Öfke doluyum kor gibi yakıyor !!!!

kIrmIzI_BaLIk

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
9 Mart 2010
46
0
86
Diğer
Merhaba,
Daha önce de burada dertlerimi paylaşmıştım okuyanlar bilir boşanıyorum. Eşim beni aldattı hem de beni de tanıyan biriyle.

Aldatılmak gerçekten çok kötü bir hismiş üstelik bizde sevgisizlikte vardı özellikle son sene yani bu geçtiğimiz sene hatta evliliğin başından beri son derece sevgisiz hissediyordum.

Hem bu sevgisizlik dolayısıyla da umursamazlık hem de aldatılma birleşince bende ne güven kaldı ne özgüven ne karşımdakine güven... kadınlık gururum eksilerde br insan olarak onurum haysiyetim eksilerde...

Boşanacağım adama karşı çok öfkeliyim. Evin kapısından çıktı ve hayatından çıktım! Ailesi de ailemi aramadı beni aramadılar onlarda sildi oysa kabahatli olan kendi oğulları.. Onlara da öfkeliyim!

Ayrıca o kadına karşı çok derin bir öfke var içimde. Hayalimde hep işkenceler yapıyorum ona nasıl daha çok acı çektiririm diye düşünüyorum rüyamda kabuslar görüyorum onu gırtlakladığımı dövdiğüğümü saçlarını yolduğumu görüyorum.

Sokakta mini etekli süslü kadınları görünce onlara karşı da öfkeyle doluyorum çünkü kocamın kafasını bulandıran yaratık minicik etekler giyen bir boya tenekesiydi. Kırmızı rujlardan da nefret ediyorum çünkü o sürer!

Dükkanlardaki mini etekleri kırmızı elbiseleri dekolte bluzleri yırtıp parçalamak istiyorum nefret ediyorum dükkanlardaki iç çamaşırlarını görünce öfke doluyorum. O kadının ayrılacağım adamla yatarken onları giydiğini hayal ediyorum. Ayrılacağım adamın çantasında prezervatifler bulmuştum şimdi markette böyle şeyler görünce de öfkeleniyorum!

Yolda yanında bir bayan olduğu halde bana bakan erkeklere de öfkeleniyorum tekmelemek suratına küfür etmek istiyorum.

Paşabahçeye girdim gezip kafamı dağıtmak için bardaklara bakarken midem bulandı kendi evim aldatılmışlığım geldi aklıma kusacak gibi oldum ve girdiğim hızla çıktım.

Sinirim ve öfkem o kadar büyüyor ki kendimi tırmalıyorum saçlarımı yoluyorum yumruğumu sıkmaktan tırmaklarım avucuma battı ve yara yaptım orayı. Kalabalık yolda yürürken insanlara yol verdim diye kendime kızdım sonrakilerin üstüne üstüne yürüdüm ne yol vericem dedim onlar bana yol versin! niye yol verdin diye kızdım kendime ne pasifsin dedim!

Ben hep böyle mi kalacağım ben herşeye sinirleniyorum herşeyden öfkeleniyorum bu normal mi bu geçmeyecek mi hasta mıyım ben yardım edin...
 
çok kötü bir şey yaşamıssınız allah yardımcınız olsun
psikolojik yardım almanız gerekli kendiniz için bence
 
canım çok ağır bişey yaşamışsın gerçekten bunu kaldırmak,etkisinden kurtulmak hiç kolay değil...bu durumda sakin olman,olayları olağan karşılaman normal olmazdı zaten .öfkelenmen çok doğal haklısın ama kendini daha fazla yıpratma .güçlü olmak zorundasın hayat böyle ne yazıkki herkes kendini aldatır sonuçta ama malesef kimse bunun farkında değil...birde olumlu yönünden bakmaya çalış böyle karaktersiz bir adamdan kurtulmuş oldun,zaten sevgisiz dediğin evliliğin yükünü sırtlamaktan kurtuldun..uzun yıllarını harcamadan hayatta kendine yeni bir şans verme fırsatı buldun ..çok zor lafla olmuyo biliyorum ama önüne bakmak zorundasın sen kendin için birşey yapmazsan kimse bişey yapmaz hakkında hayırlısı olsun ...
 
