Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Eşiniz sinirlensin size noluyor?
Daha önce bununla ilgili konu açıp tüm detayları yazdığım için burada detaya girmedim. Farklı bazı durumlar vardı.yani madem ortaktiniz siz takip etmiyor muydunuz gelir gideri? yani paranizi alip ortakliktan cikmissiniz ve gelip sayemizde dukkan sahibi oldu bizi de cikardi demissiniz ne bekliyordunuz ki ayrilirken?
Hah işte tam olarak bu.. adamın velisi gibi davranmayı bırakmalısınız.Size ne oluyor derken hani evliyiz ya, karı kocayız falan.
Hah işte tam olarak bu.. adamın velisi gibi davranmayı bırakmalısınız.
Fesatlık kıskançlık değilkiMerhabalar herkese
Daha önce buraya bu meseleyle ilgili çok konu açtım. Üzerinden biraz zaman geçti, eskiye göre daha iyiyim tabi ama yine de olanları bir türlü hazmedemiyorum. En ufak bir şeyde yine tetikleniyorum.
Mesele şuydu, eşimin erkek kardeşiyle ortak bir dükkanımız vardı. Dükkan kazanmıyor diye bize aylık kâr payımızı vermiyordu. Bizde öyleyse dükkandan ayrılalım demiştik. Bize üç kuruşu üç parçaya bölüp aylarca bekletip paramızın değerini kaybettirerek ödemişti. Kendisi 1 ay içinde 700 bine araba almıştı. Ben bunu duyduğumda başka olayların da birikimi üzerine sinir krizleri geçirmiştim. Sonra kendimi telkin ede ede bir şekilde kabullendim diyelim.
Bugün gördüğüm bir şey yine sinirimi tepeme çıkardı. Komşularının gelini bir güzellik merkezi açtı. Oraya çiçek göndermiş kendisi. Komşuları da instagramda paylaşmış biraz önce gördüm. Üzerinde kocaman ismi yazıyor. Çelenk üzerine yazılan büyük isim şeklinde. Yani esnaflar arasında olur ya yeni açılan yere kendi dükkanı adına çiçek göndermek gibi. Görünce yine tüm olanlar gözümün önünden geçti ve içim o kadar kötü oldu ki. Resmen sayemizde dükkan sahibi oldu ve üç kuruş parayla bizi ortaklıktan çıkardı şimdi kendisi ortalıkta şov yapıyor ve ben bunu bir türlü hazmedemiyorum.
Bunun adına kıskançlık diyin fesatlık diyin artık her ne derseniz diyin bilmiyorum ama dükkanla ya da bu kişiyle ilgili en ufak bir şey duyduğumda hemen içim daralıyor ve çok kötü hissediyorum. Bir şey de yapamıyoruz zaten olan oldu ama biraz önce öyle görünce yazıp içimi dökmek istedim![]()
Benim eşimde iş kuracağı zaman kayınımla ortak başladılar ama kayınım sadece 40 bin verdi. Biz arabamızı sattık kredi çektik benim düğünde takılan bütün altınlarımı ve toplanan paraları koyduk sağdan soldan ciddi borçlar aldık. Sonrasinda işi kurduk. Kayınım asgari ücretle başka bir işte çalışıyordu eşim kaç kere dedi gel abi elin işinde çalışma birlikte çalışalım dedi kabul etmedi. Biz yeni evliydi ozamanlar gece gündüz eşim çalıştı kredi borcunu ve sağdan soldan aldığı borçları kapatmakla uğraştı yeni evli olduğumuz halde beni de götürdü yanında geceleri ben çalıştım o uyusun dinlensin diye çünkü gündüzleri de çalışıyordu ve ben eşimi sadece akşam yemeğe geldiğinde görüyordum sonra işe gidiyorduk beraber o uyumaya gidiyordu iş yerindeki odasına. Sabah ezanı okununca beni eve bırakıp kendi gidiyordu işe.
Ama kayınım hep sağda solda eşim hakkında "sözde bende ortağım ama bir kuruş vermedi" diyormuş. 10 yıl bu lafları sürekli duyduk milletten sanki benim eşim abisini dolandırmış gibi. En son 2 ay önce "ben ev alacam ama kardeşim paramı vermiyor ev fiyatları uçtu artık falan" demeye başlayınca eşimin de canına tak etti abisini çağırdı al şu parayı dedi 2 milyonu verdi eline sen evi bul fiyatı 2 milyondan fazla olursa üzerini vercem dedi. Adam o parayı almamak için 2 hafta kaçtı sonunda karısına söyledim ben karısıyla kavga edince almak zorunda kaldı.
