- Konu Sahibi balkonkusu
-
- #201
Ben sanırım öğretmenleri gereğinden fazla kutsal bir yere koymuşum.
Özür dilerim sizden ,demek ki artık sizin tarzınızdalar..
Derinss canım o kadar da değil açıkcası, evrak yükü gerçekten haddinden fazla...
Özellikle son 2 yıldır öyle gereksiz evraklar yüklendi ki görünce şaşırmıyoruz artık...
Öyle abartılıyor ki bazen, nüfus memurlarının işlemleri bile bize gönderiliyor...
Eğitim fakültesinde okula satırla gelen veliye nasıl davranılır diye de öğretilmiyor, sınıflar ortalama 24 kişilik olmalıdır diye belirtilip ona göre üniversitelerde eğitim verilip 60 kişilik sınınlfara atılıyor öğretmenler...
Benim 4000 öğrencili okulda (ki norm kadrosu 10 olan bir okul) tek başına çalışan Rehber Öğretmen arkadaşım var, tüm işlemleri tek başına yapıyor ve buna ek olarak adli işlemler de ona bakıyor...
Biraz da insaflı yaklaşalım değil mi???
Tamam vicdan işi yapıyoruz da bizlere de vicdanlı davranılması gerekmez mi???
Ben sanırım öğretmenleri gereğinden fazla kutsal bir yere koymuşum.
Özür dilerim sizden ,demek ki artık sizin tarzınızdalar..
Doğrudur,haklısındır..
En yakın arkadaşlarımın hepsi öğretmen,yani ben bu duyduklarımı onlardan duyuyorum.
Onlara da kızıyorum :) otur evrak doldur ne yapalım diye
Öğretmenler herkes kadar mağdur polis kadar,mühendis kadar,hemşire kadar,doktor kadar adliye personeli kadar.
Ama her daim şikayet halindeler,öyleydi böyleydi maaşlar şöyleydi.
Biz de isviçre'de yaşamıyoruz ki,maaşlar şartlar devletin bakışı tutumu belli..
Herkesin hali harap,öğretmenlerin ayrıca şikayet hali canımı sıkan ve samimiyetsiz gelen.
Ay ay küçük gördüğün öğretmenler sayesinde okuma yazma biliyosun hanımefendi!
Arkadaşlar bakın sizinle bir şey paylaşmak istiyorum, olayı geçen hafta yaşadım ve çok etkilendim:
ben bu yıl 1. sınıf öğretmeniyim, geçen hafta son tenefüs benim iki öğrencim okul bahçesindeki çöp kovasını devirmiş ve nöbetçi öğretmen arkadaş da onlara devirdikleri çöpü toplamalarını söylemiş... Son saat sınıfa girdim öğrenciler olayı anlattılar... bu iki öğrenci öğretmen onlara bağırdığı için korkmuşlar ve ağlamışlar.. sınıfta konuştuk, onları sakinleştirdik... problem çözüldü....
aslında çözülmemiş, bu öğrencilerden birinin velisi okul dışından içeriyi gözlemliyormuş, gitmiş ana binaya öğretmen arkadaşa bağırıp çağırmış.. sonrasında meb e şikayet etmiş hatta olay yargıya taşınmış.... en kötüsü de çocuğunu okuldan aldı.. çocuğuna yaptığı kötülüğe bakar mısınız?? bu çocuk hiç haksızlığa uğramayacak mı şimdi??
diğer çocuk mu? onun annesi çalışan bir anne, olaydan haberi yok hepsini benden duydu kadıncağız...
Ah kuzum, evrak işi olmasa da daha çok öğrenciyle ilgilensem keşke...
Bazen öyle saçma evraklar geliyor ki ehh daha neler diyoruz...
Bilgisayar çağındakyen hala her evrağı kağıtla isteyen bir sisteme sahibiz işte..
İlköğretimlerin maddi ödeneği yoktur mesela, kağıt, toner vb birçok şey için ödenek verilmez okul kendi imkanlarıyla alsın denir, öğretmen sınıftan kaynak bulmak zorunda
kalır...
Bir sürü laf duyar bunun için, okulun parası yoktur, boyatamazsın okulu gelir amirler fırça atar, cebinden verirsin, 1-2-3 verirsin cebinden nereye kadar???
Eşim mühendis mesela, yoğunluktan çöküyor, ama birügnden bir güne büroda kağıt bitti, toner bitti, boyası dökülüyor demiyor çünkü öyle sorunları yok...
Sorun evrak değil gereksiz evrak, tabiki bunun nasıl desem işin içinde olmakla alakası var, ben de doktorları onların umduğu gibi anlayamam mesela...
Geçen bir arkadaşımızın eşi geldi çıkışta okula oturduk hep birlikte (kendisi doktor) o anlatınca biz dinleyince, biz anlatıp o dinleyince daha doğru anladık birbirimizi...
Bir de öğretmenlerden şikayet duymanın nedeni öğretmen sayısının daha çok olmasıdır belki de ya da umduğunu bulamamanın verdiği yoğun hayal kırıklığıdır kim bilir...
