Kilo,şeker kanser gibi bir hastalığı aşmışsınız.Yani okyanusu geçmişsin derede mi boğuluyorsun.Takılma.Söyler dururrlar.Evet bakamıyorum aç bırakıyorum de gül geç.Kızlar merhaba, öncelikle haddinden fazla uzun olabilir biraz doldum bu konuda çünkü.
Eşimle tanıştığımızda sürekli dışarıda yemek yiyen, yemek konusunda bir düzeni olmayan epey kilolu ve gitgide kilo alan bir insandı. (1.83 boy/120 kg) Evlendikten sonra sadece beslenme tarzını değiştirerek 2 yılda 85 kiloya kadar düştü. Verdiği kiloları da geri almadı. Bu sayede şeker seviyesi normale döndü. Vücudunda karaciğer yağlanmasına bağlı oluşan lekeler ve sivilceler kilo verdiği için geçti. Eşim şu anki halinden çok mutlu ve sağlığı düzeldiği için ben de elbette.
Işyerinde tükettiği yemeği, ekmeğinden, yoğurduna kadar evde hazırlıyorum. Eskisi gibi dışarıdan istese de yemek yiyemiyor. Daha seçici bir insan oldu.
Buraya kadar bir bizim için bir sıkıntı yok.
Gelgelelim eşimin ablaları ve yeğenleri bu konuda benim gibi düşünmüyor. Aslında çok iyi anlaşırız hiçbir sorunumuz yok. Genel anlamda lüzumsuz bir sorun olunca ben tartışmak yerine konuyu gelişigüzel geçiştiren tiplerdenim. Lâkin eşim zayıflamaya başladığından beri evin en küçüğü olduğu için normalde de gördüğü çocuk muamelesi iyice azdı ve ben bu durumdan inceden inceye rahatsız olmaya başladım. Dolayısıyla başka başka konulardaki söylemlerine de irdelemeye başladım. Sürekli bir sohbet ortamında "ay çocuğumuz çok zayıflamış. ay iyi beslenmiyor herhalde. "
Hiç olmadı WhatsApp resimlerini irdeleyip bu konuda dokundurmalar...
En basiti bundan bir ay kadar öncesinde hamileliğimi öğrenip kaynım ve ortanca görümcem geldiler yurtdışından sağolsunlar. Kayinvalidemin bahçesinde oturuyoruz hep beraber eşim sonradan geldi. Görümcem eşimi görür görmez. " Ay çok zayıflamış, çocuğum erimiş resmen. Bir şey yemiyor mu bu diye?" kendi kendine söylendi.
Duymamazlıktan geldim. Eşim yanımıza gelince aynı şeyi tekrar edip durdu. Eşim de "Ben halimden memnunum. Eşim beni gayet sağlıklı besliyor. " dedi. Buna rağmen yine söylendi. Bu sefer kaynım, "Ben cordeliac'ı takdir ediyorum beslenme konusunda. Kilolu olmak sağlıklı olmak anlamına gelmiyor. " diyerek susturdu.
Bu arada garip gelebilir ama kayınvalidem yemek yapmayı bilmez. Görümcelerin de mutfakla pek arası yoktur. Kayınlarım da bu konuda çok titiz ve seçici oldukları için, yemeklerini kendileri yapar. Mutfağa eşleri girmez pek. Dolayısıyla eşim de kendini bildi bileli hep hazır yemek yemiş.
En sonuncusu olarak dün eşimin işyerindeyiz. Yeğeni yazmış Whatsapp'tan eşimin işi vardı. Sen cevap ver dedi. Yazdığı şey "dayı sen çok zayıflamışsın. Bu sen misin inanamadım. " (vatsap fotoğrafına bakarak. )
Eşim: "İyi gözüküyorum değil mi?" Yeğeni: "Sana hiç iyi bakamamışlar. "
Benim cevap vermem gereken yer buradan sonrasiydi. Bunu görünce haliyle cevap veremeyip telefonu yerine koydum. Eşim aldı, baktı. Sinirlendi.
