Premature Bebekler *Rahim Ağzı Yetmezliği Topiğinin Mucize Bebişleri*

37 haftadan önce gerçekleşen doğumlar prematüre doğum olarak adlandırılır. Bu haftadan önce doğan bebeklere de prematüre bebek denir.
eylulgulu 200 gram az degil canım hic telaş etme
bak ben Filize sut verirken sutumun yagsız ve yararsız oldugundan emindim,herkes oyle bir konuşuyor ki ama ben bir de sagdıgım icin goruyordum sutum resmen su gibiydi mavi beyazdı renk olarak o derece sulu,bir sure dolapta bekletince de ustunde kaymak falan da olmazdı ben kendim de inandım sutumun yaramadıgına cunku Filizin kilo alımı oyle aman aman degildi ustelik yarıdan fazla mama aldıgı halde.Şİmdi yine aynı ben yine aynı sulu mavi beyaz sut ve maşallah İncimin gelişiminden gayet memnunum hem mama takviyesi cok az oldugu halde.Demek ki yarıyormuş sutum :) yani aslında oyle bir sey yok,sadece bebegin yapısı genetigi metabolizması .Filiz ufak tefek bir cocuk eminim yetişkinligi de oyle olacak,zaten biz eşimle pek iri insanlar degiliz.İnci amcasına benziyor,daha dogrusu kayınvalideme benziyor,yuzu gozu etli butlu oluşu :) buyuk ihtimalle yetişkinlikte kilo sorunu olacak dikkat etmezsek.muhim olan saglık elbette,ama ilk aylar kilo alımı onemli o yuzden gerekiyorsa mama takviyesine devam ama emzirmeye agırlık vere vere.



hidenişko canım polonyoda da bulabilir eşin o damladan,alsın mutlaka
İnci de sivilceliydi,once butun yuzunde vardı,sonra yanaklarında sonra tamamen yok oldu sanırım 3-4 aylıkken kurudular tamamen
 

Büyüme atağını burda kızlardan duymuştum. Dün gece benimde aklıma hep o geldi. Evet sürekli emmek istiyor. Benim meneme kızdı süt sağmıştım sanırım az geldi. Sağdıklarımdan verdim. Çoktan kaka yaptı şimdi rahat.
Bu kırklama işi garip benim annem unutmuş. Keşke halama sorsaydım. Biz de kırk kap su derler kaşık da oluyor. Sonra tuz koydum altın bir yüzükle 40 defa suya daldırılıyor okunuyor. Sonra çocuk yıkanıyor. Sonra ben yıkandım aynı suyun tuzsuz olanından dökündün. Sonra eşim çocukla beni karşıladı. O odadan ben banyodan çıktık ortada kucağıma aldım
 
Son düzenleme:
Canım bende sagdiginda süt renginde beyaz üzerinde yağları görüyorum sütümde geliyor hatta biraz emzirmenin akıyor,bende yaramadigni söyledim doktora,yarar sadece az yagliysa kilo aldırmaz kesme sutu dedi,kesermiyim hiç saatlerce emziriyorum yada bünye öyle mamadan da cok kilo almadigna göre,neyse artık saglik olsun
 
Bizde yarı kırk yaptık annem 40 kasık su koydu onunla yıkandım banyodan çıkınca bebeğimi kucagna verdi ama anlamı nedir hiç bilmiyorum bende 40 çıkınca biyere gidilir diye biliyorum o yuzden gorumceme sizi geliyoruz dedim o da bebeg kıyafet felan alcak sanırım öyle söyledi
 
Canım bende takvime göre hesapladim Ocak 31 çekiyor 10 gün ordan 28 gün Şubat'tan 2 günde Mart'tan :)
 

canım ben çok bilmiyorum tuz attık suya,dualarla yıkadık...

sonra ben yıkandım...

bu sivilceler yağdanmış. şimdi yok...

biz de aştık bugün kendimizi:)) az yumurta sarısı, labne peynir, tereyağı eşimde çikolata tattırdı:))

Ardaya babası suratını tuhaf yapıyor o da kahkaha atıyor...
 
