Sanırım İnancımı Kaybettim ;

adunul seni en iyi anlayanlardan biri de benim.3 yıl çocuğum olmadı,ilk bebeğimi 6 haftalık hamileyken kaybettim ve doktor ikiz demişti.sonra tüp bebekle anne oldum ve çocuklarım üçüzdü ama yaşayan iki oğlum var..o kısmı hiç sorma,üçüncü bebeğimile ilgili acım çok derin.düşünsene annesin ve senden diğer iki bebeğin için birini feda etmen isteniyor! diğerleri yaşasın diye birinden vaz geçmek zorundasın ve yıllarca beklemişsin onu..neyse,yani herkesin yaşadığı acı farklı.önemli olan isyan etmemek.sende toparlayacaksın kendini,geçmişe değil geleceğ odaklan olur mu?

zor zamanlarda hep şu söz aklıma gelir,ayakta kalmamı sağlar : BİR GÜN DÜNYAYA AİT BÜYÜK BİR DERDİN OLURSA,RABBİNE DÖNÜP BENİM BÜYÜK BİR DERDİM VAR DEME...DERDİNE DÖN VE EY DERT; BENİM BÜYÜK RABBİM VAR DE!
 
bu belanımı istiyorsun türü birşey olmuş ama :))

3 aylar beni duygusallaştırdı, ben inancımın geri gelmesini istiyorum. Biz ne yapacağız diyorsunuz. Ne yapacağımı biliyorum ama bunu başka insanlardan da duymak , olur böyle şeyler sen duaya devam et düzelirsin denilenleri okumak insanın içini rahatlatıyor.

başkalarıyla dertleşmek, iç sorgulamalar vs yapmak
çok küçük bir nebze katkı sağlar
önemli olan bu konularda (iman kavramı vs) faydalı kaynaklar okumaktır
size çıkış noktası da zaten bir alimin cümlesi olmuş
bol bol okuyun, okuduktan sonra tefekkür edin

forum kuralları gereği burada bu temelde fazla birşey söyleyemeyiz
 
Ben ilk okuduğumda Allah muhafaza bebeğini kaybettin zannettim.

Ki öyle bile olsa Allaha sitem etme hakkına sahip değiliz ki hiçbirimiz.

Ayrıca, yaradan bize her istediğimizi anında vermek zorunda mı, anında yı bırak vermek zorunda mı, Onu ne zorlayabilir, mecbur edebilir; dilediğine dilediğini verir.

Ayy Allah korusun düşünmek bile deli eder insanı. Allahım o acıyı kimseye vermesin. 8 haftalık bebeğimi kaybettiğimde aklımı oynatacaktım nerdeyse, halen ağlarım o bebeğime.

Ama insan acıyla mantıklı düşünemiyor, biliyor ama yapamıyor bu öyle birşey. Bir nevi iç hesaplaşma. Nevisi fazla oldu :)
 
Allah bebeğini bağışlasın.

Bebeğin doğana kadar çok sıkıntılar çekmişsin.
Doğumdan sonra o duyguları bastırıp unutmuşsun.

Ama sen onları yaşadın ve içinden çıkmıyorlar.
Şimdi aynı sıkıntıları çeken birini gördüğünde o duygular depreşiyor.

Kendi adına isyan etmedin ama başkaları adına edebileceğini düşünüyorsun belki.
Tamamen bastırılmış duygularınla alakalı...

Bence tersini düşünmeye çalış.
Allah sana yardım etti,onlara da yardım eder inşallah.Veya sen onlar için dua ederek daha rahat hissedebilirsin.
Dualarına bunları da ekle...Şükrettikten sonra olmayanlara da evlat dilersen daha huzurlu hissedersin diye düşünüyorum.
 
benim önerim bu konularda bilgisine ilmine güvendigin kişilerin sözlerini sıkça dinlemek olucak ..sohbet olur nasihat olur hepimizin zaman zaman vesveselere kapıldıgı oluyor sana mahsus bişi değil bu
 
Allah der ki; Kimi benden çok seversen onu senden alırım...
Ve ekler : "Onsuz yaşayamam" deme, seni onsuz da yaşatırım.
Ve Mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur, aklın şaşar.
Dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya.
Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur... "Düşmem" dersin düşersin, "Şaşmam" dersin şaşarsın. En garibi de budur ya, "Öldüm" der, durur, yine de yaşarsın...