"Haklısın. Siz yanımdayken beni restorantlar beslediği için iyi bakılmamıştım. Çoğul konuşmandan bunu çıkartıyorum zira şimdi bana eşim tek başına gayet iyi bakıyor. " yazmış. Bundan sonra yeğeni aramaya başladı ve eşim cevap vermedi.
Eşimin yeğenleriyle arası çok iyidir. Bu durum bu art niyetli düşüncelere kadar benim de çok hoşuma gidiyordu. Aynı yeğen daha öncede "Dayı senin çocuğun olunca bizi unutursun. Çocuğunu seversin artık. " demişliği var. Ben sevdiği için kıskanıyor diye düşünüp gülmüştüm buna. Küçük de değil, 25 yaşında.
Benimle yaşıt başka bir yeğeni de, eşimin yoğun olduğu ve cevap veremediği bir zaman diliminde "Senin için başka şeyler bizden yani ailenden daha önemli. " demişliği var daha da ileri götürerek. Eşim elbetteki kendi kurduğu ve yanında ailesi olan insanın daha önemli olduğunu, kendi de aile kurunca bunu anlayacağını söylemişti. Hakkını yiyemem, hiçbir zaman beni ezdirmedi ya da onları benden üstün tutmadı.
Böyle böyle üst üste binince ben de taştım ve arkamdan ummadığım şeyler konuşuluyor gibi art niyetli düşünmeye başladım.
Benim de dayılarım ve erkek kardeşlerim var. Hepsini canıma sokacak kadar sevsem de asla böyle şeyler yapmadım. Kendimden pay biçersem. Belki kötü niyetli düşünmeden yapıyorlar bilmiyorum.
Eşim de onların canları ciğerleri üstelik kanser gibi bir hastalığı yenmiş, bu yüzden hâlen hastaymış gibi muamele gören bir insan. Benim zoruma giden konulardan biri de sadece teoride böyle olması ve tedavi sürecinde bakımıyla alakalı yapılmaması gereken her şeyin yapılmış olması.
Şimdi böyle sağlıklıyken ve kemoterapi sonrası olmaması gereken şeker, karaciğer, fazla kilo gibi problemlerinden kurtulmuşken, üstüne sanki ben ona bakamıyor. Kötülük ediyor gibi davranılması hoşuma gitmiyor. 32 yaşında adam çocuk değil. Elbetteki öncelikle kendi iradesiyle oldu hepsi. Önceki yaşantısına da devam edebilirdi.
Yakın zamanda hepsi evimize gelecekler ve ben bu olanlardan sonra nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Eminim aynı söylemlere devam edecekler.
Kızlar çok özür dilerim tekrar tekrar, bir yerlere yazıp/konuşup rahatlamam lazımdı. Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler.
Kızlar merhaba, öncelikle haddinden fazla uzun olabilir biraz doldum bu konuda çünkü.
Eşimle tanıştığımızda sürekli dışarıda yemek yiyen, yemek konusunda bir düzeni olmayan epey kilolu ve gitgide kilo alan bir insandı. (1.83 boy/120 kg) Evlendikten sonra sadece beslenme tarzını değiştirerek 2 yılda 85 kiloya kadar düştü. Verdiği kiloları da geri almadı. Bu sayede şeker seviyesi normale döndü. Vücudunda karaciğer yağlanmasına bağlı oluşan lekeler ve sivilceler kilo verdiği için geçti. Eşim şu anki halinden çok mutlu ve sağlığı düzeldiği için ben de elbette.
Işyerinde tükettiği yemeği, ekmeğinden, yoğurduna kadar evde hazırlıyorum. Eskisi gibi dışarıdan istese de yemek yiyemiyor. Daha seçici bir insan oldu.
Buraya kadar bir bizim için bir sıkıntı yok.
