Öğretmen tokat atamaz....


mesleğe başkadığında psikolojisi sağlam olabilir. fakat çalıştığı yer çok kötüyse bozulabilir. kenar mahallelerde çalışan arkadaşlarımdan biliyorum. veli geliyor öğretmene, çocuğumun öğretmeni değilmisin şu şu ihtiyaçlarını da sen alcaksın iyor. okul dışında bedava özel ders talep ediyor ve kendini haklı görüyor. gelip sebepsiz yere kavga eden öğretmenin moralini bozan o kadar çok kişi var ki... hiç bişey dışarıdan görüldüğü gibi değil.
şiddet tabiki çözüm değil, ama disiplin cezası olmalı, öğretmenin ve öğrencinin korunması için güzvenlik görevlisi verilmeli.. okula elini kollunu sallaya sallaya herkes giriyor.. bıçaklanan öğretmen haberlerini okuyun.. ne aileler var.

bir öğrenci okulda süreki ağlıyor bizim arkadaşta özel ilgilenip derdini öğreniyor: anne ve babası onun yanında ilişkiye giriyormuş , nasıl çözülebilir ki bu problem:26:

bugün bir öğrencim sınıfta yüksek sesle geğirdi.. diğerleri de güldü çocuğu uyardım ayıp, toplumda uyulması gereken kurallar vs.. öğrenci bana karşı dikleniyo.. bu doğal bişey, bu benim doğal ihtiyacım yapabilirim diyor..7.sınıf. her doğal olan şeyi toplum için de yapabiliyor musun dedim.. cevap yok. yine uyardım ve derse geçtim.


aileler de çocuklarını dövmesinler.. ne anne ne de babası.. onlar öyle terbiye edince güzellikten ve laftan anlamıyo çocuklar.. dayakla büyümüş çocuğa ne yaparsan yap istersen döv yine çözüm değil. zaten alışmış her türlü aşağılanmaya.


bu arada konu çok dağıldı :)
 
bence de öğretmende veli de hatalı.ben ilkokul da iken bı öğetmenimiz vardı suayip adında,okula çoğu zamn alkollu gelırdi.hiç unutmam birgün bı olay olmuştu ve öğretmen o gun derse geç gelmişti.o da bize gelip öğretmenımızn öldüğünü soylemişti.sınıftan bi kaç arkadaş ta bahçeye ıkıp orda ağlamşlardı.daha sonra bu iğrenç adam derr zili çalmadan dışarı çıktılar dıye hepsini tahtaya dizip kafalarını duvara vurmuştuen çok ta sınıf başkanı kızı dövmüştü..sonra biz olayı ailelrimize anlattık ve bı kaç velı gidip konuşalım dediler.ama başkan olan kız olayı ailesıne bıle soylememişti.sonra da diğer velilerin korkup yan çizmesiyle olay kapanmıştı.

sonra öldü diye üzüldüğümüz sınıf öğretmenımız geldi olay ona da anlatıldı.o da hiçbişey olmamış gibi suayp hocayla konuşmaya devam etmişti..insanlara zorla bişey yaptırmıyoruz.yapamayacaklar sabredemeyecekler ise öğretmenliği secmesinler.ailelerinden yemedıklerı dayakları okulda öğretmenlerınden yıyolar..genelleme yapmıyorum yanlış anlaşılmasın.
 
bugün öğrencilerden birisine yerine geç dedim
çocuk hala sınıfın öbür ucunda bir çocuğa bir şeyler anlatıyor
yine yerine geç dedim hiç umursamadı konuşmaya devam ediyor
baktım beni dinlemiyor, ben onu dinleyeyim dedim ne anlatıyor diye
yanına gittiği çocuğa dedi ki "sen çok güzel bir çocuksun, inşallah senin gibi bir çocuğum olur" :)))
kendisini de görseniz minicik bir şey, şimdiden düşündüğü şeye bak
 
