Ben öğrencinin dut yemiş bülbül halini sevmem.
Soru sormayan, konuşmayan öğrenciyi görünce strese girerim.
Çünkü dersi dinleyen, ilgilenen çocuk soru sorar.
Derste sıkıldım diyemeyen öğrencinin karşısında ben sıkılırım.Çünkü -mış gibi yapıyordur.
Öğrenci benden korktuğu için ödev yapacaksa, susacaksa, düzenli olacaksa vs. ben bu işi becerememişim demektir.
Öğrenci ben sınıfta yokken de içerideymişim gibi davranabiliyorsa,ödevlerini bizzat benim kontrol etmeme gerek kalmıyorsa,kendini, isteklerini, sıkıntılarını rahatça dile getirebiliyorsa o zaman "birey" olmasına katkıda bulundum demektir.
Kişi korktuğu şeyi(insanı,nesneyi,durumu,olayı) saygıyla karşılamaz.
Sadece karşısındaki otoritenin beklediği harekeleri yapar.
Bu söylediklerimi gerçekleştirmek kimi sınıflarımda bir ayımı,kimisinde bir yılımı aldı.
"Bitse de gitsek." tavrı öğrenciye bir kez yerleşince gerisi zor.
Ne diyeyim, işimiz gerçekten zor.Hata kabul etmez.İnsanla uğraşıyoruz.
Ancak şunu unutmamak gerek:
Öğretmen de olsanız,ebeveyn de olsanız saygı göstermediğiniz bireyden saygı beklemek yersizdir.Bu öğrenciniz ve çocuğunuz da olsa.
Çünkü öğretici olan yüksek ses, fiziksel etki değil kesinlikle davranıştır.
Kitaplarda yazanları elbet unutur insan ama bir bakışı,hitabı,okşayışı ömrünce unutmaz.
En sevdiğiniz öğretmenleri ya da nefret ettiklerinizi anlattıkları derslerle değil, hal ve tavırlarıyla hatırlarsınız.
Çocuklar aslında haklı:
O bilgiler gerçek hayatta hiçbir işe yaramayacak; ama o tavırlar her zaman etkili olacak...
Est.Burada kimseye bir şey öğretmek haddim değildir.
Ben bunları çocuklardan öğrendim desem yeri var.
Bunu onlara da söylüyorum.
İlk dersimizde:
"Bakalım bu yıl bana ne öğreteceksiniz..."diyorum.
Neyse.
Bunca tartışmanın ortasında fikrimi söylemek istedim.
Şiddet kime karşı kimden gelirse gelsin, bir arkadaşın da söylediği gibi bir acizliktir.
Kimsenin göstermeye hakkı olmadığı gibi, şiddeti hak etmek diye de bir şey söz konusu değildir.
Öfke kontrol yöntemlerini öğrenmek ve birazcık empati kurmak yeterlidir.
Ben sinirlerimi aldırmadım.İnsanım...
Ama karşımdakinin de insan olduğunun, benden yaşça küçük olduğunun, yaşımın büyük olmasının ve öğretmen olmamın onun saygı ve sevgisini kazanmak için yeterli olmadığının farkındayım.
Onlar bizim yaşımızda olmadılar ama biz o yaştan geçtik.
Yani anlaması ve yapması gereken onlar değil yetişkinlerdir.
Nasıl ki bir çocuğun aşk mektubunu yırtıp alay ettikten sonra ondan sevgiyi öğrenmesini bekleyemezseniz şiddet uygulayarak karakterine saygısızlıkta bulunduğunuz öğrenciden de saygı bekleyemezsiniz.
İçimden bir ses çok bilmiş damgası yiyeceğimi söylüyor.
Kimseye yaptığı işi öğretecek değilim.
Bizim mesleğimizde başarı sene sonu sınavlarında değil, 20 yıl sonra hayata atılmış öğrencilerinizin hayata ve insanlara bakış açısıyla ölçülmeli.
Kendimi yeterince ifade ettiğimi düşünüyorum.
Hakkımda söylediğiniz bu hoş ifadeler için teşekkür ederim.
Pardon!Konu hakkında bilgi sahibi olmadan fikir yürüttüğümüz kanısına nereden vardınız?
Fikir yürütmek için bu konuda illa öğretmen olmak mı gerekiyordu yoksa...
O kitaplarda okuduğumuz bilgiler olmasaydı,kimse eğitilemezdi değil mi...
Sizlerde okuduğunuz o kitaplardaki bilgileri aktarıyorsunuz tıpkı bizim gibi.
Bu durumda yazdıklarınızla çelişmeyin...
Oturduğunuz yerdende,bilgimizi,eğitimimizi sorgulamayın...
Her öğretmen öğretmen olmaz!
Ana okullarında şiddet gören küçücük çocuklar,evde bakıcıya teslim edilen bebeklerin gördükleri şiddette normaldir değil mi...
Malum;çocuk idare etmek,eğitmek zor,sabır kalmıyor...Bir tokat yapıştırın hırsınızı alın rahatlayın...
İlkokulda rahat rahat tokadı basan öğretmenler,lise öğrencilerinden korkuyorlar...
Neden? Çünkü,biri savunmasız,diğeri kendini savunabilir...
Bırakın bu ayakları,kim kime gücü yeterse ona yapıyor.
Ve yine diyorum,her öğretmen öğretmen değildir!