Gelgelelim eşimin ablaları ve yeğenleri bu konuda benim gibi düşünmüyor. Aslında çok iyi anlaşırız hiçbir sorunumuz yok. Genel anlamda lüzumsuz bir sorun olunca ben tartışmak yerine konuyu gelişigüzel geçiştiren tiplerdenim. Lâkin eşim zayıflamaya başladığından beri evin en küçüğü olduğu için normalde de gördüğü çocuk muamelesi iyice azdı ve ben bu durumdan inceden inceye rahatsız olmaya başladım. Dolayısıyla başka başka konulardaki söylemlerine de irdelemeye başladım. Sürekli bir sohbet ortamında "ay çocuğumuz çok zayıflamış. ay iyi beslenmiyor herhalde. "
Hiç olmadı WhatsApp resimlerini irdeleyip bu konuda dokundurmalar...
En basiti bundan bir ay kadar öncesinde hamileliğimi öğrenip kaynım ve ortanca görümcem geldiler yurtdışından sağolsunlar. Kayinvalidemin bahçesinde oturuyoruz hep beraber eşim sonradan geldi. Görümcem eşimi görür görmez. " Ay çok zayıflamış, çocuğum erimiş resmen. Bir şey yemiyor mu bu diye?" kendi kendine söylendi.
Duymamazlıktan geldim. Eşim yanımıza gelince aynı şeyi tekrar edip durdu. Eşim de "Ben halimden memnunum. Eşim beni gayet sağlıklı besliyor. " dedi. Buna rağmen yine söylendi. Bu sefer kaynım, "Ben cordeliac'ı takdir ediyorum beslenme konusunda. Kilolu olmak sağlıklı olmak anlamına gelmiyor. " diyerek susturdu.
Bu arada garip gelebilir ama kayınvalidem yemek yapmayı bilmez. Görümcelerin de mutfakla pek arası yoktur. Kayınlarım da bu konuda çok titiz ve seçici oldukları için, yemeklerini kendileri yapar. Mutfağa eşleri girmez pek. Dolayısıyla eşim de kendini bildi bileli hep hazır yemek yemiş.
En sonuncusu olarak dün eşimin işyerindeyiz. Yeğeni yazmış Whatsapp'tan eşimin işi vardı. Sen cevap ver dedi. Yazdığı şey "dayı sen çok zayıflamışsın. Bu sen misin inanamadım. " (vatsap fotoğrafına bakarak. )
Eşim: "İyi gözüküyorum değil mi?" Yeğeni: "Sana hiç iyi bakamamışlar. "
Benim cevap vermem gereken yer buradan sonrasiydi. Bunu görünce haliyle cevap veremeyip telefonu yerine koydum. Eşim aldı, baktı. Sinirlendi.
"Haklısın. Siz yanımdayken beni restorantlar beslediği için iyi bakılmamıştım. Çoğul konuşmandan bunu çıkartıyorum zira şimdi bana eşim tek başına gayet iyi bakıyor. " yazmış. Bundan sonra yeğeni aramaya başladı ve eşim cevap vermedi.
Eşimin yeğenleriyle arası çok iyidir. Bu durum bu art niyetli düşüncelere kadar benim de çok hoşuma gidiyordu. Aynı yeğen daha öncede "Dayı senin çocuğun olunca bizi unutursun. Çocuğunu seversin artık. " demişliği var. Ben sevdiği için kıskanıyor diye düşünüp gülmüştüm buna. Küçük de değil, 25 yaşında.
Benimle yaşıt başka bir yeğeni de, eşimin yoğun olduğu ve cevap veremediği bir zaman diliminde "Senin için başka şeyler bizden yani ailenden daha önemli. " demişliği var daha da ileri götürerek. Eşim elbetteki kendi kurduğu ve yanında ailesi olan insanın daha önemli olduğunu, kendi de aile kurunca bunu anlayacağını söylemişti. Hakkını yiyemem, hiçbir zaman beni ezdirmedi ya da onları benden üstün tutmadı.
Böyle böyle üst üste binince ben de taştım ve arkamdan ummadığım şeyler konuşuluyor gibi art niyetli düşünmeye başladım.
Benim de dayılarım ve erkek kardeşlerim var. Hepsini canıma sokacak kadar sevsem de asla böyle şeyler yapmadım. Kendimden pay biçersem. Belki kötü niyetli düşünmeden yapıyorlar bilmiyorum.
