Ömrüm boşa mı geçiyor yoksa?

Onsuz mutsuz olacağıma, onla mutsuz olayım deyip, evlendim.
Tek söyleyeceğim, yapma kardeşim!
O zehirli sarmaşık 'evet' dediğin an daha da çevreliyor seni, nefes alamaz hale geliyorsun.
Yapma...
 
Bu kişiyle neden berabersin

Bağımlılık belki de. Ya da psikolojide bi şey vardır ya kaçan kovalanır, değer vermeyenin peşinden gidilir gibi... öyle bi şey de olabilir. Farkındayım aslında bunların. Sadece faaliyet yoktu. Ama artık bitti sanırım. Yine tartıştık ve o her zaman ki muhteşem arşa erişmiş egosuyla adım atmaya tenezül etmedi. Bu kez benden hiç beklenmeyecek bir hareket olarak ben de adım atmadım. Şaşırmıştır belki şimdi. Ama artık adım atmayı düşünmüyorum. Yoruldum çünkü, zaten bi kıymeti de olmuyor yaptıklarımın. Her şey olacağına varsın...
 
Direk konuya gireceğim. O kadar mutsuzum ki. Öyle kötü bi ruh halindeyim ki. Sizin objektif yorumlarınıza ihtiyacım var. Benim göremediğim şeyleri görebilirsiniz belki.

Benim çok uzun zamandır bi ilişkim var. Bunun son 1 senesi nişanlılık dönemi. Onu çok seviyorum ama bazen tahammül edemiyorum huylarına.

Farkettim de bugüne kadar hep veren taraf olmuşum ben. Alan hep o olmuş. Ne zaman kavga etsek hep ilk adımı ben atarım. O asla atmaz. Zaten onun dışında da sorunlarım var benim. Ailevi sorunlar, maddiyata dayalı sorunlar, okul kpss gelecek endişelerim. Bunlara değinirsem çok uzun olur. Kendimi bi baltaya sap olamamış, işe yaramaz, değer görmeyen, hiç sevilememiş gibi hissediyorum.

Psikolojim bozuk, vücudumda hep yaralar çıkıyor nedenini bilmiyorum. Doktor fiziksel olarak tedavi uyguluyor ama bana kan tahlillerimin vs temiz olduğunu, bunların psikolojik olabileceğini söyledi.

Nişanlıma gelince aramız iyiyken iyi. Daha doğrusu ben alttan aldığım sürece iyi. Ama ben biraz kendi fikrimi söylemeye başlasam, bi şeylerine kızsam hemen tartışmalar, aramamalar, sormamalar...

Neden hep ilk adımı ben atmak zorundayım? Kavga ettiklerinde ellerinde çiçeklerle sevgilisini eşini yanına getirebilenler ne yapıyor da getirebiliyor? En son dün gece tartıştık bana küfür bile etti. Sinirlendiğinde ağzından çıkanı kulağı duymuyor.

Bugün bu saat oldu hala ne aradı ne sordu. En azından hatasının farkına varsa bi kaç saat sonra arasa özür dilese ona bile razı olacağım ama o da yok.

Böyle davrandığı zamanlarda davranışlarını normal bulmadığımı, beni sevip sevmediğini soruyorum. "Sevmiyorum" diyor. Sonra da "sinirli anımda soruyorsun ne cevap vereyim" diyor.

Onun dışında giydiğime karışır, gittiğim yere karışır. Bu yüzden de tartışırız çoğu zaman. Hep kendisinin istediği olsun ister. Ben bıktım artık bu durumlardan.

Kendimi boğuluyo gibi hissediyorum. Hayatımda yolunda giden tek bir şey bile yok sanki.
O kadar zaman, o kadar emek... Karşılığında da en ufak kavgada sana sırtını çeviren bi nişanlı. Sen aramazsan aramayan vurdumduymaz biri.

Biliyorum ayrıl diyeceksiniz, ayrıldığımız günler de oldu. Yine mutsuzluğun dibini gördüm "bu hiç geçmeyecek galiba" dedim. Sevdiğimden değil de alıştığımdan mı acaba? Neden bana değer vermeyen, sadece ben iyi olduğum sürece iyi olan, bi kez ardımdan gelmemiş biri için bu kadar üzülüyorum? Mazoşist miyim acaba? Bozulan psikolojim yüzünden bağımlı olduğumdan mı? Sizce ben onun hayatında ne derece önemliyim? Böyle davranan birisi beni seviyor mudur?

Ayrılın. Net. Gerekiyorsa duygusal bağımlılık tedavisi görün. Ama özellikle ilişki veya duygusal bağımlılık konusunda uzman birini bulun.
 