(Ya Yaradan da şu an sana kırıldıysa.peki bizim ne kadar kudretimiz var ki haktan hak diliyoruz.yargılamak bizim işimiz değil merhamet sahibinden yargılanmaktır alacağımız lutuf.ve affına mazhar olmaktır. önümüz regaip kandili nefsi terbiye manevi kuvveti arrttırır.nefsine terbiye ver senden daha büyük acıları olan insanları düşün.tevekkül et.imtihan diyarındayız.kuddetinde sual edemeyeceğimiz bir varlığın avuncundayız.kadere iman ederiz hayrın ve şerrin ondan geldiğine inanarak yaşamalıyız.gelene razı olmak kul görevlerindendir. oku çok oku.)dilerin rahman sana ve bizlere yol göstersin.)
 
bende 2 yıldır bebek özlemiyle yanıp tutuşuyorumm 2 yıldır hergün dua ediyorumm olsun olsun diyee ama yok hala gelmedi bebeğim ne zaman gelir onuda bilmiyorum inancımı yitirmedim hiç buda benım sınavım diyorum bazen isyan ediyorumm neden herkesin oluyorda benım olmuyor diyee ama sunu çok iyi anladımkı olmuyorsa bir sebebi bir nedeni mutlaka var belkıde benım için hayırlsı böyle diyorum zamanı var diyerek bekliyorum hala.inancini kaybetme sakın canım bak ne güzel kavuşmuşsun bebeğine dua et bol bol dua et o zaman rahatlarsın
 
Hayatta başımıza gelen dertlere karşı direnmek için aklımıza hep buranın bir sınav olduğu düşüncesni getirmeliyiz ki ,dertlerimize sabredelim..
İnsan sahip olamadıkları için isyan ediyor ama kendi sahip olduklarına da başka biri sahip değil onu bilmiyor..
ALLAH kimisine başka şeyleri nasip etmişken size de bu durumu nasip etmiş ..
Sizin bebeğiniz olmadığı zamanlar isyan ettiniz neden yok diye ama belki de o anda bebeğiniz olsa başınıza başka belarl gelecekti bunun farkında değilsiniz.
Mesela bebeğine yıllarca uğraşla kavuşmuş olup sonrasında eşiyle sorun yaşayıp ayrılan insanlar var ..
Şimdi bir yandan bebeğine sahip öte yandan eşinden ayrılmış..
Yani zamanında çok istediği ve elde ettiği şey belki de eşinden ayrılınca anlamsız geldi ve belki de keşke çocuk olmsaydı da eşimden ayrılmasaydım dedi ..
Bunları bilemeyiz.
ALLAHın yanlış işi olmaz.
Gerçekten yaşanan herşeyde bir hayır var ,bizim için hayırlı olan gerçekten bu ki bunu yaşıyoruz.
Biz her zaman ALLAHtan hakkımızda hayırlı olanı dilemeliyiz.
Benim de çocuğum yok bi süredir uğraşıyorum.
Ama dua ederken hep ALLAHım ne olur bana bir evlat ver diye dua etmiyorum.
Çünkü sadece bunu dilemekten korkuyorum.
Ben hep ALLAHIM hakkımda hayırlısı neyse onu ver diyorum ..
Çünkü en önemlisi illaki istediğimiz şeyin olması değil ,hakkımızda hayırlısı olanın olmasıdır.
Bizim hayırlı sandığımız belki hayırsız ,hayırsız sandığımız da belki hayırlıdır.
İşte bunu sadece ALLAH bileceğinden biz ona tamamen teslim olmalıyız..
ALLAH zaten kullarının her birine farklı dertler vererek onların teslimiyetini ölçüyor.
Sınavı başarıyla geçen ALLAHın rızasını ve sevgisini kzanıyor.
Sınavı geçemeyen ise hem ALLAH rızasından yoksun kalıyor hem de kendini bu dünyada da mutsuz ediyor.
Her attığımız adım bile bir sınav bunu asla unutmamak gerek ve kendimize sürekli bunu hatırlatmalıyız ,ki dertlerimiz hakkında neden benim başıma geldi demeyelim..
Aslında ALLAH karşımıza çıkardığı dertler neticesinde sabreden kullarına çok büyük mükafaatlar vermeyi istediği için,kulunun sevabını artırmak için bu dertleri başımıza bela ediyor..
Biz de bundan nasiplenmek yoluna gitmeliyiz isyan yoluna değil ..
Bir akrabam var çok yoğun bir hayattı var ve bu hayat içerisinde de herkese yardım eden bir insan.
Çok şaşıyorum onun bu yoğunluğuna karşı bu kadar yardımsever ,hızır gibi oluşuna.
Ve kendisi bir üniv.de prof.
Ona demiştimki nasıl yetişiyorsun bunca şeye ..
Çok zor bir durumdayken dersine 15dakika kala babam rahatsızdı bizi hastaneye yetiştirdi.
ALLAH RAZI OLSUN senden demiştim .
Bana döndü aynen şöyle dedi ,asıl ALLAH sizden RAZI OLSUN,bana vesile oldunuz ki böylece sevaba nail olma şansı verdiniz.
Yani adam birilerine yardım etmekten o kadar yoğunluktan hiç ama hiç gocunmuyor koşturuyor herkesin yardımına ve bunu yük olarak değil ,ALLAHın gözünde bir sevaba erişirim düşüncesiyle memnuniyetle yapıyor.
Gerçekten çok yüce bir insan .
Ve ben ondan bu olaydan sonra çok örnek aldım ve ben de artık amellerimde böyle düşünüp davranamaya başladım.
Yani belkide bize yük gelen şeye sevaba nail olmamızı sağlayacak..
İşte asıl kazananlar böyle düşünüp hayatını devam ettirenler diye düşünüyorum.
ALLAH hepimizi bu mertebelere eriştirsin inş.


