Okunmaya Değer...

Bana sevdalı bir yüzün vardı eskiden
o şimdi yalnız içimde saklı...

Cezmi Ersöz
 
Evlenmek niyetiyle görüşmeye gelmişlerdi...

Delikanlı, genç kızı, şöyle bir süzdü ve sessizce düşündü:
"Güzel kız fena değil. Ama biraz kendini beğenmiş. Acaba bu hali devam eder mi? Ya ederse? O zaman bununla yaşanmaz. Ben dayanamam ukala bir kadına, kadın dediğin biraz uysal olmalı... Neyse canım, hele bir evlenmeyi kabul etsin. Ben onu değiştirmeyi bilirim."

Genç kız da simasının ortasına sinsi bir tebessüm kondurdu.
"Fena çocuk değil. İşi de yerinde. Rahat bir hayat yaşarım. Lâkin biraz 'dediğim dedik' gibi. Acaba buna, sözümü dinletebilir miyim? Aman canım, düşündüğüm şeye bak. Evlenelim de ben onu mum gibi yapmasını bilirim."

Ve "değişim savaşı"nın imzaları alkışlar arasında atılır.
Ayaklar birbirini ezmek için yarışır.
"Bal/ayının" tatlı meltemi yerini yavaş yavaş kuzey rüzgârlarına bırakır.

Genç adam, sabah işe gitmeden eşini uyandırmaya çalışır:
"Ben hazırlanırken sen de kahvaltı hazırlayabilir misin?"
Genç kadın uyumaya devam eder.
"Hayatım, geç kalıyorum haydi uyan."
Genç kadın sağından soluna dönerek,
"Sabahın bu saatinde de kalkılmaz ki? İşyerinde bir tostla çay alırsın." der.
"Allah! Allah! Ben akşama kadar çalışacağım, sen bir kahvaltı hazırlamaya zorlanıyorsun."
"Ama çok uykum var."
"Benim de uykum var ama kalkıp işe gitmek zorundayım."
Kadın istifini bozmaz, kapıyı çarpıp çıkarken "Can çıkmayınca huy değişmezmiş." diye söylenerek işe gider genç adam.

Başka bir gün...
"Hayatım, bugün yemek yapamadım. Dışarıya çıksak diyorum."
"Yine mi? Ama çok yorgunum, şöyle evimde dinlenmek istiyorum. Dışarıya hafta sonu gideriz."
"Annem haklıymış. 'Bu adamı değiştiremezsin' demişti de inanmamıştım."

Kimse 'ben onu değiştiririm' demesin...

Birbirini değiştirme hayaliyle kurulan bir aile tablosu bu.
Her iki taraf da
"Acaba eşimi nasıl mutlu ederim?"
yerine
"Nasıl değiştiririm?" sevdasında.
Daha doğrusu "güç savaşında".
Oysa eşler güçlerini" değişim savaşı"nda tüketmek yerine mutluluğu yakalamak yolunda sarf etmeli.
Evlilik,
"Ben seni adam ederim"
yerine
"ben seni mutlu ederim"
düşüncesi üzerine kurulmalıdır.

O zaman evin pencerelerinde mutluluk meltemi eser.
Saksılarında huzur çiçekleri açar.
Odalarında şen kahkahalar çınlar.
Eşler, birbirini mutlu etmek için yarışır.
Planlar, "onu nasıl değiştiririm" yerine "onu nasıl mutlu ederim" üzerine yapılır.
Mürebbiye gibi değil, psikolog gibi davranılır.
"Değişim savaşı" vererek ne kendisini tüketir ne de eşini.

Aksi halde kadın "dırdırcı", erkek "baskıcı" mutluluksa "toz-duman" olur.
Bu sebeple, evlenecek gençler, ruhen uyum sağlayabilecekleri kişileri seçmelidir.
"Ben onu değiştiririm" diye düşünerek başlıyorlarsa, boşuna evlerini dayayıp döşemesinler. Silahlarını yağlasın, kelime mermilerini yığsın, savaş yerlerini belirleyip sığınaklarını hazırlasınlar.
Gelin arabasının arkasına da "Evleniyoruz mutluyuz" yerine "Evleniyoruz savaşa gidiyoruz" diye yazmayı unutmasınlar...

