- Konu Sahibi cherry_jam
-
- #181
alıntı aldığınız yazıyı bulamadım. gözümden mi kaçtı acaba?
annem de son günlerde öle sessizleşmişti. boynunu eğip düşünüyordu.. hep uzaklara dalıyordu.. bana baktığında sanki gözleri annemin değilmiş geliyordu, o kadar feri gitmişti..
uzun zamandır sabah ilk defa birşeyler yemek istedi.. hemen hazırladım. yedi. sevindim. herhalde iyileşiyor ne güzel dedim.. sonra kustu ve midem ağrıyo kızım dedi. ama nasıl kıvranıyo.. terini siliyorum.. sıcak su torbası yapıyorum.. ama aklıma hastaneye götürmek gelmiyo.. halbuki yaşamıştık bunu biz.. aynı olayı bidaha yaşamıştık.. nasıl anlamadım kalp krizi geçirdiğini.. niye götürmedim hastaneye.. neyse o ağrıyı çekerken "kızım bu ağrı beni öldürecek" dedi. içine doğmuş garibimin.. neyse bi süre sonra hafifledi ağrısı.. üstünü örttüm sıcak su torbası yaptım istemem dedi. ben de "başım ağrıdı anne, biraz yatayım, biraz da oğlunla kocan baksın sana dedim." keşke onu diceğime dilim kopaydı.
biraz uyumuşum. kapı çaldı. anneannem geldi. ve çok ilginç bişi var. teyzem bize yakın oturuo. anneannem demişki hadi beni götürün emineye.(canım annem). neyse teyzem demişki biraz bekle falanca kişi de emineyi ziyarete gelcekmiş. onlar gelsin beraber çıkar gideriz demiş. anneannem tutturmuş. yok ben onları beklemem, götürün diye.. neyse kapı çaldı. anneannem geldi. annemle konuşuyorlardı. anneannemin gözleri kan çanağıydı. anneme dedi nasılsın kızım. annem de iyi değilim ana dedi. konuşuyorlarken anneanneme dedim ki ben yatıyordum, sen madem burdasın ben gidem biraz daha yatayım dedim.o sıra annemle göz göze gelir gibi olduk. nasıl bakıyordu anlatamam. gitme kızım nolur der gibi bakıyormuş. çaresizce.. oy anam oy.. 1 dakika geçmedi, annem gelele diye bağırdı bana. "annemin başında ağlıyordu, oy eminem beni mi bekliyordun yavrum" diye ağlıyordu. annem orada öylece yatıyordu..hiçbirşey yapamadım. babamları çağırdım. sonra ambulans gelene kadar anneme yaklaşamadım bile. şimdi aklım olsa sarılırdım ölüsüne bile..
özlüyorum, içim yanıyo içim...
alıntı aldığınız yazıyı bulamadım. gözümden mi kaçtı acaba?
annem de son günlerde öle sessizleşmişti. boynunu eğip düşünüyordu.. hep uzaklara dalıyordu.. bana baktığında sanki gözleri annemin değilmiş geliyordu, o kadar feri gitmişti..
uzun zamandır sabah ilk defa birşeyler yemek istedi.. hemen hazırladım. yedi. sevindim. herhalde iyileşiyor ne güzel dedim.. sonra kustu ve midem ağrıyo kızım dedi. ama nasıl kıvranıyo.. terini siliyorum.. sıcak su torbası yapıyorum.. ama aklıma hastaneye götürmek gelmiyo.. halbuki yaşamıştık bunu biz.. aynı olayı bidaha yaşamıştık.. nasıl anlamadım kalp krizi geçirdiğini.. niye götürmedim hastaneye.. neyse o ağrıyı çekerken "kızım bu ağrı beni öldürecek" dedi. içine doğmuş garibimin.. neyse bi süre sonra hafifledi ağrısı.. üstünü örttüm sıcak su torbası yaptım istemem dedi. ben de "başım ağrıdı anne, biraz yatayım, biraz da oğlunla kocan baksın sana dedim." keşke onu diceğime dilim kopaydı.
biraz uyumuşum. kapı çaldı. anneannem geldi. ve çok ilginç bişi var. teyzem bize yakın oturuo. anneannem demişki hadi beni götürün emineye.(canım annem). neyse teyzem demişki biraz bekle falanca kişi de emineyi ziyarete gelcekmiş. onlar gelsin beraber çıkar gideriz demiş. anneannem tutturmuş. yok ben onları beklemem, götürün diye.. neyse kapı çaldı. anneannem geldi. annemle konuşuyorlardı. anneannemin gözleri kan çanağıydı. anneme dedi nasılsın kızım. annem de iyi değilim ana dedi. konuşuyorlarken anneanneme dedim ki ben yatıyordum, sen madem burdasın ben gidem biraz daha yatayım dedim.o sıra annemle göz göze gelir gibi olduk. nasıl bakıyordu anlatamam. gitme kızım nolur der gibi bakıyormuş. çaresizce.. oy anam oy.. 1 dakika geçmedi, annem gelele diye bağırdı bana. "annemin başında ağlıyordu, oy eminem beni mi bekliyordun yavrum" diye ağlıyordu. annem orada öylece yatıyordu..hiçbirşey yapamadım. babamları çağırdım. sonra ambulans gelene kadar anneme yaklaşamadım bile. şimdi aklım olsa sarılırdım ölüsüne bile..
