• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

O mu haksız, ben mi haklıyım? (:

Kibarca söylese inanın mutlaka bir çözüm üretmeye çalışırım.
Ama dediğim gibi çoğu zaman sırf canımı sıkmak istiyor, içten içe tepki geliştiriyor ve konuşup çözüme ulaştırmak yerine "Benim canım sıkılıyor, seninki de sıkılsın." düşüncesiyle hareket ediyor.

O zaman sizi bezdirme psikolojisine gidiyor, acık acık söylemek yerine bu şekilde çözebileceğini zannediyor.

Konuşsanız, alışıp alışmadığını başka yerde de yasayabileceğinizi söyleseniz mesela?
 
Neyine alışamayacak ki insanlar farklı şehirlere, farklı ülkelere gidiyor. Ayrıca annenlerin durumu belliyse bu konuda "alışamama" bahane olmaması lazım. Dünya çok adaletli, ne olacağı belli olmaz. Yarın onun ailesi için de böyle bir durum olursa eğer aklına gelir mi bu sana yaşattıkları acaba?

Sebepleri de tuhaf tuhaf.
Biliyorum böyle konuşunca anlayışsız gibi görünüyorum, ama gerçekten tuhaf.
Eski oturduğu yer mahalle ortamı, burası sitelik bir bölge, insanları resmî.
Orada olsaymış bilmemkaç kişi selam verirmiş.
Insan görecek vakti var da ben mi bilmiyorum, apartmana kadar on adım yürüyor ve yukarı çıkıyor.

Iş yeri 10 kilometre, trafikten şikayet ediyor.
Başka bir yere gidelim demesi asıl bana bencillik gibi geliyor, arabayla gidiyor, ben otobüste niye bile çekeyim şu an yürüme mesafesiyken?
 
Sebepleri de tuhaf tuhaf.
Biliyorum böyle konuşunca anlayışsız gibi görünüyorum, ama gerçekten tuhaf.
Eski oturduğu yer mahalle ortamı, burası sitelik bir bölge, insanları resmî.
Orada olsaymış bilmemkaç kişi selam verirmiş.
Insan görecek vakti var da ben mi bilmiyorum, apartmana kadar on adım yürüyor ve yukarı çıkıyor.

Iş yeri 10 kilometre, trafikten şikayet ediyor.
Başka bir yere gidelim demesi asıl bana bencillik gibi geliyor, arabayla gidiyor, ben otobüste niye bile çekeyim şu an yürüme mesafesiyken?

Ben kadın olarak 60 km gidiyorum 60 km geliyorum günde eder 120 km. Erkek olarak bunu göze alamayacak narin mi? Yılma sakın.
 
Bence esinle tekrar konuş ve bu konudan çok skldgini sürekli konusacaksa çekip gidelim ama kaliyorsak da burnundan getirmemesi gerektiğini şöyle..

İnsan bir iyilik yapiyorsa bunu sürekli basa kakmasinin ne anlami var ki.. Sende gittiğin yerde bende alisamadim.de ee ne olacak tasinip duracak misiniz...

Kesin ailesi yiyordur basini eşinin

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

Ailesi benim yanımda bile laf vurup duruyor zaten (:
Sanırsın başka ilçede değil, başka şehirde evimiz.
Onların tarafta ya aile apartmanı var veya bir oturma var, bu durumu çok garipsiyorlar, hanım köylü oldu oğulları (:

Bunu da daha sevgiliyken konuştuk, "Ailen istemez orada oturmamızı, haklılar da uzak gelir onlara." dedim, "Ben istiyorum." dedi.

E daha ne?
Bir zahmet gelmesin şimdi dolduruşa.
 
eve/mesafeye/ailene olan yakınlığına neye alışamadıysa alışacak. insan psikolojisi önce rededer sonra kabul eder. İnsan nelere alışmıyor ki...Sen konunun üstüne gidip kronikleştirme. Erkeklerin doğal hali o, onu biraz öyle kabul edeceksin. Emin ol gece yaşadığınız olay daha sonra hiç canını sıkmayacak bile. Gündüz aklına bile gelmeyecek. Yeni olduğunuz için takıyorsun şu an.