:4:_______:7:

Alıntı
 
Son düzenleme:
Tam unuttum derken bir şey olur; Bir şarkı çalar, biri onun gibi güler,birisi parfümünü sıkıp onun gibi kokar, insanın tüm unuttuğu boşa gider.

-Küçük İskender-
 
Son düzenleme:
Herkes anlamlı anlamlı başını sallıyor.
Duygulanmış gibiler,etkilenmiş gibiler,
hüzünlenmiş gibiler.
Hiç kendileri olamıyorlar.
Olurlarsa kendilerinden korkuyorlar!




Murathan Mungan
 
İnsanoğlu ahmaklığı yüzünden alnında yazılı olan kaderden daha çok acı çekiyor.

Kamil Yeşil
 
Öyle bir yere geldim ki sorma. Göğsümü yarıp aşkı kurcalamak istiyorum artık.


Mustafa Akar
 
Beni en çok üzen, bana yalan söylemen değil;
Bir daha sana inanmayacak olmam...

-Victor Hugo-
 
Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, ve o yaban ağrısını geri alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek sonra geçecek...
Hadi oyalanma, birazdan yarın olacak...
Aşkta yarın yoktur sevgili.

- Cezmi Ersöz
 
Aşk; kelime değil bir cümledir. Kurmak içinse, özneyle yüklem değil, iki yürek gerekir.

Can YÜCEL
 
‎"Ya kırdığın gönlü Allah seviyorsa? Bilemezsin, bilseydin ödün kopardı.. Dokunamazdın.."

Hz. Mevlâna
 
Her zaman seni üzecek birileri olacaktır...
Yapman gereken insanlara güvenmeye devam etmek;
Ama önemli olan,
"Kime iki defa güveneceğine karar vermektir !"

- G. Márquez
 
Ben sana inansaydım,
Senin için savaşırdım!
Savaşsaydım mutlaka kazanırdım...
Artık vazgeçtiklerim kadar ÖZGÜRSÜN...

Alıntı
 
Birlikte Olmamıza Mesafeler Değil, Aptallığın Engel...

- Küçük İskender
 
" güzel olan her şey bir gün bitecek ,biteceği için o gün gelecek ... "
 
"Bazen önemli olmamalı gidecek olan yada gelmeyen.
Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden."

:ssz::ssz::ssz:

Nazım Hikmet RAN
 
Zaman akar geçer tam unutursun, bitti dersin...

Bitti derken;
Sonra bir gün biri çıkar O'nun adıyla başkasına seslenir

Ve senin dramın başlar...
O'nu hatırlar, herşeyi unutur, unuttuğunu unutursun.

Hatta kendini unutursun
İçinde ki uyuyan dev uyanır, herşey yeniden başlar.

Kısaca...
Gerçekten sevdiysen, unutamazsın
Unuttum diye sadece kendini avutursun.

Anlarsın ki Aşk...
Acıyı hep canlı tutar.

Hakan Akdoğan
 
Ne ölünün arkasından konuşulur, ne de gidenin. Çünkü ha ölmüştür, ha gitmiştir kalan için.

Aziz NESİN
 
Meğer uykudaymış Aşk, kapısını çaldığımda...
Sükût tek merhemmiş kapı açılmadığında...
Mecnun koşandı, Leyla susan;
Yusuf arayandı, Züleyha susan;
Varaka sabırdı, Gülşah susan;
Süheyl yazandı, Nevbahar susan;
Tahir duaydı; Zühre susan;
Ferhat yangındı, Şirin susan...
Kapı bir gün açılacak... Aşk uyandığı zaman...


Mevlana
 
Back
X