Eveeeeet geciktirmeden tatil kritiklerimi yapıyorum :)
Bizim evde şöyle bir yemek sistemimiz var. Akşam oğlum 5 gibi uyuduğunda ben hemen yemeğimi yerim. Böylece yarım saat veya 1 saat sonra kalktığında onunla rahat ilgilenirim. Ama kv ve kp de bu mümkün olmadı. Onlar 7:30dan önce kesinlikle yemiyorlar. Böylece oğlumun uyanıp sıkıntıdan manyadığı saatlerde hep beraber sofrada oluyoruz. Sağolsun kimse de "sen biraz rahat ye ben azıcık ilgileniyim" demediği için ne yediğimden anladım ne bişi. Bi de zaten çocuğum yeme konusunda sorunlu olunca sofradaki muhabbet: niye bu kadar az yiyo?emmese daha çok yer...?(kv) ben çocukları besleyip sofraya otururdum. Şeklinde devam ediyordu.
Akşamları 5 te apartman arkadaşları ile kv aşağı inip oturur. 1 hafta inmeyiver. Tam efe uyuyor oturup sohbet edilebilir ama olmaz aşağı inilmeli. Oysaki ben dışarı işlerimi halledebilirim o sürede. Ama olmaz çünkü tek eğlence bu. Ben onlar geldiğînde rutinimi bozuyorum ama... Şimdiden sonra görüşeceğiz
Eşim ailesi ile brşeyler paylaşmak istiyor. Dışarı çıkıp bir çay içmek, deniz kenarında yürüyüp sohbet etmek vb. Bunlar her teklifte "bizsiz gidin" modundalar. Zaten en son cuma akşamı böyle dediklerinde "biz bayramda gelmeyelim madem hep yalnız takılıyoruz" dedim. Hep beraber dışarı çıktık bu sayede. Benim umrum olmaz valla yalnız da gezerim. Ama eşimin farkediyorum anne babasını özlemiş olduğunu ama onlarda tık yok. Ha benimkiler de çok gezmeyi sevmez ama bir araya gelince oturur sohbet muhabbet ederiz; dizi izleme moduna bağlamayız.
Çocukla ilgilenme olayına hiç girmiyim diyorum ama olmuyo :) toplam 15dk biri 30dk biri ilgilenmiştir sanırım. Tabi son valiz toplama günü hariç :) onda da sürekli "annesi geliyo, işi bitiyo" diye bana duyurup durdular. Ev sıkış tıkış olduğu için efe zaten iyice çıkdırdı hareket edememekten..
İkisi de emekli kv ve kp. Okadar negatif bir bakış açısı varki kv nin artık dilimde tüy bitti "anne pozitif düşünnn" demekten. Avmnin yemek yeme katına gidiyoruz daha girmeden "yer bulamıcaz çok kalabalık", denize gider geliriz "çocuğun burnu kızarmış güneş yanığı mı oldu yazık" (ki benim oğluşumun burnunda hep bi kızarıklık vardır :)), efeyi üç yerinden sivrisinek ısırır "vah vah çocuğu ne biçim yemişlerrrrr", topuk dikeninden dolayı terlik alması gerekirken gidip süpürge alır başka bişiler alır (ki evde süpürge vardır bu mutfağa alınmıştır :)) "çok canım acıyo valla nolcam bilmem" der. Daha ne diyim bilmiyorum aklımda kalanlar bunlar. Yani bardak hep boş hep boş. Bi de ufaklığa dışarda hazır kızarmış patates vermeye çalışıp "yemiyo mu?? Anlamadı almadı" demesi beni kopardı yani. Ha bi de oğlum emmek istedikçe "sigara vakti geldi hadi git iç de gel" deyip duruyordu. Artık dayanamadım "anne valla ilerde "sigara içicem zaten babaannem ben küçükken anlamıştı" derse hiçbişi diyemezyiz" dedim de anladı ve frenlemeye çalıştı kendni. Yani sonuç olarak sinek ufaktır mide bulandırır olayı yaşadığımız. Şimdi 1,5 ay aradan sonra belki daha çekilir gelir
Sabah sabah yeter bu kadar :)