Çoğu zaman hiç tepki vermiyorum zaten veya ufak tefek çözümler bulmaya çalışıyorum kendimce, konuşuyorum.
Ama ben tepki vermedikçe daha çok söylüyor.
Kendimi de sorumlu hissediyorum, iyice canım sıkılıyor.

Umarım yeni olduğumuz için ikimiz de büyütüyoruzdur gerçekten...
 
Ben aynı şehirde evlenmeme rağmen, 5 ay çok kısa bir süre evliliğe alışamamıştım
Zamanla herşey yoluna girecektir ama işi inada bindirmemekte fayda var

Daha fazla tepki geliştirmesin diye olabildiğince ılımlı yaklaşıyorum.
Tek suçum onu buraya alıştırmaya çalışmamak oldu.
Şöyle bi dolaşmaya bile çıkmadık.
Ama biliyorum, kahve içmeye çıkalım desem "Burda kahve niye bilmemkaç lira?" diye takacak.
Takacak her şeye.
 
baştan söylemeseydiniz haksızsınız derdim ama baştan söylemişsiniz o da kabul etmiş. Öyle şimdi geçiştirmek için kabul edeyim sonra nasılsa alır kızı götürürüm diye düşündüyse en sinir olduğum şey. Bunun bahanesi yok. Ve bazı arkadaşlar sen olsan alışırmıydın tarzı şeyler söylemişler ama Allah aşkına bir erkek zaten evi genelde otel gibi kullanır çevreyle ilişkisi olmaz. Gelir yemek yer tv izler eşiyle konuşur ve uyur. Ama bayanda durum öyle değil. Konu komşuyla muhatap olur, o evi kendi temizler vs vs. bu durumda sevmediği bir ev doğal olarak daha çok gözüne batar. Ayrıca bir bayanın işinin evine yakın olması çok önemli işten eve yol çekip gelip birde yemekle uğraşmak zor olur. Eşinizle ağır konuşun bir ömür böyle geçmez alışmak isteyen herşeye alışır alışamayacaksada artık herkes yoluna gitsin en azından kimse eziyet çekmemiş olur. gitseniz siz eziyet çekiceksiniz kalsanız o eziyet çekiyorsa yollarınızı ayırmanız gerektiğini söyleyin bence o zaman geri adım atabilir. Yada ailenizle konuşun ve taşınacağınız yere annenizlerde taşınsın imkanı varsa. Başka türlü ailenizi bırakamazsınız. O şuan heralde ailesini bırakmış gibi hissediyor bilemiyorum.
 
eşinle iletişime geçerken sert mi davranıyorsun? alışamadığım dediğinde ne diyorsun. "sen sözverdin" mi? , yoksa "alışırsın hayatım ben yanındayım" mı? diyorsun... azıcık pohpohladın mı?

şimdi bin türlü kişiden laf duyuyordur o... yada ailenin seninle olan iletişimini kıskanıyordur...

birde tam tersi durumda olanlar oluyor, aile apartmanında kalanlar yada k.validesiyle birlikte oturanlar. aslında onlarda evlenmeden önce söz veriyorlar..birde o açından bak... adam kadının arkasında olmadığında kızıyoruz... sende eşinin yanında olduğunu hissettir...

mesela eşini evindemi karşılıyorsun, yoksa annenlerden mi çıkıp eve gidiyorsun... eğer öleyse evinde karşıla eşini... tatil günlerinizde ailenden çok eşinle ilgilen, en azından öle sansın:1:...

arkasına dönüp uyuma kısmı bir çok erkekte aynı... ben bin bir türlü düşünceyle boğuşurken, eşim kafası yastığa değmeden uyur maşallah:nazar:... kavga etsekte fark etmez. zaman geçtikçe alışırsın bu duruma.
 
Son düzenleme:
O zaman siz de şöyle diyin: "Eğer bir gün senin bu ısrarlarından yılıp başka yerden ev alırsak, bana yaptığının aynısını yaparım. Her Allah'ın günü annemleri bıraktık orda, sen bana söz vermiştin tutmadın diye diye başının etini yerim. Gör bak nasıl oluyormuş. Kabak tadı veriyormuymuş."

