- 17 Temmuz 2018
- 4.055
- 18.832
- 208
- Konu Sahibi piramses1982
- #421
Konunuzda birçok şeyi anlayamadım. Öncelikle 5 sene doktoraya devam edip bitiremediğiniz halde ikinci defa doktora yapma motivasyonunuzun sadece 'etiket' için olması beni hayrete düşürdü. Hayatta her şeyi her zaman elde edemeyiz, demek ki siz doktoraya uygun bir insan değilsiniz bunu kabul etmek nasıl bu kadar zor olabilir ki?
Ben de yurtdışında doktora yapıyorum ve bu süreç insanı o kadar tüketen bir süreç ki, doktoramı bitiremezsem bir daha kesinlikle cesaret edemem. Hele ki sadece etiket almak için. Birçok motivasyon kaynağı duydum doktora yapmak için ama sadece ünvanı için doktora yapmak istemeyi ilk defa duyuyorum.
İkincisi de çocukluğunuzda her istediğinizi elde ettiniz mi? İnsanın bütün isteklerinin aynı anda olmasının imkanı yok. Ben buraya gelince arkamdan iş çeviren erkek arkadaşımdan oldum mesela şu an yalnızım. Doktoram yapıyorum, yurtdışında yaşıyorum ama erkek arkadaşım gitti diye dövünmeli miyim? Yetişkin bir insan olmak seçimlerinin sonuçlarına katlanmak değil midir? Bu arada ben 26 yaşındayım, sizin benden daha tecrübeli ve olgun olmanız gerekiyor diye düşünüyorum.
Son olarak ben sizin doktora yapsanız, mutlu bir evliliğiniz olsa ve avrupada yaşasanız dahi mutlu olacağınızı düşünmüyorum. Bu sefer de çocuğum neden yok diye dövünürsünüz, çocuğunuz olsa kariyerime ara verdim kariyerim elden giderse diye dövünürsünüz. Çünkü sorun yaşananlarda değil, sorun sizin bakış açınızda.
Hayatınızda var olabilecek bütün ihtimalleri kontrol etmeye ve önceden planlamaya çalışıyorsunuz. Bunun imkanı yok. Kimse size 5 sene sonrasını gösteren sihirli bir küre ile gelmeyecek. Sizin elinizde var olan sadece bugün, hatta şu an. Bugüne, bu ana tutunmanız gerekiyor. Elinizde var olan, sizin yönetebileceğiniz sadece bu an var. Bir karar verip, yaşamaya devam edip, sonuçlarını görmeniz gerekiyor. Mutlu olmazsanız kararınızı değiştirir, hayatınıza başka bir yön verirsiniz. Ölümden başka her şeye çare varken, her ihtimali düşünüp hayatınızı planlamaya çalışmaktan hiçbir şey yapmıyor ve bugününüzü de kaybediyorsunuz.
Ne zaman düşüncelerinizde boğulsanız şu anda kalmaya gayret edin. Bugünün tarihini, saatini tekrarlayın. Etraftaki nesnelerin rengini sayın kendi kendinize. Dışarıya bakın arabaların rengini sayın, plakaları okuyun. Bugünün gazetesine bakın. Unutmayın elinizde olan sadece bu an. Yönetebileceğiniz tek şey bugününüz. Sizin için hangi seçimin doğru olacağını önceden bilmenizin imkanı yok, hayat istatistik testlerle yürümüyor, süreçte bir tek değişkeni kaybederseniz bambaşka bir sonuçla karşılaşırsınız.
Sizin kendinize olan tek bir borcunuz var: O da mutlu olmak. Başarılı olmak bir amaç değil, mutluluğunuza bir araç olur ancak. Siz Dr. hanım olmadan da değerlisiniz, Almanya' da yaşayan biri olmadan da, fiziksel görüntünüz ne olursa olsun siz var olduğunuz için değerlisiniz.
Eminim yazım size 10 saniye bile etki etmeyecek ama işte benimki de denizyıldızı hikayesi gibi bir çaba, belki bir kişiyi etkiler.
Ben de yurtdışında doktora yapıyorum ve bu süreç insanı o kadar tüketen bir süreç ki, doktoramı bitiremezsem bir daha kesinlikle cesaret edemem. Hele ki sadece etiket almak için. Birçok motivasyon kaynağı duydum doktora yapmak için ama sadece ünvanı için doktora yapmak istemeyi ilk defa duyuyorum.
İkincisi de çocukluğunuzda her istediğinizi elde ettiniz mi? İnsanın bütün isteklerinin aynı anda olmasının imkanı yok. Ben buraya gelince arkamdan iş çeviren erkek arkadaşımdan oldum mesela şu an yalnızım. Doktoram yapıyorum, yurtdışında yaşıyorum ama erkek arkadaşım gitti diye dövünmeli miyim? Yetişkin bir insan olmak seçimlerinin sonuçlarına katlanmak değil midir? Bu arada ben 26 yaşındayım, sizin benden daha tecrübeli ve olgun olmanız gerekiyor diye düşünüyorum.
Son olarak ben sizin doktora yapsanız, mutlu bir evliliğiniz olsa ve avrupada yaşasanız dahi mutlu olacağınızı düşünmüyorum. Bu sefer de çocuğum neden yok diye dövünürsünüz, çocuğunuz olsa kariyerime ara verdim kariyerim elden giderse diye dövünürsünüz. Çünkü sorun yaşananlarda değil, sorun sizin bakış açınızda.
Hayatınızda var olabilecek bütün ihtimalleri kontrol etmeye ve önceden planlamaya çalışıyorsunuz. Bunun imkanı yok. Kimse size 5 sene sonrasını gösteren sihirli bir küre ile gelmeyecek. Sizin elinizde var olan sadece bugün, hatta şu an. Bugüne, bu ana tutunmanız gerekiyor. Elinizde var olan, sizin yönetebileceğiniz sadece bu an var. Bir karar verip, yaşamaya devam edip, sonuçlarını görmeniz gerekiyor. Mutlu olmazsanız kararınızı değiştirir, hayatınıza başka bir yön verirsiniz. Ölümden başka her şeye çare varken, her ihtimali düşünüp hayatınızı planlamaya çalışmaktan hiçbir şey yapmıyor ve bugününüzü de kaybediyorsunuz.
Ne zaman düşüncelerinizde boğulsanız şu anda kalmaya gayret edin. Bugünün tarihini, saatini tekrarlayın. Etraftaki nesnelerin rengini sayın kendi kendinize. Dışarıya bakın arabaların rengini sayın, plakaları okuyun. Bugünün gazetesine bakın. Unutmayın elinizde olan sadece bu an. Yönetebileceğiniz tek şey bugününüz. Sizin için hangi seçimin doğru olacağını önceden bilmenizin imkanı yok, hayat istatistik testlerle yürümüyor, süreçte bir tek değişkeni kaybederseniz bambaşka bir sonuçla karşılaşırsınız.
Sizin kendinize olan tek bir borcunuz var: O da mutlu olmak. Başarılı olmak bir amaç değil, mutluluğunuza bir araç olur ancak. Siz Dr. hanım olmadan da değerlisiniz, Almanya' da yaşayan biri olmadan da, fiziksel görüntünüz ne olursa olsun siz var olduğunuz için değerlisiniz.
Eminim yazım size 10 saniye bile etki etmeyecek ama işte benimki de denizyıldızı hikayesi gibi bir çaba, belki bir kişiyi etkiler.
Son düzenleme: