- 3 Eylül 2012
- 21.900
- 57.833
- 798
- Konu Sahibi nomunomuchua
- #1
Harika bir pazar günü..
Hava öyle güzel ki..
11:30 da açtım gözlerimi, yataktan 12:30 da çıktım.
Değerlendirmem gereken bir zaman yoktu çünkü.
Hazırlanıp yetişmem gereken bir gezi planı, bekletmemem gereken bir dost..
Yatağın içinde oyalanırken iyi niyetine inandığım, hoş bir arkadaşa mesaj yazmaya başladım.
Gel birlikte kahvaltı edelim, kuymak yaparım sana diye.
Sonra göndermeden sildim.
Daha önceki 15 davetimin hepsine bir bahane bulup gelmediği için, daha sonra kesin inşallah diye
erteleyip durduğu için 16. ile yüzleşmek istemedim sanırım.
Oysa ben şartlarımı zorlayarak onun ilk davetine gitmiştim.
Bunun bile bir önemi yoktu sanırım.
Beni çok işsiz ya da kimsesiz sandı belki de ondan çağırır çağırmaz koşabilmiştim ona ben.
Whatsaptan dünyanın çeşitli köşelerine dağılmış dostlarımdan mesajlar geldi o sıra.
Çok özledim, kimse sizin gibi olmuyor..
Tatlı bir andan kalma komik bir foto paylaşılıyor..
Kimse sizin gibi de olmayacak canlarım.
Bir yaştan sonra içine sinen dost edinmek çok zor.
İyi niyetli olur ama uyumsuz olur.
Özverisiz olur, karşılık bulamadım diye üzülürsün böyle.
Kanepe kahvaltımı yaptım bir başıma.
Belki bir sahil yürüyüşü yaparım ben de alıp başımı ne yapayım..
Sevdikleri yanında, yakınında olan arkadaşlar sıkı sıkı sarılın.
Küçük sebeplerle vazgeçmeyin onlardan.
Yaş 32. Bu yaşta eski aşkların, işlerin yerini daha güzeli alır ama
güzel bir dostluk kolay kurulmuyor..
Ve İstanbullular.. Selam söyleyin güzel İstanbul'uma, martılara simit atın.
Vapurda kağıt helva kıtlayın :) Ben yapamıyorum yerime siz yapın.
Türk kahvesi için, makarasına fallaşın.
(Çok özledim bunu. Bıktım Falcı Bacı'ya atmaktan..:/)
Gününüz güzel geçsin..
Hava öyle güzel ki..
11:30 da açtım gözlerimi, yataktan 12:30 da çıktım.
Değerlendirmem gereken bir zaman yoktu çünkü.
Hazırlanıp yetişmem gereken bir gezi planı, bekletmemem gereken bir dost..
Yatağın içinde oyalanırken iyi niyetine inandığım, hoş bir arkadaşa mesaj yazmaya başladım.
Gel birlikte kahvaltı edelim, kuymak yaparım sana diye.
Sonra göndermeden sildim.
Daha önceki 15 davetimin hepsine bir bahane bulup gelmediği için, daha sonra kesin inşallah diye
erteleyip durduğu için 16. ile yüzleşmek istemedim sanırım.
Oysa ben şartlarımı zorlayarak onun ilk davetine gitmiştim.
Bunun bile bir önemi yoktu sanırım.
Beni çok işsiz ya da kimsesiz sandı belki de ondan çağırır çağırmaz koşabilmiştim ona ben.
Whatsaptan dünyanın çeşitli köşelerine dağılmış dostlarımdan mesajlar geldi o sıra.
Çok özledim, kimse sizin gibi olmuyor..
Tatlı bir andan kalma komik bir foto paylaşılıyor..
Kimse sizin gibi de olmayacak canlarım.
Bir yaştan sonra içine sinen dost edinmek çok zor.
İyi niyetli olur ama uyumsuz olur.
Özverisiz olur, karşılık bulamadım diye üzülürsün böyle.
Kanepe kahvaltımı yaptım bir başıma.
Belki bir sahil yürüyüşü yaparım ben de alıp başımı ne yapayım..
Sevdikleri yanında, yakınında olan arkadaşlar sıkı sıkı sarılın.
Küçük sebeplerle vazgeçmeyin onlardan.
Yaş 32. Bu yaşta eski aşkların, işlerin yerini daha güzeli alır ama
güzel bir dostluk kolay kurulmuyor..
Ve İstanbullular.. Selam söyleyin güzel İstanbul'uma, martılara simit atın.
Vapurda kağıt helva kıtlayın :) Ben yapamıyorum yerime siz yapın.
Türk kahvesi için, makarasına fallaşın.
(Çok özledim bunu. Bıktım Falcı Bacı'ya atmaktan..:/)
Gününüz güzel geçsin..