çok güzel yazmışssın gömzleri doldu tüyerim diken diken oldu okurken çok haklısın
 
İstediğimiz Şeyleri Sadece Olsun İstiyoruz..
Ama Hayırlı mı ? Hayırsız mı ? Bunu Sorgulamıyoruz..

Her Zaman Hayırlısını Dilerseniz, Bu Duruma Düşmezsiniz..
Yine Sizi Bu Durumdan Çıkaracak Olan O'dur..

Allah Yar ve Yardımcınız Olsun..
 
Son düzenleme:
bebeğin sonunda bütün zorluklara rağmen sana geldi.. Allah seni de bunla sınadı heralde. sanırım bir süreç geçiriyorsun. sinirin geçince bu dönem de biter diyorum. sabret ve moralini yüksek tutmaya bak.
 
Öncelikle aglamayi deneyin. Aglamak maneviyati ve ruhu güclendirir.
Icinde bulundugunuz duruma gelirsek.Evet bazilari hic istemeden bir anlik zevk icin yasadigi birliktelikten hamile kalir ama o bebegi istemez aldirir.
Kimisi evlenir bebek istiyorum der, hemen hamile kalir. Rabbim aratmaz hemen verir.
Kimisi 1 yil urasir, kimisi 10 yil arar o meyveyi.
Ama söyle düsünün aradiginiz meyveyi vermis Rabbim size, yani aratmis ama buldurmus.
Gec buldurdu diyorsunuz biz bilemeyiz erken olsaydi o cocuk, neler olacakti, nasil olacakti.
Simdi saglikli bir bebeginiz var ama belki daha önceden olsaydi, sizin bilmediginiz ama Allah in bildigi bazi sorunlardan dolayi sakat bir bebeginiz olacakti.

Söyle anlatayim, biz bir ev almak istedik tam 2 yil uygun bir ev bulm ak icin aradik durduk, tam bulduk ya son anda bizden önce talip olan biri aldi, ya satan kisi vazgecti yada araci emlak kendisine fazladan pay veeren birine satti. En son bir ev begendik, icine alacagim esyalari bile hayal ettim, hersey hazir. Noterden randevu alindi yani aliyoruz evi, yarin noterde isleri halledecegiz, kadin telefon acti " satmaktan vazgectim" dedi ve ben de esime dedimki " yok bu iste birsey var, bizden sonra ev almak isteyen herkes buldu aldi bize bir ev nasip olmadi. Belli ki Rabbim bize ev nasip etmiyor." dedim ama öyle üzgünüm ki anlatamam.
Esimde " vardir bundada bir hayir" dedi.
Ve ne oldu biliyormusunuz, rabbim öyle bir ayarlamis ki simdi detayina girmek istemiyorum, biz ev yaptiriyoruz, binlerce sükürler olsun. Hemde ev almaktan bile cok uyguna. Yani herseyin bir nedeni vardir biz bilmesekte.