Anne sütü alan bebeklerin ilk yıl gelişimi

Yazar: Natalya Arslantürk
Mart, 2011

Pek çok anne sırf anne sütüyle beslenen çocukların gelişmesinin ve büyümesinin mamayla beslenen çocuklara göre değişik olduğunu farkına varmaktadır.
Doktorların kullandığı çocuk gelişme ve büyüme kalıpları, mamayla beslenen çocukların gelişmesi takip edilerek oluşturulduğu için anne sütüyle beslenen çocuklara uygun değildir. Bu kalıplara bakarak bazı anneler çocuklarına sadece anne sütü vermektense gereksiz yere mama vermeye veya anne sütüyle beslemeyi tamamen kesip “yetişkin yemeklerine” yani ek gıdaya başlamaktadır. Bebeğin emdiği süt miktarının ölçülmesi ve sütün yeterli olup olmadığını nasıl anlamak gerektiği konusunda çoğunlukla bilgi olmadığı için bu yanlış davranışlar artmaktadır. Bebek 3- 4 aylık olana kadar anne vücudunda bebek için yeterli süt oluşmaya başlar. Bu yüzden de memeler eskisi gibi sertleşmez ve bazı anneler sütünün bittiğini düşünerek ek gıdalara başlar.
Bu yazıda, anne sütüyle beslenen çocukların kilo alma özelliklerinden, anne sütünün bebeğin normal gelişmesi ve büyümesi için yeterli olup olmadığını nasıl anlamak gerektiğinden, annelerin sütün yetmediğini düşünerek yaptıkları yanlışlıklardan söz edeceğiz. Çoğu anne-baba için anne sütünün yeterli olduğunu gösteren işaret bebeğin kilo almasıdır. İlk 3-4 ayda bebeğin ağırlığı hızla artar, 5. ayda ise bebeğin kilo alma hızı azalır ve genelde anneler bu azalmaya hazır değildir. Anne sütünün yeterli olduğunu gösteren başka işaret yok ise (bunlardan daha sonra söz edeceğiz) anne bebeğinin bu kadar az kilo almasına üzülerek ek gıdaya başlamaya karar verir. Bundan dolayı ek gıdalara başlamak gerçek kilo kaybına yol açar. Sık-sık emzırmek yerıne anne az emzirip bebeğe mama ek olarak verıyorsa bu beslenme tarzı bebeğin kilo kaybına ve anne sütünün azalmasına yol açar Dahası anne sütünün azalması bebeğin besin kalitesini de düşürür. Dolayısıyla bebeğin beslenmesinde mama ve ek gıda kullanılmaya başlanması sonucunda anne umduğunun tam tersine bebeğin büyüme ve gelişmesine engel olmuş olur.
Bebeğin kaç gram aldığı ve boyunun kaç santim uzadığı genelde doktorun muayenehanesinde öğrenilmektedir, fakat anne sütünün yeterli olduğunu gösteren ve ne kadar sık emzirmek gerektiğini gösteren yöntemler vardır.
Bebeğin altıncı ayında ek gıdalara başlayıncaya kadar anne sütünün yeterli olduğunu gösteren işaretler: emzirme sıklığı, bebeğin çiş ve kaka yapma sıklığı, onun genel durumu ve keyifleridir.

İşeme sıklığının normları
Aşağıda gösterdiğimiz anne sütünün yeterli olduğunu gösteren işaret ve rakamlar bebeğin anne sütü dışında (su, mama, başka bir kişinin sütü) başka bir şeyle beslenmediği düşünülerek gerçeği yansıtan rakamlardır. Bebeğin ilk günlerde 1-2 çocuk bezi kirletmesi normaldir, o dönemde bebeğin çiş yaptığını fark edebilmek bile zordur. Annesinin sütü gelince (vücudunda süt oluşmaya başlayınca) bebek daha çok süt tüketmeye başlar, böylece daha çok çiş yapar, bezinin ağırlığı da artar.
Süt geldikten 4-5 gün sonra bebeğin 5-6 bez kirletmesi normaldir. 6 hafta sonra ise bebeğin kirlettiği bez miktarı 4-5’e düşebilir.
Günümüzde üretilen çocuk bezleri çok miktarda sıvı tutma özelliğine sahiptir, bunu unutmamak gerek, fakat markaya ve üretilen ülkeye göre bezlerin emme kalitesi de değişmektedir.
İlk günlerde bebeğin kaç defa çişini yaptığını takip edebilmek için her emzirmeden önce, aynı beze birkaç defa çiş yapmasını beklemeden bezini değiştirmek gerekir, çünkü normalde değiştirilen bez sayısıyla bebeğin yaptığı çiş sayısı aynı olmayabilir (bebek 1 beze 1 defa çişini yaptı anlamına gelmez, aynı beze birkaç defa yapmış olabilir). Bebeğin çişini yapıp yapmadığını anlamak zor ise bezin içine peçete koyabilirsiniz, böylece bebek çişini yaptığında peçete ıslanır ve anlamak kolay olur. Daha sıkı bir kontrol yapmak istiyorsanız birkaç gün gazlı bez veya kundak kullanılması tavsiye edilir. Bebeğin çişi açık sarı renkte, berrak ve kokusuz olmalıdır.

Kaka yapma normları

İlk günlerde yeni doğan bebeğin kakasının (mekoni) rengi çok koyu, siyaha yakındır. Yalnızca anne sütüyle beslenme durumunda bebeğin kaka rengi yavaşça yeşermeye başlar, 5. güne kadar sarı veya sarıya yakın yeşil olur, kokusuz, püre kıvamına gelir.
Kaka yapma sıklığının yine yalnızca anne sütüyle beslenme durumunda, günde 3-4 defa ve 2,5 cm büyüklüğünde olması normaldir. 6. haftadan sonra kaka yapma sıklığı günde 1 defaya, hatta birkaç günde 1 defaya düşebilir. Bu sıklık bebeğin iyi kilo alması şartıyla normaldir ve bazı çocuklar ek gıdayla tanışmaya başlayıncaya kadar kakasını bu sıklıkla yapar.
Bebeğin gelişme ve büyümesinin iyi olduğunu anlayabilmek için kilosunun artmasının yanında çiş ve kaka yapma sıklığının, boyunun uzamasının ve baş çevresinin büyümesinin de takip edilmesi gerekir. 0-1 yaş arası bebeğin ağırlığı bazen daha hızlı bazen ise (bebek hasta veya çok hareketliyse) daha yavaş artabilir. Bundan dolayi sadece bebeğin kilosu anne sütünün yeterli olup olmadığını göstermez.