Son düzenleme:
ben öğretmenliğe yeni başladım, tokat atmam galiba düşünüyorum, nihayetinde çocuk, ama kulaklarını gayet güzel çekiyorum onlar da muma dönüyor

velilerin tavrı çok önemli, bir öğrencim iki saat boyunca ders işlememi engelledi ama öyle böyle değil zıvanadan çıktı, aldım sonunda sınıfın ortasına kulağını çektim , biraz da korkuttum , o gün çıkışta annesini buldum zaten hergün küçük çocuğunu almaya geliyor okula, dedim bugün bunlar bunlar oldu, beni çok kızdırdı ben de kulağını çektim biraz, annesi çocuğun yanında bana sen nasıl kulağını çekersin öğrenciye dokunamazsın vs..demeye başlasa o öğrenciyle benim aramdaki bağlar kopacaktı belki ve kötüye gidecekti, ama annesi haklısınız hocahanım dedi, ben de zaten yumuşayıverdim öyle olunca, seninle annenin yanında anlaşma yapalım dedim, o günden beri çocuk benim dersimle ilgili, hatta benim dersimin etütüne bile katılıyor

çocukların kafasına şöyle bir dokunduğum da oluyor, ama sizin anlattığınız durum sınıfın düzeni bozma veya disiplinsiz davranış, serserilik falan değil anladığım kadarıyla, ders notları yüzünden.. bunun için çocuğa tokat atılmamalı
 
Son düzenleme:

çocuk derin düşüncelere dalmış, tabiki sizi duymaz
çok güldüm ya.. küçük heralde yaşı

ben de kullanıyorum bu yöntemi.. duymayanın yanına gidip sessizce dinliyorum, hemen susuyolar, çok etkili bir yöntem
 
sene başında derse girdim
çocuklar dediler ki camdan bakın öğretmenim
baktım, o sınıftan bir öğrenci bahçede güneşin altında direğe bağlanmış halde duruyor
meğer öğrencilere demiş ki beni direğe bağlayın sonra da açın
bunlar da bağlamış ama açmamışlar
herkes derse girmiş bu da orada kalmış
güle misin kıza mısın
ben çok güldüm
 

yok canım duymadığından değil, genelde kaale almıyor :)
yani yüzüne bakıp konuşmaya devam ediyor
8. sınıf öğrencisi ama minyon bir çocuk
 
Son düzenleme:

veli değilim. öğretmenim.
bir öğretmen olarak, nasıl bir eğitim alındığını iyi biliyorum.

öğretmenlerin hepsi öğrencilerini birebir tanımaya çalışmıyor maalesef...
bazen de bu mümkün olamıyor. branşına göre değişmekle birlikte, yüzlerce öğrencinin dersine giren bir öğretmen. bazen yüzlerini bile tanımazken, öğrencinin ne amaçla ödevi nasıl yaptığını her zaman bilemez.
burada objektif değerlendirme yok, önyargı işin içine giriyor.
öğretmen veya başkası, o tekniğini sorgulamayabilir size göre.
tekniklere karışmak değil, tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. bunu ben değil, öğretmenin kendisi yapacak.
kendini tekrar ettikten sonra, özeleştri yap(a)madıktan sonra, istemeden bile olsa çocuğa kalıcı zarar veriyorsa, orada bir sorun vardır. benim görüşüm bu...

şu konudaki hırsla yapılan yorumların da en büyük nedeni, geçmişteki hatalı öğretmen tutumları.
tüm öğrencileri %100 memnun etmenin mümkün olmadığının da farkındayım elbette, ama bir öğrencinin benim yüzümden bir derse veya okula karşı önyargı oluşturmasını istemem.
 

ama çok tatlıymış o da :) hadi inşallah olur diyelim biz de :)
 
fidan bağışı yapalım dedik öğrencilerle
5 tl ye bir fidan dikiyor tema
amaç hem doğaya faydası olsun
hem kendi adlarına ya da sevdikleri için kalıcı bir eser bıraksınlar ,sevabından kalıcı olarak faydalansınlar

bir sınıftan öğrenciler geldiler yanıma
dediler ki öğretmenim biz fidan dikmek için 5 tl getiremiyoruz ama küçük küçük para biriktiriyoruz ortaklaşa
birikince fidan diktireceğiz inşallah
paraları da nasıl topluyoruz biliyor musunuz, arkadaşlarımızın silgilerini 10 kuruşa temizliyoruz, aldığımız parayı biriktiriyoruz dediler :)

fidan kampanyalarını merak edenler için
http://www.kadinlarkulubu.com/yardi...tsiz-fidan-dikme-kampanyasi.html#post27767600
 