Sizde ki olayda da eşiniz ortak olduğu işin başında olacaktı. yok öyle bir taraf tüm sıkıntıyı çekecek belki iş yeri batacak ki şu zamanda bir çok iş yeri kapandı. Kendisinin düzenli işi var her ay düzenli belli bir günde maaşı yatacak yani ama kendi işini kuran insanlarin öyle düzenli bir geliri malesef ki yok.
Ne zaman ortak olundu o da önemli mesela bu yıl ortak olduysa 100 bine 170 bin vermesi normal ama bizdeki gibi yıllar önce olunduysa normal değil. Daha fazla vermeliydi
Sizin hatanız en başta olmuş, kaynınız kredi çekmişse aldığı maaştan kredisini ödemeliydi siz zaten payınızı peşin vermişsiniz ne münasebet kredi ödenene kadar ortaklık payı almamak.. orda kaynınız sizin eşinizin saf olduğunu anlamış uyanıklık yapmış sonrasıda devamı gelmiş sizi az parayla def edip dediğiniz gibi sizin sayenizde açtığı işle şimdi ortalıkta ben patronum diye geziyor. Bence kaynınız sizi hiçbir zaman ortak olarak görmedi sizden borç almış gibi düşündü üzerine az bişey ekleyip verince( ki 2 yıldaki enflasyon oranına göre bakarsak paranızın baya bi üstüne yatmış) borcunu kapatmış gözüyle bakıyor. Burda sizin fesatlık yaptığınızı düşünmüyorum bende olsam sizin gibi düşünürdüm haksızlığa uğramışsınız evet ama artık yapabileceğiniz birşey yok bunu kabullenip bu olayı geride bırakmaya çalışın, buna sürekli dertlendikçe hastalık sahibi olursunuz.2021 yılında ortak oldu. Ve ortak olurken kaynım bir kuruş vermedi. Biz nakit 100 bin verdik. Bir ortak daha vardı o 250 bin verdi. Kaynım da 150 bin kredi çekti ama eşime demiş ki kredi borcu bitene kadar dükkandan pay almayacağız. Dükkandan gelen para krediyi ödeyecek. Yani biz hem nakit para verdik hem de dükkanın kredi borcu da bizim payımızdan ödeniyordu. Oysaki bizim 25 bin açığımız vardı yani 125 biz, 125 kaynım vermeliydi. 1 sene boyunca bizden de kredi borcu kesti ve para alamadık düşünebiliyor musunuz. Çok güzel bir mevkide bilindik bir marketin şubesi üstelik. Güya işler kötü vs diyerek bize bir kuruş vermedi. Eşim de baştan kardeşine demiş ki ben kar ortağıyım benim sözüm senin sözün yetki senin. Başta böyle söylediği için bir daha gidip hiçbir şey sormadı. Kardeşi de zaten uyanık olduğu için böylesi işine geldi. Hakkıyla bu işi yapan kimse sormadan da zaten belli başlı konularda bilgi verirdi.
Sıkıntı çekme konusuna gelirsek hiç de düzenli para almama durumu yoktu. Asgari ücret 5500 lira iken eşim sabah 8 akşam 7 çalışıp 7000 maaş alıyordu. Kaynım ise o dönem dükkandan 10 bin maaş alıyordu bir de bize diyordu ki asgari ücrete zam geldi ben hala kendime zam yapmadım 10 alıyorum. Üstelik sabah gidip dükkanı açıyordu sonra bir daha yok. Spora gidiyor sonra eve gidip keyifle kahvaltısını yapıyor duşunu alıp gezip tozuyor sonra dükkanı kapatmaya gidiyor. Çalışanlar idare ediyordu dükkanı. Bir de zaten dükkanda kimseyi istemiyordu. Sadece tek başına olmak şartıyla ortak arıyordu.
Tüm bunlar bir tarafa, bizim aylık 1000₺ Alışveriş hakkımız vardı ki bu devirde o paraya bir poşet bile dolmuyor artık. Ama kendileri her gün tarihi yaklaşanı biraz üzerinde leke olan meyveyi sebzeyi bedava götürüyorlardı. Ben bunu eşime söylediğimde çürük sebze meyveye mi kaldın diyordu. Yaz gelince kv nin tüm sülalesine ordan bedava domates biber gitti herkes salçasını yaptı. Güya ezilen domateslerdenmiş tamam kabul öyledir ama belki ben de çevreme vereceğim benim neden bunları alma hakkım olmadı mesela. Ben hiçbir zaman kimseyle diyaloğa girmedim dükkan konusunda. Eşimin ailesi olduğu için o hakkımızı savunsun istedim ama o da hiçbir şeye tepki göstermeyince bol bol hakkımızı yediler. Hala da yiyorlar.