O kadar odaklandı ki "alışmamaya" her sözüm anca birkaç gün etki gösterebiliyor.

Normalde anlayışsız biri olsa adamın huyu bu zaten derim, hiç anlam veremiyorum ki bu haline.
Akşam evin içinde dışarıyı bile görmüyoruz, neye alışmak istiyor bi anlasam.
 
O kadar odaklandı ki "alışmamaya" her sözüm anca birkaç gün etki gösterebiliyor.

Normalde anlayışsız biri olsa adamın huyu bu zaten derim, hiç anlam veremiyorum ki bu haline.
Akşam evin içinde dışarıyı bile görmüyoruz, neye alışmak istiyor bi anlasam.

Sonuna kadar haklısınız. Burda bazen konu açılıyor, evlenmeden önce kv ile yaşamayı kabul etmiştim ama şimdi istemiyorum diye. Biz de ona baştan kabul etmeyecektin diyoruz.
Acaba önceden daha merkezi, canı sıkılıp çıksa köşede pastanesi, az ilerde starbucksı olan bir yerde falan mı oturuyordu da şimdi sizin semte alışamamış? Yani açıklaması ne? Neye alışamamış tam olarak? Alışamadım diyince bir sorun bakalım taş çatlasa 3-4 saat geçirdiği yerin nesine alışamamış.
 
O zaman sizi bezdirme psikolojisine gidiyor, acık acık söylemek yerine bu şekilde çözebileceğini zannediyor.

Konuşsanız, alışıp alışmadığını başka yerde de yasayabileceğinizi söyleseniz mesela?

Açık açık güzel bir şekilde konuşsa keşke.
O konuşmayınca ben niye konuşayım diye düşünüyorum, çünkü ortada sorun varken bunu dile getirmeyip trip atmak çok garip geliyor ve bu tavırdan dolayı ilgilenmek istemiyorum.
Varsa sorunu "Oturmucaz burda." diyene kadar güzel güzel anlatsın.

Öne sürdüğü şeylerin bahaneden ileri gidemediğinin farkında, o yüzden ciddi ciddi konuşmak istemiyor sanırım.
 
Açık açık güzel bir şekilde konuşsa keşke.
O konuşmayınca ben niye konuşayım diye düşünüyorum, çünkü ortada sorun varken bunu dile getirmeyip trip atmak çok garip geliyor ve bu tavırdan dolayı ilgilenmek istemiyorum.
Varsa sorunu "Oturmucaz burda." diyene kadar güzel güzel anlatsın.

Öne sürdüğü şeylerin bahaneden ileri gidemediğinin farkında, o yüzden ciddi ciddi konuşmak istemiyor sanırım.

Ama kırmızı ile belirttiğim şekilde düşünmemeniz gerekiyor. Ona kalırsa yatakta zıplar gibi dönmek de çocukça. Varsa bir sıkıntı konuşmak lazım. Karşılıklı trip atıyorsunuz bence. Haklısınız ama madem geceleri uyutmayacak kadar geriliyorsunuz o konuşmuyorsa sizin konuşmanız lazım. O konuşmazsa ben hiç konuşmak evliliklerde gereksiz bir inat.
 
Ben kadın olarak 60 km gidiyorum 60 km geliyorum günde eder 120 km. Erkek olarak bunu göze alamayacak narin mi? Yılma sakın.

Aynen, günde 110 km yol yaptım ben de 2,5 sene.
Erken kalkmaktan, yollarda uyumaya çalışmaktan bezdim.
Şimdi 2 aydır yürüme mesafesinin keyfini çıkarmaya çalışıyorum, bu kadar da hakkım olmasın mı?

