Sadece Bir Gecelik
E.Nihan Durukan - Yonca Karadağ
şiddetle tavsıye edıyorum
Sadece Bir Gecelik"
Yazar: Gece okurken uyuyakalmışım. Elif en iyi arkadaşı Barış'la kocası Berk'i konuşuyordu. Berk'in onu aldattığından şüpheleniyordu. Barış son derece akıllıca şeyler söylerken ben uyumuşum. Pazar sabahı gözümü her zamanki gibi bebeğin mızıldanması ile açtım. "Ben uyandım hadi uyanın artık lütfennnn" çığlıkları bir başkasının çocuğundan gelse büyük ihtimalle uykum bölündü diye içten içten gıcık olabilirdim. Ama olmuyorum. Kıkırdamaya başladı mı hele, uyanmaktan ve de böyle uyanmaktan mutlu oluyorum. Bu sabah da "Oh" dedim kendi kendime, karnını doyurduktan sonra. "O uyuklarken şu kitabı bitirebilirim." Elif bakalım Berk meselesini nasıl halletmiş? E. Nihan Durukan ve Yonca Kocadağ birlikte yazmışlar bu kitabı. "Sadece Bir Gecelik". Bu yazıyı yazmadan önce yemekte anneme anlattım romanı. O da büyük bir merakla dinledi. Sonunu henüz ben de bilmiyorum. Sonunu okursam yazımı yetiştiremeyeceğim çünkü. Aldatılan bir kadın var. Adı Elif... Bir de öteki kadın. Adı Yonca... Ve ortadaki erkek. Berk...
Romanın ilk bölümünde Elifi dinliyoruz. Berk'le başlayan güzel günleri, evliliklerini, ilişkilerinin eskiyişini, şüphelerini, öteki kadına duyduğu öfkeyi, çaresizliği.... Romanın ikinci bölümünde ise Yonca anlatıyor. Aşık olduğu o muhteşem adamın evli olduğunu nasıl öğrendiğini, kısıtlı zamanları, paylaşmak zorunda kalmayı, öteki kadına yenilmeyi, suç ortağı olmayı... Benim kuşağımın kentli kadınları, annelerimize nazaran daha özgür yaşadık belki ilişkilerimizi. Yani onlar ilk aşkları ile evlendiler, kendi annelerinden biraz daha önde olarak. Zira anneannelerimiz kendilerine uygun görülen kişiyle evlendirilmişlerdi. Bunu kabul etmiş, buna katlanmış ve böyle yaşamışlardı. Annelerimizse kendi seçimlerini yaşadılar. Pek çoğu mutsuz yaşlandı belki de. Aldatılan kadın oldular. Kendi annelerinden önde, bizdense gerideydiler. Yuvalarını yıkmadılar ve büyük ihtimalle birçoğu aşkı doğru düzgün tadamadılar. Oysa biz kimi zaman aldatılan kadın kimi zaman öteki kadın olduk. "Aşk her şeyi affeder" bizim zamanımızda ağızlara sakız bir şarkı sözü oldu. Onların zamanında aşk hiçbir şeyi affetmezdi.
Diğerini anlamak için
Bugün yemekte annemle eşime "Bazen daha akıllı olmayı istediğiniz olmaz mı?" diye sordum. Güldüler. Her zamanki gibi karmakarışık kafamı toparlamaya çalıştığımı düşündüler. Ben bazen daha akıllı olmak isterdim. Daha çabuk çözebilmek isterdim. Daha çabuk anlamak isterdim. İhtimal sonum iyi olmazdı. Bazen kitaplar o aklı parlatır ya... Aldatılansanız ya da öteki kadınsanız ya da ikisi de değilseniz bile okumanızı öneririm. "Diğerini anlamak için iyi bir rehber" olacaktır... Birbirimize ve kendimize yetebilmemiz dileği ile iyi haftalar...
İclal Aydın tarafından yazılan bu makale, 07 Nisan 2003 Pazartesi günü yayınlanan Vatan Gazetesindeki köşe yazısıdır.