Ayrica mezarliktan gecerken müzik sesini kapatmiyorum demissiniz, bunun dinle, imanla, Allah a saygi ile alakasi yok. Bunun sadece orada yatan ölmüs insanlara saygi ile alakasi var.
Ama 3 aylarin basladigi gün icmeniz sizin icin hos olmamis. Unutmayin ki sizin yaptiginiz seylerin yararida, zararida yalniz sizedir, kul ALLAh a ne zarar verebilir nede birsey kazandirabilir.
 
Son düzenleme:
merhaba canım.bebeğine zor kavuştuğunu ve bu yüzden yaradana kırgın olduğunu yazmışsın.öncelikle bu konuya şu iki şekilde bakmaya çalış

bu dünya imtihan dünyasıdır.nasıl sınava giren bir öğrencinin sınav kağıdındaki bütün sorular kolay olmuyor çeşitli sorularla o öğrencinin bilgisi ölçülüyorsa rabbimizde bizim sabrımızı ve şükrümüzü çeşitli yollarla ölçüyor.ve Allahü teala en sevdiği kullarını en zor imtihanlara tabii tutar.peygamberlerin hayatlarına baktığımızda bunu daha net görürüz.önemli olan imtihan anında sabır ve şükür gösterebilmektir.
ikincisi ise canım bizim hayır gördüğümüz şeylerin arkasında şer,şer gördüklerimizin arkasında hayır olabilir.bunu allahtan başka hiç kimse bilemez.bunda muhakakki bir hayır vardır.
ve canım çok dua ettim demişsin.ne güzel o zor anında allahı unutmamışsın ona yalvarmışsın.ve allahta sana bir evlat nasip etmiş.dualarını kabul etmiş.senin sesine kulak vermiş.şimdi verdiği nimete şükretmek gerekiyor. rabbim hepimizi sabreden ve şükreden kullarından eylesin...
canım dilimin ve elimin döndüğü kadar birşeyler yazmaya çalıştım.inşfaydalı olur.
 
canım içindeki sıkıntının sebebi sanki inancını kaybetmek değil de hiç bir zaman inançlı olmadığının farkına varmak gibi geldi.
inanç sanırım senin için biraz şekliymiş ve en ufak şeyde isyanlara kıyaslamalara başlamışsın, demek ki ortada zaten sağlam bir inanç yokmuş , eğer olsaydı emin ol bebek bekleme dönemini bu kadar korkunç yaşamazdın
şimdi diyeceksin ki en ufak şey mi? ama evet ufak, dermansız hastaların, açların, işkence görenlerin ve daha nicelerinin olduğu bir dünyada bebek konusunu bu kadar abartmak, bebek sahibi olamayanlara bu kadar acımak, o forumlara bakamıyorum demek bence çooook abartılı. Elbette bunu yaşamak zor ama daha nicee dertler var dünyada. İnsanlar dermansız dertlerle boğuşurken buna isyan haklı değil kusura bakma
sen inancındaki zayıflık nedeniyle büyük bir travma yaşamışsın, bu işi allaha bırakmayı ve rahat olmayı becerememişsin. Bence kırgınlık değil hissettiğin şey. Bunca zaman kendini kandırmışsın ve bir imtihanla bu durum patlak vermiş ve artık geriye dönemiyorsun doğal olarak
 
