu acaba diye düşünmeye başladım. Bu arada asla fiziksel şiddet geçmedi aramızda. Ama psikolojik şiddeti zirvelerde yaşadığımı hissediyorum... :KK43:
Cnm kendini bocek gibi hissetme Asla uyumlu olmak sevdigini kirmak istememek yapici olmak eziklik degil. Senin kar
 
Merhaba herkese sevgili kadın arkadaslarım. 4,5 yıllık bir ilişkim var. Yaşlarımız uygun, yetişkin insanlarız. Nişanlıyız, Seneye evlilik düşünüyoruz. ilişkinin başlarında kaybetme korkusuyla aman ağzımızın tadı kaçmasın edasıyla birçok şeyi sindirip sustum." İyi bir ilişkide tartışma yaşanmaz" diye saçma sapan bir şeye inandırmıştım kendimi. Tepkimi doğru düzgün orataya koyamıyordum. Hiçbiri çok büyük şeyler değildi belki ama en azından tepkimi gösterip bir sınır çizebilirmişim diyorum. O zaman bana değer verirdi ve kaybetme korkusu yaşardı belki. Ama bunu hiç yapmadım yapamadım. O kaybetme korkusunu hep ben yaşadım. O hatalıyken ben konuyu içimde bir şekilde çözümleyip kapatıyordum. Ama onun asla bunu yapamadığını fark ettim. Bir tartışma yaşandığında nasıl oluyor bilmiyorum ama birden ben suçlu oluyorum, bana öyle cümleler kuruyor ki haklı olduğumu bildiğim halde kendimi hatalı hissettiriyor bana. Ben geri adım atmasam o asla atmaz. Konuyu lastik gibi uzatır da uzatır. Misal vereyim kendisi geçen sene bir fabrikada vardiyali çalışıyordu. Sabah onu arayıp konuşmak istemiştim. Ben vardiyadan dönmüşüm evde yatıyorum biliyorsun neden beni uyandırdın bak şimdi tekrar uyuyamıycam akşam da işe gidicem dinlenmeden diye bana kızmıştı, günlerce trip atıp konuşmamıştı benimle. İşin kötü yanı hatalı olmadığımı bildiğim halde kendimi hatalı gibi görüp ondan özür dilemeye başlıyorum. Sanırım kendisi bir manipülasyon ustası. Bu manipülasyonlar artık beni kişiliksiz birine dönüştürdü sanki. Kendimi sindirilmiş hissediyorum. Arkadaşlarımın ilişkilerine bakıyorum, her normal ilişkide olduğu gibi tartışıyorlar kavga ediyorlar, günlerce iletişim kurmuyorlar belki ayrılıyorlar ama sonunda bir şekilde anlaşıp orta yolu bulup barışıyorlar. Bu ilişikide orta yolu bulucu benim hep sanki. Ben tavrımı belli ediyorum kızıyorum bir konuda diyelim, o beni öyle bir sindiriyor ki ben kendimi köşeye sıkışmış bir böcek gibi hissediyorum, cümlelerim tükeniyor, mal gibi kalıyorum öyle. Beni ne yapıp ne edip haksız duruma düşürüyor. Geçen akşam ilgisizliğinden dert yanıyordum ona çünkü beni koca bir gün boyunca aramamıştı birkaç saniye sesimi duymak için bile.. biraz da sinirlendim bu yüzden, köprüleri yıkarak konuşmuştum sert bir dille. Yaa ben ne kadar yoğun calısıyorum bilmiyor musun sen sanki diye saldırır şekilde konuşmaya başladı, sen ilgi istediğinde sürekli seni pışpışlayacak mıyım ben dedi. Bu cümleye yıkıldım. Tamam evet bu ara baya yogun calısıyor gecesi gunduzu baya yogun oldu. Ya ben ondan gün boyu ilgi isteyen biri olmadım ki hiçbir zaman. İstedim ki birkaç dakika bile olsa beni arasın, birbirmizin sesini duyalım. İstesin ya bunu.Sonuçta hayatında bir önceliğim olmalı kız arkadası olarak. Bunun üzerine bile trip atan kendisi oldu, ben hatalı oldum ve gidip ben barışmaya çalıştım yine onunla. Ben bile kendime diyorum bazen yazık ya sana ne bu kişiliksiz duruş. İnsanın bir duruşu olur ya. Kaybetmekten bu kadar korkmazsın ya. Ben bu adamla evlenirsem böyle tartışma yaşadığımızda ne bk yicem diye kara kara düşünmeye başladım. Adam her defasında her tartışmada beni böyle sindirecek, ben de ses çıkaramadan kalacak mıyım böyle diye düşünmeye basladım. Çünkü ben ona karşılık verdiğimde hunharca hararetli bir tartışmanın içinde buluyorum kendimi.Böyle böyle zamanla o gürlediğinde ben böcek gibi sinmeye başladım. Tam bir böceğim ya. Bir ilişkide tartışma yaşanması gayet doğal farkındayım, ama bu kadar pasif birine dönüştüğüm için kendime acıyorum. Ya insan bazen rest çekebilmeli, sınır çizebilmeli. Şimdi nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. Her şey en başından hatalı gibi geliyor. Olanların tüm sorumlusu benim kaybetme korkum muydu acaba diye düşünmeye başladım. Bu arada asla fiziksel şiddet geçmedi aramızda. Ama psikolojik şiddeti zirvelerde yaşadığımı hissediyorum... :KK43:
Şimdi bu olayin tek iyi yani var sizin kendinizin farkinda olmaniz. Insan hatasinin farkindaysa yillarca dağ boyda hata da yapsa onu değiştire bilir. Bundan sonra sen değişirsen nişanlin bunu daha iyi farkeder. Kendi aklinda sanki yeni tanişmişsiniz gibi bir algi yarat. Mesela o aramadiği surece arama. Kavga varsa için içini yese de arama. Kendi kendine düşün ben haksiz miyim? Cevabin hayirsa o zaman ne olur olsun ozur dileme. Eskisi gibi ilgili gorunme. Yani kop ondan bir sure. Inan farkina varacak. Daha sonra da bunu surdur. Kendini toparlanam için geç değil. Evlendikden sonra geç olucak. En onemlisi yaninda asla ağlama. Guçlu gorun. Senin aramana ilgine ihtiyacim yok gibisinden. Sen olmadan da bana hava hoş gibi davran. O zamana kadar ki seni kaybetme korkusu sal içine. Biliyorum biz kizlar çok hassasiz hemen aglariz hemen arayip sesini duymak isteriz falan filan. Ama durum berbad hal almiş. Bunu değiştiremezsen evliliğin de hiç iyi olmuycak
 