Son düzenleme:
kızlar ben ılkokula gıderken ögretmenımden öle dayak yedımkı anlatamam sıze
ve bu olayı annemden babamdan sakladım olurda sölersem ögretmenım benı daha cok döver dıye cocuk aklı
derslerım her gecen gun kötuye gıtmeye başladı her gun turlu bahanelerle okula gıtmek ıstemez hale geldım
ve hıc yapmayan ebn yatagımı ıslatmaya başladım
yıllar gectı aradan cocuklugumun 5 yılınıın atılan tokatlarla başıma vurmalarla gecmesıne hala yanarım
neolur sız evlatlarınıza atılan tokata dayaga tepkkısız kalmayın
ınanın cocugun ruh halını cok etkılıyo
ben ılkoulu bıtırdım altımı ıslatmamda kalmadı
derslerım öle duzeldıkı
tum karnelerım takdır oldu ailemde sastı duruma
 
konudaki öğretmenin davranışı gerçekten yanlış.ilkokula giden bir çocuğu testte başarısız oldu diye dövmek ,aşağılamak bunlar bir öğretmenin yapmaması gereken şeyler.bence siz şikayetten önce öğretmeni veliler olarak bir uyarmalıydınız.siz razı gözükürseniz o da rahat davranır tabi.siz topluca bunu istemediğinizi dile getirseydiniz o da çekinir yapamazdı böyle.4 senedir böyle davranıyorsa o çocuklara etkisi olmuştur çoktan zaten.
burda tartışmalar çıkmış ama zaten bu öğretmeni kimsenin savunduğunu sanmıyorum.gerçekten öğrencilerle uğraşmak kolay değil.tabiki öğretmen zaman zaman sert olacak,sabrı taşacak.ben küçüklerle uğraşıyorum yine biz en şanslı öğretmenlerdeniz.ama okulda ortaokullara falan bir bakıyorum da öğretmenlerine allah sabır versin diyorum.
bir de şuna değinmeden geçemiycem çünkü duyunca çoook sinir oluyorum.benim çocuğum değil mi döverim ama başkası asla birşey yapamaz.bu nasıl bir zihniyettir ya.annesinden babasından asla dayak yememiş bir çocuğa biri vurursa o anne babanın isyan etmeye sonuna kadar hakkı var gelsin öğretmeni mahvetsin.ama sen çocuğunu dövüyorsan kusura bakma da neyi savunacaksın komik oluyor.sen kendi öz çocuğuna bunu yapabiliyorsun da başkası mı acıycak.ben çingene mahallesinin okulunda görev yaptım da çocuklarını nasıl dövüyorlar ama çocuk artık dayak arsızı olmuş.okulda bir öğretmen bir tokat atmaya kalksın bakalım okulu basarlardı.çocukları (güya)nasıl kıymetliydi.çok gülerdim.
 
Her mesleğin bir zorluğu var öğretmenlikte zor tabikide ama bunu bilerek öğretmen oluyorsunuz...Öğretmen demek sınıfa girince sadece kitaptan ders vermek değildir..Öğretmen demek o öğrencileri topluma faydalı bir birey olarak yetiştirmek demektir...Öğretmen öğrencilere davranışlarıyla örnek olmalıdır....değil Öğretmen kimse kimsenin dünyaya getirip binbir zahmetle büyüttüğü evladına vuramaz.....Benim yeğenimin başınada benzeri bir olay geldi Öğretmeni yeğenimin başını sıraya çarpmış !...sebepmi ? onuda söyleyeyim ders notlarının düşük olmasıymış !...yani hiç bir yaramazlık ve hakaret söz konusu değil !...olsa dahi başka yollar var vurmak yerine !...ablam öğretmeniyle konuşmak istediğinde ablamı muhataba bile almamış susturmaya çalışmış!...işte bu hareketi çocuğu okuldan soğuttu gitmek istemedi...bir avukat yakınımızda bu olayın kanunen çok büyük bir suç olduğunu ve şikayetçi olamamız gerektiğini söyledi...ve ardından ablam M.E.B lığına gidip suç duyurusunda bulundu ve çok kısa sürede inceleme başlayınca o Öğretmen ablamdan yalvar yakar özür diledi mesleğinden olmak istemediğini ve çok üzgün olduğunu dile getirmiş ablamda şikayetini geri aldı ama o Öğretmen aynı okulda kalamadı....keşke bunlar yaşanmasaydı.....
 