Kilo alma ve büyüme

Bebeğin ilk haftalarda kilo alma özellikleriyle ilgili bilgiyi “Bebeğin ilk haftalarında beslenme” konusunda bulabilirsiniz. Biz 0-1 yaş döneminden söz edeceğiz.
Araştırmaların hastanede doğan çocukları takip ederek yapıldığına dikkatinizi çekmek isterim. Doğum yeri bebeğin sağlık durumuna, dolasıyla emzirme kalitesine de yansımaktadır. Anne ve çocuk doğumdan sonra bir süre hastanede kaldığı için annenin kafasında emzirme sıklığı ve uzunluğu ile ilgili bir takım alışkanlıklar oluşur. Genelde hastanede gerçekleşen doğum emzirmekle ilgili bir takım şablon davranışları tetiklemektedir. Bu davranışlar bebeğin büyüme ve gelişmesine yansımaktadır. Ayrıca araştırmaların çoğunda bebek acıktığında annenin onu hemen emzirip emzirmediği veya ne kadar süre emzirdiği açıklanmamaktadır. Bundan dolayı anne sütüyle beslenen çocukların büyüme kalıplarına ortalama olarak bakılmaktadır ve bu ortalamalar anne sütünün yeterli olup olmadığını gösteren işaretlerden birisi olarak dikkate alınmaktadır. Oysa bu kalıplar her çocuk için geçerli değildir.
Doğduktan sonraki birkaç gün içinde çocukların %5-7’ye hatta %10’a kadar kilo kaybı da norm olarak geçerlidir, fakat bu durumda emzirme sıklığına daha önem göstermek gerekir. Anne sütü oluşmaya başladıktan sonra bebekler kilo almaya başlar ve kilo alma takvimini en düşük kilodan takip etmek gereklidir. En düşük rakamlar hem 2. hem de 5. günde olabilir.
Anne sütüyle beslenen çocukların ilk 3-4 ayında ortalama kilo artışı yaklaşık 30 gr/gün’dür.
4. aydan sonra kilo artış hızı düşer ve 4-6 ay arasında günde 18 gram, 7-9 ayda günlük 12 gram ve 9-12 ayda günlük 9 gram norm olarak sayılır.
Bebeğin 0-12 ay arasında boyunun uzaması ve baş çevresinin büyümesi iyi gelişmesinin çok önemli işaretlerdir.
İlk 6 ayda bebeğin boyunun ortalama uzama hızı ayda 2,5 santimdir, baş çevresinin büyüme hızı ise ayda 64 mm’dir. Genelde anne sütüyle beslenen çocuğun kilosu 5-6 ayına kadar doğumdaki kilosunun 2 katına, 1 yaşına kadar da 2,5-3 katına çıkar, boyu %50, baş çevresi ise %33 oranında büyür.

Anne sütünün yetersiz oluşuna dair yanlış düşünceler

Bazen anneler memelerindeki değişikliklerden veya bebeğin hareketlerinin değişmesinden dolayı anne sütünün yeterli olmadığını düşünmeye başlar. Bu değişikliklerin sebeplerinden söz edelim.