şimdi acın taze. bunları hissetmek canını yakıyor ama zamanla etkisi gidecek.

bir psikolağa gidip destek almalısın. elbette atlatacaksın.

bir süre acını yaşa ve yaşat öfkeni kus. ama 2 gün
3 gün sonrada hepsini unut yeni bir yol çiz.

sen giy mini eteği sür kırmızı ruju. bunu yapanlar potansiyel koca ayartıcısı değil. farket. o eşinin ve o kadının kötülüğüydü. onlardan arın
 
Çok ama çok normal şeyler yaşıyorsunuz... Yazdıklarınızı okurken kendi aldatılmışlığım ve o zamanki yaşadıklarım aklıma geldi. Harfi harfine ben de yaşadım bunları, harfi harfine...

Yapmanız gereken tek şey var, affetmek... Biliyorum bu çok acımasızca bir yorummuş gibi gelecek size. Hatta belki bana da kızacaksınız "bu da sanki kolaymış gibi atıp tutuyor oturduğu yerden" diye... Ayrılmak üzere olduğunuz adama hakaretler yağdırmamdı hoşunuza gidecek olan belki de...

Hiç kolay değil, biliyorum. Benim yaşadığımın üzerinden 2 sene geçti. Ama hala daha yolda saçlarını siyah üzerine sarıya boyatmış, bronz tenli, ince ve uzun kadınları görünce içimden bir öfke kıvılcımı yükseliyor... Ama artık bana acı çektirmesine izin vermiyorum. Affediyorum ve bırakıyorum...

Siz de en azından içinizdeki öfkeye değil de affetmeye yöneltmeye çalışabilirsiniz kendinizi... Sizin onları affetmemeniz inanın onların hiç umurunda değil. Siz affetmeyerek, kininizi büyüterek sadece ve sadece kendinize zarar verirsiniz... Affedip bırakmak tek kurtuluş yolu, TEK...

Unutmayın, GEÇMıŞ KÜLDÜR! Bunu hayatınızda açılan yeni bir sayfa gibi görün... Anınızı kızgınlığınızla, kininizle, acınızla siyahlara boyamayın... Siyah da elbette hayatın renklerinden biri, ama hayatın tek rengi değil. Daha nice nice renkler, nice nice yaşanacaklar var önünüzde... Kırmızılar, pembeler, griler, morlar, sarılar, yeşiller... ınsan ne yaparsa kendine yapar... Ya kendi iyiliğine, ya da kendi kötülüğüne...

Ha bu arada... Bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey var ki, insanoğlunun bir duyguyu eskisi gibi yaşaması sadece beyin yeni sinir ağları örene dek devam ediyor... Eğer acınızı beslemezseniz, beyniniz yeni nöronlar geliştirecek ve kaçınılmaz son; UNUTACAKSINIZ...
 
bir an bende kendimi sizin yerinize koydum.. aynılarını bende yaşar hissederdim..
canım yaşadıklarınız kolay değil.. zamanla geçicek hepsi çok daha güzel bi hayat olacak eğer çabuk atlatmak istiyorsanız bu konuda terapi görebilirsiniz..Allah yardımcınız olsun :Saruboceq:
 
Çok kötü şeyler yaşamışsınız belli biraz daha sakin olup yeni hayatınıza adapte edin kendinizi böyle yapmayın öfkenizi bu şekilde çıkartmayın kendinize yaparsınız sonra sağlığınızdan bile olursunuz şimdiden ilerisi için güzel planlar kurun yeni bir yaşama merhaba deyin bundan sonra.
Hakkınızda herşey hayırlısı olsun inşallah ..
 
canım benim yaşadıkların kolay değil ama inan herkes hak ettiğini bulur onlar mutlumu olucaklar?başlarına gelmeyen bela kalmıcak,yüzleri hayat boyu gülmicek çok klasik ama yuva yıkanın asla yuvası olmazmış,gün gelicek ayrıldığın adamda pişmanlıktan ölücek,bunları düşün kendine yazık öfke nereye kadar,sen çok değelisin bak allah seni pisliklerdende kurtarmış,yeni hayatında tertemiz bir sayfa aç,allah yardımcın olsun mutluluklarolumunekankayizsmile
 
Ben de çok üzüldüm yazdıklarınızı okuyunca. Şimdi böyle hissetmemek nasıl mümkün olur ki?