Bu dayak yanlısı öğretmenlerin sonu gelmez malesef.
Dayağı çok matrak bişey olarak görürler.
Ben de dayak yiyenlerdendim ortaokulda.
Hem de sıra dayağı.
Cetvelin dik kısmıyla vururdu avcumuzun ortasına öğretmen.
Neden mi sınıf başkanı adımızı çok konuşanlar listesine yazdı diye....
Benim gibi kaç kişi cetvelin tersiyle dayak yemişti.

Sonra bi de sözde resim öğretmenimiz var idi...
Resim dosyamı evde unuttum diye parmaklarımı bitiştirip sopasıyla vurmuştu parmak uçlarıma.
Kaç gün acısına duramamıştım o derece yanmıştı canım...

Böyle dayakçı.zihnyetleri kınıyorum
 

ödül ceza yntemi bütün eğitim sistemlerinde vardır. eğitim için ödül ve ceza olmazsa olmazlardandır. tabi burdaki cezadan kasıt tekme tokat dayak değil.
öyle bir anlatmışınız ki bütün okullar nazi kampı bütün öğretmenler dikdatör sanki. saçmalamışsınız yani. öğretmen olamayan insanlar öğretmenliğe bu gözle bakarlar işte.
ses çok güzel gelirmişte bilmem ne de .... yeri gelir kendi doğurduğunuz çocuğun sesine tahammül edemezsiniz. burda hikaye anlatmayın bari.
 
Ben koyde ogretmenlik yaparken bir ogrencim okuma yazma ogrenemiyordu. Verdigim dersleri yapmiyordu. Agliycak duruma geliyordum. Aday ogretmendim yeni atanmistim ve 1. siniflar bana verilmisti( Normalde aday ogretmene 1. sinif verilmiyormus) Ve bir danisman ogretmenim vardi.

Bu cocuk boyle ogrenmez tabi dedi. Zopa lazim zopa dedi. Cocugu tartakliyordu. Ben bunun ise yaramayacagini, cocugun eskisi gibi devam edecegini dusunuyordum. Benim nerdeyse yalvararak calismasini istedigim ogrenci o ogretmenin dayagindan sonra odevleri yapmis olarak geldi, ve bazi harfleri ogrenmeye basladi.

Bu ogretmenin yaptigi yanlisti ama okul mudurunun cok iyi arkadasiydi ve dayak attigini da biliyordu. Buna ragmen hep benim yontemlerimi elestirirdi.
 
bi arkadas ogretmenmıs 2 arka sayfada yazmıs
kulaklarını sınıf ortasında ckeıyormus bazende kafalarına dokunuyormus(sert vurmuyorum ıttırıyorum manasında soyledıgımı varsayarak) dıyorumkı
Allah'tan dılerım bır gun o bunu yaptıgın cocuk benım bıtanecık oglum olmaz ,
 

Benimde ilkokul yıllarım öğretmen şiddetiyle geçti ve okuldan soğudum okula sadece arkadaşlarımı görmek için gidiyordum..bize türlü hakaretlerde bulunurdu ''moloz kafalılar ''derdi sürekli.doğru dürüst ders anlatmazdı birşey öğrenemezdik ama yazılılarımız iyi geçerdi nedenmi? cevaplarınıda verirdi çünki sınıfın not seviyesi düşük olunca müdürde öğretmenlere kızardı kendinide öyle kurtarırdı ben hiçbirşey öğrenemediğim halde iyi dereceyle geçtim ama ilerisi çok zor oldu ve seviyem hep düşük oldu çok zorlandım malesef....ve öğretmenleri çocuğum okula başlayana kadar hiç sevmezdim öğretmen var öğretmen var benim çocuğum benim gibi şanssız olmadı çok şükür öğretmeni yeri geldi anne gibi oldu fiziki şiddet yerinede psikolojık şiddet uygulardı yani ders yapmadığında küserdi bu daha etkili oluyor çocuklar üzerinde.....
 