1.“Bebek sık sık meme istiyor”: Bazen çocuk annesiyle temas kurmak için, bazen memeyi öylesine emmek için, bazen karnını doyurmak için meme ister. Açlıktan meme istediğinde güçlü bir şekilde emiyorsa, sık sık meme istemesi sütün yeterli olmadığını anlama gelmez.
2.“Bebek emdikten 1 saat sonra yine aç görünüyor”: Anne sütü mamadan daha çabuk hazmedildiği ve bebeğin az gelişmiş sindirim sistemini daha az zorladığı için anne sütüyle beslenen çocuğun daha sık beslenmeye ihtiyacı vardır.
3.“Bebek eskisine göre daha sık veya daha uzun emiyor”: Önceleri bebek 45-50 dakikada doyarken birden bire yalnızca 5-10 dakika emmeye başladıysa bebek büyümüş ve daha kısa zamanda daha fazla miktarda süt emerek daha hızlı doyuyor olabilir. Bu durumda bebeğin çiş, kaka yapma sıklığı ve kilo alması normal ise endişelenmeye gerek yoktur.
4.“Bebek huzursuz, ağlıyor, mızmızlanıyor”: Bebeklerin çoğu gün içinde huysuzlanır, hatta bu genelde her gün aynı saatte bile olabilir. Bazı bebekler daha çok bazıları ise daha az ağlar. Ağlamaların birçok sebebi olabilir, yani bebek sadece açlıktan değil başka bir şeyden de ağlayabilir. Ağlamanın sebebi ne olursa olsun bebeği sakinleştirmek için ona meme vermek en kolay ve en basit yöntemdir.
5.“Memeden, emzirilmediğinde, süt az akıyor veya hiç akmıyor”: Sütün akıp akmamasının annenin vücudunda oluşan süt miktarıyla hiç alakası yoktur. Doğumdan sonra veya ilk aylarda süt akıyor olabilir, zaman geçtikçe bu durum değişebilir.
6.“Anne memesi yumuşuyor”: Anne bebeğini sık sık emziriyor ise memesi sütle dolmaz ve sertleşmez, onun için hep yumuşak olur. Annenin vücudunda süt miktarı bebeğin ihtiyaçlarına göre oluştuğundan memeyi sertleştirecek süt fazlası da bulunmayabilir.
7.“Anne bebeğini emzirirken memeden süt geldiğini az hisseder veya hiç hissetmez”: Bazı anneler memeden süt geldiğini hissetmez ama bebeğe bakarak (bebekten yutma sesi geliyorsa) bunu anlayabilirler.
8.“Anne bebeğin emzirmeden önce ve sonra tartarak sütün yeterli olmadığına karar veriyor”: Ev tartısı genelde bebeğin ne kadar süt tükettiğini göstermez çünkü ayarı çok hassas değildir. Araştırmalara göre bebeğin sık sık tartılması gereksiz yere mama verilmesine ve bebeğin anne sütünden vazgeçmesine yol açmaktadır.
9.“Emzirmeden hemen sonra bebek iştahla biberon emiyor”: Çocuklar genelde tok oldukları halde biberon emebilir. Emmeye doğal olarak ihtiyaçları olduğu için ağızlarına giren herşeyi emmeye başlarlar. Bu durum bebeğin az süt tükettiğini göstermez.
10.“Anne sütünü sağamıyor”: Süt sağmak çok zor bir iştir. Onu doğru yapabilmek için çalışıp alışmak gerekir. Annenin sağdığı süt miktarı pratik yaptıkça ve sağma süresince “sütün gelmesini” sağlamayı öğrendikçe artar. Sağma kalitesi süt pompasının kalitesine de bağlıdır. Ancak sağılan süt miktarı annenin vücudunda oluşan süt miktarından çok farklıdır.



Ek besinler ve sıvı tüketimi

Bebeğin 1. yaşına kadar hayatındaki önemli olaylardan biri ek besinlere başlamasıdır. Bu dönemde “bebeğe anne sütü yetmiyor, anne sütü azaldı, bebeğin ek besinlere ihtiyacı var” düşünceleri çok yaygındır. Bundan dolayı bebeğin kilosunu artırmak amacıyla emzirme ihmal edilerek ek gıdaya başlanmaktadır. 0-1 yaş döneminde anne sütü bebeğin vitamin, mineral, protein, yağ, su v.s. ihtiyaçlarını karşılayan tek kaynaktır. 4-6. aylarında bebeğin kilo artışının yavaşlamasının doğal olduğunu ve ek gıdalara başlamak için sebep olmadığını bilmek gerekir. Bu dönemde önemli olan bebeğin ek gıdayla tanıştırılması değil, onun her istediğinde anne sütüyle beslenmesidir. Erken ek gıdaya başlama, özellikle anne sütü yerine verildiğinde, bebeğin besin kalitesini düşürürdür.
Bebeğin, sırf anne sütüyle beslendiği sürece, en az 6. aya kadar su, çay, komposto ve meyve sularına ihtiyacı yoktur. Anne sütü bebeğin sıvı ihtiyaçlarının tamamını karşılar. Ek besinlere başlandığında çocuğa fincanla su içirmek tavsiye edilir. Meyve sularını çocuğa vermeye gerek yoktur çünkü bunların besin yönünden faydası bulunmaz, sadece şeker kalorisi vardır. Bebeğin devamlı bol miktarda sıvı tüketmesi onun az kilo almasına sebep olabilir.
Ek besinlere başlandığında bebeğe önce anne sütü, sonra ek gıda vermek gerekir. Bu beslenme tarzının bebeğin 1 yaşına kadar uygulanması tavsiye edilir.
Öyleyse, bebek büyümesi ve gelişmesi için bütün gereken maddeleri anne sütünden alır ve yeni ek besinleri tatmış olur.
Ek gıdaya başlama zamanı her çocuk için aynı değildir. Verdiğiniz ek besini bebeğiniz reddediyorsa 1-2 hafta bekleyip çocuğunuza başka bir tat sunmanız tavsiye edilir. 6. aydan sonra bebeğe püre kıvamına getirilen besinler vermek gerekmez. Bu dönemde çocuklar elleriyle alması ve ıssırılması kolay olan yemek türlerini tercih ederler.
Unutmamak gereken tek şey, bebeğin bir yaşına kadar vitamin, mineral, yağ, protein v.s kaynağı anne sütüdür.