Eşim de onların canları ciğerleri üstelik kanser gibi bir hastalığı yenmiş, bu yüzden hâlen hastaymış gibi muamele gören bir insan. Benim zoruma giden konulardan biri de sadece teoride böyle olması ve tedavi sürecinde bakımıyla alakalı yapılmaması gereken her şeyin yapılmış olması.
Şimdi böyle sağlıklıyken ve kemoterapi sonrası olmaması gereken şeker, karaciğer, fazla kilo gibi problemlerinden kurtulmuşken, üstüne sanki ben ona bakamıyor. Kötülük ediyor gibi davranılması hoşuma gitmiyor. 32 yaşında adam çocuk değil. Elbetteki öncelikle kendi iradesiyle oldu hepsi. Önceki yaşantısına da devam edebilirdi.
Yakın zamanda hepsi evimize gelecekler ve ben bu olanlardan sonra nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Eminim aynı söylemlere devam edecekler.
Kızlar çok özür dilerim tekrar tekrar, bir yerlere yazıp/konuşup rahatlamam lazımdı. Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler.
Benim anne de öyle smu'cum. Inan anneme verdiğim tepkiyi başka herhangi bir arkadaşıma versem suratıma bakmaz.
Kardeşimin böbreklerinde problem var. Bu yüzden bir çeşit hormon tedavisi görüyor birkaç yıldır. Ömrünün sonuna kadar da görecek. Annemin hem yemekleri, hem önüne koyduğu "aman oğlum yesin, hasta. " abur cuburuyla hormonlar da birleşince çocuk 70 kilodan 100 kiloya çıktı. Kardeşim çok üzülüyor ama üzüldükçe yine yiyor.
Ben kendi kardeşim için psikiyatrist desteği alsın yeme bozukluğu olmuştur belki diye annemi didikliyorum ona hissetirmeden.
Ben de bir görümce adayı, bir ablayım neticede. Şunu yazarken bile kardeşimin o üzülürken ki surat şekli gözümün önüne gelince içim paramparça oluyor.
O halinden mutlu olsa amenna ama hem öyle, hem de sağlıklı olmadığını biliyorum. En son onda da gizli şeker çıkmış. Anne yüreği işte diyemiyorum ben buna.
Kızlar merhaba, öncelikle haddinden fazla uzun olabilir biraz doldum bu konuda çünkü.
Eşimle tanıştığımızda sürekli dışarıda yemek yiyen, yemek konusunda bir düzeni olmayan epey kilolu ve gitgide kilo alan bir insandı. (1.83 boy/120 kg) Evlendikten sonra sadece beslenme tarzını değiştirerek 2 yılda 85 kiloya kadar düştü. Verdiği kiloları da geri almadı. Bu sayede şeker seviyesi normale döndü. Vücudunda karaciğer yağlanmasına bağlı oluşan lekeler ve sivilceler kilo verdiği için geçti. Eşim şu anki halinden çok mutlu ve sağlığı düzeldiği için ben de elbette.
Işyerinde tükettiği yemeği, ekmeğinden, yoğurduna kadar evde hazırlıyorum. Eskisi gibi dışarıdan istese de yemek yiyemiyor. Daha seçici bir insan oldu.
Buraya kadar bir bizim için bir sıkıntı yok.
Gelgelelim eşimin ablaları ve yeğenleri bu konuda benim gibi düşünmüyor. Aslında çok iyi anlaşırız hiçbir sorunumuz yok. Genel anlamda lüzumsuz bir sorun olunca ben tartışmak yerine konuyu gelişigüzel geçiştiren tiplerdenim. Lâkin eşim zayıflamaya başladığından beri evin en küçüğü olduğu için normalde de gördüğü çocuk muamelesi iyice azdı ve ben bu durumdan inceden inceye rahatsız olmaya başladım. Dolayısıyla başka başka konulardaki söylemlerine de irdelemeye başladım. Sürekli bir sohbet ortamında "ay çocuğumuz çok zayıflamış. ay iyi beslenmiyor herhalde. "
Hiç olmadı WhatsApp resimlerini irdeleyip bu konuda dokundurmalar...