özlüyorum, içim yanıyo içim...
Annem ölmeden bir gün evvel yattığı yerde salonun kapısını işaret ederek dedi ki ; dünya ne kadar güzel, ne kadar büyük, yemyeşil; hiç görmemişim şimdiye kadar ... Gideceği yeri gördü dedi herkes, ne kadar doğrudur bilemem, gidip te gelen yok. Ama gidecek olanın o an bildiğine inandım.
Öldüğünde hepimiz başındaydık, kimse feryat etmedi sadece duyulabilecek kadar yüksek bir sesle , hep bir ağızdan kelime-i tevhid getirdik. Ölüm korkunç sanılır ya, değil. Nefesinin küçüle küçüle duruşunu izledim, en son göğsünde küçücük bir kuş çırpındı sanki ve bitti, gülümsüyordu annem, ön dişleri görünecek kadar bayağı kocaman bir gülümseme ve öyle kaldı, yıkayan hanım bile annemin güzelliğine ve gülümsemesine hayret etti. Resmen mutluydu, kolostomiden, nefrostomiden,ilaçlarından herşeyden kurtuldu, genç kız gibiydi bedeni, ben kötü bir yere gittiklerine inanmıyorum. Onlar gerçek dünyadalar.
Hastalığını ilk öğrendiğimde ettiğim isyanlar sırasında bana bir gün dedi ki ; ben seni böyle mi yetiştirdim, bana hastalık verdi diye Allah' a isyan mı ediyorsun, ölümden niye bu kadar korkuyorsun, ben sevdiğime gideceğim. Ben Rabbimi seviyorum, insan sevdiğine gitmekten korkar mı...
Özlemek bakidir hiç geçmeyecek, içimi parçaladın sabah sabah arkadaşım. Öyle iyi anlıyorum ki seni...
Ama ne dedik ; ahirete iman ettik, elbet kavuşacağız, hiç ayrılmamak üzere. Hiç bir şey içini soğutmaz biliyorum, alışacaksın sadece. Hem geliyor arada bir rüyalarıma, çok daraldım mı konuşuyorum onunla. Ne zaman konuşsam o gece görürüm annemi rüyamda, belki psikolojiktir ama görüyorum ve güzel bir yerde olduğuna inanıyorum. Dua ediyorum, hayır yapmaya çalışıyorum adına, bir avuntu buluyor insan. Teselli edemem seni ne yazacağımı şaşırdım, Rabbim sabır versin
ahh canım kıyamammyapma harap etme kendini.. ölüm Allahın emri elden ne gelir. keşke şeytandandır derler. keşke deme . biliyorum zor ama toplaman lazım kendini. neden diye sorguladıkca ALllaha isyan olur düşme gaflete. gözyaşı gözyaşını cagırır derler . bol bol dua et annecigin için. kıyamam yaaa ( acına ortak olmaya çalışıyorm ama ne söylersem söyleyim hafifletemiyorm sanki. annen kötü biyere gitmedi ki böyle düşün. onun gittigi yere birgün bizde gitcegiz. inşallah sevdiklerimizi görebiliriz.suçlama kendini artık sen hastaneyede götürsen olacagı varmış olmş. RAbbim unutturdu işte sana hastaneyi o anda aklından çıktı, çıkardı RABBİM çünkü zamanı dolmuştu yapcak bişe yok canım aglaa ama isyan etme ...
8.sayfamı 9.sayfadamıydı neydi tam hatırlamıyorum.
ahhh canım mahvettin beni o anda hiç bişey yapamıyosun şok oluyosun malesef çok üzüldüm Allah bol bol sabır versin canım.
Bende ölümün günü, saati, zamanı doğduğunda bellidir diye düşünenlerdenim. babam akciğer kanseri oldu doktorlar 3 ay ancak yaşarlar dedi babam 10 ay yaşadı doktorlar bile çok şaşırdı. ve bir gün sabaha karşı komaya girdi 5 gün komada yattı ve 5. gün akşam öldü.
Babamın kanser olduğunu öğrendiğimizde keşke sigara içmeseydi keşke erken fark edilseydi vs bir sürü şey söyledik ama belki öldüğü gün trafik kazası/kalp krizi vs geçirip yine aramızdan ayrılacaktı. Allah alnımıza yazmıştır onun dışında yaşamak mümkün değil bana göre....