Anne sütüyle beslenen çocuğun uyku alışkanlıkları

Batı toplumlarında bebeğin 4. ayından itibaren gece boyunca uyuması ve günde 3-4 saatte bir beslenmesine dikkat edilir. Batı kültürünün dünyaya yayılmasından dolayı aynı yöntemler çocukların büyüme kuralları olarak diğer ülkelere de yayılmıştır. Bugünkü büyüme kalıpları, doğuştan mamayla beslenen ve anneleriyle birlikte yatmayan (ayrı odalarda yatan) çocuklar takip edilerek oluşturulmuş ve doğru olarak kabul edilmiştir. Bu kalıplarda yer alan batı ülkelerinin uyuma sistemi anne sütüyle beslenen çocuklar için uygun değildir. Genelde anne sütüyle beslenen çocuklar mamayla beslenen çocuklara göre daha sık meme ister, daha sık beslenir. Anne sütüyle beslenen çocuk hem gece hem gündüz uzun uyuyorsa annenin emzirme sıklıklarına önem vermesi gerekir.
Doğumdan sonraki ilk 2-3 haftada bebek emmek için kendi uyanmıyorsa onu mutlaka uyandırmak gerekir. Bu dönemden sonra bebek uzun uyuyor ve az kilo alıyor ise gece uyandırmaya devam etmek gerekir. Anne, sütünün azaldığını fark ediyorsa emzirme sıklıklarının artırılması tavsiye edilir.
Anne sütüyle beslenen çocukların uyku alışkanlıkları nasıldır? Çocuklar farklı uyur, fakat genelde parça parça (aralıklarla) uyurlar, uyku süreleri büyüdükçe uzamaya başlar. Bebeğin günde 4-5 saat aralıksız uyuması normaldir. Çocuk uykusuyla ilgili araştırmalar mamayla beslenen çocuklar takip edilerek yapılmıştır. Bu yuzden anne sütüyle beslenen çocuğunuzun uyku düzenini anlayabilmek için bebeğinizi izlemeniz ve başka annelerle konuşmanız gerekir.
Normal doğumdan sonra, bebeğiniz sağlıklı ise ve onu anne sütüyle besliyorsanız, bebeğinizin uyuma şeklini (bebek nasıl uyuyorsa) normal olarak kabul etmeniz gerekir. Ayrıca emzirme sıklığı günde 10-12 defadan az olmamalıdır.
Anne sütüyle beslenen çocuklar hem gece hem gündüz emerler. Emzirme arasında oluşan uzun (5-6 saat) aralıklar memelerin sertleşmesine sebep olur. Bundan dolayı sütün oluşması azalır ve mastitise yol açabilir. Bebek için fazlasıyla süt dolu olan memeyi almak zordur.
Araştırmalara göre annenin çocuğuyla birlikte uyuması hem bebek hem anne için en iyisidir. Ayrı uyuma annenin uykusunun kalitesini ve uzunluğunu olumsuz etkiler. Ek besinlere başlanması uyku uzunluğuna ve derinliğine yansımaz. Araştırmalara göre ek gıdayla beslenmeye başlamış çocukla sırf anne sütüyle beslenen çocuk arasında uyku uzunlukları açısından hiç fark yoktur.
Çocukları uzun ve her istediklerinde emzirme alışkanlığı (geleneği) olan ülkelerde anne çocuğuyla birlikte uyur. Birlikte uyuma sorunsuz ve kolay emzirmenin yardımcısıdır. Anne sütüyle beslendiği için gece sık sık ve uzun süre emen çocuklarını sorunsuz bir şekilde emzirebilmek için ebeveynlerin hayatlarını, özellikle de uyku düzenini değiştirmek gerekebilir.
Anne sütüyle beslenen çocukların uyku ve hareketleriyle ilgili ebeveynlerin beklentileri ne kadar gerçekçiyse hayatları a o kadar rahat ve sınırsız olur. Bebeğin uyanmasına hazır olan anne baba hiç rahatsiz olmaz.

Batı kültüründe bebek uykusuyla ilgili çok fazla kitap olduğu düşünüldüğünde çocuklarda uyku önemli problemlerden biridir. Batı ülkelerinde mamayla beslenme çok yaygın ve standart bir davranış olarak görülmektedir. Bebeğin uykusuyla ilgili yaygın olan beklenti ve normlar sadece ebeveynlerin isteklerinin yansımasıdır, ebeveynler böyle olmasını isterler, bu yüzden de belirli kalıplar oluştururlar. Ebeveynler çocukların gece boyunca aralıksız bir şekilde ve ayrı odada uyumalarını isterler. Bugünkü doktorlar bu kalıplardan vazgeçmektedirler, çünkü araştırmalara göre ayrı odada uyuma ve mamayla beslenme ani beşik ölümü sebeplerinden biridir. Bebek ebeveynlerin istediği gibi uyumuyorsa ebeveynlerin sinirlenmesi ve gerginlik hissetmesi doğaldır. Böylesine yanlış bir mantığı değiştirmek için ebeveynlerin çok çaba göstermesi gerekir. Bebeğe bakış ve beklenti konusunda rahatlık sağlayacak davranışları başka ebeveynlerden öğrenmek ve bunları uygulamaya çalışmak gerekir.