En basiti bundan bir ay kadar öncesinde hamileliğimi öğrenip kaynım ve ortanca görümcem geldiler yurtdışından sağolsunlar. Kayinvalidemin bahçesinde oturuyoruz hep beraber eşim sonradan geldi. Görümcem eşimi görür görmez. " Ay çok zayıflamış, çocuğum erimiş resmen. Bir şey yemiyor mu bu diye?" kendi kendine söylendi.
Duymamazlıktan geldim. Eşim yanımıza gelince aynı şeyi tekrar edip durdu. Eşim de "Ben halimden memnunum. Eşim beni gayet sağlıklı besliyor. " dedi. Buna rağmen yine söylendi. Bu sefer kaynım, "Ben cordeliac'ı takdir ediyorum beslenme konusunda. Kilolu olmak sağlıklı olmak anlamına gelmiyor. " diyerek susturdu.
Bu arada garip gelebilir ama kayınvalidem yemek yapmayı bilmez. Görümcelerin de mutfakla pek arası yoktur. Kayınlarım da bu konuda çok titiz ve seçici oldukları için, yemeklerini kendileri yapar. Mutfağa eşleri girmez pek. Dolayısıyla eşim de kendini bildi bileli hep hazır yemek yemiş.
En sonuncusu olarak dün eşimin işyerindeyiz. Yeğeni yazmış Whatsapp'tan eşimin işi vardı. Sen cevap ver dedi. Yazdığı şey "dayı sen çok zayıflamışsın. Bu sen misin inanamadım. " (vatsap fotoğrafına bakarak. )
Eşim: "İyi gözüküyorum değil mi?" Yeğeni: "Sana hiç iyi bakamamışlar. "
Benim cevap vermem gereken yer buradan sonrasiydi. Bunu görünce haliyle cevap veremeyip telefonu yerine koydum. Eşim aldı, baktı. Sinirlendi.
"Haklısın. Siz yanımdayken beni restorantlar beslediği için iyi bakılmamıştım. Çoğul konuşmandan bunu çıkartıyorum zira şimdi bana eşim tek başına gayet iyi bakıyor. " yazmış. Bundan sonra yeğeni aramaya başladı ve eşim cevap vermedi.
Eşimin yeğenleriyle arası çok iyidir. Bu durum bu art niyetli düşüncelere kadar benim de çok hoşuma gidiyordu. Aynı yeğen daha öncede "Dayı senin çocuğun olunca bizi unutursun. Çocuğunu seversin artık. " demişliği var. Ben sevdiği için kıskanıyor diye düşünüp gülmüştüm buna. Küçük de değil, 25 yaşında.
Benimle yaşıt başka bir yeğeni de, eşimin yoğun olduğu ve cevap veremediği bir zaman diliminde "Senin için başka şeyler bizden yani ailenden daha önemli. " demişliği var daha da ileri götürerek. Eşim elbetteki kendi kurduğu ve yanında ailesi olan insanın daha önemli olduğunu, kendi de aile kurunca bunu anlayacağını söylemişti. Hakkını yiyemem, hiçbir zaman beni ezdirmedi ya da onları benden üstün tutmadı.
Böyle böyle üst üste binince ben de taştım ve arkamdan ummadığım şeyler konuşuluyor gibi art niyetli düşünmeye başladım.
Benim de dayılarım ve erkek kardeşlerim var. Hepsini canıma sokacak kadar sevsem de asla böyle şeyler yapmadım. Kendimden pay biçersem. Belki kötü niyetli düşünmeden yapıyorlar bilmiyorum.
Eşim de onların canları ciğerleri üstelik kanser gibi bir hastalığı yenmiş, bu yüzden hâlen hastaymış gibi muamele gören bir insan. Benim zoruma giden konulardan biri de sadece teoride böyle olması ve tedavi sürecinde bakımıyla alakalı yapılmaması gereken her şeyin yapılmış olması.