canım içindeki sıkıntının sebebi sanki inancını kaybetmek değil de hiç bir zaman inançlı olmadığının farkına varmak gibi geldi.
inanç sanırım senin için biraz şekliymiş ve en ufak şeyde isyanlara kıyaslamalara başlamışsın, demek ki ortada zaten sağlam bir inanç yokmuş , eğer olsaydı emin ol bebek bekleme dönemini bu kadar korkunç yaşamazdın
şimdi diyeceksin ki en ufak şey mi? ama evet ufak, dermansız hastaların, açların, işkence görenlerin ve daha nicelerinin olduğu bir dünyada bebek konusunu bu kadar abartmak, bebek sahibi olamayanlara bu kadar acımak, o forumlara bakamıyorum demek bence çooook abartılı. Elbette bunu yaşamak zor ama daha nicee dertler var dünyada. İnsanlar dermansız dertlerle boğuşurken buna isyan haklı değil kusura bakma
sen inancındaki zayıflık nedeniyle büyük bir travma yaşamışsın, bu işi allaha bırakmayı ve rahat olmayı becerememişsin. Bence kırgınlık değil hissettiğin şey. Bunca zaman kendini kandırmışsın ve bir imtihanla bu durum patlak vermiş ve artık geriye dönemiyorsun doğal olarak

Ne diyeyim, içimi okumuşsun arkadaşım. Bunları düşünmüyor değilim. Acaba maneviyatım mı zayıf dedim kendi kendi. Eşimde hep ah bir tevekkül edebilsen der. Yazını tekrar tekrar okuyacağıma emin olabilirsin.

Ama tek biryeri düzelterek bebek sahibi olmayanlara acımak değil haşa, sadece taaa kalbimin en derinlerinden kendi acım gibi üzülmek. Onların üzüntülerini içimde hissetmek.
 