Ama, madem evliliğiniz sevgisizdi, kurtulmuşsunuz işte. Belki de hayatta daha iyi biri çıkacak karşınıza, mutlu huzurlu bir evliliğiniz olacak ilerde. Artık yolunuz açık, artık özgürsünüz. 18 yaşında bir kız çocuğu gibisiniz bence.

Zaman gerçekten herşeyin ilacı. Sevdiklerinizle bu acı geçene kadar kafa dağıtmayı deneyin. ıyi hissetmiyorum diye kendinizi dinlemeyin, stres yapmayın. Elbet bir gün geçecek, elbet hafifleyecek bu öfke.

Bundan sonraki insanın da değerlerini onun ağzından dinlemeyin, çevresine nasıl davranıyor ona bakın. Hayatta doğru olan şeyleri yapmaya ne kadar ihtimam gösteriyor, ordan belli olur...
 
Siz her şeyinizle tam ve mükemmelsiniz... Bunu sakın unutmayın... Allah hepimizi aynı özde aynı mükemmellikte yaratmış... Size kendinizi eksik gibi hissettiren bu olay sadece bir yanılsamadan ibaret. Bunaldığınızda daha geniş bir perspektiften bakarsanız, bunlar çok anlamsız gelecektir. Olayın öfkesini kustuktan sonra size bunun 10 sene sonra ne hissettireceğini düşünün. Ya da hissettirmeyeceğini... 10 sene sonraki halinize odaklanın... Yaşadığınızı yaşadığınız zaman diliminde bırakın ve özgürce yolunuza devam edin... Hepsi geçecek.... Hepsi!
 
zaman herşeyin ilacı olacak canım...tek yapmam gereken yardım almak.eger bunu yapamıyorsan sana deger veren arkadaşınla paylaş .bazen en yakın arkadaşımız psikologumuz olabilir..
 
Siz her şeyinizle tam ve mükemmelsiniz... Bunu sakın unutmayın... Allah hepimizi aynı özde aynı mükemmellikte yaratmış... Size kendinizi eksik gibi hissettiren bu olay sadece bir yanılsamadan ibaret. Bunaldığınızda daha geniş bir perspektiften bakarsanız, bunlar çok anlamsız gelecektir. Olayın öfkesini kustuktan sonra size bunun 10 sene sonra ne hissettireceğini düşünün. Ya da hissettirmeyeceğini... 10 sene sonraki halinize odaklanın... Yaşadığınızı yaşadığınız zaman diliminde bırakın ve özgürce yolunuza devam edin... Hepsi geçecek.... Hepsi!

canım arkadaşım ne güzel şeyler yazmışsın umarım ben de birgün senin gibi düşünürüm. Gerçekten çok yol katetmişsin yaşadığımız olayın zorluğunu düşünürsek herkes senin kadar bilinçli olamaz enerjini çok güzel yönlendirmişsin.. ben de böyle düşünmek istiyorum günün birinde...

ama şu an için affedebilmem mümkün değil... keşke bir hap çıksa içsek ve unutsak herşeyi ne güzel olurdu
 
Arkadasim bu kolay kolay sindirebilecek birsey degilki.....bu piskolojide olman cok ama cok normal.....Kendine kiziyorsun, esine, o kadina, cevrene herkeze karsi bir nefret var icinde....cünkü yaralisin.....:1hug:

Yaran daha acik, kaniyor, o kanadikca sen seni yaralayanlari düsünüyorsun, sende onlari yaralamak istiyorsun, ama inanki sende onlari yaralasan kendi yaran iyilesmeyecek, dahada deseceksin, daha cok kanatacaksin......yaranin cabuk iyilesmesini istiyorsan biran evvel hayatini yasamaya bak....yaralarini sarmaya bak.....:teselli:

Mutlaka bir gün gelecek ve yaran kabuk baglayacak, zaman zaman belki yine sizlayacak ama kanamicak....

Allah yardimcin olsun

Ne esin olacak serefsiz, nede seni tanidigi halde esinle beraber olan o alcak kadin icin bir saniyeni bile harap etmenen lazim.
 
Merhaba,
Daha önce de burada dertlerimi paylaşmıştım okuyanlar bilir boşanıyorum. Eşim beni aldattı hem de beni de tanıyan biriyle.