Şimdi böyle sağlıklıyken ve kemoterapi sonrası olmaması gereken şeker, karaciğer, fazla kilo gibi problemlerinden kurtulmuşken, üstüne sanki ben ona bakamıyor. Kötülük ediyor gibi davranılması hoşuma gitmiyor. 32 yaşında adam çocuk değil. Elbetteki öncelikle kendi iradesiyle oldu hepsi. Önceki yaşantısına da devam edebilirdi.
Yakın zamanda hepsi evimize gelecekler ve ben bu olanlardan sonra nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Eminim aynı söylemlere devam edecekler.
Kızlar çok özür dilerim tekrar tekrar, bir yerlere yazıp/konuşup rahatlamam lazımdı. Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler.
Oncelikle tebrik ediyorum canim seni.
Evinde bu yeme icme duzenini oturtabilmen harika.
Bu kadar kisa surede esinin bu sekilde kilo vermesi muazzam bir sey.
Ailesi durumu anlamayabilir, bosver.
Esin yeteri kadar cevabi vermis onlara.
Sana misafir olduklarinda da bence cok guzel bir sofra kur, bol sebzeli zeytinyagli yemeklerden. Böylece esinin nasil beslendigini de anlamis olurlar.
Canını sıkma lütfen süper bir iş başarmışsin. Bende senden istiyorum, her eve senin gibi bir melek lazımKızlar merhaba, öncelikle haddinden fazla uzun olabilir biraz doldum bu konuda çünkü.
Eşimle tanıştığımızda sürekli dışarıda yemek yiyen, yemek konusunda bir düzeni olmayan epey kilolu ve gitgide kilo alan bir insandı. (1.83 boy/120 kg) Evlendikten sonra sadece beslenme tarzını değiştirerek 2 yılda 85 kiloya kadar düştü. Verdiği kiloları da geri almadı. Bu sayede şeker seviyesi normale döndü. Vücudunda karaciğer yağlanmasına bağlı oluşan lekeler ve sivilceler kilo verdiği için geçti. Eşim şu anki halinden çok mutlu ve sağlığı düzeldiği için ben de elbette.
Işyerinde tükettiği yemeği, ekmeğinden, yoğurduna kadar evde hazırlıyorum. Eskisi gibi dışarıdan istese de yemek yiyemiyor. Daha seçici bir insan oldu.
Buraya kadar bir bizim için bir sıkıntı yok.
Gelgelelim eşimin ablaları ve yeğenleri bu konuda benim gibi düşünmüyor. Aslında çok iyi anlaşırız hiçbir sorunumuz yok. Genel anlamda lüzumsuz bir sorun olunca ben tartışmak yerine konuyu gelişigüzel geçiştiren tiplerdenim. Lâkin eşim zayıflamaya başladığından beri evin en küçüğü olduğu için normalde de gördüğü çocuk muamelesi iyice azdı ve ben bu durumdan inceden inceye rahatsız olmaya başladım. Dolayısıyla başka başka konulardaki söylemlerine de irdelemeye başladım. Sürekli bir sohbet ortamında "ay çocuğumuz çok zayıflamış. ay iyi beslenmiyor herhalde. "
Hiç olmadı WhatsApp resimlerini irdeleyip bu konuda dokundurmalar...
En basiti bundan bir ay kadar öncesinde hamileliğimi öğrenip kaynım ve ortanca görümcem geldiler yurtdışından sağolsunlar. Kayinvalidemin bahçesinde oturuyoruz hep beraber eşim sonradan geldi. Görümcem eşimi görür görmez. " Ay çok zayıflamış, çocuğum erimiş resmen. Bir şey yemiyor mu bu diye?" kendi kendine söylendi.
Duymamazlıktan geldim. Eşim yanımıza gelince aynı şeyi tekrar edip durdu. Eşim de "Ben halimden memnunum. Eşim beni gayet sağlıklı besliyor. " dedi. Buna rağmen yine söylendi. Bu sefer kaynım, "Ben cordeliac'ı takdir ediyorum beslenme konusunda. Kilolu olmak sağlıklı olmak anlamına gelmiyor. " diyerek susturdu.