Hz. Musa'nın Hızır(a.s)la olan yolculuğunu Allah Kur'anı Kerim'de anlatır. Ve orada Hızırın bir çocuğu öldürdüğü ve Hz.Musa'nın sabredemeyip neden o çocuğu öldürdün ne günahı vardı gibilerden söylediğini öğreniriz. Bunun üzerine Hızır(a.s) der ki: Sen benimle yolculuk etmeye dayanamazsın dedim, bu çocuğun ailesi çok dindar, her şeyde Allah rızasını arayan insanlar. Fakat bu çocuk büyüdüğünde asi olacaktı ve kendi ailesini de dinden uzaklaştıracaktı, bu yüzden bu çocuğu öldürdüm diyor. Düşünün ya Allah bize zarar verecek diye evlatlarımızı alıyor demekki.. Ne olur şükredin, eğer olmuyorsa bir hayrı vardır. Her şeyi yaratan Allah, bir bebeği yaratmaktan mı aciz?? Haşa.. Öyle bir şey asla olamaz..Her şeyi bilen, gören Allah bizleri sınar ve bizler için en hayırlısını verir.. Ne acı sizin bebeğinize ki inançsız bir annesi olacak?? Böyle bir imtihan yaşayacak, ama siz kendinizi toplar ve ömrünüzü boş şeyler peşinde değil de Allahın zor şartlarda verdiği bebeğin peşinde harcar, Allah'a şükrederseniz o zaman ne mutlu o bebeğe ki imtihan olacağı bir annesi değil de övüneceği bir annesi olacak.. Allah sizi evlatla imtihan etmiş, ama siz o imtihanı kaybettiğinizde bebeğinize kavuşmuşsunuz.. Ne acı değil mi?
Allah en çok sevdiği kullarına acılar verir ki bunun en güzel örneği Peygamberlerdir.. Bizim Peygamberimiz bütün sevdiklerini kaybettikten sonra bu dünyadan göçtü.. Sizn çektiğiniz de acı mı?? Bence sizi içiren o arkadaşınızdan uzak durun ve tevbe edin, inancımı kaybettim diyorsunuz ama yaptığınız saygısızlıktan da huzursuzluk duyuyorsunuz, siz inancınızı kaybetmemişsiniz kardeşim, sadece şeytanın oynunun içine düşmüşsünüz.. Başınızı kaldırın, abdestinizi alın ve Allaha derinden tövbe edin.. Namaz ve sabır ile Allahtan yardım dileyin.. O size yardım edecektir unutmayın.. Allah merhametlilerin en merhametlisidir...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bir de sana komsum olan bir ablanin basina geleni anlatayim.
Ben Almanya da yasiyorum, bahsedecegim abla benden cok büyük.
Bu ablamizin esi Almanya da calisirken Türkiye ye izine gidiyor, ablamizla tanisiyor, görücülük, kiz isteme, nisan, nikah falan filan oluyor, nisanlisi ve ailesi almanya ya dönüyor ve ablamizi istek yapiyorlar, turist olarak 3 ayligina.
Ablamiz Almanya ya geliyor, dügünü yapiyorlar ama 3 ay sonra ablamiz tekrar türkiye ye dönecek, sonra esi aile birlesimi olarak istek yapacak ve tekrar gelecek Almanya ya, o günlerde aynen onun gibi bir gelin daha gelmis ayni apartmanda oturuyorlarmis o zaman, o gelinide taniyorum ben. Bu iki gelin arkadas olmuslar ikiside 3 ay dolunca türkiye ye geri dönüp aile birlesimi ile takrar gelecekler.
Ablamiz hamile kaliyor bu 3 ay icinde, kayinvalidesi duyuyor hamile oldugunu ve diyorki " aman kizim senin 1 ayin kaldi Türkiye ye döneceksin, orada aile birlesimi vizen cikana kadar bu cocuk dogar ve Alman konsoloslugu vizeni vermez. Bu cocugu düsürmen lazim" diyor ve gelini yüzüstü yatiriyorlar, bir kocasi bir kayinvalidesi gelinin beline cikip cigniyorlar. Gelin bebegini düsürüyor.
Sonra bu iki gelinin 3 ayi doluyor ve Türkiye ye dönüyorlar. Diger gelin Türkiye ye döndügünde hamile oldugunu ögreniyor ama cocuguna dokundurtmuyor " elbet benide cocugumuda alacaklar mecburlar " diyor
Aile birlesimi vizesini alip ikiside Almanya ya geliyorlar. Bu ablamiz bir bakiyor ki diger gelinin kucaginda bebegi kirki bile cikmamis. Gelin anlatiyor " dokundurtmadim bebegime, birseyde demediler konsoloslukta verdiler vizemi" diye.
Ablamiz günlerce agliyor tabi bunu ögrenince ama veren rabbinim verdigini o zaman istemiyorlar, o günden sonraa onlar istiyor ama Rabbim vermiyor. Gitmedikleri doktor kalmadi hicbir sorun yok, tüp bebek yaptilar asla tutmuyor.
Diger gelinin 3 tane cocugu oldu ama ablamiz artik menapoza bile girdi ama cocugu yok ve hala o sahip cikmadigi icin düsürtülen cocugu icin aglar.
Demem o ki Rabbimin verdiklerinin, verdigi zamanin, vermediklerinin, arattiklarinin hepsinde bir hayir vardir, kalp gözünü acip bu hayirlari görebilmeli ve bizim bilemedigimiz göremedigimiz serlerden rabbime siginip, hayirlari dilemeliyiz.
 
Son düzenleme:
Ne diyeyim, içimi okumuşsun arkadaşım. Bunları düşünmüyor değilim. Acaba maneviyatım mı zayıf dedim kendi kendi. Eşimde hep ah bir tevekkül edebilsen der. Yazını tekrar tekrar okuyacağıma emin olabilirsin.

Ama tek biryeri düzelterek bebek sahibi olmayanlara acımak değil haşa, sadece taaa kalbimin en derinlerinden kendi acım gibi üzülmek. Onların üzüntülerini içimde hissetmek.

canım acımak derken ben de için sızlaması anlamında yazdım , yanlış ifade ettiysem kusura bakma

eşini bir baskı unsuru gibi görme , maneviyatın zayıf bile olsa bunu fark etmek allahın bir lütfudur. Senden vazgeçmemiş ki bu konuyu düşünmeni istemiş. Kendini çok sıkma canım akışına bırak akışına bıraktıkça herşey daha güzel olacak. Emin ol bunları düşünmek bile bir adım.