Günaydın, yazdıklarını başkası yazmış gibi okursan aslında çözümü de bildiğini farkedeceksin... Her şey ortada, aslında sen bu adamla gelecekten korkuyosun. O yaralar da ondan... Endişelerini vucudun patlatıyor. Peki sevmiyorum diyen adam için değer mi? Kararı verdiğin gün en zoru olacak. Uyu uyan bitti. Gerisi aydınlık
 
Bu bağımlılıktan kendini kurtarabilirsin, mutlaka ama mutlaka psikolog yardımı almalısın çünkü onun bi pişmanlığına kesin geri dönüp hayatını mahvedebilirsin.
Sayet İstanbul'daysanız ücretsiz psikolojik danışma merkezleri var.
Aslında siz Allah'ın sevgili kulusunuz daha evlenmeden ayrılma imkanı verdiği için, lütfen bu kararı vermekten korkma ve hiç bi şekilde ona geri dönme.
 
Ayrılın. Net. Gerekiyorsa duygusal bağımlılık tedavisi görün. Ama özellikle ilişki veya duygusal bağımlılık konusunda uzman birini bulun.

Nerden bulabilirim ki duygusal bağımlılık konusunda uzman birini :/

Bu bağımlılıktan kendini kurtarabilirsin, mutlaka ama mutlaka psikolog yardımı almalısın çünkü onun bi pişmanlığına kesin geri dönüp hayatını mahvedebilirsin.
Sayet İstanbul'daysanız ücretsiz psikolojik danışma merkezleri var.
Aslında siz Allah'ın sevgili kulusunuz daha evlenmeden ayrılma imkanı verdiği için, lütfen bu kararı vermekten korkma ve hiç bi şekilde ona geri dönme.

Gaziantepteyim burda var mı bilmiyorum nasıl araştırabilirim?
 
Şimdiden küfretmeye başlamış evlenince de değişmeyecek.Sen kendinden çok ona değer verdiğin için sürekli alttan almışsın onunda poposu kalkmış.Kendini bir şey zannediyor.

Asıl bu kadar zorluklar yaşarken sana destek olması moral vermesi lazım.Sana iyi gelmiyor ki vücudunda sinyal vermeye başlamış.Yol yakınken dön derim.Evlendikten sonra daha zor.
 
Herkese yorumlari icin cok teşekkür ederim öyle yorgunum ki tek tek cevap vermeye bile mecalim kalmamış. Zihin yorgunluğu tabi bu. Yine her zaman ki gibi onun öküzlüğü ve hatasını kabul edememesi yüzünden kavga ettik.
Her zaman alttan alıp şımartmışım. Bu sefer adım falan atmadim. Atmayacağım da. O da atmaz. Bitti anlayacağınız üzere.

Elimde kala kala hayal kırıklığı ve boşa geçen 7 senem kaldi. Sevilmemisim hic meğer ne acı bi sey..
Aynı senin gibi bir sürü taviz verdim
Yalanlarına sustum hakaretlerin sustum kısıtlamalarına ses çıkarmadım her kavga da ozur dileyen ben oldum. Peki sonuç noldu terkedildim. Anladım ki kimse için kendinden taviz vermiyceksen. Kiymetli olunmuyor fedakarlık yapıp alttan alınca. Nasıl daha edebilirim diye bakıyorlar. Benimde 6 senem gitti her yerden engelledi adamın umru değil. O yüzden bırak üzülmeyin kimse için değmez. Kıymetten anlayacak bi insan olsaymis zaten el ustunde tutardı. Elinizden gelenin fazlasını yapmışsınız içiniz rahattir en azından. Onu da kendi vicdanına birakin
 
Herkese yorumlari icin cok teşekkür ederim öyle yorgunum ki tek tek cevap vermeye bile mecalim kalmamış. Zihin yorgunluğu tabi bu. Yine her zaman ki gibi onun öküzlüğü ve hatasını kabul edememesi yüzünden kavga ettik.
Her zaman alttan alıp şımartmışım. Bu sefer adım falan atmadim. Atmayacağım da. O da atmaz. Bitti anlayacağınız üzere.

Elimde kala kala hayal kırıklığı ve boşa geçen 7 senem kaldi. Sevilmemisim hic meğer ne acı bi sey..


Bunların hepsi tecrübe yaşamasaydın öğrenemeyecektin.

Yedi yılın gitti ama ömrünün geri kalan kısımlarını kurtardın.Acın bir süre sonra geçince oh be çok şükür kurtuldum diyeceksin .
 
off çok benzer bir ilişkiden çıktım. seni anlayabiliyorum ve bu ilişkinin sonu olmadığını bil. bir hata yapıp evlenirsen de boşanacağını bil. o yüzden bile bile yakma kendini. asla değişmeyecek. her zaman besleyen taraf sen olacaksın. her zaman sen adım atacaksın. her zaman sen alttan alacaksın. ama karşılığında minicik bir nazını çekmeyecek. seni hiçbir zaman şımartmayacak. başka ilişkilere değer gören kadınlara bakarken için gidecek. mutsuzluktan öleceksin. ben de böyleydim ve ayrıldım. şimdi de sürekli kafam onunla meşgul ama hayatımdayken verdiği mutsuzluk daha da ızdırap vericiydi. şimdi en azından tek başıma mutsuzum.
 