Ki bu saydıklarımın çoğunu ben yaşamıyorum branşım itibariyle
Ha bütün bunlar insanı yoruyor mu evet ama çocuklarımını yüzünde gördüğüm gülümseme herşeye bedel, sorduklarında boşuna 300 çocuğum var demiyorum...
Kızdığım zamanlar olmuyor mu oluyor;ancak onların ufacık olumlu gidişatları herşeyi silip götürüyor...
Evet tatlım sanırım fazla olması yani tam bir oran bilmiyorum ama öğretmenlerin şikayetçi görünmesi personel sayısından kaynaklanıyor.
10 tane arkadaşım varsa 9'u öğretmen :) bazen bazı veliler yolda denk geliyor falan hani insanın cinnet geçiresi geliyor :)
Sabırlarına hayran kalıyorum ,ben iki tercih listesi yapmıştım biri öğretmenlikten oluşuyordu diğeri ise şimdiki mesleki eğitimim.
İyi ki öğretmen olmamışım diyorum katiyyen o kadar sabırlı değilim,milletin çocuğunun günahına girecektim düşünsene.
Benim arkamdan da şöyle sinirli böyle dayanılmaz diyecekler vs vs..
Herkes karakterine uygun meslek seçmeli belki de ondan kaynaklanıyor sorun.
Bak bunu da sen çöceceksin rehber öğretmen olarak
İste kimileri de öğretmen olamamış konuşur böyle...cevap vermeye çalışacak değilim ben çok şanslıyim herkes kendine baksın
ya kardeşim açık mı arıyorsun?? ben böyle bir öğretmen hiç görmedim.. meslekte de oldukça tecrübeliyim...
herkes haddini bilsin, bilmiyorsa otursun çocuğunu kendi eğitsin... biz mesleği ellerinden mi aldık
onlarda öğretmen olsalardı şöööööylllee dört dörtlük... alla alla
KONU DIŞI OLACAK AMA YAZMADAN EDEMEDİM....Doğrudur,haklısındır..
En yakın arkadaşlarımın hepsi öğretmen,yani ben bu duyduklarımı onlardan duyuyorum.
Onlara da kızıyorum :) otur evrak doldur ne yapalım diye
Öğretmenler herkes kadar mağdur polis kadar,mühendis kadar,hemşire kadar,doktor kadar adliye personeli kadar.
Ama her daim şikayet halindeler,öyleydi böyleydi maaşlar şöyleydi.
Biz de isviçre'de yaşamıyoruz ki,maaşlar şartlar devletin bakışı tutumu belli..
Herkesin hali harap,öğretmenlerin ayrıca şikayet hali canımı sıkan ve samimiyetsiz gelen.
Ne kadar güzel anlatmışsınızzzmerhaba bende öğretmenim branşım sınıf değil ama sonuçta öğrenci veli öğretmen ilişkisi içerisinde bolca yer alıyorum. böyle düşünmek bir anne olarak normal ama öğretmende gerçekten kişilik bozukluğu yoksa bu tip şeyleri kasıtlı art niyetli yapmaz. evet gelip bana böyle söyleseler işimi öğretme derim çünkü o sınıfta tüm öğrencileri tanıyan ve hepsi için mümkün olduğunca iyi olabilecek yönlendirmeyi yapmaya çalışan benim. ama çocuğunuzun hissettiklerini ifade etmeniz iyi olur tabi suçlayarak değil . öğretmenini yakından tanıyın veli olarak çocuğunuzu takip etmeniz güzel sonuçlar çıkarır. hem tanıdıkça art niyeti olmadığına ikna olursunuz bence. kulüp çalışmasının çok mühim bişey olmadığını da unutmayın, başarısını etkileyecek bişey değil.okulun şartlarını , sınıfın durumunu ve öğretmeni bilmiyorum ama 30-40 öğrenciyi idare etmek ve bir o kadar veliyi birden memnun etmek gerçekten kolay değil. şöyle düşünün evde üç dört çocuğunuz var, hepsine eşit davranış gösterip , her konuda istediklerine göre yaşam sağlayabilirmisiniz, ama hiç birini diğerine tercih etmezsiniz, birini daha çok sevip ayrım düşünmezsiniz. kaldı ki sınıf mevcudu olarak öğrencilerin yapıları kişilikleri biçok şeyi değiştirir.
tüm yorumları okumadım ama genelde olumsuz cevaplar gördüm o arkadaşlara şöyle genel bir yanıt vereyim, öğretmen hiçbir öğrenciye düşman değildir ama elindeki güçte hepsini kurtarmaya yetmez, tabi tüm öğretmenler böyle değildir hepsi bir melektir gibi bir söyleme gerek yok içinde üç beş neyse çürük çıkar..
bir de öğretmende sonuçta insan, sabır taşı değiliz, sizin aman neolacak bir evladım diyip gözyumduğunuz yaramazlıklarına göz yumamayız kızarız maksadımız psikoloji bozmak değildir, toplum içinde nasıl davranması gerektiğine alışmasıdır. siz veli olarak yeterince çocuğunuzla ilgiliyseniz onun olumlu davranışlarını destekler olumsuzlarda bizimle birlikte çözüm ararsanız ve öğretmeni tanımaya çalışırsanız bunu anlarsınız.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?