Bize verdikleri 170 bini parça parça verdiler o da şöyle. Martta ortaklıktan ayrılacağımız netleşti. O zaman dükkana 1 milyon 400 veriyordu biri. O paraya göre dükkana değer biçtiler. Sonra bütün borçları hesapladılar ve bizim payımıza 170 düştü güya. Borçların hiçbiri resmî belgeli değil bir deftere yazılmış şeyler ayrıca. Neyse onu da geçtim. 170 bin hesaplandı ve bunun 100 bini mayısta verildi. Kalan 70 bini temmuz sonu verdi. Dolar bile o sürede 10 lira arttı. Yaşadığımız zararı düşünün bir de. Üstelik 170 bini bir türlü tek seferde veremeyip on defa söyleten insan meğer o ara kendine 700 binlik araba alıyormuş. Sonradan öğrendik ki bize o kalan 70 bini vermeden önce almış arabayı.
Eşimin suçu çok fazla hatta en büyük suç onun ama karşı taraf da tam bir dolandırıcı haram helal bilmeyen biri. Biz nakit vermesek ortak olamayacaktı o yüzden her gün aradı yalvardı ama dükkanı üzerine alınca bir daha yüzümüze bakmadı. O an biz nakit vermesek Dükkanı alamıyordu şimdi sayemizde ortalıkta hava atıyor millete.
Sizin hatanız en başta olmuş, kaynınız kredi çekmişse aldığı maaştan kredisini ödemeliydi siz zaten payınızı peşin vermişsiniz ne münasebet kredi ödenene kadar ortaklık payı almamak.. orda kaynınız sizin eşinizin saf olduğunu anlamış uyanıklık yapmış sonrasıda devamı gelmiş sizi az parayla def edip dediğiniz gibi sizin sayenizde açtığı işle şimdi ortalıkta ben patronum diye geziyor. Bence kaynınız sizi hiçbir zaman ortak olarak görmedi sizden borç almış gibi düşündü üzerine az bişey ekleyip verince( ki 2 yıldaki enflasyon oranına göre bakarsak paranızın baya bi üstüne yatmış) borcunu kapatmış gözüyle bakıyor. Burda sizin fesatlık yaptığınızı düşünmüyorum bende olsam sizin gibi düşünürdüm haksızlığa uğramışsınız evet ama artık yapabileceğiniz birşey yok bunu kabullenip bu olayı geride bırakmaya çalışın, buna sürekli dertlendikçe hastalık sahibi olursunuz.
Hayatım çok haklısın gerçekten bu konu insanı boşatmaya kadar götürür. Genelde aile arası ortaklık etmek böyle oluyor senin hiç suçun zaten yok eşin biraz daha iyi niyetli anladığım kadarıyla ailesi de onu tanıyor zaten.2021 yılında ortak oldu. Ve ortak olurken kaynım bir kuruş vermedi. Biz nakit 100 bin verdik. Bir ortak daha vardı o 250 bin verdi. Kaynım da 150 bin kredi çekti ama eşime demiş ki kredi borcu bitene kadar dükkandan pay almayacağız. Dükkandan gelen para krediyi ödeyecek. Yani biz hem nakit para verdik hem de dükkanın kredi borcu da bizim payımızdan ödeniyordu. Oysaki bizim 25 bin açığımız vardı yani 125 biz, 125 kaynım vermeliydi. 1 sene boyunca bizden de kredi borcu kesti ve para alamadık düşünebiliyor musunuz. Çok güzel bir mevkide bilindik bir marketin şubesi üstelik. Güya işler kötü vs diyerek bize bir kuruş vermedi. Eşim de baştan kardeşine demiş ki ben kar ortağıyım benim sözüm senin sözün yetki senin. Başta böyle söylediği için bir daha gidip hiçbir şey sormadı. Kardeşi de zaten uyanık olduğu için böylesi işine geldi. Hakkıyla bu işi yapan kimse sormadan da zaten belli başlı konularda bilgi verirdi.
Sıkıntı çekme konusuna gelirsek hiç de düzenli para almama durumu yoktu. Asgari ücret 5500 lira iken eşim sabah 8 akşam 7 çalışıp 7000 maaş alıyordu. Kaynım ise o dönem dükkandan 10 bin maaş alıyordu bir de bize diyordu ki asgari ücrete zam geldi ben hala kendime zam yapmadım 10 alıyorum. Üstelik sabah gidip dükkanı açıyordu sonra bir daha yok. Spora gidiyor sonra eve gidip keyifle kahvaltısını yapıyor duşunu alıp gezip tozuyor sonra dükkanı kapatmaya gidiyor. Çalışanlar idare ediyordu dükkanı. Bir de zaten dükkanda kimseyi istemiyordu. Sadece tek başına olmak şartıyla ortak arıyordu.