Sen inadına içki içip müzik açarak aslında karşı taraftan bir tepki bekliyorsun, bir tepki göreyim de daha çok inanayım diyor için belki

emin ol bunlar bile güzel bir başlangıç, aslında bebek beklemedeki sıkıntı seni inançsızlaştırmamış, aksine şekli olan inancını farkedip sorgulamana sebep olmuş.İşte her şer sandığımızda bir hayır var. Belki ilk denemede bebeğin olsaydı sen inancın üzerine hiç kafa yormayacaktın. Bebişin sana her anlamda büyük bir hediye canım
 
senin bebek konusunda bu kadar uğraşman, geç sahip olman, bunun neticesinde inancını sorgulaman, buraya gelip böyle bi konu açman, bu konunun altına neden inanmaya devam etmen gerektiğiyle ilgili bunca yazının yazılması, birilerinin bunları okuyup da feyz alması... hayatta herşey bir düzen içinde.. hepimiz bu düzenin parçalarıyız aslında. yapmamız gereken aslında herşeyin Allah'tan olduğunu bilerek tevekkülle kabul etmek. zaman zaman zor olsa bile, ne kadar zor olursa ödülün de o kadar büyük olacağını bilerek...
 
Bir de sana komsum olan bir ablanin basina geleni anlatayim.
Ben Almanya da yasiyorum, bahsedecegim abla benden cok büyük.
Bu ablamizin esi Almanya da calisirken Türkiye ye izine gidiyor, ablamizla tanisiyor, görücülük, kiz isteme, nisan, nikah falan filan oluyor, nisanlisi ve ailesi almanya ya dönüyor ve ablamizi istek yapiyorlar, turist olarak 3 ayligina.
Ablamiz Almanya ya geliyor, dügünü yapiyorlar ama 3 ay sonra ablamiz tekrar türkiye ye dönecek, sonra esi aile birlesimi olarak istek yapacak ve tekrar gelecek Almanya ya, o günlerde aynen onun gibi bir gelin daha gelmis ayni apartmanda oturuyorlarmis o zaman, o gelinide taniyorum ben. Bu iki gelin arkadas olmuslar ikiside 3 ay dolunca türkiye ye geri dönüp aile birlesimi ile takrar gelecekler.
Ablamiz hamile kaliyor bu 3 ay icinde, kayinvalidesi duyuyor hamile oldugunu ve diyorki " aman kizim senin 1 ayin kaldi Türkiye ye döneceksin, orada aile birlesimi vizen cikana kadar bu cocuk dogar ve Alman konsoloslugu vizeni vermez. Bu cocugu düsürmen lazim" diyor ve gelini yüzüstü yatiriyorlar, bir kocasi bir kayinvalidesi gelinin beline cikip cigniyorlar. Gelin bebegini düsürüyor.
Sonra bu iki gelinin 3 ayi doluyor ve Türkiye ye dönüyorlar. Diger gelin Türkiye ye döndügünde hamile oldugunu ögreniyor ama cocuguna dokundurtmuyor " elbet benide cocugumuda alacaklar mecburlar " diyor
Aile birlesimi vizesini alip ikiside Almanya ya geliyorlar. Bu ablamiz bir bakiyor ki diger gelinin kucaginda bebegi kirki bile cikmamis. Gelin anlatiyor " dokundurtmadim bebegime, birseyde demediler konsoloslukta verdiler vizemi" diye.
Ablamiz günlerce agliyor tabi bunu ögrenince ama veren rabbinim verdigini o zaman istemiyorlar, o günden sonraa onlar istiyor ama Rabbim vermiyor. Gitmedikleri doktor kalmadi hicbir sorun yok, tüp bebek yaptilar asla tutmuyor.
Diger gelinin 3 tane cocugu oldu ama ablamiz artik menapoza bile girdi ama cocugu yok ve hala o sahip cikmadigi icin düsürtülen cocugu icin aglar.
Demem o ki Rabbimin verdiklerinin, verdigi zamanin, vermediklerinin, arattiklarinin hepsinde bir hayir vardir, kalp gözünü acip bu hayirlari görebilmeli ve bizim bilemedigimiz göremedigimiz serlerden rabbime siginip, hayirlari dilemeliyiz.

tüylerim diken diken oldu, resmen ibratlik olmuş.Allah sabır versin
 
Canım başımıza gelen her türlü negatif, şerli kötü olay varsa hepsi bizim işlediklerimiz yüzündendir, Allah kuluna asla şer vermez.Olaylara bu şekilde bakıp sorumluluk bilincine varırsan o zaman kırgınlığın geçer canım.
 
Back
X