Aldatılmak gerçekten çok kötü bir hismiş üstelik bizde sevgisizlikte vardı özellikle son sene yani bu geçtiğimiz sene hatta evliliğin başından beri son derece sevgisiz hissediyordum.

Hem bu sevgisizlik dolayısıyla da umursamazlık hem de aldatılma birleşince bende ne güven kaldı ne özgüven ne karşımdakine güven... kadınlık gururum eksilerde br insan olarak onurum haysiyetim eksilerde...

Boşanacağım adama karşı çok öfkeliyim. Evin kapısından çıktı ve hayatından çıktım! Ailesi de ailemi aramadı beni aramadılar onlarda sildi oysa kabahatli olan kendi oğulları.. Onlara da öfkeliyim!

Ayrıca o kadına karşı çok derin bir öfke var içimde. Hayalimde hep işkenceler yapıyorum ona nasıl daha çok acı çektiririm diye düşünüyorum rüyamda kabuslar görüyorum onu gırtlakladığımı dövdiğüğümü saçlarını yolduğumu görüyorum.

Sokakta mini etekli süslü kadınları görünce onlara karşı da öfkeyle doluyorum çünkü kocamın kafasını bulandıran yaratık minicik etekler giyen bir boya tenekesiydi. Kırmızı rujlardan da nefret ediyorum çünkü o sürer!

Dükkanlardaki mini etekleri kırmızı elbiseleri dekolte bluzleri yırtıp parçalamak istiyorum nefret ediyorum dükkanlardaki iç çamaşırlarını görünce öfke doluyorum. O kadının ayrılacağım adamla yatarken onları giydiğini hayal ediyorum. Ayrılacağım adamın çantasında prezervatifler bulmuştum şimdi markette böyle şeyler görünce de öfkeleniyorum!

Yolda yanında bir bayan olduğu halde bana bakan erkeklere de öfkeleniyorum tekmelemek suratına küfür etmek istiyorum.

Paşabahçeye girdim gezip kafamı dağıtmak için bardaklara bakarken midem bulandı kendi evim aldatılmışlığım geldi aklıma kusacak gibi oldum ve girdiğim hızla çıktım.

Sinirim ve öfkem o kadar büyüyor ki kendimi tırmalıyorum saçlarımı yoluyorum yumruğumu sıkmaktan tırmaklarım avucuma battı ve yara yaptım orayı. Kalabalık yolda yürürken insanlara yol verdim diye kendime kızdım sonrakilerin üstüne üstüne yürüdüm ne yol vericem dedim onlar bana yol versin! niye yol verdin diye kızdım kendime ne pasifsin dedim!

Ben hep böyle mi kalacağım ben herşeye sinirleniyorum herşeyden öfkeleniyorum bu normal mi bu geçmeyecek mi hasta mıyım ben yardım edin...

acil bir psikoloğa ihtiyacınız var...hemde en kısa zamanda.
bu öfkenin yerini,şiddet alabilir,belki bir mini etekli yada kırmızı rujlu bir bayana saldırabilirsinizde. bence tam o noktadasınız da...
 
Çalıştığım okuldaki bir erkek öğretmen eşini tam da tarif ettiğiniz gibi bir bayanla aldatıyormuş.
Bir gece tartışmışlar ve kadın kendini banyoya asıp , intihar etmiş. ( Sanırım kocasını bu şekilde cezalandıracağını düşünmüş) Geride 6 ve 2,5 yaşında iki çocuk bırakmış.

Ben okula tayin olduğumda adam kimseyle konuşmuyor ve inanılmaz derecede mutsuz görünüyordu. Bir kaç ay içerisinde açıldı, kendine yeni bir araba aldı vs vs.
Bazı veliler gelip x beyi bir alışveriş merkezinde bir bayanla gördük falan dediler. (Eşinin henüz 40 ı çıkmamıştı) Biz konduramadık tabii. Yanılmışlardır dedik.
Sonra tayin istedi ve ailesinin yaşadığı şehire gitti. Çocukları kendi annesine verip,eşinin intiharına neden olan kadınla evlendi.

Çektikleri ev kredisi eşinin üzerine olduğu için sigortadan karşılandı. Yani eşinin intiharı ona acı çektirmek yerine, yeni bir ev, yeni bir eş ve yeni bir hayat verdi.