Onun bulduğu çözüm şu, o arabasıyla yolu 5 dakika kısaltsın diye ben otobüsle git-gel yapıcam.
Taşınalım söz sana araba alıcam diyor bir de, üç kuruş birikmişi arabaya verecekmişiz, sonra neyle ev alacaksak.
Ayakların yere basmıyor dediğimde de kızıyor.
 
baştan söylemeseydiniz haksızsınız derdim ama baştan söylemişsiniz o da kabul etmiş. Öyle şimdi geçiştirmek için kabul edeyim sonra nasılsa alır kızı götürürüm diye düşündüyse en sinir olduğum şey. Bunun bahanesi yok. Ve bazı arkadaşlar sen olsan alışırmıydın tarzı şeyler söylemişler ama Allah aşkına bir erkek zaten evi genelde otel gibi kullanır çevreyle ilişkisi olmaz. Gelir yemek yer tv izler eşiyle konuşur ve uyur. Ama bayanda durum öyle değil. Konu komşuyla muhatap olur, o evi kendi temizler vs vs. bu durumda sevmediği bir ev doğal olarak daha çok gözüne batar. Ayrıca bir bayanın işinin evine yakın olması çok önemli işten eve yol çekip gelip birde yemekle uğraşmak zor olur. Eşinizle ağır konuşun bir ömür böyle geçmez alışmak isteyen herşeye alışır alışamayacaksada artık herkes yoluna gitsin en azından kimse eziyet çekmemiş olur. gitseniz siz eziyet çekiceksiniz kalsanız o eziyet çekiyorsa yollarınızı ayırmanız gerektiğini söyleyin bence o zaman geri adım atabilir. Yada ailenizle konuşun ve taşınacağınız yere annenizlerde taşınsın imkanı varsa. Başka türlü ailenizi bırakamazsınız. O şuan heralde ailesini bırakmış gibi hissediyor bilemiyorum.

Baştan konuşmasaydık kesinlikle diretemezdim bunun için.
6 sene bekledik birbirimizi, evlendik, tamamlandık.
Normalde güzel bir uyumumuz var ve bu dışarıya da yansıyor.
Ailem hiç istemedikleri halde kısa sürede benimsediler onu, çünkü mutluluğumuzu gördüler.

Ama bu konu güven meselesi haline geldi bende.
Nişanlıyken sorun çıktığında "Ben sana nasıl güvenicem?" demiştim.
Sözünden caydı, hem de ailesinin lafıyla kendi iradesi bile değil.
O zaman diretseydi muhtemelen aşk-sevgi demeyecek ayrılacaktım, çünkü ailemi ikna edicem diye üstüme bindi bütün yük, onun ailesiyle kendi ailem arasında sıkıştım kaldım.
Bir de onu kaldıramayacaktım.

Şimdi o zamanki gibi kolay kolay o raddeye gelmem herhalde, ama dediğim gibi güven meselesine döndü.
 
tam olarak anlayamadim onun ailesi cokmu uzakta yasiyor ?

En fazla 20 dakika mesafemiz var.
Olağandışı bir trafikte 1 saat sürebiliyor, yoksa 15 dakikada ordayız.
Ama dediğim gibi eşimin tarafında ya aile apartmanı vardır veya gelin-kayinvalide bir otururlar.
O yüzden çok büyüyor mesafe gözlerinde.
 
eşinle iletişime geçerken sert mi davranıyorsun? alışamadığım dediğinde ne diyorsun. "sen sözverdin" mi? , yoksa "alışırsın hayatım ben yanındayım" mı? diyorsun... azıcık pohpohladın mı?

şimdi bin türlü kişiden laf duyuyordur o... yada ailenin seninle olan iletişimini kıskanıyordur...

birde tam tersi durumda olanlar oluyor, aile apartmanında kalanlar yada k.validesiyle birlikte oturanlar. aslında onlarda evlenmeden önce söz veriyorlar..birde o açından bak... adam kadının arkasında olmadığında kızıyoruz... sende eşinin yanında olduğunu hissettir...

mesela eşini evindemi karşılıyorsun, yoksa annenlerden mi çıkıp eve gidiyorsun... eğer öleyse evinde karşıla eşini... tatil günlerinizde ailenden çok eşinle ilgilen, en azından öle sansın:1:...

arkasına dönüp uyuma kısmı bir çok erkekte aynı... ben bin bir türlü düşünceyle boğuşurken, eşim kafası yastığa değmeden uyur maşallah:nazar:... kavga etsekte fark etmez. zaman geçtikçe alışırsın bu duruma.

Iletişim başlangıcında değil de ilerleyen dakikalarda bir parça sinirleniyor olabilirim (:
O susarsa sinirleniyorum daha çok, yoksa sakin konuşabiliyoruz ikimizde.
Ama muhtemelen o konuşma esnasında "Haftaya maç ne gündü ya?" diye düşünüyor, işte orda sinirleniyorum.

Ailem davet edilmeden gelmez, ben de eşim isteyken gidiyorum ve akşam orda olmayacaksak vakitlice geçiyorum eve.

Bazen o annenlere çaya gidelim der, ben yorgunum derim.
Onun ailesine gücüm ne kadar yetecekse benim aileme de o kadar gidiyoruz beraberken.

Birkaç defa emri vaki yaptı bizimkiler yemeğe bekliyoruz diye, okuldan geç çıktığım günler o da.
Uygun dille geri çevirdim.
Eşime ağır gelmez gitmek, yine de benim aileme böyle gidemiyoruz diye düşünsün istemedim.

Olabildiğince bizim evdeki ve iki aile arasındaki dengeyi korumaya çalışıyorum yani.
 
Sonuna kadar haklısınız. Burda bazen konu açılıyor, evlenmeden önce kv ile yaşamayı kabul etmiştim ama şimdi istemiyorum diye. Biz de ona baştan kabul etmeyecektin diyoruz.
Acaba önceden daha merkezi, canı sıkılıp çıksa köşede pastanesi, az ilerde starbucksı olan bir yerde falan mı oturuyordu da şimdi sizin semte alışamamış? Yani açıklaması ne? Neye alışamamış tam olarak? Alışamadım diyince bir sorun bakalım taş çatlasa 3-4 saat geçirdiği yerin nesine alışamamış.

Evet daha merkezî bir yerdi, daha doğrusu merkeze daha yakındı.
Ama bunun ne gibi bir etkisi var onu tam anlayamadım ben, merkezî bir yerde otursak yine şimdi ne kadar dışarda vakit geçiriyorsak o kadar vakit geçiricez.
Işinin olmadığı günler ben okuldaysam o yine merkeze gidiyor zaten.

Hı bir de havasına alışamamış.
Şaka gibi.
 
Ama kırmızı ile belirttiğim şekilde düşünmemeniz gerekiyor. Ona kalırsa yatakta zıplar gibi dönmek de çocukça. Varsa bir sıkıntı konuşmak lazım. Karşılıklı trip atıyorsunuz bence. Haklısınız ama madem geceleri uyutmayacak kadar geriliyorsunuz o konuşmuyorsa sizin konuşmanız lazım. O konuşmazsa ben hiç konuşmak evliliklerde gereksiz bir inat.

Yatakta o şekilde dönme çocukça, onu kabul ediyorum (:
Dün iletişim kuramadım ki birtürlü.
Daha önce bu konuyu konuşup kapattığımızı sandığım için dün sinirlendim ve çözüm odaklı değil sorun odaklı konuştum.
Ama sakin konuştum.
"Ne olacak böyle her gün ev mevzusu?" dedim, bilmiyorum dedi.
"Böyle mi devam edecek?" dedim, bilmiyorum dedi.
Her şeye bilmiyorum deyince boşuna konuştuğumu fark ettim.

Sabah da hiçbir şey yok, hiç canımız sıkılmamış gibi sarıldı, öptü, yani üstünü kapattı.
Dayanamadım yine sordum, "Uyuyamadım gece, ne olacak bu konu?" dedim, yine bilmiyorum dedi.
"Yani böyle konuşmaya devam mı edeceksin?" dedim, yine bilmiyorum dedi, yine sinirlerimi zıplattı, öptü ve gitti!
 
En fazla 20 dakika mesafemiz var.
Olağandışı bir trafikte 1 saat sürebiliyor, yoksa 15 dakikada ordayız.
Ama dediğim gibi eşimin tarafında ya aile apartmanı vardır veya gelin-kayinvalide bir otururlar.
O yüzden çok büyüyor mesafe gözlerinde.


cokta uzak degilmis esinizin ailesi ya.
Bende cok uzaktalar falan sandim. BU kadar olay olacak birseyde yokmus.
Umarim bir an once hallolur aranizdaki mesele...
 
Back
X