kim olursa olsun benim çocuğuma vuramaz buna hakkı yok. hele öğretmen. eğer bunu yapan birine rastlarsam o okulu bi kere hem o müğdürün hem o öğretmenin başına yıkarım. milli eğitim dahil heryere şikayet ederim. savcılığa suç duyurusunda bulunurum kısaca peşini asla bırakmam. benim çocuğum başarısız olabilir. herkes başarılı olmak zorunda değil. öğrenemeyebilir. öğrenmesin versin düşük notu başka bişeye gerek yok. ne demek dövmek. Allah böyle birini karşıma çıkarmasın. o dayakçı öğretmenlere duyrulur birgün böyle bir veliye çatarlarsa görürler günlerini.
 

Şimdi ben bu mesajın neresinden tutayım, hangi cümlesine nasıl cevap vereyim diye düşünüyorum. Zira anlatmaya çalıştığım şeyleri zerre kadar anlayamamışsınız. Ama sizin için üşenmeden her cümlenize tek tek cevap vereceğim. Böylelikle siz benim çocuklarına ne kadar tahammüllü bir anne ve hikaye anlatmayan bir üye olduğumu, bunların aksine sizin ne kadar ön yargılı bir mesaj yazdığınızı fark edebileceksiniz.

Bütün eğitim sistemlerinde ödül-ceza yöntemi yoktur. Bakınız montessori eğitimi, bakınız Anadolu Pedagojisi. Bu iki eğitim sistemi insana iç motivasyon ile bir şeyler yapma isteğini kazandırır. Ödül ve cezada olduğu gibi dış motivasyon ile değil. Çünkü dış motivasyon durduğu an, çocuk öğrenmek istemez. Çünkü ödül yoktur. Halbuki insanın doğasında öğrenme isteği zaten doğuştan mevcut iken, ödül-ceza sistemiyle, bu kusursuz işleyen çarka çomak sokulmuş olur. Ödül ceza yöntemiyle sınıfının ders çalışma isteğini ayakta tutan bir öğretmen, tayin olup gittiğinde, yerine ödül sistemini kullanmayan bir öğretmen gelirse, o çocuk neyle motive olur da ders çalışır bir düşünsenize? Bir iki sayfa önce bir arkadaşımız, çok iyi bir kolejde kafasına yumruk yiye yiye 75 sorunun 75'ini yapmak zorunda olduğunu, bunu da korka korka yaptığını anlatmıştı. İşte bu da dış motivasyon. Bu ise işin ceza kısmı. Ama sonra, ilk okul bitip, orta kısıma geçince kendi deyimiyle "saldım" diyordu. Çünkü dış motivasyon durmuş, iç motivasyon da ilk okul yılları boyunca YOK EDİLMİŞTİ. işte benim anlatmak istediğim bu.

Ben alıntıladığınız mesajımda ceza derken, zaten tekmeyi, tokatı, kulak-saç çekmeyi, çimdiklemeyi vs.. kastetmedim. Bunlar fiziksel şiddet. Ben ceza derken, sınıf ortasında öğrenciyi tahtaya dikme, emek harcayarak yaptığı ödevi tüm arkadaşlarının önünde yırtma vs gibi kişilik ve onur zedeleyen, (yetişkinlerin de kaldıramayacağı) şeyleri çocukların da kaldırmayacağını ve bunların hepsinin de psikolojik şiddet olduğunu ve onaylamadığımı yazdım. Burada okulları nazi kampı gibi düşünerek, öğretmenler diktatörmüş gibi varsayarak SAÇMALAMADIM. Sadece KENDİMCE olması gerekenin, doğrunun ne olduğunu belirtmeye çalıştım. Amacım öğretmenleri eleştirmek değil, zira onlar sınıf içinde yaşadıkları sorunları paylaştıklarında, onların işinin ne kadar zor olduğunu anlayabiliyorum. Ama her mesleğin ayrı bir zorluğu var. İş; çocuk yetiştirmek olunca, iğne ile kuyu kazmak zorundayız..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…