SABAH SABAH ciğerlerim parçalandı...bütün acı yaşayan kk daşlarım acıyı veren rabbim sizlere sabrı cemil versin .özlediklerinize cennetinde komşu eylesin.
canım ben sana düşündüklerimi değil yaşadığım bir olayı anlatayım ;babam öldüğünde 48 yaşındaydı,abim 35 yaşında öldü abim öldükten 2 ay sonra annem kolon kanseri oldu 4 yıl yaşadı 2 kez ameliyat oldu son 1 senesi yatalaktı her türlü ihtiyacına ben bakıyordum öylede gururlu,hassas bir kadındı ki düşün ona ne zordu kim bilir.her neyse annem çok kez aniden fenalaştı hastaneye gidip günlerce yattık beraber hastanede bayram geçirdik...kemoterapi vs çok zayıflamıştı onu son yıkadığımda koltukta yatıyordu öyle halsizdi...bişey yiyemiyordu uzun zamandır bir lokmacık sadece...sonra 1 sabah uyandı benden supangle istedi ve 1 kasenin hepsini yedi o gün sanki bir iyilik vardı üstünde haa unutmadan bir süredir evde 1 oğlan çocuğu gördüğünden bahsediyordu ama bana kimseye söyleme sonra delirdim sanırlar diyordu çocuk hiç konuşmuyormuş sadece öyle duruyormuş tabii ki çocuğu ondan başka gören yoktu....neyse o akşam üstü bana seslendi dedi ki çocuk konuştu ne dedi anne dedim vakit geldi sakın korkma dedi, dedi.ödüm patladı ama hemen arkasından tansiyonu düşmeye başladı hastaneye kaldırdık bir daha da eve dönemedi....yani ölüm saati belli olmasa bana o vakti kendi söyler miydi?suçlu arama vicdan azabı duyma herkesin başına gelecek bu sadece yaşamana bak bizde gün gelince öleceğiz o yüzden fazla düşünme bence çok inceleme kabullen ve sana verilen yaşamı düzgün yaşa mutlu olmak hepimizin hakkı onlarda böyle isterlerdi ...
size cevap yazdığımı bilin diye "beğen" butonuna basıyorum. yoksa çok acı tabi ki yaşadıklarınız..
Allah rahmet eğlesin, mekanı cennet olsun. Allah sabır versin cnm..
bu konuda çok farklı düşünüyorum ama anlatabilecekmiyim bilemiyorum.biz bunu din öğretmeniyle baya bir tartışmıştık,bana çok doğru düşündüğümü söylemişti.ölüm saati bellidir çünkü allah herşeyi önceden bildiği için.yani herşeyi biz yaşıyoruz,hayatımızı biz değiştiriyoruz,mesela sağlığımıza dikkat ederiz ömrümüz uzar veya arabada giderken hatalı sollama yaparız kaza yapar ölürüz veya bir yerden geçerken başımıza birşey düşer ölürüz.ama allah önceden bunların hepsini bildiğinden bizim nasıl öleceğimiz bellidir yüzden bellidir.bunu allah belirlemedi.öyle olsa hiçbirşeyden korkmazdım nasıl olsa nasıl öleceğim belirli diye.allah bizim nasıl yaşayacağımızı neler yapacağımızı belirlemiş olsa haksızlık olmazmıydı bazılarımızın cennete bazılarımızın cehenneme gitmesi.allah yaşamımızda bizi serbest bıraktı hepsini biz belirliyoruz.biz iyi insanlar kötü insanlar oluyoruz.intihar eden bir insanın ölümünü allah önceden seçmiş olsa intihar etmek niye günah olsun.kader allahın bizim için belirlediği birşey değil,yaşayacağımız herşeyi zaten önceden bilmesidir.
amin Allah hepimize sabır versin. Annenizin mekanı Cennet ruhu Şad olsun.
Konuya bakılış açısı insanın kadere ne kadar inandığı ile alakalı... Bizim de din kültürü öğretmenimiz insanın kaderini değiştirebileceğini söylemişti... Bende böyle düşünüyorum sonuçta insan kendi seçimlerini kendi yapar ve ona göre yaşar hayatını...
Sevgili Peygamberimiz “Ayağınıza taş bile çarpsa onu nefsinizden bilin. Sabrederseniz bunda sizin için mükâfat vardır.” diye buyurmuş...
Başka bir hadiste ise: “Sizden bazılarınıza sıkıntı musibet veya hastalık verilir. Onlar sabrederlerse mahşer günü onlara öyle lütuflar verilir ki diğerleri keşke bize de dünyada böyle zorluklar verilseydi de şimdi biz de böyle mükâfatlara erseydik derler.”
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?