Sabırla Bebeğini Bekleyenler


ne guzel bir dua


canim saram sarmaci saram...
 
valla oyle ozellikle mantiyi ve dolmayi sarmayi kim sevmezki

ben mantıyı nasıl yapıyom biliyonmu metuşum
bak anlatayım
hazır yufkaları küçük küçük kare kare kesiyorum kıymaları soğanları tuzu katıp yoğuruyorum kıymaları yufkaların içine koyup kapatıyorum.sonra onları fırın tepsisine dizip üzerleri hafif kızarana kadar pişiriyorum bu arada bi tencerede suyu kaynatıp içine tuz atıyorum.fırından çıkardığım mantıları kaynar suya atıp haşlıyorum sonra kevgirle çıkarıp tabaklara alıyorum üzerlerine sarımsaklı yoğurt ve kızdırılmış yağ pul biber döküyorum ohhhh mis gibi oluyo valla
 

aa gercekten mi...ben de denicem sonra bakalim nasil olcak..

saram bu yemek tariflerini biyerde yayinlasana hem cok pratik hem de guzel
 

ben mantıyı hazır alıyorum ne kadar utandım şimdi hayatta beceremem yapmayı ,ne güzel becerikliymişsiniz ama sarmayı güzel yapabiliyorum allahtan
 
aa gercekten mi...ben de denicem sonra bakalim nasil olcak..

saram bu yemek tariflerini biyerde yayinlasana hem cok pratik hem de guzel

çok güzel oluyo tavsiye ederim canım. yayınlamayıda hiç düşünmedim tatlım ya böyle eş dost arkadaşlar sorunca anlatıyorum işte

ben mantıyı hazır alıyorum ne kadar utandım şimdi hayatta beceremem yapmayı ,ne güzel becerikliymişsiniz ama sarmayı güzel yapabiliyorum allahtan

hoşgeldin caspercim tatlı hayaletim nasılsın sarma menim uzmanlık alanım heheheeeee
mantıyı dedğim gibi yaprsan hem çok kolay hemde pratik yapabilirsin canım.
 

sağolasın canım iyiyim işyerindeyim,doktorlar grevde sakiniz bende kk da takılıyorum,mantıyı deneyeyim diyecem ama birisi önümde yaparken görmeden zor.sarmayıda sorma ben bayılıyorum 1 tencere sarar 1 saatte yer bitiririm, aksine eşimde hiç sevmez o lahana sarmasına bayılır onuda ben sevmem sizler nasılsınız bakalım dünden beri
 

bende iyiyim canım sabah sabah yemek tarifleri dağıtıyorum
 
kızlar bugün mevlid kandili herkesin mevlid kandilini kutlarım.

Allahım bu mübarek gün ve gecede tüm günahlarımız affetsin bizi tüm kötülüklerden korusun ve evlat hasretiyle yanan içimizideki ateşi bize hayırlı sağlıklı evlatlar vererek söndürsün.ayrıca tüm hastalara şifa dertlilere deva versin.üzüntülerimizi sevince çevirsin sıkıntılarımızı huzura erdirsin.

Allahım bizden yardımını merhametini şefkatini esirgeme bizi salih kullarından eyle iki cihanı onun için yaratmış olduğun Peygamber efendimiz Hz.Muhammed (SAV) hazretlerinin yüzü suyu hürmetine dualarımızı kabul eyle.AMİN
 
Kutlu Doğum ve Mevlid Kandili
Hayatın gayesi, yaratılışın mânâsı silinmiş, yok olmuştu. Herşey mânâsız başıboşluk ve hüzün örtülerine bürünmüştü.

Ruhlar birşey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını içten içe hissediyordu.

O vahşet devrinde kâinat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi.

İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen "Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?" sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı.

Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?

Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler.

O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp "Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur" dediler.(1)

Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda,
- "Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?" diye sordu.
- "Bilmiyoruz" diye cevap verdiler.
Yahudi, "Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum!
"Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu. Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi.

Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar. "Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular." haberini aldılar.

Ertesi gün Yahudiye vardılar:
"Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?" dediler.
Yahudi "Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?" dedi.
Onlar, "Öncedir ve ismi Ahmed'dir" dediler. Yahudi, "Beni ona götürün" dedi.
Yahudi ile beraber kalkıp Hz. Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler.
Pegamberimizi Yahudinin yanına çıkardılar. Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı. Kendine gelip ayıldığı sırada,

"Ne oldu sana, yazıklar olsun" dediler.

Yahudi, "Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir.

"Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir" dedi.(2)

Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı..

Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver."

Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı.(3)

Aynı gece Hz. Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle:

"O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük."

Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:

"Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Çok alâmetler belürdi gelmedin"

Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan'a denk gelen gece idi.

Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar.

Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktılar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu.(5)

Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi.

Aynı gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü.

Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi.

Sava'da mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü.

Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi.

Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır.(6)

İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz.
Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir.

Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin.
 

senin de mevlit kandilin mübarek olsun..........paylaşımların için sağol canım.........
 

saram kuşum nasılsın bitanemtatlım iyiki hatırlattın ben işe daldım haberim bile yoktu Allah razı olsun kuzum gönlündeki muradı nasip etsin inş.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…