Sonuç
Bebeklerle ilgili eski olan bilgi ve veriler hala çok yaygındır. Son zamanlarda DSÖ ve Unicef tarafından yeni sistemler uygulanmaktadır. Bu konuda doktor ve hemşirelerin devamlı eğitim aldıkları için zamanla anne sütüyle besleyen çocukların standart ve gerçek olan ihtiyaçların arasında farkı azalır.
Ek gıdaya başlanması, anne sütüne ek olarak mama verilmesi, bebeğin gece beslenme tarzının değiştirilmesi ile ilgili çocuk doktorunuzun tavsiyeleri DSÖ’nün tavsiyelerinden farklı ise, DSÖ’nün son araştırma ve tavsiyeleri konusunda doktorunuzla konuşmanız gerekir. Ayrıca söz konusu olan çocuğun mamayla beslenen değil, anne sütüyle beslenen bir çocuk olduğuna dikkat çekmeyi de unutmamalısınız. Ebeveyn ile doktor arasında sağlanacak anlayışlı diyalog, bebeğinizin özelliklerini keşfedip onun ihtiyaçlarını doğru bir şekilde karşılamanıza yardımcı olacaktır.

Kaynakalar:
La Leche League International “The Womanly Art of Breastfeeding”
La Leche League International “The Breastfeeding Answer Book”
Sears, W. and Sears, M. “The Baby Book”
 
Cnm yazdığın yazıda birçok sorumuzun cevabı var paylaşım için teşekkürler

Kızlar benim oğlumda bu topicin mucize bebişi azıcık da ondan bahsedeyim

Kardeşinin doğumu ile artan , ama aslında hep var olan sıkıntımızdan bahsedip fikrinizi alacağım

Oğlum kendine hiç güvenmiyor, hep biri alay ederse biri birşey derse diye çekiniyor
Şu yaşına kadar bir kere bir garsona şunu istiyorum dememiştir ya da birinden birşey istememiyor
Bu öz güvensizliği memnuniyetsizlikle daha beter hale geliyor , ne yapsak mutlu olmuyor, mutsuz olacak birşey mutlaka buluyo kendine, mesela sirke gidiyoruz eğleniyoruz illa ya bitince ağlar, ya oradan başka yere gitmek ister, güzelce anlatırız ama tamam anne ya da baba demeZ illa sinir eder bizi
Bize güveni de azaldı sanki , herşeyi açıklıyoruz oysa ama eğer sonucunda istediği olmuyorsa bizim yaptığımız açıklama uçuuuuppp gidiyor
Bugün babası isyan etti yeter dedi, arkadaşlarıyla oynuyor bir sıkıntı olmuş belli yanımıza geldi başım ağrıyor falan diyor aslında yalan belli ki oynarken bir sıkıntı olmuş, yanımıza gelmek için bahane
Eve dönerken de ağlamaya başladı çok yorgunu. Beni kucağına al diye, babası da oğlum bade nin anakucağınnı taşıyacağım dedi, misafirlikteki evin koltuklarının minderlerini atıyor ağlıyor çok kötüydü çok ((
 

canım kelin merhemi olsa başına sürermiş:)) bizim oğlan da zorluyor bizi...
babası kareteye yazdırdı tabi daha 2 kere gitti oradakiler öğrenmiş kuşak atlamış. o da beyaz kuşak diye memnun olmadı.
geldi kareteden eğitimdem geldim şimdi oynayacağım diyor
ödevlerinde başında durmadan bir soru yapmıyor.
öğretmen toplantıda kontrol edin cevapları diyor. biz her sorudan haberdarız. pazartesi kitap sınavı var. bugün zor bir gün bekliyor bizi(

canım pedagog ya da psikologla işbirliği mi yapmak lazım. belki yönlendirir güven konusunda...
biz de tek çocuğa bağladık bazı şeyleri... her şeyini biz yapıyorduk. onun sıkıntısı hala devam ediyor(

baba otoriter mi güven konusunda öyleyse sıkıntı olabilir.

bizimki de tam tersi çok güvenli ama eksiğini görmeden atılıyor her şeye. satrançta diyelim bakıyor yenilecek hemen bir mızıkçılık yapıyor(

Ah ah Allahtan ilkoula gitmiyor bu zor süreçte...
 

Canım kendine güven bizimkindede yok. Anneanesş bile olsa gel seveyim desin utanır. Yanına gitmez. Bizimkide öyle garsondan birşey istemez utanır. Bende öyleydim küçükten. Babamızda öyleymiş. Hatta o sokakta oynayan çocuklara balkondan bakar yanlarına gidemezmiş. Maşallah şimdi herkezler fazla barışık.
Ben oğlanla hiç biryere yalnız gidemezsin. Evden çısrkende ağlardı girerkende. Dışarı çıkmak yorgunluktu benim içim. Babadan çekinir ona yapamaz o nazı. Üzülmede ağlayamaz. Bizim evin altında garaj girişinde kuaför var oradaki baya geçen diyorki. Maşallah İbrahim Ethem artık hiç ağlamıyor eve girerken büyüdü. İnşallah dediğin gibidir Dedim 8 aydır babayla eve giriyor bana nazı devam.
Her oyunda o yenecek. Kendince kurallar koyar. Okulda o yüzden çok arkadaşı yok. Zaten fiziksel olarak çok aktif ve sportmen değil
Doğal olarak birçok şeyi beceremiyor. Bu arkadaşları arasında sorun oluyor. Önceleri üzülürdüm. Abimin oğlu 16 yaşında oda hiç top oynayanaz koşamazdı. Maşallah şimde hem çevresi var hemde kendine güveni.