Hiç psikoterapi aldınız mı? Almadıysanız almaya başlayın bi an evvel.
Size sınırlar diye bi kitap var onu okumanızı öneririm.
Birde evet siz belki böyle alttan alan birisiniz tamam ama bu durumun da sömürülmesi gerekmez.
O da baya baya bu durumu sömürüyor.
Kendinizi güçlendirin biraz.
Bi süre geri çekin kendinizi.
 
Cnm kendini bocek gibi hissetme Asla uyumlu olmak sevdigini kirmak istememek yapici olmak eziklik degil. karsindaki boyle deger bilmez biri ise onun problemi. Bole bi adamla kesinlikle evlenme derim nisanliymissn sakin kim neder diye dusunme hayatini mahvetme simdi boyleyse evlenince kim bilir nasil olur seni uzmek istemem ama gercekler bu
 
Kendinizi gerçekten geriye çekerek kaybedersiniz.evlenince herşey çarpı üç oluyor.bi yerde dolup cevap verince AA sen çok değiştin olursun.daha başında sayılırsın benden soylemesi
 
ayyyyyyyynıııısını yaşadım 1.5 yıl civarı... bir süre sonra kendimden şüphe etmeye başlamıştım bu kadar özür dilecek ne halt ediyorum ben acaba diye. uyurken 20 kere arıyordu açmayınca uyuduğum için özür dileyene kadar tribini çekiyordum. bu daha ufacık bir örnek. bir gün sağlam patladım ayrıldım kurtuldum. aynısını öneririm.
 
devam edip etmemek sizin kararınız ama uzun bir birliktelik artık bu düzene alışmış adam, istediğiniz kadar kendinizi geri çekin , taktik değiştirin adamın tavrı ‘’hayırdır sana bi haller oldu” dan öteye geçmez maalesef
 
Tek bir şey söyleyeceğim
Acilen kurtul bu durumdan ve adamdan,
Bir adım ötesi intiharın olacak çünkü !
 
X