Nerden bulabilirim ki duygusal bağımlılık konusunda uzman birini :/



Gaziantepteyim burda var mı bilmiyorum nasıl araştırabilirim?

İstanbul'da bile bulmak zor. Yurtdışında çok daha yaygın. ABD'de hastalarının nerdeyse tamamı duygusal bağımlılardan oluşan psikologlar bile var. Çok mantıklı aslında. Nasıl avukatlar, öğretmenler, doktorlar, aşçılar uzmanlaşıyorsa, psikologlar da uzmanlaşmalı bence.

Gaziantep'te bu konuda uzmanlaşmış kimse yoktur sanırım. Ama genel psikolog tavsiyesi için sizin için tavsiyeediyorum sitesine baktım. En çok Bahadır Bilgin diye bir psikoloğu tavsiye etmişler. Çok yoğunmuş, randevu alması zormuş. Ben hiç tanımıyorum ama orada ünlü bir psikolog sanırım. Bir şansınızı deneyin isterseniz. Psikolojinizin iyi olması tüm hayatınızı çok değiştirir. Bir de nişanlınız olmasa da her şeyin çok iyi olabileceğine, çok mutlu olabileceğinize inanın lütfen.
 
Direk konuya gireceğim. O kadar mutsuzum ki. Öyle kötü bi ruh halindeyim ki. Sizin objektif yorumlarınıza ihtiyacım var. Benim göremediğim şeyleri görebilirsiniz belki.

Benim çok uzun zamandır bi ilişkim var. Bunun son 1 senesi nişanlılık dönemi. Onu çok seviyorum ama bazen tahammül edemiyorum huylarına.

Farkettim de bugüne kadar hep veren taraf olmuşum ben. Alan hep o olmuş. Ne zaman kavga etsek hep ilk adımı ben atarım. O asla atmaz. Zaten onun dışında da sorunlarım var benim. Ailevi sorunlar, maddiyata dayalı sorunlar, okul kpss gelecek endişelerim. Bunlara değinirsem çok uzun olur. Kendimi bi baltaya sap olamamış, işe yaramaz, değer görmeyen, hiç sevilememiş gibi hissediyorum.

Psikolojim bozuk, vücudumda hep yaralar çıkıyor nedenini bilmiyorum. Doktor fiziksel olarak tedavi uyguluyor ama bana kan tahlillerimin vs temiz olduğunu, bunların psikolojik olabileceğini söyledi.

Nişanlıma gelince aramız iyiyken iyi. Daha doğrusu ben alttan aldığım sürece iyi. Ama ben biraz kendi fikrimi söylemeye başlasam, bi şeylerine kızsam hemen tartışmalar, aramamalar, sormamalar...

Neden hep ilk adımı ben atmak zorundayım? Kavga ettiklerinde ellerinde çiçeklerle sevgilisini eşini yanına getirebilenler ne yapıyor da getirebiliyor? En son dün gece tartıştık bana küfür bile etti. Sinirlendiğinde ağzından çıkanı kulağı duymuyor.

Bugün bu saat oldu hala ne aradı ne sordu. En azından hatasının farkına varsa bi kaç saat sonra arasa özür dilese ona bile razı olacağım ama o da yok.

Böyle davrandığı zamanlarda davranışlarını normal bulmadığımı, beni sevip sevmediğini soruyorum. "Sevmiyorum" diyor. Sonra da "sinirli anımda soruyorsun ne cevap vereyim" diyor.

Onun dışında giydiğime karışır, gittiğim yere karışır. Bu yüzden de tartışırız çoğu zaman. Hep kendisinin istediği olsun ister. Ben bıktım artık bu durumlardan.

Kendimi boğuluyo gibi hissediyorum. Hayatımda yolunda giden tek bir şey bile yok sanki.
O kadar zaman, o kadar emek... Karşılığında da en ufak kavgada sana sırtını çeviren bi nişanlı. Sen aramazsan aramayan vurdumduymaz biri.

Biliyorum ayrıl diyeceksiniz, ayrıldığımız günler de oldu. Yine mutsuzluğun dibini gördüm "bu hiç geçmeyecek galiba" dedim. Sevdiğimden değil de alıştığımdan mı acaba? Neden bana değer vermeyen, sadece ben iyi olduğum sürece iyi olan, bi kez ardımdan gelmemiş biri için bu kadar üzülüyorum? Mazoşist miyim acaba? Bozulan psikolojim yüzünden bağımlı olduğumdan mı? Sizce ben onun hayatında ne derece önemliyim? Böyle davranan birisi beni seviyor mudur?

O sizin bir kavga sonrası hep adım atmanıza alışmış. Ne derse desin onuı bırakmayacağınızı düşünüyor o yüzden öyle davranıyordur..
 
Back
X