Tüm bunlar bir tarafa, bizim aylık 1000₺ Alışveriş hakkımız vardı ki bu devirde o paraya bir poşet bile dolmuyor artık. Ama kendileri her gün tarihi yaklaşanı biraz üzerinde leke olan meyveyi sebzeyi bedava götürüyorlardı. Ben bunu eşime söylediğimde çürük sebze meyveye mi kaldın diyordu. Yaz gelince kv nin tüm sülalesine ordan bedava domates biber gitti herkes salçasını yaptı. Güya ezilen domateslerdenmiş tamam kabul öyledir ama belki ben de çevreme vereceğim benim neden bunları alma hakkım olmadı mesela. Ben hiçbir zaman kimseyle diyaloğa girmedim dükkan konusunda. Eşimin ailesi olduğu için o hakkımızı savunsun istedim ama o da hiçbir şeye tepki göstermeyince bol bol hakkımızı yediler. Hala da yiyorlar.
Bize verdikleri 170 bini parça parça verdiler o da şöyle. Martta ortaklıktan ayrılacağımız netleşti. O zaman dükkana 1 milyon 400 veriyordu biri. O paraya göre dükkana değer biçtiler. Sonra bütün borçları hesapladılar ve bizim payımıza 170 düştü güya. Borçların hiçbiri resmî belgeli değil bir deftere yazılmış şeyler ayrıca. Neyse onu da geçtim. 170 bin hesaplandı ve bunun 100 bini mayısta verildi. Kalan 70 bini temmuz sonu verdi. Dolar bile o sürede 10 lira arttı. Yaşadığımız zararı düşünün bir de. Üstelik 170 bini bir türlü tek seferde veremeyip on defa söyleten insan meğer o ara kendine 700 binlik araba alıyormuş. Sonradan öğrendik ki bize o kalan 70 bini vermeden önce almış arabayı.
Eşimin suçu çok fazla hatta en büyük suç onun ama karşı taraf da tam bir dolandırıcı haram helal bilmeyen biri. Biz nakit vermesek ortak olamayacaktı o yüzden her gün aradı yalvardı ama dükkanı üzerine alınca bir daha yüzümüze bakmadı. O an biz nakit vermesek Dükkanı alamıyordu şimdi sayemizde ortalıkta hava atıyor millete.
Yapacak bir şey yok ağlayanın malı gülüne kalmaz. Allah fazlasıyla çıkartır inşaallah. insanın kardeşini kazıklaması kadar korkunç bir şey yokMerhabalar herkese
Daha önce buraya bu meseleyle ilgili çok konu açtım. Üzerinden biraz zaman geçti, eskiye göre daha iyiyim tabi ama yine de olanları bir türlü hazmedemiyorum. En ufak bir şeyde yine tetikleniyorum.
Mesele şuydu, eşimin erkek kardeşiyle ortak bir dükkanımız vardı. Dükkan kazanmıyor diye bize aylık kâr payımızı vermiyordu. Bizde öyleyse dükkandan ayrılalım demiştik. Bize üç kuruşu üç parçaya bölüp aylarca bekletip paramızın değerini kaybettirerek ödemişti. Kendisi 1 ay içinde 700 bine araba almıştı. Ben bunu duyduğumda başka olayların da birikimi üzerine sinir krizleri geçirmiştim. Sonra kendimi telkin ede ede bir şekilde kabullendim diyelim.
Bugün gördüğüm bir şey yine sinirimi tepeme çıkardı. Komşularının gelini bir güzellik merkezi açtı. Oraya çiçek göndermiş kendisi. Komşuları da instagramda paylaşmış biraz önce gördüm. Üzerinde kocaman ismi yazıyor. Çelenk üzerine yazılan büyük isim şeklinde. Yani esnaflar arasında olur ya yeni açılan yere kendi dükkanı adına çiçek göndermek gibi. Görünce yine tüm olanlar gözümün önünden geçti ve içim o kadar kötü oldu ki. Resmen sayemizde dükkan sahibi oldu ve üç kuruş parayla bizi ortaklıktan çıkardı şimdi kendisi ortalıkta şov yapıyor ve ben bunu bir türlü hazmedemiyorum.
Bunun adına kıskançlık diyin fesatlık diyin artık her ne derseniz diyin bilmiyorum ama dükkanla ya da bu kişiyle ilgili en ufak bir şey duyduğumda hemen içim daralıyor ve çok kötü hissediyorum. Bir şey de yapamıyoruz zaten olan oldu ama biraz önce öyle görünce yazıp içimi dökmek istedim![]()