Bu arada garip gelebilir ama kayınvalidem yemek yapmayı bilmez. Görümcelerin de mutfakla pek arası yoktur. Kayınlarım da bu konuda çok titiz ve seçici oldukları için, yemeklerini kendileri yapar. Mutfağa eşleri girmez pek. Dolayısıyla eşim de kendini bildi bileli hep hazır yemek yemiş.
En sonuncusu olarak dün eşimin işyerindeyiz. Yeğeni yazmış Whatsapp'tan eşimin işi vardı. Sen cevap ver dedi. Yazdığı şey "dayı sen çok zayıflamışsın. Bu sen misin inanamadım. " (vatsap fotoğrafına bakarak. )
Eşim: "İyi gözüküyorum değil mi?" Yeğeni: "Sana hiç iyi bakamamışlar. "
Benim cevap vermem gereken yer buradan sonrasiydi. Bunu görünce haliyle cevap veremeyip telefonu yerine koydum. Eşim aldı, baktı. Sinirlendi.
"Haklısın. Siz yanımdayken beni restorantlar beslediği için iyi bakılmamıştım. Çoğul konuşmandan bunu çıkartıyorum zira şimdi bana eşim tek başına gayet iyi bakıyor. " yazmış. Bundan sonra yeğeni aramaya başladı ve eşim cevap vermedi.
Eşimin yeğenleriyle arası çok iyidir. Bu durum bu art niyetli düşüncelere kadar benim de çok hoşuma gidiyordu. Aynı yeğen daha öncede "Dayı senin çocuğun olunca bizi unutursun. Çocuğunu seversin artık. " demişliği var. Ben sevdiği için kıskanıyor diye düşünüp gülmüştüm buna. Küçük de değil, 25 yaşında.
Benimle yaşıt başka bir yeğeni de, eşimin yoğun olduğu ve cevap veremediği bir zaman diliminde "Senin için başka şeyler bizden yani ailenden daha önemli. " demişliği var daha da ileri götürerek. Eşim elbetteki kendi kurduğu ve yanında ailesi olan insanın daha önemli olduğunu, kendi de aile kurunca bunu anlayacağını söylemişti. Hakkını yiyemem, hiçbir zaman beni ezdirmedi ya da onları benden üstün tutmadı.
Böyle böyle üst üste binince ben de taştım ve arkamdan ummadığım şeyler konuşuluyor gibi art niyetli düşünmeye başladım.
Benim de dayılarım ve erkek kardeşlerim var. Hepsini canıma sokacak kadar sevsem de asla böyle şeyler yapmadım. Kendimden pay biçersem. Belki kötü niyetli düşünmeden yapıyorlar bilmiyorum.
Eşim de onların canları ciğerleri üstelik kanser gibi bir hastalığı yenmiş, bu yüzden hâlen hastaymış gibi muamele gören bir insan. Benim zoruma giden konulardan biri de sadece teoride böyle olması ve tedavi sürecinde bakımıyla alakalı yapılmaması gereken her şeyin yapılmış olması.
Şimdi böyle sağlıklıyken ve kemoterapi sonrası olmaması gereken şeker, karaciğer, fazla kilo gibi problemlerinden kurtulmuşken, üstüne sanki ben ona bakamıyor. Kötülük ediyor gibi davranılması hoşuma gitmiyor. 32 yaşında adam çocuk değil. Elbetteki öncelikle kendi iradesiyle oldu hepsi. Önceki yaşantısına da devam edebilirdi.
Yakın zamanda hepsi evimize gelecekler ve ben bu olanlardan sonra nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Eminim aynı söylemlere devam edecekler.
Kızlar çok özür dilerim tekrar tekrar, bir yerlere yazıp/konuşup rahatlamam lazımdı. Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler.
ay nolurr formülünu bana da ver lutfen esim 121 kg ve veremiyor istese de senin tersi durum herkes benden saniyor nasil basardin ne yedirdin
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?