Kayınvalidem çok uzun yıllardır çekiyordu hemde bütün vucudunda vardı çok zor bilirim...Bir doktor sayesınde kurtuldu hemde tek bir ilaçla..İzmirde bir prof. herkes inanılmaz memnunmuş..İzmirden öğrenmek isteyen olursa adını soyadını öğrenirim..
Hepinize geçmiş olsun arkadaşlar...
konuyla ilgisi yok ama özel mesaj göndermek istedim mesaj haneniz dolu oldugu için gitmiyormuş bana ulaşabilirmisiniz özel msjdan sevgilerle...Türk doktorların �sedef� başarısı
Türkiye 02 Eylül 2004
İZMİR - Dokuz Eylül Üniversitesi�nden 2 Türk profesör, dünyada ilk kez uyguladıkları yöntemle, sedef hastalığı (psoriasis) tedavisi süresini 6-8 haftadan 1-2 güne indirmeyi ve bütün yan etkilerini ortadan kaldırmayı başardı. Dokuz Eylül Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Avcı, çalışmalarını ABD ve Almanya�daki araştırma merkezlerinde sürdüren Prof. Dr. Sinan Taş ile ortaklaşa yürüttükleri, sedef hastalığındaki yeni tedavi yönteminin uluslararası tıp dergisinde de yayınlandığını ve kabul gördüğünü bildirdi.
Heyecan verici
�Dermatology� isimli tıp dergisinde yayınlanan bilimsel makalenin, hastalığın tedavisinde yeni bir dönemin kapısının açıldığını dünyaya duyurduğunu kaydeden Prof. Dr. Avcı, �Uluslararası tıp otoriteleri, yeni tedavi yöntemini, �bugüne kadar kullanılanlardan tamamen farklı, akılcı bir yöntem ve heyecan verici� olarak nitelendirdi� dedi. Sedefin eski yöntemlerle tedavisinin 6-8 hafta sürmesine rağmen, yeni yönteminin süreyi 1-2 güne indirdiğini ve hiçbir yan etkisi olmadan başarı sağladığını kaydeden Prof. Dr. Avcı, şöyle konuştu: �Sedef hastalığı, kalıtımsal yönüne rağmen, gerek sebebinin tam aydınlatılamaması, gerekse seçiciliği olmayan mevcut tedavi yöntemlerinin yan etkileri yüzünden, hasta, bireylerin gündelik hayatını son derece etkileyen bir hastalık olmaya devam etmekteydi. Ayrıca yeni yöntemle, moleküler mekanizmalara dayalı tedavi yaklaşımı, sedefin sebebine yönelik ışık da tutmaktadır.�
Patent başvurusu
Prof. Dr. Oktay Avcı, yeni yöntemin pratik klinik uygulamaya ne zaman gireceği konusunda da şu bilgileri verdi: �Maliyeti düşürecek seri üretim için, sürmekte olan uluslararası patent süreçleri ve başka formalitelerin tamamlanması gerek. Ayrıca hastalığın farklı türleri bulunması sebebiyle de ek bilimsel klinik çalışmalara ihtiyaç bulunuyor. Bu da yıllar alabilecek bir durum. 2002�de başlayan bu çalışma, 2004�te sonuçlandı. Şurası açık ki, Türkiye�de gerçekleştirilen bu çalışmayla, sedefin tedavisinde bugüne kadar hiç olmayan bir ölçüde etkinliğin kapısı açılmış durumda.� 2 akademisyen, birkaç ay önce de deri kanserlerinde moleküler bir tedavi yöntemi geliştirerek, uluslararası patent başvurusunda bulunmuştu.
Hımmm bu arada hergün 3 litre su içicek...Ayrıca ömür boyuda ilaç kullanıcak tabiki..
hayatı boyunca ilaç kullanarak yapılan tedavi ile ilaçsız tedavi arasında sizce ne fark var? ÇOKKKK... ege üniversitesinde bundan yıllar önce sanırım 82 yılında bir metod geliştirilmiş. Metodun sahibi izmirde bir profesör. Zaten hocanın prof. tezi bu konuda. Bu metodla 5000 hasta tedavi edilmiş; ama şimdilerde puva gibi yine sanal çözümlere geçmiş üniversite ne yazıkkk... Oysa çok maliyetsiz ve ilaçsız bir yöntem keşfedilmesine rağmen :)) Sedef çaresiz değil; benim dedem balıklı göle bile gitmişti taaaki bu hocayı tanıyana kadar. Bu arada ben yayın araştırması yaparken gördüm ki balıklı göl ticareti yapanlar hocaya dava açmışlar; bu gölden mikrop kapma olasılığının yüksek olduğunu ispatladığı için..Su içmeyle sedefin alakası yokmuş ki... cildin kurumasıyla da ilgisi yok... sedef bir cilt hastalığı hemde genetik... İzmirde bu uygulamayı kendi kliniğinde yapan bu hoca artık oldukça yaşlandı ama; özel mail atarsanız telefonunu veririm.DuyguEge arkadaşım, kayınvalideniz için de ilaçsız bir yöntem daha sağlıklı olacaktır. bende sedefli bir torun olarak sevgilerimi sunarım hepinize:))
hayatı boyunca ilaç kullanarak yapılan tedavi ile ilaçsız tedavi arasında sizce ne fark var? ÇOKKKK... ege üniversitesinde bundan yıllar önce sanırım 82 yılında bir metod geliştirilmiş. Metodun sahibi izmirde bir profesör. Zaten hocanın prof. tezi bu konuda. Bu metodla 5000 hasta tedavi edilmiş; ama şimdilerde puva gibi yine sanal çözümlere geçmiş üniversite ne yazıkkk... Oysa çok maliyetsiz ve ilaçsız bir yöntem keşfedilmesine rağmen :)) Sedef çaresiz değil; benim dedem balıklı göle bile gitmişti taaaki bu hocayı tanıyana kadar. Bu arada ben yayın araştırması yaparken gördüm ki balıklı göl ticareti yapanlar hocaya dava açmışlar; bu gölden mikrop kapma olasılığının yüksek olduğunu ispatladığı için..Su içmeyle sedefin alakası yokmuş ki... cildin kurumasıyla da ilgisi yok... sedef bir cilt hastalığı hemde genetik... İzmirde bu uygulamayı kendi kliniğinde yapan bu hoca artık oldukça yaşlandı ama; özel mail atarsanız telefonunu veririm. DuyguEge arkadaşım, kayınvalideniz için de ilaçsız bir yöntem daha sağlıklı olacaktır. bende sedefli bir torun olarak sevgilerimi sunarım hepinize:))
kızlar benım halam bır sürü hastalıgı var bunların arasında sedef hastalıgıda mevcut o kadar ilaç kullanıyorkı geçmıyodu en son gittiğimde şok olddum sedef hastalıgından eser yok... halamın yegenı tvdekı doktordan bı karışım duymuş not almış aktardan gidip onları almış karacigeri tammen temızlıyormuş her sabah yemış o karışımı 2. aydan sonra sonmeye başlamış sedeflerı ve şuanda bı tane bıle yokdu...
ayy yanlış yazmışım 3 yemek kaşıgı yulafın içine yarım çay bardagı kaynar su
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?