Canım babasının taşımasını istemesi yorgunluktan değil kıskanmış olabilir. Belki gel beraber badeyi taşıyalım annen yorulmasın filan deseniz.
Gerçektebde kınamıyorum bu kuzulara ben. Ne fırtınalar kopuyor kim bilir içlerinde. Rabbim sağlık versinde ne yapalım bizlerde onlarla öğrenicez bazı şeyleri. Belki sonrada diyecekler anne sen bana böyle yapardım ben bunu hissederdim diye.
 

Ah canım benim ya gerçektende cihan Buğra ınn ödevi çok oluyor galiba her hafta başı kitap sınavı filan. Yavrum evde oyun oynamayıda özlüyorlar.
Bizimkide bugün cezalı dı. Her gün kalem kutusu eve boş geliyor. Babamızda sinirlendi( daha doğrusu kükredi) ne tv ne bilğisayar yok dedi. Ödevler bitecek.
Dedim ceza ona değil bana bütün gün bu çocuğu ben nasıl oyalıyacağım.
Dedi anneye sıkılıyorum demekte yasak.
Başta kızdım. Fakat oğlumda çok verimli bi gün geçirdik. O oyuncaklarıyla doyasıya oynadı. Üst kat komşunun çocukları geldi ilk kez onlarla güzel oynadı. Benimle adam asmaca oynadı. Kendi oyunlar üretti. Dedim tv ve bilğisayar olunca bunlar olmuyor. Yemeğini bile güzel yedi.

Bugün okulda toplantı vardı. Babamız herzamanki gibi kızıyor sonra pişman oluyor. Tel arıyor beni cezaya devammı ne yapalım. İngilizce den 100 almış cezaya devam edelimmi dedim öyle olmaz madem ceza verdin devam. Önce esip gürlüyorsun. O yasak bunu vermeyeceğim sonra kendin yasağı kaldırıyorsun. Uzun yasaklar ve birçok şeyi birden yasaklama. Uzmanlar her hatada yalnızca birşeyi ve kısa bir süre olarak yasaklayın yoksa o ceza olmaktan çıkar diye.
 
Son düzenleme:
Chnb baba otoriter değil
Kural koymaya çalışıyor ama ben Hep karışıyorum, oğlana kıyamadığım için
Bu sefer evde ikilem oluyor

Oyunda hep kazanan olma isteği çocukların genelinde var
O yüzden ben bir oyuna başlamadan önce tembihlerim hile yapmak yok bak diye

Sınırlarımızı çok zorluyor bu ara, çocuğuma böyle birşey söylemek istemem ama çok akıllı olmasına rağmen aptal gibi davranıyor
Çok sinirleniyorum çok
Allahım sabır versin bize
Bir pedagog ile görüşmeyi düşündüm ama genelde çok sert ve acımasız davranışlar bekliyorlar ebeveynlerden
 
metal aslında otursa 1 saatte ödev biter ama kurtlu oğlan oturmuyor...
kitap bu hafta bilmeceler ama çok saçma bilmeceler var...

bizim de medyum komşumuzun oğlu bizde şu an oyuncak oynuyorlar:))

babamız bizim de tutarsız bir kükrüyor sonra geri alıyor...

hidennisko canım sen biraz zorda olsa babadan taraf ol canım yoksa hiç kural tanımıyorlar...

bizim de bazen dil ayarımız kaçıyor. şu okuma işini yüzde yüz çözse fakir giydireceğim...(
 

Ay canım ya

Medyum komşumu


Benim oğlum benden hiçbirşey öğrenmez. Çünkü anlattığımı dinlemez. Küçüklüğüden beri anlatırım bak bu böyle oluyor. Yok akşam babası gelir ona sorarız. Oda bak bu böyle oluyor der. Sonra bana döner anne bak bu böyle oluyormuş derdi. Sinirimden kudururdum msanki ben başka birşey söylüyorum. Bir laf vardır baba sözü başa anne sözü kıça doğru yani.

Bu okul süreci enbüyük kabusumdu. Yatmamın en güzel yanlarından biri okul sorumluluğunu eşimin alması. Yoksa hiç öyle bir niyeti yoktu. İlk zamanlarda eşim ve oğlum içerde ders çalışıyorlar baba titiz olmayınca baştan, eylenerek yapınca azar. Oğlan içerde ağlar ben odada. Sonraları kapıları kapattırdım duymayayım diye. Eşime çok kızdığım zamanlar oldu.
Fakat meyvesini aldı hamd olsun. Babadan korkuya ödevler hemen yapılıyor. Gerçi babası bazen sayfanın son iki satırında dışarı çıkar ben gelinceye kadar bitecek. O kapıdan çıkar benimki bana mızmılanır ben çok yoruldum, öf sıkıldım, şimdi zamanım gitti. O iki satır bitmez.

