Kısırlık başlıbaşına bir stres nedeni... Ancak stres de gebe kalamama nedenleri arasında yer alıyor. Mutlu ve kaygısız çiftler daha kolay bebek sahibi oluyor...
Kısırlığın erkekten kaynaklanması’ fark etmiyor, tüp bebek uygulamalarında da tedavinin yükünü kadınlar çekiyor. Tıpkı hamilelikte olduğu gibi... Tedavi süresi uzadıkça kaygı ve stres artıyor. Bu noktada da kadına düşen pay daha büyük oluyor. Uzmanlar bu durumun tedavinin olumlu sonuç vermesine engel olabileceği uyarısında bulunuyor.
"Stres hamile kalma olasılığını da etkiliyor." Çocuğuna zarar verebileceği gerekçesiyle isminin açıklanmasını istemeyen bir kadının anlattıkları da bu iddiayı destekliyor: "15 yıl kısırlık tedavisi gördüm. Umudumuzu yitirince bir kız çocuğu evlat edindik ve tedaviyi kestik. Çok mutluyduk. Çocuk yapma stresi üzerimizden kalkmıştı. Evlat edindiğimiz çocuk 2 yaşına geldiğinde adetim kesildi. Doktor ‘Hamilesin’ dedi. İnanamadık. Ve bir hamilelik daha. Üçünü birarada büyüttük."
GEBELİK ŞANSINIZI ARTIRMANIN YOLLARI
Kısırlık bir yetersizlik ya da zayıflık değil, yalnızca bir sağlık sorunu. Bu sorun strese neden olyor. Stres de bir şekilde kısırlığa neden olabiliyor... Stres kortizol ve prolaktin hormonlarında dengesizlik yaratıp yumurtalıkların normal çalışmasını engelleyebilir ve sperm kalitesini olumsuz etkileyebilir.
İşte size bu stresi azaltacak küçük ipuçları :
• Kısırlık hakkında çok şey öğrenin ve çevrenizi de bu konuda aydınlatın.
• Duygularınızı eşinizle, yakın çevrenizle ya da bir danışmanla paylaşın.
• Korku ve kaygılarınızı düzenli olarak eşinize anlatın, aranızdaki dostluğu ve yakınlığı geliştirmeye çalışın.
• Zaman zaman depresyon ve kaygı dönemleri yaşayabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın.
• Kendinizden hoşlanın ve bol bol gülün.
• Tedavi döneminde stresli ortamlardan uzak durun.
• Çevrenizdeki kişilerle açık, dürüst ve girişken ilişkiler kurun.
• Öfkenizi kontrol etmeyi, sakinleşmeyi öğrenin.
• Gevşeme, iletişim ve stres azaltma tekniklerini öğrenmeniz başarı oranını arttıracaktır. (Bu alanda yapılan bir araştırma psikolojik müdahalenin gebelik oranını yüzde 20 ila 60 oranında arttırdığını ortaya koydu.)
• İşyerinizde arkadaşlarınız ya da patronunuz sizin duygusal iniş-çıkışlarınızı, işe ara verme ihtiyacınızı anlamayabilir. Çevrenizdekilere içinde bulunduğunuz durumu anlatın.
• Tedavi süresince eğlenceye ve kendinize zaman ayırın, kendiniz için güzel şeyler yapın.
• Hamileliğin garanti olmadığını aklınızdan çıkarmayın.
Kısırlığın erkekten kaynaklanması’ fark etmiyor, tüp bebek uygulamalarında da tedavinin yükünü kadınlar çekiyor. Tıpkı hamilelikte olduğu gibi... Tedavi süresi uzadıkça kaygı ve stres artıyor. Bu noktada da kadına düşen pay daha büyük oluyor. Uzmanlar bu durumun tedavinin olumlu sonuç vermesine engel olabileceği uyarısında bulunuyor.
"Stres hamile kalma olasılığını da etkiliyor." Çocuğuna zarar verebileceği gerekçesiyle isminin açıklanmasını istemeyen bir kadının anlattıkları da bu iddiayı destekliyor: "15 yıl kısırlık tedavisi gördüm. Umudumuzu yitirince bir kız çocuğu evlat edindik ve tedaviyi kestik. Çok mutluyduk. Çocuk yapma stresi üzerimizden kalkmıştı. Evlat edindiğimiz çocuk 2 yaşına geldiğinde adetim kesildi. Doktor ‘Hamilesin’ dedi. İnanamadık. Ve bir hamilelik daha. Üçünü birarada büyüttük."
GEBELİK ŞANSINIZI ARTIRMANIN YOLLARI
Kısırlık bir yetersizlik ya da zayıflık değil, yalnızca bir sağlık sorunu. Bu sorun strese neden olyor. Stres de bir şekilde kısırlığa neden olabiliyor... Stres kortizol ve prolaktin hormonlarında dengesizlik yaratıp yumurtalıkların normal çalışmasını engelleyebilir ve sperm kalitesini olumsuz etkileyebilir.
İşte size bu stresi azaltacak küçük ipuçları :
• Kısırlık hakkında çok şey öğrenin ve çevrenizi de bu konuda aydınlatın.
• Duygularınızı eşinizle, yakın çevrenizle ya da bir danışmanla paylaşın.
• Korku ve kaygılarınızı düzenli olarak eşinize anlatın, aranızdaki dostluğu ve yakınlığı geliştirmeye çalışın.
• Zaman zaman depresyon ve kaygı dönemleri yaşayabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın.
• Kendinizden hoşlanın ve bol bol gülün.
• Tedavi döneminde stresli ortamlardan uzak durun.
• Çevrenizdeki kişilerle açık, dürüst ve girişken ilişkiler kurun.
• Öfkenizi kontrol etmeyi, sakinleşmeyi öğrenin.
• Gevşeme, iletişim ve stres azaltma tekniklerini öğrenmeniz başarı oranını arttıracaktır. (Bu alanda yapılan bir araştırma psikolojik müdahalenin gebelik oranını yüzde 20 ila 60 oranında arttırdığını ortaya koydu.)
• İşyerinizde arkadaşlarınız ya da patronunuz sizin duygusal iniş-çıkışlarınızı, işe ara verme ihtiyacınızı anlamayabilir. Çevrenizdekilere içinde bulunduğunuz durumu anlatın.
• Tedavi süresince eğlenceye ve kendinize zaman ayırın, kendiniz için güzel şeyler yapın.
• Hamileliğin garanti olmadığını aklınızdan çıkarmayın.