adamın biri bir gün bara gider ve barmenden 8 bira ister ve barmen adama
"beyfendi herhalde zor bir gün geçirdiniz?" der.
adam "bugün oğlumun eşcinsel olduğunu öğrendim." der ve biraların
hepsini bir dikişte içer kalkar.
yine aynı adam ertesi gün aynı barmenden 8 bira ister ve barmen yine
aynı soruyu yöneltir. adam "bugün erkek kardeşimin eşcinsel olduğunu öğrendim"
der ve biraları yine bir dikişte içer ve kalkar.
ertesi gün aynı adam aynı barmenden 8 bira ister ve barmen sorar:
"beyfendi sizin ailenizde hiç kadından hoşlanan yok mu?"
adam efkarlı bir şekilde cevap verir:
"var. karım.
--------------------------------
iki yahudi arkadaş ticarete atılır ve o yıl haki renk kumaşların rağbet göreceği tiyosunu alırlar, bütün paralarını basarlar.aradan bir yıl geçer kimsenin kumaş aldığı sorduğu yok...bunlar kara kara düşünürler iflas ettiklerini düşünerek. sonra bi albay çıkar gelir ve askerlere beş yüz bin tane üniforma diktireceklerini söyler, depoya inerler kumaşları gösterirler albay beğenir fakat sadece albayın beğenmesi yeterli değildir.albay bi parça numune alır ve "yarın öğlen 12 ye kadar telgraf çekmezsem bilin ki kumaşları alacağım" der gider.
yahudiler heyecenla beklerler o gün hiç sabah olmaz alacak mı almayacak mı telaşıyla.
saat 11:30 heyecandan ölecekler neredeyse
11:45 kalpler duracak gibi
11:55 postacı sokağın başında görünür ve artık herşeyin bittiği düşüncesinde sonra bi umut belki başka birisine gidiyordur diye ama korkulan başa gelir postacı gelir kapıyı çalar.adam herşeyini kaybetmenin acısıyla aşağı iner kapıyı açar telgrafı okurken yüzü bi anda gülüverir:
-müjde moiz müjde. baban ölmüş.
"beyfendi herhalde zor bir gün geçirdiniz?" der.
adam "bugün oğlumun eşcinsel olduğunu öğrendim." der ve biraların
hepsini bir dikişte içer kalkar.
yine aynı adam ertesi gün aynı barmenden 8 bira ister ve barmen yine
aynı soruyu yöneltir. adam "bugün erkek kardeşimin eşcinsel olduğunu öğrendim"
der ve biraları yine bir dikişte içer ve kalkar.
ertesi gün aynı adam aynı barmenden 8 bira ister ve barmen sorar:
"beyfendi sizin ailenizde hiç kadından hoşlanan yok mu?"
adam efkarlı bir şekilde cevap verir:
"var. karım.
--------------------------------
iki yahudi arkadaş ticarete atılır ve o yıl haki renk kumaşların rağbet göreceği tiyosunu alırlar, bütün paralarını basarlar.aradan bir yıl geçer kimsenin kumaş aldığı sorduğu yok...bunlar kara kara düşünürler iflas ettiklerini düşünerek. sonra bi albay çıkar gelir ve askerlere beş yüz bin tane üniforma diktireceklerini söyler, depoya inerler kumaşları gösterirler albay beğenir fakat sadece albayın beğenmesi yeterli değildir.albay bi parça numune alır ve "yarın öğlen 12 ye kadar telgraf çekmezsem bilin ki kumaşları alacağım" der gider.
yahudiler heyecenla beklerler o gün hiç sabah olmaz alacak mı almayacak mı telaşıyla.
saat 11:30 heyecandan ölecekler neredeyse
11:45 kalpler duracak gibi
11:55 postacı sokağın başında görünür ve artık herşeyin bittiği düşüncesinde sonra bi umut belki başka birisine gidiyordur diye ama korkulan başa gelir postacı gelir kapıyı çalar.adam herşeyini kaybetmenin acısıyla aşağı iner kapıyı açar telgrafı okurken yüzü bi anda gülüverir:
-müjde moiz müjde. baban ölmüş.