Hepimiz çok ayıpladık tabii. Hatta küçük bir Oscar heykelciği alıp, üzerine yılın en iyi erkek oyuncusu yazıp göndermeyi düşündük. Ama yapmadık.......

En büyük hata kimde sence ?

Başka bir kadına aşık olup eşini aldatan adamda mı? Yoksa zaten bitmiş bir sevgi ve ona değer vermeyen bir adam için ve o vicdansız adama vicdan azabı çektirmek için canına kıyan, çocuklarını yanlız bırakan kadın da mı?

Hiçbirimiz kimsenin sahibi değiliz. Öncelikle bunu kabul etmemiz gerekir. Evlilikler ömür boyu birlikte mutlu olmak için kurulur, ama attığımız imza bunu garanti edemez. Kadının da erkeğin de her an vazgeçme hakkı vardır. Eşlerden birinin başka birini tercih etmesi , o başkasının daha iyi olmasını gerektirmez. Saçının başının yolunmasını hiç gerektirmez. Aynı durumda sen de olabilirdin. Başka birine aşık olup, eşinden ayrılmak isteyebilirdin. Bu bakış açısıyla baktığımızda eşinin de senin aşık olduğun adamı dövmesi gerekirdi.

Kendi hayatına DEVAM ET. Onları unut. Başka türlü çok ama çok acı çekersin. Eşinin yaptığı şeyin (aldatmak) yanlış fakat affedilebilir birşey olduğunu kabul et.
O parçalamak istediğin iç çamaşırlarından satın al, spor yap, yeni insanlarla tanış.
Ve hayatının geri kalanında onlara acı çektirmek yerine kendini mutlu etmeye odaklan. Ve tabii ki kafanı toparladığında yeni bir sevgili bul.
 
canım arkadaşım ne güzel şeyler yazmışsın umarım ben de birgün senin gibi düşünürüm. Gerçekten çok yol katetmişsin yaşadığımız olayın zorluğunu düşünürsek herkes senin kadar bilinçli olamaz enerjini çok güzel yönlendirmişsin.. ben de böyle düşünmek istiyorum günün birinde...

ama şu an için affedebilmem mümkün değil... keşke bir hap çıksa içsek ve unutsak herşeyi ne güzel olurdu

Siz bensiniz, ben de sizim... Benden bu şekilde olumlu şeyler duyduysanız bunlar benim aracılığımla size yansıyan kendi sesiniz... Kendi içinizde bu olumlu enerjiyi barındırmasaydınız, benden geleni farklı algılar, olumsuz yorumlardınız. Şimdilik affetmeyi istemeniz bile yeterli... Ve diğer arkadaşlarıma katılıyorum, psikolojik destek almanız size oldukça yarar sağlayacaktır. Kolumuz kırıldığında koşuyoruz doktora. Oysa ki asıl varlığımız etimizden çok daha önemli... Şimdi o kırıldı, sadece biraz bakıma, onarılmaya ihtiyacı var. Sonra o da kırılan kolun iyileşmesi gibi sapasağlam ve hatta çok daha güçlü bir şekilde işlevine devam edecek, normale dönecektir...
 
luffee sana tamamen katılıyorum.

lütfen sap ile samanı ayırt etmeye çalışın. Siz sarışın ve de zayıf kırmızı rujlu bayanlara kızmayın. Onların bir suçu yok. eşiniz o tarz kadınlara meyilliymiş ve de bir ilişkiye başlamış.

Eşinizin sizi aldattığı kadın siyah saçlı olsaydı, tüm siyah saçlı kadınlardan mı nefret edecektiniz ? Kötülük gördüğünüz insanların yaşam biçimlerini kriter alıp bunlardan nefret etmeyin.

Siz bir trauma yaşadınız. Bunu 1-2 günde atlatamamanız elbette imkansız. Bir piskoloğa gidin lütfen.

Asla ama aslaaaa kendinizi suçlamayın. Bu sizin eksikliğinizden kaynaklı olan bir durum değildi. Zaten dediğiniz gibi, evliliğinizde sevgi sorunu varmış. Tek taraflı mı sevgi yoktu yoksa her iki taraf mı birbirini sevemedi bilemiyorum. Sadece şunu söylemek istiyorum. Zaten ilişkiniz 4x4 lük olsaydı, aldatılmanız sizin için çok daha büyük bir trauma olurdu.