Konuyu en basindan beri sessizce takip ediyorum. Birseyler de ben yazmaya karar verdim. Butun cevaplari okuduktan sonra gordum ki "benim cocugum ogretmeninin suratina da tukurse, o ogretmen cocuguma bagirirsa onu parcalarim" mentalitesinde ne kadar cok veli varmis. Allah ogretmenlerimize sabir versin, cok zor bir is ogretmen olmak. Ben ogretmen degilim, ama goruyorum. Kimse de veli olarak ders almamis, herkes ogretmenlere saldirmis, hersey ogretmenden beklenmis. Herkesin cocugunu ogretmen egitsin, artik 4o kisi mi olur 50 kisi mi olur, ogretmene saygiyi ogretmen ogretmeye calissin, ustune bir de ders anlatsin. Ogretmen sesini cikardi mi "Sen o zaman ogretmen olmasaydin, o zaman istifa et, haddini bil" bilmemne. Kimse cocuguna haddini bilmeyi ogretmiyor, ama herkes ogretmene ders verme cabasinda. Veli olarak herkes ustune duseni yapsa, cocuguna okul oncesi egitimini verse, bazi seyleri asilasa, hersey cok daha guzel, duzenli olurdu. Bunun yerine herkes topu birbirine atmis, birbirini suclamis.
Sunu da ekliyim, siddet yanlisi degilim. Konuda 3. sinifa giden bir cocuk, sadece sinifa gec kaldigi icin dayak yediyse, o cocugun arkasinda once ben dururum.
Ama kimse de cikip lisede koskoca adamlarin bilerek ogretmenleri delirtmesini savunmasin, onceki cevaplarda oldugu gibi.
ogretmeni de tarafsizca bi dinleyin bakalim... kimse durup dururken dovmuyor kimseyi. cocuklar insani cildirtiyor bazen simarikliklariyla. gerci bu devir anne babalarina gore cocugu egitmek, her yaptigini onaylamak ve onu pispislamaktan geciyor ama...
bizim okulumuzda bir öğretmen asla bir öğrencisini dövemez.... asla ama aslaaaaaa ......
sadece öğrenci yada veliler öğretmenleri döver tehdit eder yada arabasının lastiğini patlatır...bir pazartesi geliriz okula, okulumuzun hemen hemen tüm camları kırılmış ,bir pazartesi geliriz okula ,hırsız girmiş, bilgisayarlar çalınmış...
bizim okulda öğrenciler arada sırada derslere erken gelirler... arada sırada da veli basar sınıfı ,öğretmeni yumruklar...
bizde veliler milli eğitime dilekçe vermezler asla..biz öğretmenler dilekçe veririz ,okulda can güvenliğimiz yok diye milli eğitime...
polis isteriz kapımıza ,onun yerine tavsiye verirler...derlerki bizimde elimiz kolumuz bağlı öğretmenim, karakola çeksek bu çocukları ,hiçbişey yapamayız onlara ,çocuk hakları var derler...bizde hergün okula elimiz yüreğimizde acaba bugün ne yaşayacağız diye gideriz...
BUDA SANIRIM TERS KÖŞE BİR BAKIŞ AÇISI...(VE HEPSİ YAŞANMIŞTIR KESİNLİKLE ABARTI YOKTUR)
ama nedense suçludur hep öğretmen yoruldum dediği an alacağı cevap taş amı attın da kolun yoruldu armut mu topladın....
ayın sonu zor geliyor dersin o kadar maaşı napıyorsunuz vs vs...
öğretmen kızmaz yumuşak yüzlüdür otorite kuramaz
acaba başka toplumlarda öğretmene bakış açısı nasıl merak ediyorum
amerika'da öğretmenlikten vazgeçen çokmuş ,bıktıkları için en azından adamlar kendilerini kandırmıyorlar ,sevmiyorlarsa istifayı basıyorlar,bizde bu durum yok
işte tam bu yaptığınıza bilgi sahibi olmadan fikir yürütmek deniyor..
ben dayağı savunmadım, hiç bi zaman başvurmadım da..
benim öğretmenliğimi ancak öğrencilerim değerlendirebilir, size düşmez..
yuvada çocuklar dayak yedi haber oldu, hepimiz dövenlere kızdık vicdanımızı rahatlattık oturduk.
bi sistem var o çocukları oraya o ortama sokan,
okulda çocuklar dayak yiyosa döven sadece son dişli.
bireysel sorumluluk duygusunu yitirdik toplum olarak..
sistemi kim sorguladı? maddi durumu olmayan ailelere çocuklara kömür veriyoruz, tek ihtiyaçları kömür tabi..
eğitimleri yedikleri dayaklar umrumuzda değil.
ama biri bizim kıymetli çocuğumuza vurursa kıyameti koparıyoruz.
haklısınız, hakkınızı arayın kimse vurmasın çocuğunuza.
ama aslında sistemin parçasısınız.
kızıp sövmekle sorumluluklar yerine gelmiyo, bunu hatırlatmak istedim..
kaba üslubunuzla hakaret etmenize sebep olan nedir anlamadım.
bizim ülkemizde iş bulabilseler cğoğu çöğretmen bırakırdı bu işi emin olun bundanamerika'da öğretmenlikten vazgeçen çokmuş ,bıktıkları için en azından adamlar kendilerini kandırmıyorlar ,sevmiyorlarsa istifayı basıyorlar,bizde bu durum yok
Amerika'da cinsellik yaşı 13 başlıyor kızlar 16-17 yaşında diskoya gidiyorlar ,
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?