Bizde baba otoriter. Bu hoşuma gidiyor. Fakat şu süreçte eşim çok agresif oldu. Kızdı mı tam kızıyor. Gözü dönüyor. Biraz oğlanın yükünü ondan almam gerek. Yoksa çocuğun gözünün üstünde kaşı bile fazla gelecek babamıza.
 
Son düzenleme:
Bugün sabah babası ile gittiler karne hediyesi almaya ( bizimkiler ara karnesi aldı ve karnesinde hepsi herzaman yapar işaretli yaklaşık 30 madde var ) haketti dedik her karne sonrasında ufak tefek şeyler alırız. Bugün başının etini yedi babasının kahvaltı zor taptı adam
Neyse aldılar geldiler
Sonra bu akşam alışveriş merkezinden çıkacağız arkadaşının elindeki oyuncaktan istedi babası olmaz dedi hemen ağlamaya başladı ben de ondan yok diye ama nasıl ağlamak üstünü başını yırtcak nerdeyse
Babası da sabah aldık oğlum dedi hala ağlıyor bir yandn bana bakıyor ama biliyor Anne kesin müdahale edecek aldıracak
Babası da tuttu kolundan sabah aldığımı çöpe atacağım dedi ne dese beğenirsin tamam bunu al onu at (( oysa ki sabah diğer oyuncak için aynı göz yaşını dökmüştü ((
Babası aldı ama eve gelince de diğer oyuncağı çöpe attı
Tabi oğlan uyuyunca ben aldım bir çocuğa veririz olmazsa sevindiririz birini
Eşim çok üzülüyor oğlanın bu hareketlerine
 
Büyük oğlanda ben 2,5 yaşına kadar çalışmadım. Evde tam bir oteritem vardı. Hayır dedimi durdurdu. Çalışmaya başlayınca eve bakan bi teyze geliyordu. Bende her çalışan anne gibi suçluluk duygusu hatsafhada. Biğün anne çocuk eğitimi adında seminer vardı 4 hafta Cumartesi günleri. Tabi ben aç. Her toplantıda eğitimciye sorular soruyorum. Oğlanla ilğilş ne yapmalıyım soruyorum. Sınıfta mimlenmişim. Seminer sonrası her birey tahtayA çıkıyor diğerleri onun hakkında güzel duygularını paylaşıyor. Adı da sevgi bombardımanı. Sıra bana geldi. Hepsi bir ağız etmişçesine. Kendini çok sıkıyorsun rahat ol oğlanı rahat bırak. Benimki eleştiri bombardımanı olmuştu. En son bir bayan. Senin çocuğun olmak istemezdim. Çok zor dedi. Resmen içime oturdu. Günlerce etkisinden kurtulamadım. Ben kötü bir annemşyim. Çokmu çocuğa baskı yapıyırum acabalar. Ondan sonra her hayırımı içimden sorguladım. Sonrasında ne mi oldu. Oğlum benim. Net ve kesin olmadığımı hissetti. Benim oteritem ozaman bitti.
Çocuklar kimden ne koparacaklarını çok iyi biliyorlar. Eşlerin aynı tutum içinde ve tutarlı olmaları bu yüzden çok önemli.
 



bugün günah çıkarma günü:)
bizim de baba doktora için 3 yıl bizden ayrıydı haftasonları gelirdi. o yüzden biraz fazla özgür bıraktı oğlanı sevmez kendisini diye...
şimdi de okulla birlikte şu disleksi meselesi çıkınca çok kızgın oldu.
geçen sene ben de kızgındım şimdi çok pişmanım(

oğlum bu sene sanki ergen gibi yeri geliyor laf çeviriyor(
yoksa çok duygusaldı eskiden(

metal canım bizim medyum komşumuz var oğlumla oğlu yaşıt. ben eşiyle görüşüyorum hatta.
Ama bu tür muhabbetler yapmıyoruz... kadın iyi kalpli aslında... Ama eşi işte...
maşallah 4 çocuğu var çocuklarını çok seviyorum akıllı çocuklar...
 
Katılıyorum kesinlikle eşler uyumlu olmalı
Ama çocuklara da çok baskı yapmamak gerek bence
Eşime de dedim çocukla kahvaltıya oturuyoruz yumurtanı ye sütünü iç, dikkat et dökme
Dışarı çıkıyor koşma , terlersen eve gel üstünü değiştirelim
Hep baskı
Çocuk isyan etti sonunda
 
Kızlar fikrinize ihtiyacım var
Arkadaşımın köpeği golden cinsi 9 yavru yapmış
Birini alsam mı
Bakabilir miyiz acaba, ben hayvanları çoooook severim çocukluğumda da baktım hep
Ama şimdi bebek de var
Evimiz müsait bahçeli
Olmadı en alt katı kullanmıyoruz depo gibi ama 80 metrekare falan hem de kaloriferli
Soğuklarda orda kalır
Oğluma da iyi gelir belki
Siz ne dersiniz?
 

Ay saki bizi anlatmışsın. Fakat babamıza anlatamıyorum
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…