Yeni sevgiler, büyük aşklar sizi bekliyor.. zamana güvenin, yaralarınızı sarın ve geleceğe bakın. Spor yapın, sosyal ortamlara girin. Siz teksiniz ve bir benzeriniz daha yok. Hadi kendinizi sevin. Siz buna değersiniz çünki !!
 
Çalıştığım okuldaki bir erkek öğretmen eşini tam da tarif ettiğiniz gibi bir bayanla aldatıyormuş.
Bir gece tartışmışlar ve kadın kendini banyoya asıp , intihar etmiş. ( Sanırım kocasını bu şekilde cezalandıracağını düşünmüş) Geride 6 ve 2,5 yaşında iki çocuk bırakmış.

Ben okula tayin olduğumda adam kimseyle konuşmuyor ve inanılmaz derecede mutsuz görünüyordu. Bir kaç ay içerisinde açıldı, kendine yeni bir araba aldı vs vs.
Bazı veliler gelip x beyi bir alışveriş merkezinde bir bayanla gördük falan dediler. (Eşinin henüz 40 ı çıkmamıştı) Biz konduramadık tabii. Yanılmışlardır dedik.
Sonra tayin istedi ve ailesinin yaşadığı şehire gitti. Çocukları kendi annesine verip,eşinin intiharına neden olan kadınla evlendi.

Çektikleri ev kredisi eşinin üzerine olduğu için sigortadan karşılandı. Yani eşinin intiharı ona acı çektirmek yerine, yeni bir ev, yeni bir eş ve yeni bir hayat verdi.

Hepimiz çok ayıpladık tabii. Hatta küçük bir Oscar heykelciği alıp, üzerine yılın en iyi erkek oyuncusu yazıp göndermeyi düşündük. Ama yapmadık.......

En büyük hata kimde sence ?

Başka bir kadına aşık olup eşini aldatan adamda mı? Yoksa zaten bitmiş bir sevgi ve ona değer vermeyen bir adam için ve o vicdansız adama vicdan azabı çektirmek için canına kıyan, çocuklarını yanlız bırakan kadın da mı?

Hiçbirimiz kimsenin sahibi değiliz. Öncelikle bunu kabul etmemiz gerekir. Evlilikler ömür boyu birlikte mutlu olmak için kurulur, ama attığımız imza bunu garanti edemez. Kadının da erkeğin de her an vazgeçme hakkı vardır. Eşlerden birinin başka birini tercih etmesi , o başkasının daha iyi olmasını gerektirmez. Saçının başının yolunmasını hiç gerektirmez. Aynı durumda sen de olabilirdin. Başka birine aşık olup, eşinden ayrılmak isteyebilirdin. Bu bakış açısıyla baktığımızda eşinin de senin aşık olduğun adamı dövmesi gerekirdi.

Kendi hayatına DEVAM ET. Onları unut. Başka türlü çok ama çok acı çekersin. Eşinin yaptığı şeyin (aldatmak) yanlış fakat affedilebilir birşey olduğunu kabul et.
O parçalamak istediğin iç çamaşırlarından satın al, spor yap, yeni insanlarla tanış.
Ve hayatının geri kalanında onlara acı çektirmek yerine kendini mutlu etmeye odaklan. Ve tabii ki kafanı toparladığında yeni bir sevgili bul.

işte bu yazı herşeyi anlatıyor kimse vazgeçilmez değil unutulmaz değil,farzet ki aldatma olmadı zaten sevgisizlik varmış belki bu bile ayrılmak için mantıklı ve yeterli bir neden olabilir insan eşine aşık olmak zorunda değildir ama sevgisiz olmaz evliliği ayakta tutan en temel öğedir sevgi,saygı...
farzetki sırf bu yüzden ayrıldın eşinden,dışardaki kimse suçlu değil canım,kimseyi dış görünüşüne göre de yaftalamamakta fayda var,aynen arkadaşımın dediği gibi o çamaşırlara küsenin kızmanın bi anlamı yok,bu noktadan sonra geçmişi sorgulamanın da bir anlamı yok perde çekip yoluna devam et ilerde seni gerçekten sevip hakedecek biri çıkar belki karşına kendini bu şanstan mahrum bırakma...
 
Back
X